tatil-sepeti
Cumhuriyet tarihinin aylık ihracat rekoru kırıldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle,Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın katılımıyla düzenlenen 2020 Yılı Dış Ticaret Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Genel Ticaret Sistemi'ne (GTS) göre aralık ayında ihracatın bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 artışla 17 milyar 844 milyon dolara çıktığını, böyleceCumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatına ulaşıldığını söyledi. Geçen yılın tamamında ihracatın 169 milyar 514 milyon dolarla Yeni Ekonomi Programı 2020 İhracat hedefi olan 165,9 milyar doların üzerinde gerçekleştiğine işaret eden Gülle, "6 sektör yıllık bazda rekor kırdı. Bu sektörler 7 milyar 301 milyon dolar ihracatla hububat,5 milyar 567 milyon dolarla mobilya, 3 milyar 760 milyon dolarla çimento, 2 milyar 731 milyon dolarla yaş meyve-sebze, 2 milyar 605 milyon dolarla halı ve 1 milyar 684 milyon dolarla meyve-sebze mamulleri oldu" diye konuştu. Gülle, 2020 genelinde 25 milyar 549 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörünün liderliğini koruduğunu aktararak, 18 milyar 263 milyon dolarla kimyevi maddelerin ikinci, 17 milyar 143 milyon dolarla hazır giyimin iseüçüncü sırada yer aldığını bildirdi. Her anlamda zorlu bir yılın geride bırakıldığını anlatan Gülle, şunları kaydetti: "Ardı ardına zorluklar yaşamamıza rağmen, bugün ulaştığımız ihracat rakamı, ihracat ailesinin değişen koşullara uyum kabiliyetini ve hedeflere ulaşmadaki güçlü iradesini ortaya koymaktadır. Biliyoruz ki, ihracat ülkemizin güvencesidir. Bugün ülkemiz, yılı pozitif büyümeyle kapatıyorsa, bunda en büyük pay sanayicinindir, ihracatçınındır. İhracatın saha neferleri olarak bizler, birçok ilke imza atarak, her koşulda görevlerimizi başarıyla ifa ettik. Dünya mal ticaretinde bu yıl tarihimizde ilk defa yüzde 1 paya ulaşacağız. 2021'de de öncelikli hedefimiz bu payı korumak olacak. 2020'nin başında, yüksek beklentilerle, tüm dünyanın sesi oldukça gür çıkıyordu. Sonra, bir anda pandemi geldi, sesler bozulduhatta kesildi, ahenk bozuldu, her şey durdu. Ancak biz durmadık, bozuk seslerin çıkmaya başladığı bir anda adeta bir orkestra gibi bir araya geldik, ahenkle çalışmaya başladık. Cumhurbaşkanımız liderliğinde, Bakanlarımız, TİM ve İhracatçı Birliklerinin değerli üyeleri, hep beraber büyük bir ekip çalışmasıyla ekonominin çarklarınınahenk içinde dönmesini sağladık." Gülle, Türk ihracatçısının artık neredeyse kendisiyle yarışır hale geldiğini belirterek, "Bu başarılar, bizi asla rehavete düşürmeyecek.Çünkü yol uzun ve hedef belli. Hedefimiz 'Dış ticaret fazlası veren Türkiye've bunu Allah'ın izniyle başaracağız" dedi. TİCARETTE FİNANSMANININ EN KOLAY SAĞLANDIĞI YILLARDAN BİRİNİ YAŞAYACAĞIZ İsmail Gülle, ticaret diplomasisi faaliyetlerine, sanal ortamda aralıksız devam ettiklerini vurgulayarak, birliklerle beraber43 ülkede 45 sanal ticaret heyeti gerçekleştirdiklerini ifade etti. Sanal heyetlerinde toplam 874 firmanın, 2 bin 200 alıcı firmayla7 binin üzerinde B2B görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Gülle,267 firmanın katılımıyla da6 sanal fuar düzenlediklerini söyledi. Gülle, bu fuarlara 4 binden fazla firmanın kayıtlı ziyaretçi olduğu, yüz binlerce bireysel katılımcının fuarlarıziyaret ettiği bilgisini vererek, "Kadın ihracatçılara özel olarak gerçekleştirdiğimiz ilk sanal ticaret heyetiyle Güney Amerika'yı hedefledik. Bizler, her koşulda, mazeret üretmeden, dijital ortamda olsun, fiziksel olsun, çalışmaya ve ihraç etmeye devam edeceğiz.Made in Türkiyemarkasını, dünyanın dört bir köşesinde güçlendirmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu. Yeni normalin ilk yılı olan 2021'de 184 milyar dolar ihracat hedeflediklerine vurgu yapan Gülle, şunları söyledi:"Önce bu