Rus ekonomisini hedef alan yaptırımların yanı sıra Kremlin'e yakın çok sayıda milyarder de yaptırımların hedefi olurken, oligarkların Avrupa Birliği (AB), ABD ve İngiltere'deki mal varlıklarına da el konuluyor. Batılı ülkelerin yaptırım uyguladığı isimler arasında İngiliz futbol takımı Chelsea FC ve Evraz şirketlerinin de sahibi olan Rus oligark Roman Abramoviç, Forbes dergisine göre yaklaşık 13 milyar dolar servetiyle dikkati çekiyor. Servetini ağırlıklı olarak demir-çelik sektörüne yaptığı yatırımlardan elde eden Abramoviç, 2018'de İngiltere'nin "yatırım vizesi" vermemesi üzerine İsrail vatandaşlığı almıştı. Yaptırım listesine giren ve tahmini 2,6 milyar dolar servete sahip olan Oleg Deripaska ise ağırlıklı olarak alüminyum ve enerji sektöründeki yatırımlarıyla tanınıyor. Yaklaşık 16,6 milyar dolarlık servete sahip Alişer Usmanov da demir ve çelik sektöründeki yatırımlarının yanı sıra futbol ve teknoloji alanındaki yatırımlarıyla biliniyor. Tahmini olarak 29,1 milyar dolarlık servetiyle Rusya'nın en zengin iş insanlarından Aleksey Mordaşov, gelirinin önemli bir kısmını çelik sektöründen kazanıyor. Rus kömür ve gübre sektörünün öne çıkan ismi Andrey Melniçenko'nun serveti ise 16 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. PUTİN'İN ÇOCUKLUK ARKADAŞLARI DA LİSTEDE YER ALDI Enerji, ulaşım ve inşaat sektörlerindeki yatırımlarıyla yaklaşık 11,3 milyar dolar serveti bulunan Gennady Timçenko ise Putin'in 1990'lı yılların başından bu yana St. Petersburg şehrinden tanıştığı yakın bir dostu olarak biliniyor. Putin'in çocukluk arkadaşlarından biri olarak tanınan ve Rusya'nın en büyük boru hattı inşaat şirketinin sahibi olan Arkadiy Rotenberg'in oğlu İgor Rotenberg de yaptırım uygulanan bir diğer isim olarak ön plana çıkıyor. İgor Rotenberg, babası Arkadiy Rotenberg 2014'te ABD'nin yaptırım listesine alındığında, babasına ait bazı şirketlerdeki hisseleri satın almıştı. Yaptırım uygulanan bir diğer isim, Arkadiy Rotenberg'in kardeşi ve yine Putin'in çocukluk arkadaşı olan Boris Rotenberg ise 1,2 milyar dolarlık servetiyle özellikle bankacılık alanında çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. BANKACILIK, HAVACILIK VE KİMYA SEKTÖRÜ YATIRIMCILARI Rusya'da bankacılık sektörünün önde gelen isimlerinden Mikhail Fridman 12,3 milyar dolar, yine aynı sektörden Petr Aven de yaklaşık 4,5 milyar dolarlık varlığıyla yaptırım uygulanan oligarklar arasında yer alıyor. Yaptırım uygulanan isimler arasında Rusya'nın en genç milyarderi olarak tanınan 1,4 milyar dolarlık servete sahip Kiril Şamalov da bulunuyor. Şamalov, Putin'in yakın dostu Nikolay Şamalov'un oğlu. Doğal gaz boru hattı sektöründe yatırımları bulunan Dmitriy Pumpyanskiy 2,4 milyar dolar, havacılık sektöründe aktif olan Aleksandr Ponomarenko ise 2,6 milyar dolarlık varlığıyla yaptırıma uğrayan diğer oligarklar arasında yer alıyor. Tarım sektöründeki yatırımlarıyla bilinen Vadim Moşkoviç'in 1,4 milyar dolar, kimya sektöründe şirketi olan Dmitriy Mazepin'in 1,3 milyar dolar ve petrokimya sektöründe yönetici konumunda yer alan Dmitriy Konov'un 500 milyon dolar serveti bulunuyor. Doğal gaz sektöründe yatırımları olan Leonid Simanovsky'nin mal varlığının ise yaklaşık 1,6 milyar dolar seviyesinde olduğu biliniyor. Yaklaşık 500 milyon dolar net varlığıyla bankacılık sektöründe aktif olan Andrey Kostin de yaptırım uygulanan isimler arasında öne çıkıyor. Yaptırım uygulanan isimlerin servetleri en az 118 milyar doları buluyor. KRİTİK İSİMLER DE YAPTIRIM LİSTESİNDE Batılı ülkelerin yaptırımları, oligarkların yanı sıra Rusya'da önemli pozisyonlarda bulunan kritik isimleri de kapsıyor. Putin'in yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da yaptırım listesine girdi. Ülkenin en büyük petrol şirketi Rosneft'in Başkanı İgor Seçin ve dünyanın en büyük doğal gaz şirketlerinden Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller, Rus kamu şirketi Transneft'in Başkanı Nikolay Tokarev ve Rus devlet savunma sanayi şirketi Rosteft'in Başkanı Sergey Çemezov da yine yaptırım uygulanan önemli isimler arasında yer aldı. Bu arada, Forbes'ta isimlerin net varlıklarına ilişkin rakamlar belli aralıklarla güncellendiği için değişiklik gösterebiliyor.

