tatil-sepeti
‘Küreselde başarılı kadınlar’ webinarı 5 Mart’ta yapılacak

Kadın girişimcileri teşvik edecek etkinliklere yenisi ekleniyor. İstanbul Ticaret Odası’nda bu yönde yürütülen çalışmalar dahilinde ‘Küresel Çapta Başarılı Kadınlar’ webinarı düzenlenecek. TOBB İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu (İKGK) öncülüğünde düzenlenecek etkinlik, tüm üyelere açık olacak. Webinar, İngiltere Early Technologies kurucusu Gökhan Çelebi’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilecek. Webinara, İngiltere’den JLL Müdürü Zeynep Karakaya, Imperial College London Öğretim Görevlisi Pelin Demirel, Streetbees kurucusu Tuğçe Bulut ve Amazon’dan Yüksel Başak katılacak. 5 Mart’ta, 14.30-16.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek webinar, İTO’nun youtube kanalından canlı yayınlanacak.

01 Mart 2021 Pazartesi

Afrika’da ilaç gibi fırsat

HABER: BARIŞ CABACI Türkiye, yaptığı yatırımlarla sağlık sektöründe adından söz ettiriyor. Sağlık alanında ihracatını artıran Türkiye, Afrika’yı hedef pazar olarak görüyor. Sağlık alanında yapılacak yatırımlarla sektörel açığı kapatmak isteyen Senegal, Türk sağlık ürünlerine diğer ülke ürünlerinden daha fazla güveniyor. İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘sağlık ihtisas’ toplantısında, Türkiye ve Senegal arasında sağlık sektöründeki iş fırsatları ve pazardaki zorluklar üyelere tanıtıldı. İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay’ın başkanlığındaki toplantı, Türkiye’nin Dakar Büyükelçisi Ahmet Kavas, Senegal Eczaneler Birliği Başkanı Dr. Amath Niang, İTO Meclis Başkan Yardımcısı Cengiz Balçık ile Komite Üyeleri ve iki ülkenin sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. AFRİKA İÇİN ÖNEMLİ Afrika kıtası hakkında detaylı bilgi veren Dakar Büyükelçisi Ahmet Kavas, kıtanın geçmişinin değil, ülkenin güncel durumunun değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kavas, şöyle konuştu: “Türkiye tüm imkanlarını seferber etse Afrika kıtasının sağlık ihtiyaçlarının ancak yüzde 10’unu karşılayabilir. Bu da bize Afrika kıtası ülkelerinin ne kadar büyük bir pazar olduğunu gösteriyor. Binaları, demiryollarını, stadyumları ve havalimanları projelerinin birçoğunu Türk firmaları üstlendi. Senegal, sağlık sektörü ithalatının büyük bir kısmını Hindistan, Çin ve Avrupa ülkelerinden sağlıyor. Avrupa, ilaç sektöründe kullanılan hammaddenin yüzde 20’sini Afrika’dan temin ediyor. Türk yatırımcılar bu hammadde kaynağını ve yatırım fırsatlarını dikkate almalı.” VERGİ MUAFİYETİ Firmaların, 1.3 milyar tüketiciyi ve 3.4 trilyon dolarlık ekonomiyi birleştiren AfrikaKıtasıSerbest Ticaret Bölgesi Anlaşması(AfCFTA) ile vergi muafiyetinin oluştuğuna dikkat çeken Kavas, şunları söyledi: “Nijerya dahil olmak üzere 54 Afrika ülkesinin imzaladığı anlaşmada birçok sektörel ürünün yüzde 97’si vergiden muaf olacak. Dünya nüfusunun yüzde 20’sinin Afrika kıtasında yaşadığını düşünürsek, bu anlaşma ile sağlık sektöründeki açığı Türkiye kapatabilir. Anlaşma ile oluşan vergi muafiyeti sağlık sektörünü geliştirecek.” HASTANELER ÖRNEK Senegal Eczaneler Birliği Başkanı Dr. Amath Niang ve Senegal sektör temsilcileri, ülkede Türk ürünlerine güvenin fazla olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: Sağlık sektöründeki ilaç ve tıbbi cihaz açığının yanı sıra Türkiye’nin ‘Şehir Hastaneleri’ projelerini ülkemizde uygulamak istiyoruz. Bunun yanında sağlık sektöründe Türkiye’nin Senegal’e yatırım yapmasını bekliyoruz.” TÜRK ÜRÜNLERİNE GÜVEN Sağlık sektöründeki yatırımcıların, bazı ruhsatları tamamlamaktan muaf olduğunu belirten Senegalli temsilciler, şöyle devam etti: “Sağlık sektöründe tüketicilerin en güvendiği ürünlerin başında Türk menşeli ürünler geliyor. Türkiye’nin navlun sıkıntısının olmaması, Senegal için önemli. Başta bebek bezi olmak üzere birçok üründe Türk markaları pazarda tercih ediliyor. Bu yüzden tıbbi cihazlardan kozmetiğe kadar sağlık sektörünün her alanında Türkiye’nin yatırımlarını bekliyoruz.” TIBBİ CİHAZ İHRACATI ARTTI Türkiye’nin sağlık sektöründe dünyada rol model olduğunu söyleyen İTO Meclis Başkan Yardımcısı Cengiz Balçık, tıbbi cihaz ve ilaç sektörü ürünlerinin standartların üzerinde olduğunun altını çizdi. Balçık, “Firmalarımızın üretim bantları, dünyanın en iyi şartlarında diyebilirim. Tıbbi cihaz ihracatımızda gözle görülür derecede artış var. Dünyada en güvenilir tıbbi cihaz üreticileri arasında yer alıyoruz. Senegal’in ihtiyaçlarını da karşılayabiliriz. Yerli aşı konusunda ise Faz-3 çalışmaları sürüyor. Aşı konusunun yakın zamanda nihayete ermesini bekliyoruz” dedi.