hedefi, ardından da 200 milyar dolar eşiğini aşmak için pazar çeşitliliğimizi ve küresel ticaretteki payımızı artırmamız gerekiyor. Bu hususta, Merkez Bankası'nın büyükelçilik açılışları ile ilgili ihracat karşılaştırma analiz sonuçları oldukça önemli. Geçtiğimiz yıl, büyükelçilik açılışları ilgili ülkeye ihracatı yüzde 27, ihracatçı firma sayısını yüzde 7,7 ve ürün çeşitliliğini yüzde 10 artırdı. Diplomasi ve ticaret diplomasisi faaliyetlerinin geliştirilerek sürdürülmesi, Türkiye markasına 2021 yılında da büyük katkılar sunacaktır. Tüm bunlara ilaveten2021'de, ABD'deki gelişmeleri de dikkatle izlemeyi sürdüreceğiz. Yeni yönetimin, korumacılıkla ilgili atacağı adımların hem dünyaya, hem de bölgeye ihracatımıza etkilerini takip edeceğiz. 2021'de 'Güçlü ihracat için, güçlü finansman' diyerek, ihracatçılarımızı olası dalgalanmalardan koruyacak desteklerin uygulamaya geçirilmesiyle mevcut başarılarımızı daha da ileriye taşımak mümkün olacaktır. Dünyada özel sektöre sağlanan desteklerin 2021'de de devam etmesiyle ticarette finansmanının en kolay sağlandığı yıllardan birini yaşayacağız.İhracatçılarımızın da bu kaynaklara erişimini sağlamalı, süreçlerini kolaylaştırmalıyız. Bu yıl, firmalarımızın dijital dönüşümüne ve sanayide otomasyon altyapısı çalışmalarına hız vermeli ve lojistik imkanlarını çeşitlendirmeliyiz." ARALIKTA 1.794 FİRMAMIZ 'İHRACATA MERHABA' DEDİ İsmail Gülle, Türkiye'nin büyüme performansına ihracatın katkısından bahsederek, "Dünya ekonomisindeki daralma beklentisi, ortalama yüzde 3-4 düzeyindeyken, Türkiye'nin de 2020'de yüzde 1-1,5 seviyesinde daralması bekleniyordu. Ancak, ülkemizin küresel ekonomide bu denli daralmanın yaşandığı bir yılı, özellikle 3. ve 4. çeyrekteki başarılı ihracat ve sanayi üretimi performansı sayesinde büyüyerek kapatacak sayılı ülkelerden olacaktır" dedi. Avrupa'nın, lojistik maliyetler nedeniyle daha yakın bölgelerden tedarik yoluna yönelebileceğini belirten Gülle, bu avantajın iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Gülle, bu durumdan faydalanabilmek için de lojistik altyapı yatırımlarına ağırlık vererek, lojistik süreçlerinin en verimli noktaya taşınması gerektiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Emtia piyasalarındaki yükseliş ihracatımıza yüzde 2-3 oranında pozitif katkı sağlayacaktır.Aralık ayında, ilk kez ihracat yapan firmaların sayısında da bir rekor kırıldı. Tam 1.794 firmamız, aralıkta 'İhracata Merhaba' dedi. İhracata yeni başlayan bu 1.794 firmamız aralık ayında 89 milyon 289 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Genel tabloya bakıldığında ise, aralık ayı içerisinde toplam 42 bin 772 firmamız ihracat gerçekleştirdi. 2020'nin tümünde ise ailemize katılan 18 bin 123 firmamız 3,57 milyar dolarlık ihracat yaptı. 2021’de de ihracat ailesi büyümeye devam edecek." 6 SEKTÖRÜMÜZ YILLIK BAZDA REKOR KIRDI İsmail Gülle, aralık ayı ve 2020 yılı genelinde sektörlerin performanslarına da değinerek,2019'un aralık ayına göre 22 sektörün ihracatını artırdığını,bu sektörlerden 8'ininen yüksek aylık ihracatını gerçekleştirdiğini söyledi. İlk kez bu kadar farklı sektörün ihracatta rekor kırdığını vurgulayan Gülle, "Bu sektörlerimiz; 1 milyar 222 milyon dolarla elektrik-elektronik, 835 milyon dolarla makine ve aksamları, 770 milyon dolarla hububat, 574 milyon dolarla mobilya, 489 milyon dolarla iklimlendirme sanayii, 406 milyon dolarla yaş meyve, 290 milyon dolarla halı ve 256 milyon dolarla su ürünleri ve hayvansal mamuller oldu. Rekorlara alışkınız, fakat böylesine zorlu bir atmosferde, rekorlara imza atmak, gerçekten takdiri hak ediyor, ihracat ailemizin her bir neferiyle gurur duyuyoruz" ifadelerini kullandı. Gülle, aralık ayının en güçlü performansına ise yüzde 69'luk artışla 188 milyon dolarlık ihracata ulaşangemi ve yatın imza attığını dile getirdi.

