ABD, geçen yıl ağustos ayında ithal çelikte yüzde 25’ten yüzde 50’ye çıkardığı gümrük vergisini Türk malları için yeniden yüzde 25’e indirdi. Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik vergisiyle ilgili son düzenlemesini yazılı bir açıklamayla duyurdu. Türkiye de mütekabiliyet esası gereği ABD menşeli 22 ithal ürüne uyguladığı ek mali yükümlülükleri yarı yarıya düşürdü. Bu kararla ABD ürünlerine uygulanan 521.2 milyon dolar tutarında ilave vergi 260.6 milyon dolara inecek. İthalatında ek mali yükümlülük tahsil edilen bazı ABD menşeli ürünlerde uygulanacak yeni oranlar Resmi Gazete’de yayımlandı. İNDİRİMLİ MALLAR Yeni karara göre bazı ABD mallarında oran şöyle uygulanacak: Diğer sert kabuklu meyveler: Yüzde 10 Pirinç: Yüzde 25 Yenilen çeşitli gıda müstahzarları: Yüzde 10 Etil alkol, damıtım yoluyla elde edilen alkollü içkiler, likörler ve diğer alkollü içecekler: Yüzde 70 Yaprak tütün ve tütün döküntüleri: Yüzde 30 Taş kömürü, taş kömüründen elde edilen briketler, topak ve benzeri katı yakıtlar: Yüzde 5 Güzellik, makyaj, cilt bakımı müstahzarları, manikür ve pedikür müstahzarları: Yüzde 30 Poli (vinil klorür) (diğer herhangi bir maddeyle karıştırılmamış) (PVC): Yüzde 25 Poliamid -6, -11, -12, -6.6, -6.9, -6.10 veya -6.12: Yüzde 5, Plastikten diğer eşya: Yüzde 30 Birincil elyaf (kraft) kağıt ve kartonları: Yüzde 10 Kağıt, karton, selüloz vatka ve selüloz liften tabakalar: Yüzde 25 Selüloz asetattan olanlar: Yüzde 30 Bazı demir ve çelik ürünleri: Yüzde 30 Diğer santrifuj pompalar: Yüzde 10 Binek otomobilleri ve esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (Sürücüyle birlikte 10 veya daha fazla kişi taşımaya mahsus motorlu taşıtlar hariç, steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil): Yüzde 60 Alfa, beta veya gama ışınlı cihazlar: Yüzde 5 İTHALAT YÜZDE 42 AZALMIŞTI ABD Başkanı Donald Trump, önceki yıla kıyasla Türkiye’den ithal edilen çelik ürünlerinde yüzde 48 azalma görüldüğünü açıkladı. Aynı şekilde toplam çelik ithalatında da yüzde 12’lik bir azalma olduğunu ifade eden Trump, bu sebeple artık söz konusu verginin yeniden yüzde 25 düzeyine indirildiğini bildirdi.

29 Mayıs 2019 Çarşamba

HABER: ŞEREF KILIÇLI İnşaat sektörü, hizmet ihracatı yönüyle de önemli bir büyüklüğe ulaşmış durumda. Türk müteahhitleri, 1972 yılından 2018 yılsonuna kadar geçen sürede, 123 ülkede 9 bin 600 civarında proje üstlendi. Projelerin toplam tutarı ise 380 milyar dolara ulaştı. Geçtiğimiz yıl açıklanan ‘Dünyanın En Büyük Uluslararası 250 Müteahhidi’ listesine, Türkiye’den 24’ü İstanbul Ticaret Odası üyesi 46 firma girdi. Türkiye, müteahhitlikte Çin’in ardından dünya ikincisi oldu. İŞ TEKLİFE GELDİ Türk inşaat firmalarının yurtdışındaki başarısı önümüzdeki dönemde büyük inşaat projeleri gerçekleştirecek ülkelerin de dikkatini çekiyor. Bu ülkelerden biri de Kanada. Önümüzdeki 10 yılda 300 milyar dolarlık kamu yatırımına hazırlanan Kanada, Türk müteahhitler için büyük fırsat oluşturuyor. Kanada’da inşaat sektörü yatırımcılarını da bünyesinde barındıran Kuzey Amerika Uluslararası İşçi Sendikası’ndan (LIUNA) bir heyet İTO’yu ziyaret etti. LIUNA Uluslararası Başkan Yardımcısı Joseph S. Mancinelli’nin başkanlığını yaptığı heyet, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç ve inşaat sektöründen meclis üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi. İNŞAATA DEV BÜTÇE Türk inşaat şirketlerinin yurtdışı deneyiminin kendilerinin de dikkatini çektiğini vurgulayan LIUNA Uluslararası Başkan Yardımcısı Joseph S. Mancinelli, “Nedenini bilmiyoruz ama bugüne kadar