Türk firmaları mobil dünyanın sahnesinde

İspanya’nın Barselona şehrinde düzenlenen GSMA Mobil Dünya Kongresi (Mobile World Congress-MWC 2018), teknoloji şirketlerinin ürünlerinin parıltılı sahnesi oldu. GSM dünyasının kalbinin attığı fuara, Türk şirketleri de İstanbul Ticaret Odası’nın organizasyonuyla katıldı. İTO ile fuara katılan firmalar, fuarın en prestijli alanında dünya profesyonellerine Türkiye’nin sinerjisini yansıtan özgün bir stant ile merhaba dedi. GÖRÜŞME TRAFİĞİ İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Orduhan ve Ebubekir Sıddık Koyuncu da fuara katılarak, firmalarımızın yanında yer aldı. İTO Başkan Yardımcısı Topçu, milli katılımla gelen firmaların ilk günden itibaren yoğun bir görüşme trafiğine girdiğini belirterek, “İnşallah buradaki hareket, bilişim sektörü için verimli olacak” dedi. İŞ BAĞLANTILARI Türkiye milli standında oluşturulan ‘ConnecTurkey’ bölümünde firma temsilcileri, ürün ve projelerini dünyaya aktarma imkanı buldu. Fuarda stant bazında yer alan milli katılım firmaları her gün yoğun görüşmeler gerçekleştirirken, ticaret heyeti üyeleri de yeni iş bağlantılarının temellerini attı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanına gerçekleştirdiği elektronik ürün ihracatıyla adından söz ettiren Vestel, fuarda mobil telefonlarının lansmanını yaptı. Savunma teknolojilerinde rüştünü ispatlayan ASELSAN yeni ürünleriyle, Turkcell de mobil ürün anlaşmasıyla Barselona’da dikkatleri çekti. 2 BİN 500 FİRMA 110 BİN ZİYARETÇİ Fuara 2 bin 500 firma katıldı. 210 ülkeden 110 bin kişi ziyaret etti. Profesyonel ziyaretçilerin yüzde 55’ten fazlası üst düzey yöneticiler oldu. İTO’nun milli katılım organizasyonuyla fuarda 14 firmamız yer aldı. Sektör liderleri, mobil endüstrisindeki gelişmeleri ve trendleri aktardı. 400’e yakın konuşmacının yer aldığı kongre ve programları 5 bin basın mensubu takip etti.