05 Ocak 2021 Salı

2021 yılının araç muayene ücretleri belli oldu

Araç muayeneücretlerinde tarife, 1 Ocak'tan geçerli olmak üzereyeniden değerleme oranında artırılarak, KDV dahil 189,98 lira ila 503,86 liraya yükseldi. KarayoluTaşımaKanunuve Karayolu Trafik Kanunu ile bu kapsamdaki yönetmeliklerde düzenlenen belge, ceza ve muayene ücretleri 2021yılıiçin yeniden belirlendi. Söz konusu ücretlerde, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2021 yılı için belirlenenyüzde 9,11'lik yeniden değerleme oranında artışa gidildi. Buna göre, KDV dahil muayene ücretleri; otobüs, kamyon, çekici ve tankerlerde 462,56 liradan 503,86 liraya, otomobil, minibüs, kamyonet,özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römorklarda342,2 liradan 372,88 liraya, traktör, motosiklet ve motorlu bisikletlerde 174,64 liradan 189,98 liraya yükseldi. Araç grubuna göre 2021'de uygulanacak KDV dahil araç muayene ücretleri şöyle (Türk lirası): Araç Grubu Eski ücret Yeni ücret (KDV dahil) Otobüs, kamyon, çekici ve tankerler 462,56 503,86 Otomobil, minibüs, kamyonet, özel amaçlı taşıt, arazi taşıtı, römork ve yarı römork 342,2 372,88 Traktör (römorklu ve römorksuz), motosiklet, motorlu bisiklet 174,64 189,98

