tatil-sepeti
Arafta beklemekten yorulduk

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) işbirliğinde düzenlenen seminerde ‘Türkiye-AB İlişkileri: Gümrük Birliği ve Ötesi’ değerlendirildi. Seminerin açılış konuşmalarını, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger yaptı. Açılışta, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en önemli dış ticaret ortağı olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde ilişkileri zorlayan bazı konuları, ‘Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi süreci, göç krizindeki yük paylaşımı’ olarak sıraladı. AKSAYAN YÖNLER AB-Türkiye ticaret hacminin 2018’de 165 milyar dolara yükseldiğini, Türkiye’nin AB’nin toplam ihracatından aldığı yüzde 4.5 pay ile beşinci sırada yer aldığını hatırlatan Avdagiç, “Türkiye’nin 2018’de yaklaşık 84 milyar dolar ile ihracatında, 81 milyar dolar ile de ithalatında AB ülkeleri ilk sıradaydı. Türkiye’nin 1996’dan bu yana Gümrük Birliği sebebiyle karşı karşıya kaldığı haksız rekabet, uluslararası rekabetteki konumunu olumsuz yönde etkilemiş. Yani ülkemiz Gümrük Birliği’nden yeterince faydalanamamış. Gümrük Birliği ile ülkemizin AB’ye girişi koşullu olarak mümkün hale geldi. Türkiye ortak pazara katılabildi ama malların, sermayenin, hizmetlerin ve kişilerin serbest dolaşımı konularında kısıtlı yetki ve haklara sahip oldu. Ayrıca Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında da yer almıyoruz” dedi. DÖRTLÜ SERBEST DOLAŞIM AB’nin 37 ülke ve bölgeyi kapsayan 26 Serbest Ticaret Anlaşması bulunduğuna dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Biz bu anlaşmaların müzakerelerinde söz sahibi değiliz. Türkiye, AB’nin üye olmayan ülkelerle yaptığı anlaşmaları otomatik olarak kabul etmek zorunda. Bu ülkeler Türkiye’ye mal satarken gümrük vergisinden muaf tutuluyor. Peki, Türkiye aynı haklardan yararlanıyor mu? Hayır. Türkiye bu ülkelere mal satarken normal ihracat işlemine tabi. Dolayısıyla ağır vergi yükleriyle karşı karşıyız. Bu da ülkemizin dış ticaret dengesini olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu. TEMEL TALEPLER Türk iş dünyasının AB ile Türkiye’nin ekonomik entegrasyonunun daha ileri aşamaya geçmesini ve tam üyelikle sonuçlanmasını istediğini de belirten Avdagiç, “Birinci ve vazgeçilmez tercihimiz bu. Kapı önünde 23 yıl bekleyen bir başka ülke yok. Biz Arafta beklemekten yorulduk. Üyelik süreci ‘ağır aksak’ devam ederken, işletmelerimiz de mağdur edilmemeli. Avrupa Birliği ivedilikle ülkemize Gümrük Birliği’nde karar mekanizmasına katılım hakkı vermeli. Bunun yanı sıra vize serbestisi sürecini de tamamlayarak, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için çaba sarf etmeli” dedi. BERGER: GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN ÖTESİNE GEÇMELİYİZ Gümrük Birliği’nin kapsamı ve güncellenmesi konusunun tartışıldığını, ancak bu konuda pek ilerleme kaydedilemediğini dile getiren AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, bunun nedenini ise şöyle açıkladı: “AB üyelerinden bazıları Türkiye’deki hukukun üstünlüğü, insan hakları konularındaki çekincelerini ifade ettiği için bazı konularda ilerleme kaydedemiyoruz. Ancak geçen ağustosta yeniden gündeme gelen reform sürecinin bu tür engelleri ortadan kaldırmasını bekliyoruz. Üye ülkelerin daha önce hemfikir olduğu Türkiye’nin katılımının sürmesini istiyoruz.” Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin her iki tarafın da faydasına olacağını belirten Berger, yaptıkları araştırmaya göre Türkiye’nin GSMH’sine yüzde 1.4 oranında yıllık katkı yapacağını da kaydetti. Türk şirketlerinin Gümrük Birliği çerçevesindeki standartlara riayet ettiğini ve bunun takdirle karşılandığını da vurgulayan Berger, “Türkiye, pekçok AB şirketinin tedarik zincirinde yer alıyor. Bu da Gümrük Birliği sayesinde artan bir durum. Ancak bugün artık Gümrük Birliği’nin ötesine geçilmeli. Belki buna zirai ürünleri, kamu hizmetlerini de dahil etmeli” diye konuştu. Berger, bu konudaki müzakerelerde siyasi nedenlerle ilerleme kaydedilemediğini de söyledi. GÜNCELLEME İHRACATI YÜZDE 24 ARTIRIR İTO Meclis Üyesi Tamer Dinçşahin, ‘İş Dünyası Açısından Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi’ konulu bir konuşma yaptı. Türk ulaştırma sektörünün AB müktesabatına en uyumlu sektör olmasına rağmen kota ve vize uygulamalarıyla engellendiğini belirten Dinçşahin, bunun sadece ulaştırmaya değil, ticarete de engel koymak anlamına geldiğini söyledi. Dinçşahin, Gümrük Birliği’nden vazgeçilirse AB’ye ihracatta yüzde 16 düşüş, güncelleme yapılırsa yüzde 24 artış olacağı bilgisini de vererek, iş dünyasının talebinin güncelleme olduğunu kaydetti.

25 Mart 2019 Pazartesi

Seferberlik yurtdışına taşınıyor

Özel sektördeki itici güç Türkiye’yi inşaatta dünya ikinciliğine taşıyan Türk müteahhitler oldu. Sektör, 35 bin kişilik istihdam oluşturdu. Böylece ülke genelindeki istihdam seferberliği yurtdışı yatırımlara da taşınıyor. HABER: CANAN BİLGİN İşsizliğin azaltılması, ekonomide büyümeye ivme kazandırılması için milli seferberlik yürütülen istihdam, ülke sınırlarını aştı. İŞKUR, geçtiğimiz yıl 25 bin kişinin farklı coğrafyalarda çalışmasına aracılık etti. Türkiye’yi inşaat alanında dünya markası haline getiren Türk müteahhitleri ise 35 bin kişilik istihdam oluşturdu. DIŞA AÇILAN KAPI Türkiye, istihdamda bir taraftan Cumhuriyet tarihinin en büyük seferberliğini yürütürken, diğer taraftan yurtdışındaki Türk veya yabancı sermayeli şirketlerin işgücü talebiyle de işsizlik oranlarını aşağıya çekmeyi hedefliyor. Yurtdışı istihdamın öncülüğünü kamu ayağında İŞKUR, özel sektör tarafında da Türkiye’yi inşaat alanında dünya ikinciliğine taşıyan, projeleriyle 123 ülkeye imzasını atan Türk müteahhitleri üstlendi. TALEP YÜZDE 26 ARTTI Geçtiğimiz yıl yurtiçinde 1 milyon 240 bin 308 kişinin özel sektörde istihdamına aracılık ederek bir rekora imza atan İŞKUR, küresel istihdamda da Türkiye’nin dışa açılan kapılarından biri. Kurum, farklı ülkelerde iş kurmak, kariyer yapmak veya daha yüksek maaşlarla çalışmak isteyenlere Asya’dan Avrupa’ya, ABD’den Avustralya’ya kadar farklı kıtalarda rehberlik ediyor. Dünyanın dört bir tarafındaki Türk veya yabancı sermayeli şirketlerden gelen işgücü talebine aracılık eden İŞKUR, 2017’de 19 bin 834 kişinin yurtdışında çalışmaya gönderilmesini sağladı. Kurumun istatistiklerine göre bu rakam geçtiğimiz yıl yüzde 26 artışla 25 bin 75 kişiye ulaştı. ROTA İNŞAATA GÖRE Yurtdışında çalışmak isteyenlerin rotasını da çoğunlukla Türk müteahhitlerin en fazla proje üstlendiği ülkeler belirledi. Altyapı, inşaat ve taahhüt işlerinin