tatil-sepeti
Trafiğe 11 ayda 953 bin 605 aracın kaydı yapıldı

Türkiye İstatistik Kurumu, kasım ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Buna göre, kasım sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 3,8 artarak 23 milyon 170 bin 769'dan, 24 milyon 64 bin 532'ye yükseldi. Bu araçların yüzde 54,2'sini otomobil, yüzde 16,3'ünü kamyonet, yüzde 14,6'sını motosiklet, yüzde 8,1'ini traktör, yüzde 3,6'sını kamyon, yüzde 2'sini minibüs, yüzde 0,9'unu otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Kasımda trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı 102 bin 636 oldu. Bu taşıtların içinde otomobil yüzde 64,8 ile ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 14,2 ile kamyonet, yüzde 12 ile motosiklet takip etti. Araçların yüzde 5,9'unu traktör, yüzde 2'sini kamyon yüzde 0,5'ini minibüs, yüzde 0,5'ini otobüs ve yüzde 0,1'ini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Bu ayda trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 10,3 azaldı. Taşıt sayısı bir önceki aya göre otomobilde yüzde 19,1, traktörde yüzde 5,1 artarken, motosiklette yüzde 33,4, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 13,7, minibüste yüzde 13,3, kamyonette yüzde 8,4, kamyonda yüzde 8,2 ve otomobilde yüzde 6,2 azalış görüldü. Söz konusu ayda, yıllık bazda trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında yüzde 52,9 artış oldu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı kamyonda yüzde 108,9, traktörde yüzde 81,8, kamyonette yüzde 81, otomobilde yüzde 51,3, motosiklette yüzde 27,8, otobüste yüzde 27,2, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 20,2 artarken minibüste yüzde 27 azaldı. Ocak-kasım döneminde 953 bin 605 taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, 42 bin 494 taşıtın kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 911 bin 111 arttı. DEVRİ YAPILAN ARAÇLAR Kasımda devri yapılan toplam 663 bin 614 taşıt içinde otomobil yüzde 68,7 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili yüzde 16,6 ile kamyonet, yüzde 5,5 ile motosiklet, yüzde 4,1 ile traktör, yüzde 2,3 ile kamyon, yüzde 2,2 ile minibüs, yüzde 0,5 ile otobüs ve yüzde 0,1 ile özel amaçlı taşıtlar takip etti. Ocak-kasım döneminde trafiğe kaydı yapılan 547 bin 37 otomobilin yüzde 49,7'sinin benzin, yüzde 41,4'ünün dizel, yüzde 5,4'ünün LPG yakıtlı ve yüzde 3,5'inin elektrikli veya hibrit olduğu görüldü. Kasım ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 13 milyon 44 bin 176 otomobilin ise yüzde 38,3'ünün dizel, yüzde 36,8'inin LPG, yüzde 24,4'ünün benzin yakıtlı ve yüzde 0,3'ünün elektrikli veya hibrit olduğu kaydedildi. Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,3 olarak kayıtlara geçti. Kasımda trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 17,4'ünün Fiat, yüzde 15,2'sinin Renault, yüzde 7,8'inin Volkswagen, yüzde 6,2'sinin Toyota, yüzde 6,1'inin Peugeot, yüzde 5,3'ünün Ford, yüzde 5,2'sinin Opel, yüzde 4,1'inin Hyundai, yüzde 4'ünün Dacia, yüzde 3,6'sının Skoda, yüzde 3,4'ünün Citroen, yüzde 2,9'unun Mercedes-Benz, yüzde 2,8'inin Honda, yüzde 2,7'sinin BMW, yüzde 2,3'ünün Nissan, yüzde 2,1'inin Audi, yüzde 2,1'inin Volvo, yüzde 2,1'inin Kia, yüzde 0,7'sinin Seat, yüzde 0,7'sinin Jeep, yüzde 0,7'sinin Suzuki ve yüzde 2,6'sının diğer markalardan oluştuğu görüldü. Ocak-kasım döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 30'u 1401-1500, yüzde 24'ü 1501-1600, yüzde 24'ü 1300 ve altı, yüzde 15'i 1301-1400, yüzde 5,9'u 1601-2000, yüzde 0,8'i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip araçlardan oluştu. Bu dönemde trafiğe kaydı yapılan otomobillerden yüzde 47,2'si beyaz, yüzde 26,8'i gri, yüzde 7,4'ü mavi, yüzde 7'si kırmızı, yüzde 6,9'u siyah, yüzde 1,6'sı turuncu, yüzde 1,3'ü kahverengi, yüzde 0,6'sı sarı, yüzde 0,3'ü yeşil renkli iken yüzde 0,8'i diğer renklerden oluştu.