05 Ocak 2021 Salı

Yeşil sahaların devleri 2020'de hisse senedi piyasalarında kayıplara oynadı

Dünyanın önde gelenhalka açık futbol kulüpleri, geçen yılhisse senedipiyasalarında yatırımcısına kaybettirdi. Dünyanın önde gelen 7 futbol kulübü, 2020'de hisse senedi piyasalarında yatırımcısının yüzünü güldürmedi. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısındaki hızlı artış ve yeniden gündeme gelen sıkı tedbirlerin piyasalar üzerindeki baskısı, futbolcularda çıkan Kovid-19 vakaları, salgın nedeniyle kulüplerin gelir kaybı yaşaması ve liglere ara verilmesi sonucu ekonomik kayba uğramaları, bilançoların kötü gelmesi, liglerdeki puan kayıpları futbol kulüplerinin hisse senedi piyasalarında başarısız bir performans sergilemesine neden oldu. Salgına yönelik tedbirler kapsamında birçok ligde spor müsabakalarının ertelenmesi ya da seyircisiz oynatılması kararı alınması da kulüplerin hisselerini olumsuz etkiledi. Salgın nedeniyle maç günü ve yayın gelirlerini kaybeden birçok kulüp, futbolcu ve personel maaşında indirime giderken, bazı çalışanlarını da ücretsiz izne çıkarmak zorunda kaldı. Real Madrid, Barcelona, Borussia Dortmund ve Juventus, oyuncu maaşında kesintiye giden futbol kulüpleri arasında yer aldı. Analistler, Kovid-19 haricinde, yeşil sahalarda sergilenen kötü performans ve kendilerine özel bazı konuların da kulüplerin hisse senetlerinin değer kaybetmesine neden olduğunu belirtti. YATIRIMCISINA EN FAZLA KAYBETTİREN SL BENFİCA OLDU SL Benfica'nın hisseleri geçen yıl yüzde 45,2 değer kaybetti. Porto, Benfica ve Sporting Lizbon'un da olduğu 6 kulüp ile çok sayıda futbolcunun yanı sıra Cristiano Ronaldo ve Jose Mourinho gibi futbol dünyasındaki ünlü isimlerin menajeri olan Jorge Mendes hakkında vergi kaçırma suçlamasıyla soruşturma başlatılması kulübün hisselerinin değer kaybetmesinde önemli rol oynayan faktörlerden biri oldu. Alman ekibi Borussia Dortmund'un hisseleri 2020'de yüzde 38,2 azalış kaydetti. Açıkladığı bilançoların beklentilerden kötü gelmesi, kulübün hisse senedi piyasasındaki performansını etkiledi. İtalyan Juventus, yatırımcısına yüzde 34,7 kaybettirdi. İtalya'nın geçen yıl salgından en çok ülkeler arasında yer alması, ülkedeki futbolu da olumsuz etkiledi. Kovid-19, Serie A'daki futbolcularda da yayıldı. Juventus'un transfer etmeyi düşündüğü Uruguaylı golcü Luis Suarez'in vatandaşlık başvurusu için girdiği İtalyanca dil sınavını kolaylıkla geçmesinde kulübün etkisi olduğuna dair iddialar basında yer alırken, konunun kamuoyu, özellikle de vatandaşlık bekleyen düzenli göçmenlerin tepkisini çekmesi üzerine savcılık tarafından soruşturma başlatılmıştı. Kovid-19'un yanı sıra Juventus hakkında çıkan söz konusu iddialarla kulüp, hisse senedi piyasalarında yatırımcısına kaybettirdi. Geçen yıl yatırımcısına Fransız Olympique Lyonnais yüzde 29,4, İtalyan SS Lazio yüzde 25,6 ve Hollanda ekibi AFC Ajax yüzde 24,8 kaybettirdi. İngiliz ekibi Manchester United'ın hisseleri de geçen yıl yüzde 16 azalış kaydetti. Salgının kulübe maliyeti, kar ve gelirlerdeki azalış, kulübün hisse senedi piyasalarındaki performansını olumsuz etkiledi. ARALIKTA SS LAZİO VE MANCHESTER UNİTED KAZANDIRDI Geçen ay yatırımcısına hisse senedi piyasalarında SS Lazio yüzde 12,8 ve Manchester United yüzde 8,1 kazandırdı. Juventus hisselerinde de yüzde 0,2 artış görüldü. Söz konusu dönemde SL Benfica'nın hisseleri yüzde 6,4, Borussia Dortmund'un hisseleri yüzde 4,6, AFC Ajax'ın hisseleri yüzde 1,7 ve Olympique Lyonnais'in hisseleri yüzde 0,5 değer kaybetti.

