tatil-sepeti
Gayrimenkul devlerine gövde gösterisi

İstanbul Ticaret Odası, dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı Cityscape Global Dubai 2018’de açtığı Türkiye standı ile uluslararası yatırımcıların buluşma noktası oldu. 2-4 Ekim 2018 tarihleri arasında Dubai World Trade Center’da düzenlenen Cityscape Fuarı; uluslararası emlak, gayrimenkul, yatırım ve inşaat fuarları arasında büyük öneme sahip. Türkiye her yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai Emirliği’nde düzenlenen Cityscape Global Dubai Fuarı’na ilk defa stand bazında iştirak etti. İSTANBUL İLGİSİ Türk firmaları fuarda, inşaat, mimari ve taahhüt hizmetleri ile yatırım imkanlarını bir kez daha dünyaya tanıtma fırsatı buldu. İstanbul’un dünya çapındaki projeleri uluslararası profesyonellerin ilgi odağı oldu. İnşaat ve gayrimenkul sektörüne uluslararası arenada öncülük etmeyi sürdüren İTO’yu, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, Yönetim Kurulu Üyeleri Servet Samsama ve Yakup Köç ile beraberindeki meclis üyeleri temsil etti. 15 SEKTÖR LİDERİ Cityscape Fuarı’ndaki Türkiye standı, prestijli gayrimenkul firmalarının bulunduğu Sheik Saeed Hall’de 198 metrekare alanda yer aldı. Sektörün liderlerinden oluşan 15 Türk firmasının ziyaretçi akınına uğradığı Türkiye standında B2B görüşmeler gerçekleştirildi. 9 salonda 42 bin metrekare alanda organize edilen Cityscape Global Dubai Fuarı’na iki Türk firması da bireysel olarak katıldı. BÜYÜKELÇİ’DEN DESTEK ZİYARETİ Türkiye’nin Abu Dabi Büyükelçisi Can Dizdar, Başkonsolosu İlker Kılıç, Ticaret Müşavirleri Hasan Önal ve Ahmet Canlı da Türkiye standını ziyaret etti. Türk diplomatlar İTO heyeti ile görüştükten sonra firmaları da ziyaret ederek destek verdi.

12 Ekim 2018 Cuma

Katarlılar Türk ürünlerine güveniyor

HABER: ŞEREF KILIÇLI Katar’ın en büyük perakendecilerinden Al Meera Holding yöneticileri, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Heyetin başında Al Meera Holding İcra Kurulu Başkan Vekili Salah Ahmet Al-Hammadi yer aldı. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer ile bir toplantı gerçekleştiren heyet, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesini istediklerini belirtti. Şirket olarak Türkiye’den yıllık 60 milyon dolarlık ithalat yaptıklarını ifade eden Al Meera Holding İcra Kurulu Başkan Vekili Salah Ahmet Al-Hammadi, şunları söyledi: “Türk ürünleri kaliteli ve uygun fiyatlı. Türk firmalarına da güveniyoruz. Katarlılar Türk ürünlerinden memnun. Al Meera zinciri olarak Türkiye’den ithalata daha fazla odaklanacağız. Türkiye’den aldığımız ürünleri 60 milyon dolar daha artırmak istiyoruz. Türkiye ile olan iş hacmimizi yukarıya doğru çekmeyi planlıyoruz. Bu konuda İstanbul Ticaret Odası’ndan destek talep ediyoruz.” Katarlı Al Meera Holding, Türkiye’den kuru gıda, bakliyat ve içecek başta olmak üzere pekçok kalemde ithalat gerçekleştiriyor. ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ Katar heyetinin ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirten İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, İTO olarak Katar ile ticari ilişkilerin gelişmesi için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Toplantıda İTO Perakende Ticaret Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Yavuz Altun da hazır bulundu.