30 Aralık 2020 Çarşamba

Kredi vade sınırları ve kredi kartlarında taksitlendirme sürelerinde değişiklik

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK),kredi vade sınırlarıve kredi kartlarında taksitlendirme sürelerinde değişiklik yapıldığını duyurdu. Buna göre basılı ve külçe halinde olmayan kuyumla ilgili harcamalarda kredi kartlarında taksitlendirme süresi 8 aydan 6 aya indirildi. Kredi kartlarında taksitlendirme süresi fiyatı 3 bin 500lirayakadar olan televizyon alımları hariç elektronik eşya alımlarında 6 aydan 4 aya, mobilya ve elektrikli eşya alımlarında da 18 aydan 12 aya düşürüldü. Öte yandan taşıt kredilerinde de vade sınırlarında değişiklik yapıldı. Buna göre nihai fatura değeri 300bin liranın üzerinde olan taşıt alımı amacıylakullandırılan kredilerde vade sınırı 48aydan 36aya indirildi. Nihai fatura değeri 750bin liranın üzerinde olan taşıt alımı amacı ile kullandırılan kredilerde vade sınırı 48aydan 24 aya çekilirken, taşıt teminatlı kredilerde vade sınırı 48aydan 36 aya düşürüldü. Duyuruda, bilgisayar ve tabletin elektronik eşyakategorisine dahil olmadığı ifade edildi. Bazı harcamalarda kredi kartlarında taksitlendirme süreleri ve taşıt alımlarındakredi vade sınırları şöyle: Taksit süresi/kredi vade sınırı (Eski) Taksit süresi/kredi vade sınırı (Yeni) Basılı ve külçe halinde olmayan kuyumla ilgili harcamalarda 8 6 Fiyatı 3 bin 500 TL'ye kadar olan televizyon alımları hariç elektronik eşya(1) 6 4 Mobilya ve elektrikli eşya(2) 18 12 Nihai fatura değeri 300 bin TL'nin üzerindeki taşıt alımlarında kredi vade sınırı 48 36 Nihai fatura değeri 750 bin TL'nin üzerindeki taşıt alımlarında kredi vade sınırı 48 24 Taşıt teminatlı kredilerde vade sınırı 48 36 (1)Elektronik eşya: Televizyon, video kamera, ses sistemleri vb. (Bilgisayar ve tablet bu kategoriye dahil değildir.) (2)Elektrikli eşya: Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, elektrikli küçük ev aletleri vb.