08 Mart 2018 Perşembe

Bitcoin’i unutun, fintech’e yatırım yapın

HABER: CANAN BİLGİN Kriz kahini olarak tanınan ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, yatırımcıları kripto para birimleri yerine fintech pazarına yatırıma davet etti. Roubini, “Blokchain’i, bitcoin’i, diğer kripto para birimlerini unutun. Gerçek iş modelleri ile finans hizmetlerinde devrim yaratmaya yelken açan fintech firmalarına yatırım yapmaya başlayın. Bir gecede zenginleşmeyeceksiniz; ancak daha akıllı bir yatırım yapmış olacaksınız” dedi. Finansal teknoloji (fintech) şirketleri, inovatif ürün ve iş modelleriyle finans sektörünü yeniden şekillendiriyor. Finansal hizmetler endüstrisinde devrim yaratan fintech şirketleri, bankalarla tüketiciler arasındaki ilişkileri değiştirerek mobil ödeme sistemleri, yatırım yönetimi, kredi, mevduat, finansal yazılım gibi alanlarda yenilikçi çözümler sunuyor. Fintech şirketleri daha hızlı, ucuz ve efektif olan bu işlemlerinde nesnelerin interneti, yapay zeka, büyük veri başta olmak üzere teknolojiyi kullanıyor. 150 MİLYAR DOLARI AŞAR CNBC’de yayınlanan habere göre, dünya çapında hızla gelişen fintech pazarına geçen yıl 17.4 milyar dolar yatırım yapıldı. PricewaterhouseCoopers’ın araştırmasına göre dünyada fintech alanındaki yatırımlar önümüzdeki 3-5 yıl içinde toplam 150 milyar doları geçecek. Finansal hizmetler sektöründe yeni teknolojilere yatırım yapmayan geleneksel şirketler ise rekabette geride kalacak. START-UP’LAR DA KATILDI HSBC ve Credit Suisse gibi dünyanın önde gelen bankalarının çoğunun kendi fintech fikirlerini geliştirdiği pazarda, şimdiye kadar 1.000’in üzerinde start-up, farklı yıkıcı iş modelleriyle sektörde yerini almaya çabalıyor. TÜRKİYE’DE YATIRIM ARTIYOR Türkiye’de de hızla gelişen fintech işlem hacminin yaklaşık 17 milyar dolar olduğu ve yatırımların artmaya devam edeceği öngörülüyor. Türkiye’de ödeme hizmetleri ve bankacılık işlemlerine yoğunlaşan fintech şirketleri yatırım, sigorta, finansman, kişisel finans yönetimi ve kurumsal finansman alanlarında da yatırımlara başladı. Teknolojinin finansla kesiştiği ve finansal hizmetleri daha verimli hale getiren her gelişme, birer fintech örneği oluşturuyor. İşte CNBC’de yayınlanan habere göre tasarrufları yönetmenin teknolojik yolları… KRİPTO PARALAR ŞİFRELEME KULLANIYOR Fintech dünyasında tüccarlar tarafından kullanılan ilk ve en ünlü kripto para birimlerinden biri bitcoin. Bitcoin gibi popüler bir sanal para birimi olan ve kripto para borsalarında işlem gören ethereum’un da yatırımcısı günden güne artıyor. Kripto paralar, güvenlik açısından kriptoloji (şifreleme) bilimini kullanıyor; herhangi bir banka, hükümet veya merkezi otorite tarafından yönetilmiyor. Yeni nesil kripto paralar arasında Litecoin, Ripple ve Dash (Digital Cash) gibi diğer sanal para birimleri de mevcut. DOLANDIRICILIĞI ÖNLÜYOR Fintech’in alt sektörlerinden regtech (düzenleyici teknoloji), firmaların finansal uyumluluk kurallarını yerine getirmesine yardımcı oluyor. Firmaların yasal düzenlemelere uyum süreçlerine zaman ve maliyet açısından çözüm sunan regtech, işletmelerin yönetimini de kolaylaştırıyor. Regtech’in temel özelliklerinden biri de, kara para aklama ile mücadele kurallarını otomatikleştirmek ve dolandırıcılığı önlemek için finansal kuruluşların müşterilerini tanımlayan KYC (Müşterinizi Tanıyan) süreçleri. Regtech bazlı çözümlerle bankaların yılda 2.7 milyar sterlin tasarruf sağlayabileceği belirtiliyor. SİGORTA MASRAFLARINI AZALTIYOR Fintech’in bir alt kümesi olan insurtech, sigorta endüstrisinin verimliliğini güçlendirmek ve firmaların daha dijital, daha hızlı hizmet sunmalarına yardımcı olan inovatif çözümler üretiyor. Insurtech ile sektörde faaliyet gösteren firmalar için daha fazla kullanıcıya ulaşmaya, poliçe sahipleri içinse masrafları azaltmaya yönelik çözümler geliştiriliyor. Fransız IT firması Capgemini ve sigorta şirketi Efma’nın hazırladığı rapora göre, insurtech start-up’larının ortaya çıkmasıyla birlikte geleneksel sigorta şirketleri rekabet baskısıyla karşı karşıya. İLK DİJİTAL PARA ARZI Kripto paraların halka arzı olarak tanımlanan initial coin offering (ICO), blokchain kullanan startup’lar için bir kitle fonlaması. Yatırım almak isteyen bir startup, bu teknoloji ile kendi tasarladığı