10 Ekim 2018 Çarşamba

Almanya’da sanayiden sonra dış ticaret de düşüşe geçti

Avrupa’nın en büyük ekonomisinde, sanayi üretiminin yazın art arda üçüncü ayda düşüş göstermesi ihracat rakamlarında kendini gösterdi. Almanya’nın ihracatıağustosta önceki aya göreyüzde 0.1 düşerken, ithalatı da yüzde 2.7 geriledi. AlmanyaFederal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, ülkede mevsimsellikten ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat bu yılın ağustos ayında 110.3 milyar Euro, ithalat da 92 milyar Euro oldu.Yine arındırılmış dış ticaret fazlası ise bir önceki aya göre 2.4 milyar Euro artarak 18.3 milyar Euro seviyesinde gerçekleşti.Dış ticaret fazlası temmuzda 15.9 milyar Euro olmuştu. DIŞ TİCARET FAZLASI Ülkenin bu yılın ocak-ağustos dönemindeki toplamihracatıgeçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.2 artarak 879 milyar Euro’ya yükselirken, ithalatı da yüzde 5.8 artarak 723.1 milyar Euro’ya çıktı. Böylece ülkenin ticaret fazlası bu yılın ilk sekiz ayında 155.9 milyar Euro oldu. Avrupa’nın en büyük ve dünyanın dördüncü büyük ekonomisine sahip Almanya, geçen yıl 1 trilyon 279 milyar avro ihracat yaparken, ithalatı da 1 trilyon 34 milyar Euro kalmıştı. Ülkenin ticaret fazlası da bir önceki yıla göre 4 milyar azalarak yaklaşık 245 milyar Euro olmuştu. TRUMP’IN ETKİSİ Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) önceki gün yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda ABD Başkanı Donald Trump’ın agresifticaret politikalarının Almanya ve Çin’in büyümesine zarar verdiği belirtildi. IMF Alman ekonomisinin 2018 büyüme tahminini bir önceki tahminine göre 0.6 puan düşürürken,büyüme rakamını 2018-2019 için yüzde 1.9 olarak belirledi. Bu da büyüme de bu yıl için 20 milyar Euro’luk bir kayıp olarak hesaplandı. Almanya’da sanayi üretimiart arda üçüncü ayda düşüş göstererek, ağustosta bir önceki aya göre yüzde 0.3 azalmıştı.