18 Aralık 2020 Cuma

Avrupa’da 21 ülkenin toplam yenilenebilir kurulu gücünü geride bıraktık

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerjide 2020'de yaşanan gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi. 2020'nin dünya tarihi açısından unutulmaz gelişmelere sahne olduğunu belirten Dönmez, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yılın son çeyreğinde tekrar şiddetlendiğini ancak aşı ve ilaç çalışmalarında gelinen noktanın 2021'e umutla girilmesini sağladığını ifade etti. Dönmez, salgının en çok küresel ekonomileri vurduğuna dikkati çekerek, "2020, enerji ve tabii kaynaklar sektörleri açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Pek çok zorluğa rağmen, 2020 milletimize müjdeler verdiğimiz, rekorlarımızı tazelediğimiz, Mavi Vatan'daki egemenlik haklarımızı pekiştirdiğimiz ve enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi adına büyük adımlar attığımız bir yıl oldu." değerlendirmesinde bulundu. FATİH'İN DEV DOĞAL GAZ KEŞFİ 2020'de sadece enerji dünyasının değil ülke gündeminin de önemli haberlerinden birinin Fatih’in 405 milyar metreküplük keşfi olduğunu vurgulayan Bakan Dönmez, "Türkiye'nin derin deniz aramacılığındaki 50 yıllık gayreti, azmi ve sabrı Tuna-1 kuyusunda gerçekleştirdiğimiz keşifle bambaşka bir yöne doğru evrildi. Milletimizin uzun zamandır hasretle beklediği haber müjdelerle, umutlarla, sevinçlerle geldi. Tuna-1 kuyusu bizim için başlangıç. Sakarya Gaz Sahası'ndaki çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu. Dönmez, Fatih sondaj gemsinin Türkali-1 kuyusundaki çalışmalarını hedeflenen derinlikte tamamladığının altını çizerek, "Bugüne kadarki yapılan test ve analiz çalışmaları Tuna-1 kuyusundaki verilerin hemen hemen benzer şekilde Türkali-1 kuyusunda da tekrarlandığını gösterdi. 1-2 haftalık test sürecinin ardından kuyu açmaya devam edeceğiz. Kanuni de Filyos Limanı'ndaki hazırlıklarının ardından yeni yılın ilk aylarında Sakarya Gaz Sahası'ndaki görevine başlayacak." bilgisini paylaştı. Sismik arama ve sondaj faaliyetlerinin yanı sıra Mavi Vatan'daki hak ve hukuku korumak için hem sahada hem de masada büyük bir mücadele verildiğini belirten Dönmez, Libya ile imzalanan deniz yetki alanları anlaşmasının Birleşmiş Milletler nezdinde tescillendiğini anımsattı. Dönmez, bölgede Türkiye’yi denklem dışında tutmaya çalışan ülkelerin çabalarının "nafile birer girişimden" ibaret kaldığına dikkati çekerek, Türkiye'nin sorunların çözümünde her zaman diyalogdan yana olduğunu ifade etti. TÜRKİYE PETROLLERİ'NDEN TARİHİ ÜRETİM Sadece denizlerde değil karada da yoğun bir çalışma gerçekleştirildiğini vurgulayan Dönmez, Türkiye Petrolleri'nin bu yıl tarihinin en yüksek yurt içi ve yurt dışı üretimine ulaştığını söyledi. Bakan Dönmez, 2020'nin ilk haftasına uluslararası doğal gaz iş birliği açısından önemli olan TürkAkım'ın devreye alınmasıyla başlandığını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Yurt içinde de doğal gaz depolama, FSRU (yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi) ve LNG tesislerimizle doğal gaz altyapımızı güçlendirdik. Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisimizin genişletme çalışmaları bu yılda bütün hızıyla devam etti. Ertuğrul Gazi FSRU gemimizin alım işlerini tamamladık. İnşallah gemimiz yıl başından sonra Türkiye'ye gelecek ve doğal gaz arz güvenliğimize önemli bir esneklik kazandıracak. Tüm bu altyapı yatırımları ve uluslararası projelerimiz sayesinde bu yılın Ocak ayında 6,7 milyar metreküplük rekor tüketimi hiçbir kısıntıya ya da kesintiye gitmeden sorunsuz bir şekilde karşıladık." YENİLENEBİLİR ENERJİDE REKORLAR YILI Bu yıl yaklaşık 4 bin 500 megavatlık ilave kurulu güçle toplam kurulu gücün 95 bin 500 megavata yükseldiğini belirten Dönmez, nisanda 2000'den bu yana aylık bazda en yüksek yerli kaynaklardan elektrik üretiminin gerçekleştiğini söyledi. Dönmez, 12 Nisan'da güneş ve rüzgar enerjisinin saatlik bazda toplam üretimin yüzde 34'ünü karşıladığını anımsatarak, 24 Mayıs'ta da elektrik üretiminin yüzde 90’ının yerli ve yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını kaydetti. Mayısta elektrik üretiminin yüzde 5,6'sının güneş enerjisinden sağlandığını aktaran Dönmez, "Hazirana ise lisanssız üretim damga vurdu. 5 Haziran'da günlük maksimum lisanssız üretimi gerçekleştirdik. 3 Eylül'de elektrik üretimimiz 1 milyar kilovatsaati aşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Kasım ise rüzgarın en fazla enerjiye döndüğü ay oldu. 25 Kasım'da 153 bin 35 megavatlık üretimle 6 Kasım'daki 151 bin 325 megavatlık rekorumuzu egale ettik." ifadelerini kullandı. Dönmez, yenilenebilir enerjideki atılımlara da değinerek, "Bu yıl devreye aldığımız toplam kurulu güç içerisindeki yenilenebilir kaynakların payı yüzde 95'i aştı. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir kaynakların oranı yüzde 51,21'e yükselerek tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Sadece 2020'de devreye aldığımız yenilenebilir kurulu gücümüzle, Avrupa'da 21 ülkenin toplam yenilenebilir kurulu gücünü geride bıraktık." dedi. AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ 2023'E YETİŞECEK Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde ilk reaktörün 2023’e yetiştirilmesi için çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü vurgulayan Dönmez, bu sene birinci ünitenin reaktör kabı ve 4 buhar üreticinin sahaya getirildiğini söyledi. Dönmez, ikinci ünitenin reaktör binasının temelinin atılmasının ardından en önemli parçalardan biri olan kor tutucu montajının yapıldığını ifade ederek, üçüncü ünitenin inşaat lisansının alındığını ve dördüncü ünitenin inşaat lisansı için başvuru yapıldığını kaydetti. ENERJİ TEKNOLOJİLERİNE YERLİ VE MİLLİ DAMGASI Bakan Dönmez, enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi adına son yıllarda sürdürülen Ar-Ge faaliyetlerinin ilk somut çıktılarınının bu yıl alındığna dikkati çekerek, Türkiye'nin ve Avrupa'nın ilk ve tek tam entegre güneş paneli üretimi yapan fabrikasının açıldığını hatırlattı. Keban HES'te ilk yerli jeneratörün devreye alındığının altını çizen Dönmez, şunları kaydetti: "EÜAŞ Elektrik Otomasyon Sistemiyle artık santrallerimizi hem sibere karşı daha esnek bir duruma getiriyoruz hem de tesislerimize uzaktan izleme ve kontrol kabiliyetleri kazandırıyoruz. Yine EÜAŞ tarafından yürütülen MİLHES, Yerli Rüzgar Türbini, santral sistem ve ekipman durumlarının online izlenmesi ve analizini sağlayan Durum İzleme Sistemi, yerli bakım yönetim sistemi yazılımları gibi ithal ettiğimiz pek çok ekipman, yazılım ve sistemi yerlileştirdik. Doğal gaz tarafında ise BOTAŞ eliyle, Milli SCADA Sistemi, SCADA sistemine bağlı olmayan ölçüm istasyonlarının SCADA’ya entegrasyonunu içeren RTU, vanalar, hot-tap kesici malzemeleri, boru, kazan, brülör, tubing, boru hatlarının temizlenmesi ve bakımında kullanılan ekipmanlar, doğal gaz basınç düşürme ve ölçüm faaliyetlerini yapan ekipmanlar gibi bir çırpıda sayabileceğimiz pek çok