tatil-sepeti
Kredi garanti kurumları kefaletlerinde esnekliğe süre uzatımı

Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, 1 Ocak 2021'den geçerli olmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, kredigarantikurumları tarafından verilecek yeni kefaletlerde 1 Temmuz'akadar, kullanıcının vergi dairesine ve SGK'ye vadesi geçmiş borcunun olmaması, varsa bu borcun kefaletle sağlanankrediden, borcun yüzde 20'sini aşmaması şartıyla öncelikli ödenmesi şartı aranmayacak. Daha önce bu tarih, 31 Aralık 2020 olarak belirlenmişti.

07 Ocak 2021 Perşembe

Araç muayene ihalesine ilişkin düzenleme yapıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmeliği,Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, m​​​​​evcut imtiyaz sözleşmesine göre yapılmakta olan araç muayene hizmetinin sözleşme süresi sonunda kesintiye uğramaması içinişleticinin Bakanlığa son sunduğu teminat mektupları imtiyaz sözleşme süresi bitimini takip eden 3 yılı kapsayacak. Araç muayene ihalesi için imtiyaz sözleşme süresi bitimi tarihinden en az 5 yıl öncesinde gerekli plan, proje, altyapı ve benzeri işlemler başlatılacak, yeni ihale en geç 15 Ağustos 2027 tarihine kadar sonuçlandırılacak.

07 Ocak 2021 Perşembe

Tarım ve Orman Bakanlığı bu ay 6 yer altı barajını daha tamamlayacak

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndanyapılan açıklamaya göre, DSİ, geliştirdiği projelerlesuyun bir damlasını dahi boşa harcamayacak şekilde planlanan yatırımları hizmete sunuyor. İklim değişikliği ve nüfus artışının etkisiyle depolama yapılarının önemi giderek artarken DSİ demuhtemel kuraklık etkilerini en aza indirmek içinyer üstü barajları yanında,yer altı su temini yapılarına da gereken önemi vererek bu kapsamdaçalışmalar yapıyor. Yer altı barajları ve suni besleme tesisleri bu alandailk sırada yer alıyor. Bu kapsamda, Yer Altı Barajları ve Suni Besleme Projeleri, 2019 yılı temmuz ayında Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin katılımıyla yapılan tanıtım toplantısıyla kamuoyuna açıklanırken,yer altı barajlarıkonusu 11. Kalkınma Planı'na da eklendi. Buna göre,"Yer Altı Suyu Suni Besleme ve Yer Altı Barajları Eylem Planı"ile yarı kurak coğrafyada bulunan ülkeninsu rezervine katkıda bulunulması maksadıyla 2023 yılına kadar 100'ün üzerinde yer altı barajı ve suni besleme tesisi inşa edilmiş olacak. Projenin toplam maliyeti 1 milyar lira olarak öngörülürken,bu projelerin tamamlanmasıyla40 milyon metreküp su depolama imkanı, 600 bin kişiye içme suyu olanağı, 60 bin dekar arazinin sulanması ve 45 milyon lira gelir artışı gibi faydalar sağlanacak. 2020 SONU İTİBARIYLA19 PROJE TAMAMLANDI Son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren kuraklığa karşı da çok önemli bir katkı sağlayacakproje kapsamında 2020sonuna kadar 19iş tamamlanırkenbu projeler, Çankırı'da 3, Konya, Manisa ve Bursa'da 2'şer adet olmak üzere, İzmir, Eskişehir, Antalya, Kütahya, Balıkesir, Nevşehir, Kayseri, Niğde, Malatya ve Kayseri'de hayata geçirildi. 2023 yılı sonuna kadar yapılması planlananprojelerin ilbazında dağılımı ise şöyle: Adana (3 adet)Adıyaman(1 adet), Afyonkarahisar (4 adet),Amasya (1 adet), Ankara(4 adet), Antalya (5 adet), Ardahan(1 adet),Artvin (4 adet), Aydın(6 adet), Balıkesir(2 adet), Bartın(1 adet), Bayburt(1 adet), Burdur (1 adet), Bursa (4 adet), Çanakkale (2 adet)Çankırı (3 adet), Denizli (4 adet), Diyarbakır (2 adet), Elazığ (5 adet), Erzincan (1 adet), Erzurum(3 adet), Eskişehir(2 adet), Hatay (1 adet), Isparta (1 adet), Kahramanmaraş (1 adet), Karabük (1 adet), Karaman (1 adet), Kars (1 adet), Kastamonu (1 adet), Kayseri (4 adet), Konya (5 adet), Kütahya (2 adet), Malatya(3 adet), Manisa (3 adet), Muğla (1 adet), Nevşehir (1 adet), Niğde(1 adet), Osmaniye (1 adet),Samsun (3 adet), Sinop (1 adet), Sivas (1 adet), Şanlıurfa (1 adet), Tekirdağ (1 adet), Trabzon (1 adet),Tokat(1 adet), Uşak (1 adet), Van (1 adet), Yalova (1 adet)." Ocak 2021itibarıyla 6 projenin daha bitirilmesiyle, tamamlanan proje sayısı 25'e ulaşacak. Bunun dışında, 17 projeinşaat, 8proje ihale ve 50 proje iseplanlama-proje aşamasında bulunuyor. DAHA DÜŞÜK MALİYETLİ Yer altı barajları, yer altı suyu akımına karşı geçirimsiz bir perde oluşturarak, genellikle topoğrafyanın ve jeolojinin uygun olduğu vadi alüvyonlarında veya sahil akiferlerinde inşa ediliyor. Yer üstüne inşa edilen klasik barajlara oranla daha düşük maliyetlegerçekleştirilen yer altı barajları, yurt dışında da yoğun kullanılıyor.Yer altı barajları, yüzey sularının buharlaşma kayıplarının ve kamulaştırma maliyetinin minimize edilerek yer altı suyuna iletilmesi, bu vesileyle yer altı suyunun rezerv ve kalite açısından korunması ve özellikle temiz içme suyu sağlanması maksadıyla yapılıyor. Yer altı barajları, kırsal kesimdeki vatandaşlaradaha kaliteli ve sürekli su sağlanması açısından da önem taşıyor.Bu yapılarda küçük çaplı sulamalar ile köyler ve beldelerin içme suyu ihtiyacını karşılamaya yetecek miktarda yer altı suyu depolamak mümkün oluyor.