05 Ocak 2021 Salı

Kuraklık elektrik arzında dengeleri değiştirdi

Elektrik üretiminde rüzgar ve güneş enerjisi başta olmak üzere yenilenebilir kaynakların payı artarken, son aylarda etkisini hissettiren kuraklık elektrik üretimi konusunda sektörün en önemli gündem maddesi haline geldi. Kuraklığın sürmesi ve yaşı ilerleyen doğal gaz santrallerinin bakım ihtiyacı, beklenmedik arıza durumlarında elektrik arzında risk ihtimalini ortaya çıkardı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele döneminin ilk aylarında ekonomik aktivitenin yavaşlaması nedeniyle elektrik talebinde düşüş görüldü. Talebin karşılanmasında yenilenebilir kaynaklar öne çıkarken linyit ve hidroelektrik santrallerinin elektrik üretimi ise çarpıcı şekilde geriledi. Hidroelektrik haricindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payı geçen yıl 2019'a göre yüzde 13, doğal gazdan elektrik üretimi ise aynı dönemde yüzde 18 arttı. Buna karşılık, linyit ve hidroelektrik santrallerinin elektrik üretimi sırasıyla yüzde 18 ve yüzde 11,5 düştü. Kuraklık, elektrik üretimindeki bu değişime neden olan ilk etken olarak öne çıktı. Ana havza barajlarına gelen toplam su miktarı 2019'da 80,4 milyar metreküp seviyesinde bulunurken, bu rakam yüzde 27'lik düşüşle geçen yıl 58,5 milyar metreküpe geriledi ve hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimi olumsuz etkilendi. Değişimdeki ikinci etken ise 2020 başında çevre mevzuatına uyum için gerekli yatırımları yapmayan 5 linyit santralinde tamamen, bir diğer linyit santralinde ise kısmen üretimin durması 3 bin 400 megavatlık kapasitenin 6 aylık süreyle devre dışı kalması oldu. Söz konusu santrallerin devre dışı kalmasıyla, linyitten elektrik üretiminde büyük bir düşüş görüldü. DOĞAL GAZDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ 2017'YE GÖRE YÜZDE 37 DÜŞTÜ Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Cem Aşık, AA muhabirine, hidroelektrik ve linyitten elektrik üretiminde yaşanan bu düşüşlerin öncelikle yenilenebilir kaynaklardan, ikincil olarak da doğal gazla telafi edildiğini belirterek, "Ancak bunun ötesinde doğalgaz santrallerinin sistemi dengeleme rolleri de bulunmaktadır. Gün içinde tüketimdeki beklenmedik değişiklikler, yenilenebilir üretimdeki kaynağın doğası gereği oluşan dalgalanmalar veya üretimdeki beklenmeyen arızalar nedenleriyle birçok zaman doğalgaz santralleri hazır veya çalışır vaziyette tutuluyor ve Türkiye Elektrik Üretim AŞ (TEİAŞ) tarafından verilen talimatlarla üretimlerini artırıyor veya azaltıyorlar" diye konuştu. Aşık, doğal gazdan elektrik üretim miktarının yalnızca son birkaç yıla bakarak değerlendirilmemesi gerektiğine işaret ederek, şu bilgileri paylaştı: "Aslında doğal gazdan elektrik üretimi ciddi ölçüde azalıyor. 