09 Ekim 2018 Salı

AB ve Japonya’dan dünyanın en büyük güvenli veri akışı

HABER: MELİS BOSTANOĞLU / İktisadi Kalkınma Vakfı Türkiye, AB ile 1996 yılından bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin uzun bir süredir güncellenmesini beklerken; AB, her geçen gün yeni ticaret anlaşmalarına imza atarak, dünya ticaretinde öne çıkan ve özellikle ABD’nin başını çektiği korumacı politikalara meydan okumaya devam ediyor. Son dönemde bu ticaret anlaşmalarının en önemlisi, Birliğin tarihindeki en kapsamlı ticaret anlaşması olma niteliğini taşıyan AB-Japonya Ekonomik Anlaşması (EOA). Dünyanın en büyük ikinci ve dördüncü ekonomisi arasındaki bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde küresel hasılanın yüzde 28.5’ini kapsayacak ve 600 milyon nüfuslu bir serbest ticaret alanı oluşacak. TEMEL HAKLAR Anlaşmanın AB için sadece ticari açıdan değil, temel haklar açısından da bir o kadar önemli olduğu aşikâr. Bu kapsamda verilerin korunması, son yıllarda AB’nin en çok üzerinde durduğu konulardan biri. 25 Mayıs 2018 tarihinde yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Tüzüğü (General Data Protection Regulation– GDPR) ile AB, kişisel verilerin korunmasında yepyeni bir çağa geçiş yapmıştı. Hizmet sektöründe kişisel veriler sıkça işlendiğinden ve diğer sektörler için de dikkate değer çıktılar yarattığından, verilerin korunması AB için en az anlaşmanın ticari maddeleri kadar önem taşıyor. 3. ÜLKELERE AKTARMA AB hukuku kapsamında, vatandaşların kişisel verilerinin üçüncü ülkelere aktarılabilmesi için iki yol bulunuyor. Bunlardan ilki, AB üyesi olmayan bir ülkenin “esasen eşdeğer” düzeyde veri koruması sağladığını belirten Komisyon “yeterlilik kararı”. Yeterlilik kararının yokluğunda uluslararası transferler, uygun veri koruma önlemleri sağlayan bir dizi alternatif aktarım aracı vasıtasıyla gerçekleştirilebiliyor. AB, bu zamana kadar yalnızca Andorra, Arjantin, Kanada, Faroe Adaları, Guernsey, İsrail, Man Adası, Jersey, Yeni Zelanda, İsviçre, Uruguay ve ABD gibi üçüncü ülkelerin yeterli koruma sağladığını tanıdı. Japonya ile yapılan bu anlaşmayı diğer ülkelerinkinden ayıran en önemli özellik, bahsi geçen ülkelerle olan yeterlilik kararları tek taraflı tanınıyorken, bu sefer AB ilk kez üçüncü bir ülkenin veri koruma sisteminin yeterli düzeyde olduğunu “karşılıklı” tanıyacak olması. Bu anlaşma ile dünyanın en büyük güvenli veri akışının tesis edilmesi bekleniyor. JAPONYA ÖRNEĞİ Kişisel bilgilerin doğru işlenmesi için gereken önemin gösterilmesini temel ilkeler aracılığıyla sağlayarak, bireylerin hak ve çıkarlarını korumak amacıyla tasarlanan Japon Kişisel Veri Koruma Yasası (The Act on the Protection of Personal Information- APPI), en eski gizlilik yasalarından biri. Hem GDPR hem de APPI, verilerin yalnızca kendi yasalarına eşdeğer kabul edilen yasal sistemlere veya yeterli ihtiyati tedbirlere sahip üçüncü taraflara aktarılabileceği konusunda mutabık olsa da, bazı noktalarda farklılıklar gösteriyor. Öncelikle, APPI kişisel veriyi, birden fazla kişisel bilginin veri tabanında kümelenmiş hali olarak tanımlarken, GDPR’ın tanımlanmış veya tanımlanabilir kişilere ait herhangi bir bilgiyi kişisel veri olarak kabul ediyor. 