01 Mart 2021 Pazartesi

Türkiye'nin nüfusu ve konumu Avusturyalı yatırımcılar için önemli kriterler

Türkiye'nin ticaret ortaklarındanAvusturya'nın Ankara Büyükelçisi Wimmer, iki ülke arasındaki ticaretinyeni tip koronavirüs(Kovid-19) salgınına rağmen önemli bir gerileme göstermediğini söyledi. İki ülkenin geçen yıl yaklaşık 3,8 milyar avroluk ticaret yaptığı bilgisini veren Wimmer, "Türkiye, Avusturya ile ticaretinde yaklaşık 600 milyon avro fazla verdi. Avusturya, Türkiye'ye 1,16 milyar avroluk ihracat yaparken, Türkiye, Avusturya'ya 1,76 milyar avroluk ihracat gerçekleştirdi. Karşılıklı hizmetlerin değeri 840 milyon avroyu buldu." diye konuştu. Salgının ticaretteki etkisinin beklenenden daha düşük olduğunu ifade eden Wimmer, şu değerlendirmede bulundu: "Avusturya'nın Türkiye'ye ihracatı Ocak-Ekim 2020 döneminde yüzde 5,6 artış gösterdi. Bu oran, Avusturya'nın Avrupa'daki bir ülkeyle yaptığı ticarette gördüğü en yüksek artış. Türkiye'den Avusturya'ya ihracatta ise yüzde 3,3'lük azalma görüldü. Bu da diğer ülkelerden Avusturya'ya yapılan ihracattaki düşüşe kıyasla çok iyi bir oran.” Wimmer, ticari ilişkilerin salgından çok fazla etkilenmediğini ancak normalleşmeyle birlikte daha da gelişme potansiyelinin bulunduğunu dile getirdi. AVUSTURYA ŞİRKETLERİ TÜRKİYE'DE 12 BİN KİŞİYİ İSTİHDAM EDİYOR Avusturya şirketlerinin çoğunlukla kağıt, karton, ambalaj, inşaat ürünleri ve metal ürünleri gibi alanlarda yatırım yaptığını belirten Wimmer, "Hizmet sektöründe ise lojistik, çağrı merkezleri ve yazılım da Avusturyalı şirketlerin Türkiye'deki önemli yatırımları arasında yer alıyor." ifadesini kullandı. Wimmer, ülkesindeki şirketlerin Türkiye'ye yalnızca ihracat yapmadığına, Türkiye'de üretim gerçekleştirip üçüncü ülkelere sattığına işaret ederek, "Bu durum Türkiye'nin dış ticaretine önemli katkı yaparken birçok şirket Avusturya'dan Türkiye'ye bilgi aktarımında bulunuyor. İstatistiklere göre Avusturyalı kuruluşlar Türkiye'de 12 bin kişiyi istihdam ediyor." dedi. Avusturya şirketleri için Türkiye'de yatırım yapmanın önemli bir pazara açılmak anlamına geldiğini belirten Wimmer, Türkiye'deki üretim ve hizmet maliyetlerinin düşük olmasının uluslararası piyasalarda rekabet için bir avantaj olduğunu bildirdi. Wimmer, Türkiye'nin coğrafi konumunun önemine de dikkati çekerek, "Bölgeye yatırımlarda, ihracat üssü durumundaki Türkiye'nin konumu da önemli bir kriter." diye konuştu. AVUSTURYALI YATIRIMCILAR "ÖNGÖRÜLEBİLİR EKONOMİ POLİTİKALARI" BEKLİYOR Büyükelçi Wimmer, Avusturya ticaret teşvik organizasyonu "Advantage Austria"nın her yıl yatırımcı beklentilerini belirlemek için düzenlediği ankete göre yatırımcının Türkiye'den beklentilerine ilişkin bilgiler de verdi. Ekim 2020'de yayımlanan ankete, Avusturya şirketlerinin Türkiye'de yatırım için iyimser olduğu sonucunun yansıdığını ifade eden Wimmer, bu yıl da 2020'ye benzer bir ticaret beklediklerini dile getirdi. Wimmer, "Ankete katılanların yüzde 88'i öngörülebilir ekonomi politikaları, yüzde 57'si siyasi istikrar ve yasal kesinlik istiyor. Türkiye'de faaliyet gösteren firmalar için ise vergi, gümrük rejimi, idari kurallar ve prosedürlerde düzenlemeler de önemli konular." ifadelerini kullandı. "İŞ BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEDE BÜYÜK POTANSİYEL GÖRÜYORUZ" Türkiye'nin nüfusu ve konumuyla eşsiz bir pazar olduğunu vurgulayan Wimmer, "Türkiye, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika pazarları için önemli bir köprü vazifesi üstleniyor. Bu bölgelerin İstanbul'a yönelik gelişmiş uçuş ağı, kenti iş yapmak için önemli bir merkez haline getiriyor." değerlendirmesinde bulundu. Yatırımcılar için inşaat alanında iş birliğinin önemli bir potansiyel oluşturduğunu dile getiren Wimmer, şunları kaydetti: "Türk inşaat şirketleri ile Avusturyalı tedarikçiler arasındaki iş birliğini güçlendirmede büyük potansiyel görüyoruz. Yakın kıyı hizmetleri de (Nearshoring) Avusturyalı ve Türk şirketleri için çok umut verici bir seçenek olabilir. Avusturyalı işletmeler Türkiye'den daha fazla ürün tedarik etmek istiyor. Yatırım ortamını iyileştirmeyi amaçlayan reformlar, yatırımcıları ve işletmelerin Türkiye pazarına ilgisini daha da artırabilir."