Kanada’ya çok fazla Türk inşaat şirketi gelmedi. Ancak Kanada’ya gelmeden kâr oranının ne kadar yüksek olduğunu öğrenme şansınız olamaz” dedi. Kanada’nın inşaat sektöründe fırsatlar sunan bir ülke olduğunun altını çizen Mancinelli, şöyle konuştu: “Gerek federal gerekse iller bazında Hükümet, 300 milyar dolarlık bir bütçeyi altyapı yatırım projelerine ayırmış durumda. Kamu-özel sektör işbirliği projeleri (PPP) bu rakama dahil değil. Önümüzdeki 10 yılda anıtsal mahiyette yatırımlar yapılacak. LIUNA olarak, buradaki inşaat firmalarını Kanada’ya davet ediyoruz. Türk şirketlerine, oradaki faaliyetlerini yürütebilecek bir mecra açmayı istiyoruz. Türkiye’den sadece inşaat firması bağlamında değil, inşaat işçisi konusunda da kaynağa ihtiyacımız var. Türk firmalarına, işçilerini getirme konusunda da destek olabiliriz.” LOKOMOTİF SEKTÖR İnşaat sektörünün oluşturduğu katma değer ve istihdam ile ülke ekonomileri için çoğu zaman kaldıraç görevini üstlendiğini belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç, “Sektör, yüzlerce meslek dalını ilgilendiriyor. İstihdama ve üretime katkı sağladığı ve kendisine bağlı 100’den fazla alt sektörü kalkındırdığı için bir lokomotiftir. İnşaat sektörünün, Türkiye’de gayri safi milli hasıla içerisindeki payı bazı dönemlerdeki sert daralmalara rağmen giderek artarak yüzde 30’lara ulaştı” dedi. Yakup Köç, Türk müteahhitlerinin Afrika, Avrasya ve Ortadoğu ülkelerinde gerçekleştirdikleri başarılı projelerle rekabet güçlerini de artırmaya devam ettiklerini söyledi. İSTANBUL’A YATIRIM YAPABİLİRİZ LIUNA’nın, Kanada’da inşaat alanında faaliyet gösteren 140 bin tarafın temsilcisi olduğunu, aynı zamanda büyük bir fon sahibi ve yatırımcısı olduğunu belirten Joseph S. Mancinelli, “8 milyar dolarlık bir emeklilik fonunun sahibiyiz. 2008 yılından sonra alternatif yatırım kaynaklarına da yöneldik. Emeklilik fonu alanında yapılan yatırımlarımızı kamu-özel sektör işbirliği projeleri (PPP) bağlamında kullanıyoruz. Ulaştırma altyapı, hastane, adliye binalarının yeniden yapılandırılması alanında yatırımlarımız var. Bu üç kalemde 4 milyar dolara varan bir yatırım yaptık. Kanada dışında da yatırım yapıyoruz. Mesela Avustralya’da Sydney limanında bir yatırımımız oldu. Los Angeles’te otopark alanıyla ilgili bir şirketler birliği içinde yer aldık. Cazip bir proje olursa, İstanbul’da da yatırım yapabiliriz. Neden olmasın?” dedi.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

HABER: ŞEREF KILIÇLI Kanada, yaklaşık 37 milyon nüfusu ve 1.82 trilyon dolar milli geliriyle önemli bir ticari potansiyele sahip. Türkiye, diplomatik ilişkilerin başlangıcının 76. yılında, Kanada ile ilişkilerini daha da geliştirmek için çaba sarf ediyor. İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen Kanada İş Forumu’nda, iki ülkenin iş insanları bir araya geldi. Toplantının açılış konuşmalarını İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ve Kanada’nın İstanbul Konsolos Yardımcısı Rene Wassill yaptı. Türkiye ile Kanada arasında sürekli gelişen bir ticaret hacmi olduğunu belirten Dursun Topçu, “Son 10 yılda karşılıklı ticaret hacmi 1.5 milyar Kanada Doları’ndan, yaklaşık 5 milyar Kanada Doları’na ulaştı. Ticaret hacmimizi, Türk ve Kanada iş dünyasının gayretleriyle çok daha yukarı taşıyabileceğimize inanıyorum” dedi. STA TALEBİ İki ülke arasında ticareti sekteye uğratan bazı sorunlara da dikkat çeken Topçu, “Kanada, 2013 Ekonomik Eylem Planı çerçevesinde, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) rejiminde değişiklikler yaptı. GTS’den yararlanan toplam 175 ülkeden, daha