2017’de getirilen ek düzenlemelerle birlikte Japonya, kurallarını AB’ye uyumlaştırmaya yönelik bir adım atarak, parmak izi ve yüz tanıma gibi biyometrik verileri ile ehliyet ve pasaport numarası gibi kişilere özgü tahsis edilen harfler veya rakamlardan oluşan Kişisel Tanımlayıcı Kodları da kişisel veri olarak kabul etti. JAPONYA’NIN KİŞİSEL VERİ YASASI YETERLİ Mİ? GDPR kişisel bilginin herhangi bir amaçla işlenmesinde uygulanırken, APPI sadece bilgilerin ticari amaçla işlenmesinde kullanılıyor. Ayrıca GDPR, yasanın gözetilmesinden hem veri kontrolörlerini hem de veri işlemcilerini sorumlu tutarken, APPI sadece ticari operatörü gerçekleşebilecek bir hatadan sorumlu tutuyor. GDPR, her veri işleme eyleminde veri sahibinin rızasının açıkça alınmasını ve verinin işlenme amacının ve metotlarının detaylandırılmasını gerektirirken, APPIopt-out(kişinin verilerinin varsayılan olarak kaydolduğu listeden cayma isteği) rıza yöntemini uygulamakta. APPI’ye göre şirketler,opt-outyöntemini kullanmadan önce Kişisel Bilgi Koruma Komitesi’nden onay alarak, aktarım öncesi verileri anonimleştirme zorunluluğuna sahip. Tüm bunların yanı sıra iki yasa da veri ihlalleri durumunda farklı cezalar uyguluyor. GDPR, ceza koşullarını ihlal bildiriminde bulunulmaması, şartların yerine getirilmemesi ve tasarımdan itibaren veri gizliliği (privacy by design) konseptinin ihlal edilmesi olarak belirlerken, APPI cezai koşulunu sadece kişisel bilgilerin yasa dışı kazanç amacıyla kullanılması olarak belirtiyor. GDPR, veri ihlali halinde şirketlere 20 milyon avro veya hizmet sağlayıcısının küresel gelirinin yüzde 4’ü oranında bir ceza keserken, APPI kuralları altında en az bir yıl hapis cezası ya da 500 bin yenden başlayan para cezası öngörülüyor. SAMURAY MAKÛS TALİHİ YENEBİLİR Mİ? AB-ABD Gizlilik Kalkanı uygulamasının etkinliğinin sorgulandığı şu zamanlarda Genel Veri Koruma Tüzüğü’nün (GDPR) temel maddelerinden bazılarının Japon Kişisel Veri Koruma Yasası’ndan (APPI) farklılık göstermesi, akıllarda soru işaretleri doğurdu. Komisyon, ekim ayında AB-ABD Gizlilik Kalkanı ilkelerinin etkinliğini gözden geçirmeyi planlıyor. ABD’nin anlaşmanın gerekliliklerine uymadığı kanısına varıldığı takdirde AB, ABD şartları tam anlamıyla yerine getirene kadar ABD ile veri alışverişini askıya almayı planlıyor. Henüz bu sorun çözülmemişken, Japonya ile AB’nin benzer sorunları yaşayıp yaşamayacağı akıllarda soru işareti uyandırıyor. Ancak komisyona göre, üçüncü ülkelere veri aktarımı yapılabilmesi için, iki sistemin eşdeğerliğe sahip olması yeterli. Ayrıca, Japonya’nın AB vatandaşlarından gelecek şikâyetlerin ele alınması için sistem kuracak olması taraflar arasında büyük çaplı bir veri ihlali oluşması olasılığını düşürüyor. İki taraf da gerekli iç prosedürlerini tamamladığı takdirde, karşılıklı ve akıcı bir kişisel veri aktarımının 2018 sonbaharında faaliyete geçmesi bekleniyor.