26 Şubat 2021 Cuma

Türk ürünleri kalite, fiyat ve lojistik avantajıyla öne çıkıyor

Livio Manzini, Türkiye ile İtalya arasındakiticaret hacminin zaman içinde gelişim kaydederek yaklaşık 20 milyar dolarlık seviyelere ulaştığını söyledi. Salgının yaşandığı 2020'de ticaret hacminde dramatik bir düşüş olmadığını ifade eden Manzini, "İtalya, Türkiye için Avrupa bölgesinde ikinci büyük ticari partner olma özelliğini korudu. Burada uluslararası İtalyan şirketlerinin büyük hacimli ithalat ve ihracat işlemlerinin katkısı önemli oldu. Öte yandan, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği olarak hedefimiz, potansiyel ticaret hacmine ulaşabilmek için küçük ve orta ölçekli şirketlerin karşılıklı ithalat ve ihracat yapmalarına katkı sağlamak ve böylece sadece ticari gelişime değil, aynı zamanda iki ülke girişimcilerinin birbirlerini tanımasına olanak sağlamaktır. Böylece orta-uzun vadede potansiyel hacme ulaşılması hedefleniyor." diye konuştu. Geçen yıl Türkiye'ye yaklaşık 1 milyar dolara ulaşan İtalyan doğrudan sermaye girişi gerçekleştiğini dile getiren Manzini, "Şüphesiz içinde bulunduğumuz bu kırılgan süreçte geleneksel sektörler olarak görebileceğimiz enerji, çevre ve otomotiv ön plana çıkmaktadır. 2021'in ikinci yarısında normalleşmeye dönme süreciyle birlikte İtalya'dan gelebilecek yatırımlarda yeni bir ivmenin başlamasını bekleyebiliriz." dedi. "AB İLE BAŞLATILMAKTA OLAN YENİDEN YAKINLAŞMA FAALİYETLERİNİ MEMNUNİYETLE GÖZLEMEKTEYİZ" Livio Manzini, Türkiye'nin, dış ticaretinin yarıdan fazlasını AB üyesi ülkelerle gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti: "Türk ürünlerinin gerek kalite/fiyat oranı gerekse de lojistik avantajı söz konusu. Salgın süreci, Türkiye'nin Avrupa'ya yönelik ticaretindeki önem ve avantajını bir kez daha ortaya çıkardı. Burada Türkiye'nin sahip olduğu avantajları yerinde ve zamanında kullanımına olanak sağlayacak çok açık bir durumla karşı karşıyayız. AB ile başlatılmakta olan yeniden yakınlaşma faaliyetlerini memnuniyetle gözlemekteyiz. Söz konusu yakınlaşma sürecinin hızlandırılarak ivme kazandırılmasının Türk ihracatçı firmalara geniş olanaklar sağlayacağı kaçınılmazdır. Oda olarak beklentimiz, başlatılan bu yeni sürecin hızlanarak devam etmesidir. Nitekim bizler de bize düşen görev olan Türkiye'nin ve Türk ürünlerinin İtalya ve sahip olduğumuz network aracılığıyla tüm dünyada tanıtımına katkı sağlamaya çalışmaktayız. Bu amaçla önümüzdeki günlerde Türkiye'ye yönelik yatırım ve ticaretin getireceği