07 Ocak 2021 Perşembe

Dünyanın ilk kurşunsuz radyasyon koruma kalkanı Teknopark İstanbul'da üretildi

Teknopark İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre, yerli radyasyon kalkanının, gelecekte kurşun bazlı koruma yöntemlerinin yerini alması bekleniyor. Yeni ve gelişmiş teknolojik çalışmaların hız kesmeden sürdürüldüğü Teknopark İstanbul'da bir ilke daha imza atıldı. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucu dünyada ilk kez üretimi sağlanan kurşunsuz radyasyon koruma plakası Anti-rad elde edildi. Anti-rad'ın, Türkiye'nin yıllık 40 milyon dolarlık kurşun ithalatını sonlandıracağı ve özellikle tıp alanında ithal edilen ağır ve oldukça tehlikeli kurşun levhaların yerini hızla alması bekleniyor. Yerli, sağlıklı, hafif ve en önemlisi kurşun ile kıyaslanamayacak kadar avantajlı Anti-rad Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan da Radyasyon Geçirgenlik Belgesi'ne sahip. Turing Kimya, Anti-rad'ı Türkiye markası yapmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Teknopark İstanbul'da geliştirilen Anti-rad;kurşun kullanımının sağlık gerekçeleriyle azalması ve hatta tamamen bitmesi beklenirken son derece gelişmiş bir alternatif olarak öne çıkıyor. Daha az maliyetli oluşuyla da dikkati çeken Anti-rad, nükleer santrallerden uçaklara ve telefonlara kadar çeşitli alanlarda kullanılabiliyor. ANTİ-RAD'I TÜRKİYE MARKASI YAPMAK İLK HEDEFİMİZ Açıklamada görüşlerine yer verilen Turing Kimya kurucularından Tamer Çiçekçi, bor bazlı malzemenin özellikle 5G teknolojisi ile iletişim sektöründe büyük bir pazara hitap edeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Bor bazlı malzeme, 5G'nin oluşturacağı radyasyondan korunmadaönemli bir rol üstlenecek. Türkiye, nükleer enerjiye karşı korunmada büyük bir stratejik güce sahip olacak. Anti-rad'ı Türkiye markası yapmak ilk hedefimiz. Türkiye'de devlet kurumlarıyla, radyasyonla alakalı tüm kurumlarla temas halindeyiz. Anti-rad'ı dünya pazarına taşımak için ölçeklendirme çalışmaları yapıyoruz. Global patent başvurumuzu 2020'nin mayıs ayında yaptık. Buluşumuzu dünyaya tanıtıp standart bir ürün olarak kullanılmasını sağlayacağız. Eş zamanlı olarak, üretim ve satışını da global pazara çıkarmayı planlıyoruz. Yurt dışında sanayideki özel sektör temsilcileri ile görüşüyoruz." Teknopark İstanbul'da radyoaktiviteye ilişkin çalışmalara yoğunlaşan Turing Kimya, X ve gama gibi farklı frekanstaki ışınlar için değişik alanlarda kullanılan ürünler de geliştiriyor. Cep telefonlarında, duvar boyalarında, uçak kabinlerinde, tekstil dokularında kullanılan bu kompozit malzemeler iyonlaştırıcı olmayan radyoaktif ışınlara karşı koruma sağlıyor.