15 Mart 2022 Salı

Avrupa Bina Performans Enstitüsü (BPIE) Başkanı Julian Popov, Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyeline dikkati çekerek, "Türkiye ve Avrupa Birliği'nin (AB) enerji dönüşümü için ortak stratejisinin olması çok önemli. Bu daha önceden de olmalıydı ama şimdi Rusya-Ukrayna kriziyle problem daha şiddetli ve acil bir hal aldı." dedi. Popov, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB üyesi olmadığı için çoğunlukla göz ardı edildiğini ancak bunun çok ciddi bir yanlış olduğunu söyledi. Daha önce Bulgaristan Çevre Bakanlığı da yapan Popov, Türkiye ve Avrupa enerji sistemlerinin kısmen birbiriyle entegre olduğunu anımsatarak, "Türkiye'de olan gelişmelerin Avrupa'da da etkisi oluyor. Bu nedenle, Türkiye'nin kısa ve orta vadede enerji verimliliği çözümleri ve alternatif kaynakları hızla devreye alması Türkiye için olduğu kadar Avrupa için de önemli, özellikle Güney Doğu Avrupa için. Yıllardır söylediğim bir şey var. Türkiye'nin AB üyeliği başvurusunun enerji faslından bağımsız şekilde Türkiye-AB enerji platformu ve müzakerelerine ihtiyacımız var. AB faslı politik nedenlerden dolayı erteleniyor ama bunu beklemenin bir manası yok." diye konuştu. TÜRKİYE VE AB ARASINDA ORTAK ÇALIŞMA GRUPLARI ÖNERİSİ Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesi ve potansiyeline dikkati çeken Popov, şöyle devam etti: "Türkiye ve AB'nin enerji dönüşümü için ortak stratejisinin olması çok önemli. Bu daha önceden de olmalıydı ama şimdi Rusya-Ukrayna kriziyle problem daha şiddetli ve acil bir hal aldı. Şahsi fikrim, Avrupa Komisyonu, (Türkiye'nin) komşu ülkeleri Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan ile acilen ortak çalışma grupları oluşturulması ve geliştirilebilecek ortak adımların belirlenmesi gerektiği yönünde. Bu adımlardan ilki, enerji tüketiminin düşürülmesi. Bir diğer adım da sınır ötesi elektrik şebekesinin kapasitesinin artırılması sağlanarak Türkiye ve AB arasında elektrik ticaret hacmi büyüyebilir. Bu da daha fazla yenilenebilir enerji kaynağının entegre edilmesine imkan verir." Popov, özellikle elektrikte sınır ötesi hat bağlantılarının kritik önemde olduğunu vurguladı. Türkiye'de yaygın kullanılan güneş enerjisiyle ısıtma sistemlerine işaret eden Popov, bu teknolojinin Avrupa'da göz ardı edilmiş bir sistem olduğunu aktardı. Popov, güneş enerjisiyle ısıtma sistemlerinin ısınmada kullanılan doğal gaz ihtiyacını büyük ölçüde düşürdüğünü ifade ederek, "Avrupa’da doğal gazın önemli bir kısmı ısınma için tüketiliyor. Bu teknolojiler ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesinde iş birliği yapmak oldukça fayda sağlayacaktır. Her zaman Türkiye'nin yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesinde tam anlamıyla bir cennet olduğunu söyledim ve bunu düşük maliyetle yapmak mümkün. Şu anda yenilenebilir enerji her şeyden daha ucuz." dedi. ENERJİ GÜVENLİĞİNİN DOĞASI DEĞİŞİYOR Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrasında AB'nin Rus gazına bağımlılığını hızla azaltmak için çözümler aradığını anımsatan Popov, Rusya'nın Ukrayna saldırısını enerji güvenliği açısından "şiddetli bir alarm" olarak nitelendirdi. Popov, bu alarmın enerji güvenliği konusunda ciddi şekilde düşünülmesini gerektirdiğini belirterek, şunları kaydetti: "Enerji güvenliğinin doğası da değişiyor. Enerji güvenliği sadece gaz, petrolle ilgili değil. Yenilenebilir enerjide tedarik zinciri, bataryalar, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri için ihtiyaç olan kritik mineraller hepsi buna dahil. Enerji güvenliğiyle ilgili ilk nokta, artık enerji güvenliğinin gaza erişimden çok daha fazlası olduğunu düşünmeye başlamamız gerektiği. Enerji dönüşümü, doğal gazdan gelecek 10-20 yıl içinde bir şekilde vazgeçeceğimizi açıkça gösteriyor. Bu nedenle, doğal gazın 'geçiş kaynağı' olarak görülen rolünü de yeniden düşünmek gerekir. Gaz bir geçiş kaynağı değil." Gelişen teknolojiler ve mevcut gelişmeler ışığında Türkiye ve AB'nin iş birliği yapmasının kritik olduğunu vurgulayan Popov, "Bu iş birlikleri sonucunda enerji güvenliğinde birçok yeni çözümler oluşabilir. Eminim ki (Türkiye ve AB) birlikte çalışırsak, ithal gaza bağımlılığı, özellikle de Rus gazına, hızlıca düşürebiliriz ki bu şu anda en temel hedef. Aynı zamanda Rus petrolüne de." dedi.