sınırlı sayıda kripto parayı nakit karşılığında satarak fon temin edebilir. ICO’lar, bir şirketin hisse senetlerinin ilk kez yatırımcılara satıldığı halka arz işlemlerine benziyor. Ancak ICO’lar yatırımcılardan ziyade projenin destekçilerine hitap ediyor. AÇIK BANKACILIK Bankalar ve finans kuruluşları açık bankacılık sistemiyle müşterilere ait finansal verileri diğer kurum ve kuruluşlarla paylaşabiliyor. Farklı finans programlarının birbirleriyle iletişim kurmasına izin veren kodları, uygulama programlama arayüzlerini (API) kullanarak bir network oluşturup şeffaf bilgi paylaşımı sağlayabiliyorlar. Fintech şirketleri de sisteme entegre edilebiliyor. Açık bankacılık ile işlemler hem daha kolay hem de daha kısa sürede gerçekleştiriliyor. Özellikle birden fazla bankayla çalışanlar, tüm işlemleri tek bir uygulamayla kontrol edebiliyor. ROBO-DANIŞMANLAR İŞ BAŞINDA Yatırımlarınızı yönetmenize yardımcı olan teknolojilerden bir diğeri de robo-danışmanlar. Robo- danışmanlar, finansal algoritmaları kullanarak yatırım tavsiyelerini otomatikleştiren platformlar olarak tanımlanıyor. Portföy yöneticilerine ihtiyacı sınırlayan bu teknoloji, portföy yönetim maliyetini de önemli ölçüde düşürüyor. BANKADA HESABI OLMAYANLAR Gelişmekte olan piyasalarda faaliyet gösteren fintech şirketleri için en önemli alanlardan biri de bankalara veya finansal hizmetlere erişimi olmayan dezavantajlı ve düşük gelirli kesim. Piyasanın aktörleri bu kesimi de sisteme entegre edebilen dijital çözümler sunuyor. ABD’de finansal hizmetlere erişimi olmayan 10 milyon kişinin bulunduğu tahmin ediliyor. TOHUM HIZLANDIRICILARI ‘Tohum hızlandırıcıları’ olarak da bilinen hızlandırıcılar, finansal kuruluşlar tarafından fintech start-up’larına danışmanlık yapmak ve bunlarla çalışmak için yürürlüğe konulan programlardır. Fintech hızlandırıcıları özel ya da kamu tarafından finanse edilebilir. İngiltere Merkez Bankası Bank of England’dan Barclays’a kadar birçok büyük banka bu programlardan yararlanıyor. 3 YILDA 122 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık şirketi KPMG’nin raporuna göre, olgunlaşan ve yatırımcılar için fırsat sunan fintech pazarı, son üç yılda 122 milyar dolarlık yatırımla rekora koştu. Fintech piyasasında 2017’de yatırım hacmi 31 milyar dolar olarak gerçekleşti. Özel sermaye işlemleri sayısı 139’a ulaştı, yatırım hacmi de 17 milyar dolar oldu. Girişim sermayesi işlemleri de 2017’de 1.000 adeti geçti. Fintech birleşme ve satın alma anlaşmalarının sayısı ise 336’ya ulaştı. Dünya çapındaki Fintech yatırımlarının bölgesel olarak yorumlandığı raporda ‘aslan payı’nı 149 işlemde 5.8 milyar dolar yatırımla ABD aldı. Avrupa da hız kesmedi, 2017’nin dördüncü çeyreğinde 94 işlemde 2 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Asya’da 2016 yılında 10 milyar doların üzerindeki fintech yatırımları, 2017 yılında 3.85 milyar dolara geriledi. Asya’daki yatırımların düşmesinde Çin’in frene basması etkili oldu. AKILLI SÖZLEŞMELERLE TASARRUF Akıllı sözleşmeler, alıcılar ve satıcılar arasındaki sözleşmeleri otomatik olarak yürüten bilgisayar programları. Genellikle blokchain tabanlı olan akıllı sözleşmeler, işlemlerde hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlıyor. BİR GECEDE ZENGİNLEŞMEYECEKSİNİZ AMA… ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, tüm finansal balonların anasının bitcoin olduğunu söyledi. Roubini, marketwatch.com’da yayınlanan makalesinde, finans hizmetler endüstrisinin devrim geçirdiğini, ancak bunun itici gücünün bitcoin, kripto para birimleri veya blockchain değil, yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti olduğunu söyledi. Kripto para birimlerinin özellikle de bitcoin’in yatırım için güvenli olmadığını savunan Roubini, “Bitcoin’de hiçbir şey fiyatlandırılamıyor. Fiyatı tek bir günde yüzde 20 ila yüzde 30 dalgalanabilir” dedi. Blokchain teknolojisinin kripto para birimlerinden daha fazla potansiyele sahip olduğunu, ancak hâlâ önünde büyük engeller bulunduğunu belirten Roubini, “Blokchain’i, bitcoin’i, diğer kripto para birimlerini unutun ve gerçek iş modelleri ile finans hizmetlerinde devrim yaratmaya yelken açan fintech firmalarına yatırım yapmaya başlayın. Bir gecede zenginleşmeyeceksiniz; ancak daha akıllı bir yatırım yapmış olacaksınız” dedi.