yüksek gelirli ve ticarette rekabetçi olan 72 ülke, 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle sistemin dışında bırakıldı. Bu ülkelerin arasında Türkiye de var. Gümrük vergileri, en çok gözetilen ulus oranları geçerli olacak şekilde uygulanmaya başlandı. Tekstil ürünleri, hazır giyim, kumaş, ayakkabı ve gemi inşa sektörlerinde ülkemizin rekabet gücü bu karardan dolayı olumsuz şekilde etkilendi. Ayrıca Türkiye’nin demir çelik ürünlerine uygulanmaya başlanan anti damping vergileri sektördeki ihracata olumsuz yansıyor” diye konuştu. Topçu, Serbest Ticaret Anlaşması (STA) konusunda sonuca ulaşılmasının ilişkileri sağlamlaştıracağını da söyledi. STRATEJİK ORTAKLIK Kanada’nın Türkiye’yi stratejik ortağı olarak gördüğünün altını çizen İstanbul Konsolos Yardımcısı Rene Wassill, “Kanada ile Türkiye arasındaki karşılıklı yatırımlarda artış var. 2013 yılından bu yana Kanada’nın ihracatı yüzde 43, Türkiye’nin ihracatı da yaklaşık yüzde 27 civarında arttı. Eğitim, enerji ve ulaşım altyapısı konusunda da Kanada’nın önerebileceği çok şey var. Kanadalı şirketler Türk hava sanayine de katkıda bulunmaya başladı. Birlikte dünyanın ilk sonik altı rüzgar tünelini yapacak anlaşma mayıs başında imzalandı. Kanadalı şirketler, Türk şirketler ile birlikte Ortadoğu ve Afrika enerji piyasalarında neler yapabilecekleri konusunda da çalışıyorlar. TÜBİTAK, Kanada’da açacağı temsilcilikle, araştırma enstitüleriyle bir araya gelecek. Oluşturulacak mekanizmalarla Kanada ve Türkiye startup’ları da bir araya gelecek. Güçleri ve sermayeyi ama daha önemlisi entelektüel sermayemizi nasıl birleştirebiliriz, bunlara bakıyor olacağız” dedi. Wassil, İstanbul Ticaret Odası ile yakın çalışmaya devam edeceklerini de vurguladı. B2B GÖRÜŞMELER DE YAPILDI Toplantıda, Kanada İstanbul Konsolosluğu Ticaret Müsteşarı Ela Uluatam Özenir, ‘Kanada’da Yatırım Ortamı ve Sektörlere Bakış’ konulu sunum yaptı. Kanada’nın iş yapma maliyeti düşük bir ülke olduğunu belirten Özenir, “Mesela elektrik fiyatında dünyanın en ucuz ülkeleri arasında. G20 ülkeleri içinde en düşük kurumlar vergisi oranına sahip. Prosedür kolay; iki gün içinde firma kurabiliyorsunuz. İnovatif yatırımlar teşvik ediliyor. İnovasyonu ve girişimciliği destekleyen önemli bir fon var. 51 ülkeyle 14 STA’sı var. 49 trilyon dolarla dünya GSYH’sinin yarısından fazlasına denk gelen, 1.5 milyarı aşkın nüfusun pazarlarına ayrıcalıklı erişim imkanı var” dedi. Özenir, Kanada ile ABD arasında günlük 2 milyar dolarlık bir ticaret hacminin olduğunu, Kanadalı firmaların ABD pazarına kolay girebildiğini de söyledi. Toplantının sonunda, Kanada Trade Link CEO’su Stefania Szabo ile birlikte gelen Kanadalı iş insanları heyeti, Türk iş insanları ile ikili iş görüşmelerinde bulundu. DIŞ TİCARET HACMİNDE İSTİKRARLI ARTIŞ Türkiye ile Kanada arasındaki dış ticaret hacminde istikrarlı bir artış yaşanıyor. 2018’de Türkiye, Kanada’ya 1 milyar 272 milyon dolar ihracat yaparken, ithalatı ise 1 milyar 981 milyon dolar oldu. 2018’de Kanada’ya ihracat yüzde 21.6 artarken, ithalat ise yüzde 8.6 daraldı. Türkiye’nin Kanada’ya ihracatının yüzde 85’i sanayi, yüzde 15’i tarım ürünlerinden oluşuyor.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

Türk iş adamları, ‘Türkiye-Ukrayna Ekonomik İşbirliğinin Geliştirilmesinde Yeni Ufuklar’ isimli sempozyum için Ukrayna’ya gidecek. İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenecek sempozyumda, Ukrayna’daki yatırım fırsatları katılımcılara aktarılacak. Katılmak isteyen firmaların 30 Mayıs 2019 tarihine kadar kayıt yaptırmaları gerekiyor.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