ekipmanı ve yazılımı yerlileştirdik." Dönmez, kara ve petrol aramacılığındaki başarının altında yatan en önemli etkenlerden birinin de bu alandaki yerli üretim ve yerlileştirme faaliyetleri olduğuna değinerek, Türkiye Petrolleri tarafından hayata geçirilen projelerle Kanuni Sondaj Gemisi sertifikasyonu, denizaltı su robotu KAŞİF, hidrolik çatlatma ünitesi, yerli kara sondaj kulesi, çamur tank sistemi, çamur pompası, konteyner ve pnömatik taşıma sistemi, kuyubaşı ekipmanları gibi yurt dışından alınan pek çok ekipmanın artık yerli üretimle karşılandığını aktardı. Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumunun da (TENMAK), bu yıl hayata geçtiğini belirten Dönmez, "TENMAK enerji ve maden alanındaki inovasyon ihtiyacını kamu, özel sektör ve akademi iş birliğiyle karşılayacak. Gerek teknolojik gerekse bilimsel çalışmalar koordineli bir şekilde yürütülecek. Böylece enerjide Ar-Ge tek çatı altında toplanmış olacak." ifadelerini kullandı. MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE YAŞANANLAR Bakan Dönmez, salgının ilk dönemlerinde dezenfektanlara talep arttığını anımsatarak, Eti Maden bünyesinde Ar-Ge'si yürütülen bordan hijyen ürünleri serisinin çalışmalarının tamamlandığını belirtti. BOREL ve BORTAM ürünleriyle el, ortam hijyeninin sağlandığını söyleyen Dönmez, yıl sonuna doğru da BORON bulaşık temizlik ürünlerinin piyasadaki yerini aldığını aktardı. Dönmez, Türkiye’nin bor cevherini lityuma dönüştüren Eti Maden Lityum Üretim Tesisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla devreye alındığına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Yüzde yüz yerli Ar-Ge ile rafine bor üretimi esnasında ortaya çıkan sıvı atıklardan lityum üreteceğiz. Eskişehir Kırka'da hayata geçen pilot tesisimiz ilk etapta yıllık 10 tonluk üretim yapacak. Tesisimiz tam kapasite devreye girdiğinde, yıllık 600 tonluk bir üretimle Türkiye'nin lityum ihtiyacının yarısını buradan karşılayacağız. MTA bünyesinde görevleri sadece nadir toprak elementi (NTE) olan bir ekip kurduk. Cevher zenginleştirme, metalürji, kimya ve analiz konularında uzman ekibin çalışmalarıyla 7 nadir toprak elementini laboratuvar ortamında ürettik. İlerleyen zamanlarda pilot veya endüstriyel çapta tesis kurulması kurularak NTE elementlerinin 'uç ürün' olarak üretmeyi hedefliyoruz." Yine MTA eliyle bu sene Türkiye Yer Bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası'nın (TÜVEK) temelinin atıldığını vurgulayan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: "Madenciliğimizin hafızası olacak TÜVEK'de tüm jeolojik örneklere ait analiz ve bilgileri modern arşiv ve bilgisayar ortamında saklayacağız. Ülkemizde maden arayan yerli ve yabancı kurumların yaptıkları sondajlardan temsili numuneler alarak Karot Bilgi Bankamızda kaydını tutacağız. Bu sene madenlerimizin işlenmesi için çalışmalarımızı sürdürdük. 2 bin 41 maden sahasını ihale ettik. Uç ürüne yönelik tesis şartlı 11 maden sahamızın ihalesini tamamladık. Yer altı kömür işletmelerimize 200 milyon liralık destek verdik. 900 bin metre sondaj yaptık ve havadan jeofizik araştırmalar projemiz kapsamında bu yıl 436 bin kilometrekare uçuş gerçekleştirdik. 2020'deki başarılarımız 2021'e büyük umutlarla girmemizi sağlıyor. Enerji ve tabii kaynaklar alanındaki her bir yatırım, her bir proje, her bir tesis Türkiye'nin geleceği için hayati öneme sahip. Bu bilinçle, enerjimizi bu yıl da yüksek tutarak, milletimiz için gece gündüz durmadan çalışmaya devam edeceğiz."