07 Ocak 2021 Perşembe

2020’de işlem hacminde yüzde 153 artış gerçekleşti

Denetim ve danışmanlık firmas Ernst & Young Türkiye (EY),Türkiye'de birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan"Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2020 Raporu"nuaçıkladı. Rapora göre,Türkiye'de işlem sayısı 209 ile 2019 yılına paralel seyrederken, işlem hacminde ise 6,9 milyardolar ileyüzde 153 artış yaşandı.EY Türkiye 2020 yılında şirket birleşme ve satın alma işlemlerini değerlendirirken,Türkiye Varlık Fonu (TVF) kaynaklı işlemleri,Bilişim sektörünün payınınartmasını vebaşlangıç aşamasındaki girişimler açısından bir ekosistem oluşmaya başlamasınıön plana çıkardı. 2021 yılı için salgının yavaşlamasıylayabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin artacağı, ekonomi politikalarındaki değişimin yatırımcı güvenine yansıyacağı ve beklenen kamu kaynaklı işlemlerle salgın nedeniyle ertelenmiş bazı özel sektör işlemlerinin gerçekleşmesine bağlı olarak 10 milyar dolarınüzerinde bir işlem hacmine ulaşılabileceği öngörülüyor. Rapora göre, Kovid-19 salgınının yarattığı olumsuz ortamın hakim olduğu 2020 yılında, tüm dünyada birleşme ve satın alma işlem adedi 2019 seviyelerine benzer gerçekleşirken, işlem hacminde önemli miktarda düşüş gerçekleşti. Türkiye'de ise 2020 yılında işlem adedi 209 ile 2019 yılı seviyesinde gerçekleşirken, bunlardan 89 adedinin büyüklüğü açıklandı. Büyüklükleri açıklanan işlemler dikkate alındığında, toplam işlem hacminde 6,9 milyar ile 2019 yılına göre yüzde 153 artış yaşandı. Bu artışın arkasındaki ana etken olarak kamu tarafında TVF'nin gerçekleştirdiği işlemler ile özel sektörde bilişim sektörü kaynaklı işlemler yer aldı. En büyük 2 işlem olan TVF'nin Turkcell satın alımı ile Peak Games'in Zynga'ya satışı işlemleri, toplam işlem büyüklüğünün yüzde 52'sini oluşturdu. En büyük 10 işlemde TVF'nin doğrudan ya da dolaylı olarak taraf olduğu işlemler ağırlıklı olarak yer alırken, çok sayıda küçük tutarlı işlemin gerçekleşmesi özellikle yeni girişimler açısından bir ekosistemin oluştuğunun göstergesi olarak değerlendirildi. Yerli yatırımcılar geçen5 yıldan sonra ilk kez toplam işlem hacminde yabancı yatırımcıları geride bıraktı.2020 yılındaki işlemlerden değeri açıklanan 25 işlem ile 3,1 milyardolarlık kısmını, alıcı tarafın yabancı sermaye kökenli olduğu işlemler oluşturdu. Böylece, yabancı sermayeli işlemlerin işlem adedi içindeki payı yüzde 31 ile genel eğilime uygun olmasına rağmen işlem büyüklüğü içindeki payı 2020 yılında yüzde 45'e indi. Bu oran son 5 yıldaki en düşük seviyeyi temsil ediyor. Yabancı yatırımcıların coğrafi dağılımına bakıldığında, ilk sırada toplam işlem hacmi içinde yüzde 31 pay alan ABD yer alırken, ABD'yi Katar ve Lüksemburg takip ediyor. Açıklamada değerlendirmelerine yer