04 Ekim 2018 Perşembe

Kazakistan’dan yatırımcılara ‘alo yatırım’ hattı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Avrasya Birliği’nin en büyük ülkelerinden biri olan Kazakistan yenilenen yatırımcı dostu bürokratik anlayışı ile Türk yatırımlara kapılarını açmaya hazırlanıyor. Geniş tarım arazileri, maden kaynakları ve 180 milyon nüfusu barındıran Avrasya Birliği üyeliği ile son dönem Türk yatırımcıların gözdesi konumunda olan Kazakistan, yatırım yapmak isteyenlere sağladığı vergi muafiyetleri ile de dikkat çekiyor. Kazakistan’da bulunan yatırım olanakları, sağlanan kolaylıklar ve yatırım yapanların deneyimleri İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen Kazakistan Yatırım Olanakları Semineri’nde ele alındı. 24 SAAT AÇIK Toplantıda Kazakistan Yatırım Kurulu Başkan Yardımcısı Isataev Rustam, ülkesinin yatırımcılar için sağladığı olanaklara değinen bir konuşma gerçekleştirdi. Türklerin diğer ülke yatırımcılarından farklı olduğunu ifade eden Rustam, “Türkler şu ana kadar yaptığı hiçbir yatırımda sorun yaşamadı. Bunda kardeşlik bağının etkili olduğunu düşünüyorum. Türk girişimci çok yetenekli ve çok inatçı. İş yapabilmek için çok tutkulu bir yapıları var” diye konuştu. Birliklerinin Kazakistan’a yatırım yapmak isteyen işadamlarına destek vermek üzere kurulduğunu ifade eden Rustam, “Türk yatırımcıları her zaman rol model aldık. Eski Sovyetler Birliği ülkeleri içinde en çok doğrudan yatırım çeken ülkeyiz. Stratejik danışmanlık bizim için çok önemli. Yatırım olanaklarını anlatmak için 7-24 aktif bir hattımız var” dedi. DEMİRYOLU AVANTAJI Isataev Rustam konuşmasında, ülkesindeki avantajlardan bahsetti. Çok geniş topraklara sahip olan Kazakistan’ın en önemli avantajının yaygın demiryolu ağı ve devam eden otoyol çalışmaları olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: “Biz ulaşım projelerimizle Asya’da bir transit konumuna geliyoruz. Avrasya Ekonomik Birliği’ne üyeyiz ve bu 180 milyonluk bir pazar demek. Ayrıca Çin pazarı ile de sınırımız var. Çin’den Avrupa’ya transit kargo yolu mevcut. Bu kargo yolu ile ulaşım sadece 15 gün sürüyor. Önceden bu ulaşım deniz yolu ile 60 günü buluyordu. Devasa çapta özelleştirme programlarımız var. Türk yatırımcılar bizde ana rolü oynuyor. Yabancı şirketler bile Türk CEO’larla çalışmak istiyor. Kazakistan son 10 yılda çok değişti. İş yapmanız için yerel bir ortağa gerek yok. Kendiniz de gelebilirsiniz. Hammadde olarak yerel ürünlerin alınması ile ilgili bir zorunluluğumuz yok. Kazakistan bu bağlamda en iyi ülkelerden bir tanesi.” YÜZDE YÜZ GÜVENLİ Toplantıda, yatırımcıların en büyük çekincesinin hukuki güvenlik konusunda olduğunu ifade eden, Kazakh Invest Danışman Partneri Av. Muhammet Aksan, Kazakistan’daki hukuki güvenliğe dikkat çekerek şöyle konuştu: “Kazakistan ‘Bir Yol Bir Kuşak’ projesinin çok önemli bir ülkesi ve biz bu dev pazarı bu yüzden çok önemsiyoruz. Kazakistan hem insanıyla hem de turistik yönüyle çok beğenilecek bir ülke. Ülkede kendinizi kendi vatanınızdan ayrı hissetmezsiniz. Bizler isteyen herkese ücretsiz destek veriyoruz.” DOSTLUĞUMUZ TİCARETE DE YANSISIN Toplantının açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay gerçekleştirdi. Kuralay dost ve kardeş ülke Kazakistan ile ekonomik ilişkilerin yeterince gelişmediğini ifade ederek, “Dostluğumuz ticarete de yansısın” dedi. Kuralay şu şekilde konuştu: “Amacımız iki buçuk milyar dolar olan ticaret hacmimizi kısa zamanda 5, uzun vadede de 10 milyar dolara çıkarmak. İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı 134 Kazak firma var. Kazakistan’da Türk yatırımcılar en çok gıda, ilaç ve inşaat sektörlerinde yatırım yapıyor. Geçtiğimiz yıl Kazakistan’da 22.8 milyar dolarlık 480’den fazla projeyi Türk yatırımcılar üstlendi.” KONUŞACAK ÇOK ŞEY VAR Kazakh Invest Yönetim Kurulu Üyesi Francois Bernard da Kazakistan’la ilgili konuşacak çok şeyin olduğunu ifade etti. Ajanslarının yeni kurulduğunu, fakat motive gençlerle dolu olduğunu ifade eden Bernard: “İpek yolu için Türk firmalarına çok yer var. Projede en önemli konu güven. Bizler bu güveni sağlıyoruz. Her ülkede yatırımda güzel anlar olduğu gibi kötü anlar da olabilir. Bizler sıfır risk demiyoruz ama sıfır risk için maksimum çaba için size her zaman destek olabileceğimizi ifade ediyoruz” diye konuştu. ‘KAZAKİSTAN İŞ YAPILABİLİR EN KOLAY ÜLKE’ Dal Holding CFO’su Demircan Köse: “Kazakistan’la 1 milyar doların üzerinde bir anlaşma imzaladık. Kazakistan’a çok inandık. 76 ülkede varlığımız 6 ülkede de doğrudan yatırımımız var ama Kazakistan benim hayatımda gördüğüm en kolay çalışılabilen ülke. Devlet yetkililerinden ne zaman yardım istesek 7-24 bize destek verdiler. Öyle ki 10-15 dakikada sorularınıza cevap bulabilirsiniz. En önemlisi hukuk kısmında isterseniz İngiliz hukuk sisteminden yararlanabilirsiniz. Potansiyeli çok fazla. İşinizi iyi yaptığınıza inanıyorsanız Kazakistan çok doğru bir ülke.” ‘İLK KAZAKİSTAN’I SEÇTİK’ Enprode İş Geliştirme ve Proje Finansmanı Başkanı Çoşkun Akdeniz: “İlk şirketimizi Kazakistan’da açtık. Ofisimiz ve personelimiz var ve genişliyoruz. 20 yıl kadar önce kurulmuş bir mühendislik şirketiyiz. Şu an 12 ülkede çalışmamız var ancak dış yatırımda ilk heyecanımız Kazakistan’dı. Sağlık, enerji ve tarımda yatırımlarımız var. Hiçbir sorun yaşamadan yatırım yapıyoruz. Hatta rüzgâr ve güneşle ilgili yatırımları da programımıza aldık.” KAZAKİSTAN’DA SAĞLANAN AVANTAJLAR Kurumlar vergisi, arsa vergisi, emlak vergisinden 10 yıla kadar muafiyet. Yatırımcıların getirdiği hammadde veya makinalarda gümrük vergisi muafiyeti. Gıdada yatırımın yüzde 30’a varan geri iadesi. Özel projelerde devletin sağladığı bazı farklı avantajlar. HANGİ ALANLARDA YATIRIMA İHTİYAÇ VAR İlaç Medikal aletler Otomotiv İnşaat Enerji Et işleme tesisleri

02 Ekim 2018 Salı