HABER: SEMA GENÇAY ÇAPANOĞLU / İKV Kıdemli Uzmanı AB ve ABD arasında kendi uçak şirketlerine sağladıkları devlet yardımları nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlığı karşılıklı olarak Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) götürmeleri sonucunda 15 yılı aşkın süredir devam eden dava süreci iki taraf arasında misillemelerin yarattığı ticaret savaşları ile sürüyor. AB’nin Fransa merkezli uçak şirketi Airbus’a sağladığı yardımlara karşı ABD DTÖ’ye başvururken, AB de ABD’nin Boeing şirketine sağladığı devlet yardımlarına karşı dava açmıştı. Gelinen son aşamada Avrupa Komisyonu,DTÖ’de devam eden Boeing davası nedeniyle ABD’ye 20 milyar dolarlık ticari misillemede bulunmaya hazırlanıyor. DTÖ’NÜN KARARI 11 Nisan 2019’da DTÖ’nün en yüksek başvuru mercii, ABD’nin devlet yardımlarına ilişkin kurallar ile uyumlu hareket etmediğini teyit eden raporları kabul etti. Raporda uzun süredir devam eden süreçte ABD’nin DTÖ kurallarına uyum için gerekli eylemleri gerçekleştirmediği ve bu nedenle de uygulamalarına ilişkin karşı hükümler bulunduğu belirtildi. ABD’nin Boeing’e sağladığı devlet yardımlarının Airbus’a, satışlarda kayba yol açma da dâhil olmak üzere önemli ölçüde zarar vermeye devam ettiğinin teyit edildiği raporda ABD’nin Boeing’e verdiği teşvikler nedeniyle Airbus şirketinin yanı sıra Avrupa havacılık sanayinin ve çalışanlarının da ekonomik zarara uğradığı ifade edildi. DTÖ’nün temyiz organı 28 Mart 2019’da ABD hükümetinin Boeing’e tanıdığı vergi teşviklerinin DTÖ kurallarına aykırı olduğuna ilişkin bir karar da aldı. TASLAK LİSTE Avrupa Komisyonu, 17 Nisan’da ABD’nin uygulamalarından olumsuz etkileneceği düşünülen havacılık sektöründen kimyasal maddelere ve tarımsal gıda ürünlerine kadar çok geniş bir yelpazede ve ABD’nin AB’ye 20 milyar dolar tutarında ihracatını kapsayan ürünlerden oluşan 11 sayfalık uzun bir liste yayımladı. Söz konusu ürünlerin yüzde 50’sini tarımsal gıda endüstrisi oluşturuyor. Bunun yanında kömür, deri mamulleri ve traktörler de hedef alınan ürünler arasında. Gümrük vergisi tarifelerine ilişkin yüzlerce ürünü içeren bu taslak liste iki taraf arasındaki sorunları çözmek bir yana yeni bir gümrük tarifeleri savaşını tetikleyecek gibi görünüyor. İKİ SEÇENEK VAR DTÖ’nin görevlendirdiği bir arabulucu. AB’nin alacağı karşı önlemlerin düzeyini belirleyecek. DTÖ Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması’nın her iki tarafın da kendi uçak şirketlerine devlet yardımları sağladıklarını ve bu yardımların usulüne uygunluğuna ilişkin sorunlar olduğunu tespit etmesinin ardından, AB ve Washington’ın önünde şimdi iki seçenek bulunuyor: İki tarafın söz konusu yardımları uluslararası ticaret kurallarına uygun hale getirmeleri ya da karşılıklı ve dostane bir anlaşmaya varmaları ki, bu çözüm yolu Airbus tarafından da tercih ediliyor. Diğer bir seçenek ise iki tarafın birbirlerine karşılıklı tarife yaptırımı uygulamaları. UZLAŞMA ÇABALARI Avrupa Komisyonu tarafların karşılıklı bir uzlaşma sağlamasından yana. Buna örnek olarak da birbiriyle rekabet halinde olan ve eşit şekilde desteklenen Çinli uçak üreticileri gösteriliyor. Avrupa Komisyonu’nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, ancak başka bir çözüm yolu bulunmaması halinde karşı tedbirlere başvurulabileceğini söyledi. Malmström, AB ve ABD gibi iki önemli ortak arasında kurulacak diyaloğun esas olduğuna ve bunun da ön koşulsuz ve adil bir sonuç hedeflendiği sürece olabileceğine işaret etti.

22 Mayıs 2019 Çarşamba