30 Aralık 2020 Çarşamba

Türk gemi adamları Hong Kong bayraklı gemilerde çalışabilecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu protokolleTürkiye'nin STCW protokolü imzaladığı ülke sayısının 34'e yükseldiği bildirildi. Türk gemi adamlarının Hong Kong bayraklı gemilerde çalışabilmelerinin önünün açılarak önemli bir istihdam kaynağının oluşturulduğu ifade edilen açıklamada,Türkiye'nin denizci iş gücünde dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğu, yüksek kalitede eğitim alan Türkdenizcilerininmesleki anlamda en çok talep gören gemi insanları arasında yer aldıklarıbelirtildi. Açıklamada, Türkiye'nin artan eğitim kapasitesiyle, dünyada gelişen gemi filolarındaki istihdamdan en fazla düzeydepay almasınınBakanlığınen önemli hedeflerinden olduğu da aktarıldı. Ülkelerin sahip olduğu gemi tonajlarına göre yapılan sıralamada, Hong Kong'un 250gemi ile dünyanın en büyük 5. bayrak taşıyıcısı konumunda bulunduğuna işaret edilen açıklamada, imzalanan protokolünbu anlamda Türk denizciliğineönemli katkılar sağlayacağı kaydedildi.

18 Aralık 2020 Cuma

Türk KOBİ’lerine AB destekli yeni platform: dijitalkobim.org

- İstanbul Ticaret Odası’nın Avrupa Birliği fonu ve Paris Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle hazırladığıdijitalkobim.orgplatformu, 2021 başında KOBİ’lerin hizmetine açılacak. - Eğitim ve birebir danışmanlık gibi 9 dönüşüm alanına sahip olacak platform, İstanbullu işletmelerin pandemi döneminde dijital dönüşümünü hızlandıracak. İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - “Platformun, dijitalleşme, dijital dönüşüm gibi konseptler için tek durak ofis hizmeti vermesini hedefliyoruz.” - “Artık şirketlerin tek bir hammaddesi yok. Dijital unsurlar, yazılım ve bilişim de günümüzde her sektörün hammaddesi olmuş durumda.” İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbullu işletmelerin dijital dönüşümü için Dijital KOBİ’m Web Platformu’nu hayata geçiriyor. İTO üyeleri platforma, Ocak 2021 tarihinden itibarenhttps://dijitalkobim.orgadresinden erişebilecekler. Avrupa Birliği’nin (AB) Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı II programı kapsamında yürütülen ‘Türkiye-AB İş Dünyası Diyaloğu Programı’ kapsamında fonlanan platform, imalat ve hizmet sektörlerindeki KOBİ'lerin 9 farklı alanda dijital dönüşümlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Projenin gerçekleştirilmesi için Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile de işbirliği yapıldı. Platformda işletmelere dijitalleşme için 9 dönüşüm alanında çeşitli araçlar sunulacak. Bu araçlar şöyle: “KOBİ’lerin dijitalleşme seviyelerini ölçecek uygulama, dijital dönüşüm rehberi, video paylaşım aracı, kısa süreli etkinlikler ve eğitimler, KOBİ’lerin dijital dönüşüm planlamalarına yönelik 6 günlük eğitim programı, piyasada KOBİ’lerce erişilebilecek ‘faydalı’ çözümlerin sergileneceği vitrin alanı, küresel ortaklıklar ve birebir danışmanlık.” İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Dijital KOBİ’m Web Platformu’nun İTO’nun Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile yürüttüğü KOBİ’lerin Dijitalleştirilmesi İçin Eşleşme Projesi’nin (T4D) yeni bir aşaması olduğunu söyledi. Avdagiç, AB Türkiye Delegasyonu, TOBB, EUROCHAMBRES, Merkezi Finans ve İhale Birimi ve Sivil Toplum Sektörü gibi kuruluşların da destek verdiği proje ile dijital dönüşüm konusunda KOBİ’lere rehberlik edeceklerini ifade etti. Şekib Avdagiç, “Dijital KOBİ’m platformunda firmaların ihtiyaçlarını, odak noktamız yapıyoruz. Platformun, dijitalleşme, dijital dönüşüm gibi konseptler için tek durak ofis hizmeti vermesini hedefliyoruz. Amacımız şirketlerimizin, dijital akımda rekabetçiliklerini koruyabilmeleri için dijital bir ekosistem geliştirmek. Teknopark İstanbul ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi gibi iki önemli projeyi hayata geçiren bir Oda olarak bizim için imkansız olmayacaktır” bilgisini verdi. KOBİ’LERİN DİJİTALLEŞTİRİLMESİ İÇİN EŞLEŞME PROJESİ Dijital KOBİ’m Web Platformu, İTO’nun Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte 17 aydır yürüttüğü ve Les Digiteurs Programı’nın İstanbul’a uyarlanmış hali olan ‘KOBİ’lerin Dijitalleştirilmesi İçin Eşleşme Projesi’nin bir aşamasını oluşturuyor. Eşleşme Projesi kapsamında ayrıca KOBİ’lere yönelik, biri e-ticaret, diğeri dijital pazarlama alanında olmak üzere iki dijitalleşme eğitimi düzenlendi. ‘KOBİ’lerin Dijitalleşen ve Covid-19 Sonrası Dünyada Değişen Müşteri Alışkanlıklarına Uyumu’ başlıklı bir seminer de verildi. İTO Başkanı Avdagiç, Paris Ticaret ve Sanayi Odası ile yaptıkları işbirliğine ilişkin olarak, “Bazı zorluklar ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de, şirketlerin dijital dönüşüm serüveninde yaşadığı sorunlar büyük benzerlik taşıyor. Biz de bunu bir fırsata çevirerek, Paris tecrübesini İstanbul’a uyarladık” açıklamasında bulundu. Avdagiç, daha bir yıl önce varlığından haberdar bile olmadığımız dijital uygulamanın Kovid-19’la birlikte hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldiğine dikkati çekti. Avdagiç, İstanbullu işletmelerin de dijital dönüşümü için pandemi döneminde yoğun bir faaliyet içinde olduklarını söyledi. Şekib Avdagiç, “Artık şirketlerin tek bir hammaddesi yok. Dijital unsurlar, yazılım ve bilişim de günümüzde her sektörün hammaddesi olmuş durumda. Bu sebeple bizler üyemiz olan tüm işletmelerin dijital entegrasyonu başarması için elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz. Görevimiz, üyelerimizi bu hızın gerisine düşürmemek, tam tersine önüne geçirmektir” ifadesini kullandı.

18 Aralık 2020 Cuma