verilenEY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Ortağı İlhami Koç, yabancı yatırımcıların işlem hacminin salgına rağmen artış gösterdiğine vurgu yaparak, "Yabancı yatırımcıların Türkiye odaklı gerçekleştirdikleri işlem hacminin 2020 yılında 3 milyar dolarınbiraz üstünde olduğunu görüyoruz. Bu rakam, geçen seneye oranla artış gösterirken, toplam büyüklük içerisinde yüzde 45 ile son 5 yılın en düşük seviyesini temsil ediyor. Oranın düşmesindeki ana etkenin, yabancı yatırımların azalmasından çok, TVF bünyesinde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle yerli yatırımların artması olduğunu düşünüyoruz" dedi. ÖZEL SERMAYE FONLARININ TÜRKİYE'YE İLGİSİ 2019'UNÜZERİNDE SEYRETTİ Rapora göre, 2020 yılında özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği işlemlerin hem adedinde hem de hacminde 2019'a göre artış görüldü. Özel sermaye fonları, 2020 yılında 90 işleme imza atarak, değeri açıklanan işlemlerle toplam 3,4 milyar dolar seviyesinde hacim gerçekleştirmiş oldu. Bu yıl, toplam işlem adedinin yüzde 48'ini oluşturan özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği işlemler arasında değeri açıklanan en yüksek hacimli işlem ise TVF'nin Turkcell'inyüzde 26,20 hissesini 1,8 milyardolarbedelle satın alması oldu.Özel sermaye fonlarının aktivitesinin gelecek dönemde de 2020 yılında olduğu gibi iyi bir grafik çizeceğine değinenEY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Kıdemli Müdürü Mert Göknar da şu değerlendirmede bulundu: "Türkiye geleneksel ekonomi politikalarına dönerek daha öngörülebilir bir döneme girdi. Bunun yanında pandemi şartlarına rağmen Türkiye'nin 2020'yi diğer dünya ülkelerinin aksine yatay bir büyüme ile kapatması bekleniyor. Bu sebeplerle 2020 yılında özel sermaye ve girişim fonlarının artan ilgisinin önümüzdeki sene de artarak devam etmesini, buna ek olarak bilişim sektöründeki işlemler ile birlikte startup şirketlere yapılan yatırımların artmasını öngörüyoruz." 2020 yılında gerçekleşen 209 işlemin yüzde 54'ünün bilişim sektöründen çıktığını ve işlem değeri olarak2,1 Milyar ABD Doları ve yüzde 31 pay ile telekom sektörü ile beraber zirvede yer aldı. Raporda, bilişim sektörü alt sektörleri itibariyle de değerlendiriliyor ve alt sektörler arasında oyun sektörü ön plana çıkarılıyor. Bu alanda 9 adet işlemle yaklaşık olarak 2 milyar dolarlık işlemin gerçekleştiği belirtilirken, bu işlemler içerisinde 1,8 milyar dolarbüyüklüğündeki Peak Games işleminin bu hacmin büyük bir kısmını tek başına oluşturduğu ifade ediliyor.Raporda, 2020'de gerçekleşen Peak Games ve Rollic Games işlemlerinin yanı sıra 2018 yılında gerçekleşen Gram Games işlemi de dikkate alındığında Türkiye'nin dünyada mobil oyun sektöründe ön plana çıkan ülkelerden biri haline geldiğine dikkat çekiliyor. KAMU