07 Mart 2018 Çarşamba

Cezayir ile 1 milyar dolarlık anlaşma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir’i bölgesinde bir istikrar adası olarak gördüklerini belirterek, “Afrika’daki en büyük ticaret ortağımız Cezayir. Böylesi potansiyele sahip iki ülke için 3.5 milyar dolarlık ticaret hacmi az. Bu rakamı ilk etapta 5, ardından 10 milyar dolara çıkarabiliriz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; Cezayir, Moritanya, Mali ve Senegal’i kapsayan Batı Afrika turunun ilk durağı Cezayir’de temaslarda bulundu. Erdoğan’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak eşlik etti. İş adamlarının da yer aldığı Batı Afrika turuna, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Öztürk Oran ve Meclis Üyeleri de katıldı. Bu kapsamda iki ülke arasında farklı alanlarda işbirliğini öngören 7 anlaşma imzalandı. BAŞARI HİKAYESİ DEİK’in düzenlediği ve iki ülke iş dünyasını bir araya getiren Türk-Cezayir İş Forumu’na Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında ticaretin gelişeceğini söyledi. Erdoğan, “Yıllık ortalama büyümemiz yüzde 5.7. Kişi başına milli gelirimizi 12 bin dolar düzeyine çıkardık. Toplam milli gelir bakımından dünyada 17’nci, satın alma paritesine göre ise 13’üncü sıradayız. İhracat rakamını 158 milyar dolara çıkardık. Turist sayısı da 32 milyona ulaştı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moritanya’daki temaslarının ardından Senegal’in başkenti Dakar’a geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Uluslararası Blaise Diagne Havalimanı’nda Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ve eşi Meryem Faye Sall tarafından karşılandı. IMF BORÇ İSTEDİ Türkiye’nin IMF’ye olan 23.5 milyar dolarlık borcu 2013’te sıfırladığını ve IMF’nin Türkiye’den 5 milyar Euro borç istediğini anlatan Erdoğan, “Arkadaşlarım ‘verelim mi?’ diye sordular, ‘verin’ dedim. Fakat IMF baktı ki ciddiyiz, parayı almaktan vazgeçti” dedi. Erdoğan, sağlık hizmetlerini yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada marka olacak düzeye çıkarttıklarını da bildirdi. Erdoğan, “6 milyar dolarlık insani ve kalkınma yardımıyla dünyanın her köşesindeki mazlumlara el uzattık” dedi. Erdoğan, dünyada inşası süren 10 büyük projenin 6’sının da Türkiye’de olduğuna dikkat çekti. EN ÇOK İSTİHDAMI TÜRKLER SAĞLIYOR Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şirketlerinin, Cezayir’de en fazla istihdam sağlayanların başında geldiğini vurguladı. Erdoğan, şunları söyledi: “Yatırımda çok daha iyi noktaya gelerek bunu artıracağız. Cezayir’in öncelik verdiği tarım, gıda, turizm ve enerjide iş adamlarımız için yatırım imkanları var. Bunlar aynı zamanda Türk özel sektörünün de güçlü olduğu alanlar. İş dünyamızın temsilcilerini Cezayir’deki imkanları değerlendirmeye davet ediyorum. Türkiye, Cezayir ile tarımda her türlü işbirliğine açık. Gıda, tekstil ve demir-çelik ihracatı konusunda Cezayir’in potansiyeli var. İş adamlarımızın Cezayir’deki çalışmaları ne kadar kolaylaşırsa yatırımlar ve ticaretimiz de o derece artacak. Özellikle enerjideki işbirliğimizi ilerletmeliyiz. Bu konuda destekte kararlıyız.” İŞBİRLİĞİNİ DAHA İLERİ TAŞIYALIM Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya, iki ülke ilişkilerini her alanda ileri taşımak istediklerini söyledi. Uyahya, Türkiye-Cezayir İş Forumu’ndaki konuşmasında, “Cezayir’in ithalatında 7’nci olan Türkiye, 2015 itibarıyla Cezayir’de 3.5 milyar dolarlık yatırımla en çok proje alan 4’üncü ülke” diye konuştu. SIRA SERBEST TİCARET ANLAŞMASINDA Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türk firmalarının Cezayir’de önemli yatırımlar yaptığını belirterek, “Müteahhitlerimiz birçok projeye imza atıyor. Cezayir’de altyapı, baraj, karayolu ve demiryolu projelerinde varlığımızı sürdürmeliyiz. Sıra, imzalanacak serbest ticaret anlaşmasında” dedi. İKİ ÜLKE TİCARETİNİN BÜYÜMESİNE VESİLE OLSUN Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı Afrika turuna katılan İTO Başkanı Öztürk Oran, twitter’dan, “Cezayir iş forumu Cumhurbaşkanımız ve Cezayir Başbakanı’nın katılımı ile başladı. Her iki ülke ticaretinin büyümesine vesile olur inşallah” mesajını paylaştı. MORİTANYA’DA 7 ANLAŞMA İMZALANDI Batı Afrika turu kapsamında Cezayir’deki temaslarını tamamlayanCumhurbaşkanı Erdoğan, gezisinin ikinci ayağı Moritanya’da büyük coşkuyla karşılandı. Erdoğan, mevkidaşı Muhammed Veled Abdulaziz ile baş başa görüştü. Heyetler arası görüşmelerin de yapıldığı ziyaret kapsamında iki ülke arasında şu anlaşmalar imzalandı: Balıkçılık ve Deniz Ekonomisi Alanında İşbirliği Anlaşması Tarım Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşma Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması Hidrokarbon, Maden ve Mineraller Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı Diasporaya Dair Konularda İkili İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı Türkiye Maarif Vakfı ile Moritanya Arasında Ev Sahibi Ülke Anlaşması ile Yüksek Öğrenim Bursları Alanında İşbirliği Protokolü