avantajları içeren bir internet semineri çalışmasını programımıza almış bulunmaktayız." "TİCARET HACMİNDEKİ YÜZDE 10'LUK DARALMAYI 2021'DE TELAFİ ETMEYİ HEDEFLİYORUZ" İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Manzini, 2020'nin ocak-kasım döneminde İtalya-Türkiye ticaret hacminin 14,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, geçen yıl ticaret hacminde 2019'a göre yaklaşık yüzde 13 daralma yaşandığını söyledi. Manzini, 2020'nin aralık ayı sonuçlarında toparlanma olacağı varsayımıyla yılın yaklaşık yüzde 10'lar seviyesinde düşüşle kapanacağını öngördüklerini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bizler için öngörülebilir ilk hedef, 2020'de yaşanan yaklaşık yüzde 10'luk kaybın bu yıl telafi edilmesi olmalıdır ancak bu değer, daha önceki yıllarda ulaşılmış olan 20 milyar dolar hedefinden halen oldukça uzak gözükmektedir. Dolayısıyla gerçekçi projeksiyon, 2021 yılında 2020 kayıplarını geri almak ve 2022 yılı hedefi ise yeniden 20 milyar dolar olmalıdır. Orta vadeye bakarsak, başka bir deyişle tekrar büyüme trendine girmiş küresel ekonomik yapıda, ikili ilişkilerdeki ticari potansiyelin daha önce belirttiğimiz ve iki ülke hükümetlerinin de teyit ettikleri rakam şüphesiz 30 milyar dolardır. Başka bir deyişle, burada yüzde 50 civarında bir büyüme potansiyeli söz konusudur ki bu, küçümsenecek bir rakam değildir." "YATIRIM İMKANLARININ HAYATA GEÇİRİLMESİNDE AKTİF ROL OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Livio Manzini, 30 milyar dolar ticaret hacmine ulaşmanın ancak küçük ve orta ölçekli şirketlerin ticari faaliyetlerinde tekrar normalleşmesiyle gerçekleşebileceğini kaydetti. Manzini, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu amaçla İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği, 2021 programlarında gerek Türk ürünlerinin tanıtımı gerekse de küçük-orta ölçekli firmalarımızın sanal ortamda ikili iş görüşmelerini gerçekleştireceği bir planlama yapmıştır. Aynı zamanda Türk firmalarının İtalya'da, İtalyan firmalarının Türkiye'deki yatırımlarını artırmaları için ikili ilişkilerin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Dolayısıyla yatırım imkanlarının değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi konularında da aktif rol oynamaya devam edeceğiz. Amacımız ve gayretimiz, üretim çarklarının yeniden normale dönmesi ve karşılıklı ticaretimizin öncelikle tekrar 20 milyar dolara ulaşması, akabinde 30 milyar dolar hedefine doğru yeni bir büyüme ivmesi yakalamasını sağlamaktır."