TARAFINDA, TÜRKİYE VARLIK FONU'NUN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İŞLEMLER YILA DAMGASINI VURDU Kamu kaynaklı işlemler açısından, Türkiye Varlık Fonu'nun alıcı ve birleştirici bir rol üstlenmesi nedeniyle, 2020 yılı istisnaiyıl oldu. TVF, toplamda 2,8 milyar dolarlık 8 işlemle, tek başına toplam işlem büyüklüğünün yüzde 40'ını oluşturdu. Rapora göre, 2021 yılında da kamu kaynaklı işlemlerin tüm birleşme ve satın alma işlemleri içerisinde önemli bir paya sahip olacağı tahmin ediliyor. Raporda, başlangıç aşamasında yapılan yatırımların gittikçe arttığı belirtilirken, işlem büyüklüğü açıklanan 89 adet işlemin 39 adedinin bedelinin 1 milyon doların altında olduğu vurgulanıyor. İşlem değeri açıklanmayan yatırımların büyük bir bölümünün de yine 1 milyondolarının altında olduğu tahmin ediliyor. Alıcı tarafta yer alan yatırımcıların çoğunun yerli ve yabancı girişim sermayesi fonları ya da melek yatırımcılardan oluştuğunun, özellikle, yerli girişim sermayesi fonlarının bu alanda daha fazla rol almasının beklendiğinin altı çiziliyor. EY Türkiye, bu verilerden yola çıkarak, Türkiye'destart-up'lar için bir ekosistemin oluşmaya başladığına işaret ediyor. Raporda, 2021 yılında şirket birleşme ve satın almalarının önceki yıllara göre adet ve hacim olarak daha yüksek olması bekleniyor. Öncelikle, 2021 yılında beklenen önceki yıllara göre daha istikrarlı bir para politikası ve yüksek büyümenin şirket birleşme ve satın almaları için de olumlu bir ortam yaratması bekleniyor. Ayrıca, salgın nedeniyle baskı altında kalan ulaştırma, turizm ve perakende sektörlerinde yaşanabilecek hızlı bir toparlanma ile bu sektörlerdeki şirketlere olan ilginin tekrar canlanması da beklentiler arasında yer alıyor.Raporda ayrıca, dünyayı etkisi altına alan salgın ile beraber teknoloji sektörünün nispeten olumlu etkilendiğine dikkat çekilerek, bu sektörde gerçekleşen işlem sayısının ve işlem hacminin giderek artmasının beklendiği vurgulanıyor. 2020 yılında salgınsebebiyle ertelenen ve 2021'dekapanması beklenen işlemler ve kamu sektöründe beklenen işlemlerin gerçekleşmesine bağlı olarak 2021 yılında şirket satın almaları ve birleşmelerinin işlem hacmi olarak 10 milyar dolarseviyesinin üzerine çıkması tahmin ediliyor. EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşarise​​​​​​​"Ülkemizin salgın dönemini diğer dünya ülkeleri aksine yatay bir büyüme ile kapayacak olması bunun yanında değişen ekonomi yönetimi ile beraber kur-faiz dengesinin yeniden sağlanması 2021 yılında daha istikrarlı bir para piyasası göreceğimizi işaret etmektedir. Tüm bu gelişmeler ışığında 2020 yılını salgına rağmen şirket birleşmeleri ve satın almaları konusunda gayet olumlu geçiren Türkiye için 2021 yılının da olumlu geçmesini bekliyoruz" yorumunu yaptı.

07 Ocak 2021 Perşembe