15 Mart 2022 Salı

Piyasa araştırma şirketi CINNO'nun yayımladığı rapora göre, ocakta geçen yılın aynı dönemine göre binde 4, önceki aya göre ise yüzde 38,6 arttı. En fazla satış yapan ilk 5 şirket arasında 4 Çinli üretici yer aldı. Merkezi Guangcou'da bulunan BBK Electronics bünyesindeki iki şirket Oppo ve Vivo, 5,4 ve 5,2 milyon satışla ilk iki sırada yer alırken eskiden Huawei bünyesinde yer alan, merkezi Şıncın'da bulunan Honor, 5,2 milyon satışla onları izledi. Oppo ve Vivo'nun satışları yıllık yüzde 21,2 ve yüzde 13,2 azalırken Honor, satışlarını yıllık bazda yüzde 242,9 arttırması dikkati çekti. ABD'li akıllı telefon üreticisi Apple, 5,1 milyon satışla Çin pazarında ilk 5'te yer alan tek yabancı üretici olurken satışları geçen yıla göre yüzde 11,4 arttırdı. Merkezi Pekin'de bulunan Çinli üretici Xiaomi 4,4 milyon satışla beşinci sırada yer aldı. Şirketin satışları önceki yıla göre yüzde 12,7 azaldı.

14 Mart 2022 Pazartesi

Avrupa Birliği (AB) Konseyi, üye ülkelerin, şirketlerin yönetiminde cinsiyet eşitliğini güçlendirmeyi amaçlayan yönergeye ilişkin genel tutumlarını belirlediklerini açıkladı. Buna göre, borsada işlem gören şirketlerin yönetim kurullarında yeterince temsil edilmeyen cinsiyetteki üyelerin oranı artırılacak. Şirketlerde, 2027 yılına kadar icra görevi olamayan yönetici pozisyonlarının en az yüzde 40'ının kadınlar tarafından gerçekleştirilmesine yönelik adım atılması gerekecek. Şirketlerin, yönetim kurulu da dahil bütün üst pozisyonları içindeki kadın oranının da en az yüzde 33 olması sağlanacak. Bu hedeflere ulaşamayan şirketler, yönetici atarken veya seçerken açık, net ve tarafsız bir şekilde formüle edilmiş kriterler uygulamak zorunda kalacak. Üye ülkeler, şirketlerin uygunluk, yeterlilik ve profesyonel performans açısından eşit niteliklere sahip adaylar arasında seçim yaparken az temsil edilen cinsiyetten adaylara öncelik vermesini sağlayacak. AB ülkelerinde, yönetim kurulu üyelerinin yüzde 30,6'sı ve yönetim kurulu başkanlarının da yüzde 8,5'i kadınlardan oluşuyor. Bu aşamadan sonra yönergeye ilişkin AB Konseyi ile Avrupa Parlamentosu (AP) arasında müzakereler gerçekleştirilecek.

14 Mart 2022 Pazartesi

Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de işlem gören nisan vadeli gaz kontrat fiyatı, bugün megavatsaat başına 110,2 avrodan açıldı. Fiyatlar, Türkiye saatiyle 10.25'te kapanışa göre yüzde 12 azalarak megavatsaat başına 115 avroya geriledi. Rusya Ukrayna Savaşı'na rağmen Ukrayna üzerinden Avrupa'ya doğal gaz akışının devam etmesi fiyatların düşüşünde etkili oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen hafta hükümet yetkilileriyle video konferans yöntemiyle Rusya’daki ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Putin, Rusya’nın enerji tedarikinde tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini vurgulayarak, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya ulaşan doğal gaz sisteminin tam kapasiteyle çalıştığını belirtmişti.

14 Mart 2022 Pazartesi