26 Şubat 2021 Cuma

Kitle imha silahlarının finansmanının önlenmesine ilişkin kurumların görev ve sorumlulukları belirlendi

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın,Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanunun Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar Hakkında YönetmeliğiResmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre,Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi(BMGK)kararları uyarınca yasaklanan işlem ve faaliyetler ile listelenen kişi, kuruluş, organizasyon ve deniz ulaşım araçlarına ilişkin Dışişleri Bakanlığı kanalıyla iletilen bilgiler, gecikmeksizin karar alınması için Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı(MASAK)tarafından ivedilikle Cumhurbaşkanlığına gönderilecek. Cumhurbaşkanının birinci ve ikinci fıkralar uyarınca alacağı kararlar, ResmiGazete'de yayımlanarak gecikmeksizin uygulanacak. Kamu kurum ve kuruluşları, söz konusuyasak işlem ve faaliyetlere ilişkin bilgi, belge ve bulgular ile değerlendirmelerini Denetim ve İş Birliği Komisyonu'na bildirmekle yükümlü olacak.Bildirim üzerine, Komisyonca yapılacak değerlendirmelerde faydalanılmak üzere MASAK, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan görüş, bilgi ve belge talebinde bulunabilecek. Söz konusu faaliyetlerin gerçekleştirildiği hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden Komisyon, BMGK'ninkararında belirtilen organizasyonlar tarafından doğrudan/dolaylı olarak kontrol edilen kişi/kuruluşların ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi/kuruluşların Türkiye'deki malvarlığının dondurulmasını,makul sebeplerin ortadan kalkması halinde Türkiye'deki malvarlığının dondurulması kararının kaldırılmasını veya listelerden çıkarılmak üzere BMGK'ye teklifte bulunulmasını Cumhurbaşkanına önerebilecek. Denetim ve İş Birliği Komisyonu,Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanıbaşkanlığında,Adalet, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, İçişleri, Milli Savunma ileTicaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulunun en az başkan yardımcısı veya genel müdür düzeyinde olmak üzere bildireceği birer üyeden oluşacak. Komisyon, Başkan ve üyelerin en az 9'unun katılımıyla yılda en az 2kez toplanacak veüyelerin en az 9'unun oyuylakarar verecek.Üyeler çekimser oy kullanamayacak. Kanun hükümlerine göre malvarlığının dondurulması kararlarının yerine getirilmesinden MASAK sorumlu olacak. Yasaklı işlem ve faaliyetlerin denetimi, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetkileri çerçevesinde gerçekleştirilecek.

26 Şubat 2021 Cuma