06 Mart 2018 Salı

İthal duvar kağıdına soruşturma

Duvar kağıtları ve benzeri kaplamalar ileGüney Kore menşeli ‘polietilen tereftalat’ başlığı altında yer alan bazı ürünlere korunma önlemi soruşturması açıldı. Ekonomi Bakanlığı’nınkonuyla ilgili tebliğleri, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, İthalatta Korunma Önlemlerini Değerlendirme Kurulunca, duvar kağıtları ve benzeri kaplamaların ithalatında korunma önlemi soruşturması açılmasına karar verildi. Söz konusu karar, toplantıya katılan üyelerin oy birliğiyle alındı. Kurul ayrıca karbonatlı içecekler için şişe, kavanoz, plastik film, mikrodalga ambalaj yapımında kullanılan ‘polietilen tereftalat’ başlığı altındaki ‘diğerleri’ için korunma önlemi soruşturması açılmasına karar verdi.

02 Mart 2018 Cuma

Japon gıdalara radyasyon kontrolü kaldırıldı

Japonya’da 2011’de Fukuşima Nükleer Santrali’nde ortaya çıkan sızıntı nedeniyle bu ülkeden gıda ürünlerinin ithalatında uygulanan radyasyon denetimlerinin herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığından kaldırıldığı bildirildi. Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada,Japonya’da 2011’de meydana gelen deprem sonrasında Fukuşima Nükleer Santrali’nde ortaya çıkan radyasyon sızıntısı nedeniyle bu tarihten itibarenJaponya menşeli ve çıkışlı gıda ve tarım ürünlerinin Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından istisnasız radyasyon denetimine tabi tutulduğu hatırlatıldı. Bakanlığın açıklamasında; “Bu çerçevede yılda ortalama 80-100 kontrol gerçekleştirildiği ve bugüne kadar yapılan radyasyon denetimlerinde de sınır değeri aşan ve olumsuz sonuçlanan herhangi bir ürüne rastlanmadığı TAEK tarafından bakanlığımıza bildirilmiştir.Bu itibarla bahse konu radyasyon denetimlerinin kaldırılması uygun görülmüştür” denildi. Açıklamada,Japonya’dan İthal Edilecek Gıda ve Tarım Ürünlerinin Radyasyon Kontrolü Tebliğinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Tebliğin Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı. Japonya’da 11 Mart 2011’de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında oluşan tsunami, Fukuşima Nükleer Santrali’nde radyoaktif sızıntıya neden olmuştu.

01 Mart 2018 Perşembe