2017'de doğal gazdan üretim 108 milyar kilovatsaat iken, 2018'de 91 milyar ve 2019'da 57 milyar ve 2020'de yaklaşık 68 milyar kilovatsaat oldu. Geçen yıl 2019'a göre yükseliş söz konusu olmasına rağmen, doğal gazdan elektrik üretimi 2017'ye göre yüzde 37 geriledi. Bu kapsamda, sektör açısından bu yıla ilişkin net bir resim çizmek kolay değil. Salgının bu yıl nasıl seyredeceği çok kritik bir faktör. Ekonomi genelinde bir süredir devam eden toparlanma emareleri sektörümüz için olumlu sinyaller oluştururken, elektrik tüketimindeki artışların istikrarlı bir şekilde devam etmesi önem taşıyor." DOĞAL GAZ SANTRALLERİNİN BAKIMLARI YAKLAŞIYOR Öte yandan, son birkaç aydır etkisini hissettiren kuraklığın seyrinin en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını dile getiren Aşık, "Uzun dönemli meteorolojik tahminlerde bulunmak yanıltıcı olabilir fakat şu anki tabloya göre değerlendirecek olursak, hidroelektrik üretiminin ileriki aylarda kayda değer bir yükseliş göstermemesiyle birlikte elektrik tüketiminde belirgin bir artış olursa, yılın belirli dönemlerinde bazı saatlerde arz yönlü sıkıntılar yaşayabiliriz. Böyle bir senede genelde termik santrallerin daha yüksek oranda çalışması beklenir" değerlendirmesinde bulundu. Aşık, kapasite açısından bir sorun yaşanmaması için öngörülü hareket edilmesi gerektiğine dikkati çekti fakat kuraklık açısından panik havası oluşturmanın da doğru olmadığının altını çizdi. Türkiye'nin elektrik üretim filosunun artık eskisi kadar genç olmadığını anlatan Aşık, doğal gaz santrallerinde büyük bakımların yaklaştığını ifade ederek, "Ancak bu santrallerin çoğu geçtiğimiz yıllarda bakımlarını yaptıracak parayı biriktiremedi. Dolayısıyla, bu bakımlar yapılmazsa, oluşabilecek ani arıza olasılığı ülkemizin önünde bir risk olarak duruyor" dedi. EN BÜYÜK KAPASİTE ARTIŞI RÜZGAR VE GÜNEŞTE Türkiye'de son yıllarda devreye giren yeni elektrik kapasitesini de değerlendiren Aşık, 2020'nin 10 aylık döneminde devreye giren 3 bin megavatlık toplam kapasitenin 2 bin 500 megavatını yenilenebilir santrallerin oluşturduğunu söyledi. Aşık, inşaatı ilerlemiş ve yakın zamanda devreye girmesi beklenen projelerin büyük kısmının da yenilenebilir santrallerden oluştuğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Yenilenebilir alanda en büyük kapasite artışının rüzgar ve güneşten gelmesi bekleniyor. Güneş, büyük projelerin yanında, dağıtık kurulumlarla da artış trendi gösterecek. Bu da özellikle şebekenin işletiminde öğrenilmiş kuralların yeniden yazılmasını gerektiriyor. Türkiye’de rüzgar kapasitesinde de gidebileceğimiz önemli bir yol var. Burada teknoloji çok daha olgun bir hale geldi. Bu projelerin hızlandırılması için en faydalı çalışma, bürokrasinin azaltılması ve kurumlar arasındaki koordinasyonun arttırılması olabilir. Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik uzun vadede ucuz enerji arzı sağlayacak ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi yaptırımlara karşı rekabet gücümüzü artıracak en önemli silah olacak."

05 Ocak 2021 Salı

Salgın yılında kartlı harcamalar ilk kez 1 trilyon lirayı geçti

İstanbul Ticaret Odası (İTO), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sektörlere ilişkin göstergelere etkisini araştırmak için hazırladığı Pandemetre 2020 araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın "Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcamaları"başlığına göre, yerli ve yabancı kartlarla yapılan alışveriş tutarı ilk kez 2020 yılında 1 trilyon lirayı geçti.TCMB Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcama Tutarları verisi üzerinden yapılan incelemeye göre, kartlı harcama toplamı 2020 yılında, önceki yıla göre yüzde 13 artışla 1 trilyon 61 milyar liraya ulaştı. 2020 yılında 23 sektörün 15'i, banka ve kredi kartları ile yaptıkları satışlarda bir önceki yılı geride bıraktı. Seyahat acenteleri, hava yolları, konaklama, kuyumculuk ve yemek sektörlerinde yapılan kartlı harcamalar ise geriledi. Geçenyıl kart harcamaları en çok artan 5 sektör yüzde 81 artışla elektrik-elektronik eşya, bilgisayar, yüzde 52 artışla müteahhitlik işleri, yüzde 41 artışla market ve alışveriş merkezleri, yüzde 35 artışla yapı malzemeleri, hırdavat, nalburiye ve yüzde 31 artışla telekomünikasyon oldu. OTOMOBİL VE HAFİF TİCARİ ARAÇ SATIŞLARI YÜZDE 72 ARTTI Pandemetre 2020'yegöre,Türkiye genelinde 11 ayda otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 72 yükselişle 668 binin üzerinde gerçekleşti. "Bankaların Tüketici Kredileri" başlığına göre Türkiye genelinde konut, taşıt ve ihtiyaçtan oluşan tüketici kredileri hacmi, 25 Aralık 2020 itibarıylayüzde 45 artarak 675 milyar liraya yükseldi. 2020'de kartla internet üzerinden yapılan alışverişler de yüzde 40 artışla 265 milyar lirayı aştı. Araştırmanın diğer sonuçları ise şöyle oldu: "TL üzerinden açılan ticari kredi faizleri 27 Aralık 2019'daki yüzde 12,73'lük ortalamasından 18 Aralık 2020’de yüzde 19,1 seviyesine yükseldi. TCMB Reel Kesim Güven Endeksi, 2019 yılı Aralık ayında 103,6 puan olurken, Aralık 2020'de 106,8 puan olarak kayıtlara geçti. 2020 Ekim ayında sanayi üretimi 2019'un aynı ayına göre yüzde 10,2 arttı. 2019 yılı ekim ayında sanayi üretim endeksi yüzde 3,9 yükselmişti. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanımı Aralık 2019'da aylık bazda yüzde 77 iken, pandemiye rağmen Aralık 2020'de yüzde 75,6 oldu." İSTANBUL’DA KONUT SATIŞLARI OCAK-KASIM 2020’DE YÜZDE 24 ARTTI İlgili kurumların resmi istatistiklerini dikkate alan Pandemetre araştırmasına göre, İstanbul’da 2019’un ocak-kasım döneminde 279 milyar lira olan vergi tahsilatı ise 2020’nin ilk 11 ayında yüzde 25 artışla 349 milyar liranın üzerinde gerçekleşti. Böylece İstanbul’un Türkiye’nin vergi gelirindeki payı yüzde 46 oldu. İstanbul'da karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı yüzde 39 gerileyerek 2020’nin ilk 11 ayında 5,3 milyar lira oldu. 2020’nin ilk 11 ayında İstanbul'da satılan konut sayısı da yüzde 24 artarak 244 bini aştı. Bu satışın 71 binini sıfır konutlar, 173 binini ise ikinci el konut satışları oluşturdu. 11 ayda yabancılara 16 bin 867 konut satıldı. 2020’nin ilk 11 ayında İstanbul’dan yapılan ihracat iseyüzde 9 düşüşle 74 milyar dolar oldu. "2021’E UMUTLA GİRİYORUZ" "Pandemetre 2020" araştırmasına ilişkin açıklama yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, 2021’e umutla girdiklerini ifade ederek,"Tüm dünyada pandemiyi tamamen yok edemesek de daha fazla kontrol altında tutabileceğimize inanıyoruz. Şimdilik beş farklı aşının devreye girmesi planlanıyor ve 2021’in dünya ekonomisi için bir 'iyileşme'yılı olması bekleniyor. Bu anlamda özellikle sanayi sektörlerimizde ve dış talebe dönük çalışan firmalarımız için 2021’in bir atılım yılı olacağına inanıyoruz"dedi. Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 4,8 büyüyeceğinin öngörüldüğünü hatırlatan Avdagiç, şöyle konuştu: “Yapılan tahminlere göre dünya ticaret hacmi de yüzde 7.2 genişleyecek. Bu rakamlar önemli, çünkü ihracatımızın hangi seviyelere çıkacağını dünya ticaret hacminin seyri belirleyecek. Mesela dünya çapındaki ticaret eğilimleri, lojistik tercihleri de değişti. Tedarikte Çin’e alternatif arayışları arttı. Türkiye bu noktada önemli avantaj yakaladı. 200’ü aşkın küresel değer zinciri ile yapılan QIMA araştırması bunu bariz biçimde gözler önüne serdi. Geçen yıl dünya markalarına sorulan ‘tedarikte ilk üç tercihiniz kimdir’ sorusuna verilen yanıtlarda Türkiye’nin payı yüzde 4’tü. 2020’de yüzde 9’a çıktı. AB merkezli değer zincirlerinde, bir başka ifade ile Avrupa markalarında ise bu oran yüzde 30’a ulaştı. Türkiye’nin tercih edilirliği dünya çapında iki kat artış gösterdi." Avdagiç, salgındaözellikle hizmetler sektöründeki firmaların ciddi ölçüde kayıplar yaşadıklarına dikkati çekerek,"Sanayi sektörlerimizde, ihracata çalışan firmalarımızda dünyadaki talep daralmasına rağmen çarklar hızla dönmeye devam etti. Hükümetimizin sağladığı desteklerle inşaatta, otomotivde, tekstil ve mobilyada başarılı bir yılı geride bıraktık diyebiliriz. Medikal tekstilde ihracatımız 1 milyar doları aştı. Bununla birlikte hizmetler sektörünü 2021’de alacağımız tedbirler içinde ayrı bir yere koymak zorundayız. İnanıyoruz ki 2021 yılı Türkiye için bir atılım yılı olurken, hizmetler sektöründeki kayıplarımızı da telafi etmeye başlayacağımız bir yıl olacak" değerlendirmesinde bulundu.

05 Ocak 2021 Salı