yoğunlaştığı özellikle Asya ve Afrika ülkeleri, İŞKUR’un en fazla işçi gönderdiği ülkeler oldu. Bir dönem Türk işçileri için gözde olan Libya, iç çatışmalar nedeniyle cazibesini yitirirken, Rusya, Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Etiyopya, Almanya, KKTC, Katar ve Türkmenistan popülaritesini artırdı. İŞKUR, 2017’de en fazla bu ülkelere işçi gönderilmesine aracılık etti. Geçen yıl ise Umman, Ürdün ve Özbekistan’dan gelen işgücü talebinde yoğun artış görüldü. Kurum, Çin, İspanya ve Kırgızistan’da da Türk işçilerin istihdamını sağladı. ASLAN PAYI İNŞAATTA İŞKUR aracılığıyla yurtdışına çalışmaya giden Türkler ağırlıklı olarak inşaat sektöründe istihdam ediliyor. İkinci sırada ise hizmetler sektörü yer alıyor. Enerji, lojistik, havacılık, gıda, sağlık ve otomotiv de Türk işgücünün yer bulduğu sektörler arasında. NASIL BAŞVURACAKSINIZ? Yurtdışında iş sahibi olmak veya çalışmak isteyenler, İŞKUR üzerinden başvuru yapabilir ve iş ilanlarını takip edebilir. İŞKUR üzerinden başvuru yapmak için İŞKUR sistemine üye olmak gerekir. Üyelik işlemi internet üzerinden kolaylıkla yapılabilir. Ardından da online başvuru gerçekleştirilebilir. 100 BİN İSTİHDAMA ULAŞABİLİRİZ Yurtdışı istihdamın özel sektördeki itici gücü de inşaat şirketleri. Bu şirketlerde çalışan Türk sayısı ise şu anda 35 bin civarında. Türkiye’yi inşaat alanında dünya ikinciliğine taşıyan Türk müteahhitler, bugüne kadar 123 ülkede toplam 380 milyar dolarlık 9 bin 600 projeye imza attı. Türk müteahhitlerin geçen yıl yurtdışında üstlendikleri proje tutarı 19.9 milyar dolar. Bu projelerin yüzde 46’sı Avrasya, yüzde 26’sı Ortadoğu, yüzde 18’i Afrika, yüzde 6’sı Avrupa, yüzde 3.2’si Güney Asya ve Uzakdoğu, yüzde 0.6’sı da ABD ülkelerinde. İstanbul Ticaret’e konuşan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, 2023’te 35 milyar dolar seviyelerinde proje üstlenmeyi hedeflediklerini belirterek, “2030’larda ise hedefimiz, uluslararası pazardan aldığımız payı yüzde 7’lere, diğer bir ifadeyle yılda 50 milyar dolara yükseltmek” dedi. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin, istihdamda büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Yenigün, “Son dönemde yıllık yeni iş tutarı 20 milyar dolar düzeyine çıkmış olmasına karşın Türk işgücü sayımız geriledi. Firmalarımız artık Uzakdoğulu veya Afrikalı işgücü çalıştırmayı tercih eder duruma geldi. Oysa Türk müteahhit, her zaman Türk işçisiyle çalışmak ister. Yapılacak birkaç düzenlemeyle sorunların aşılabileceğine inanıyoruz. Bu sayede 10 bininci projeye yaklaştığımız yurtdışı müteahhitlik hizmetlerimiz kapsamında kısa süre içinde yeniden 100 bin Türk işgücü istihdamı hedefine ulaşmamız mümkün olacak” diye konuştu. SİBİRYA Dondurucu soğukların yıl boyu etkisini sürdürdüğü Doğu Sibirya’da, Rus enerji şirketi Gazprom ile Türk şirketi ortaklığında yapımı devam eden gaz işleme tesisinde Türk kadınları çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. SENEGAL Senegal’in başkenti Dakar’ın 2008 yılından bu yana bitirilemeyen yeni hava limanı projesini Türk firmalar 8 ayda teslime hazır hale getirdi. ETİYOPYA Denize kıyısı olmayan ve 100 milyon nüfusa sahip Etiyopya’yı Cibuti Limanı’na bağlayacak 400 kilometrelik demiryolu hattını Türk şirket inşa ediyor. EN FAZLA PROJE ÜSTLENDİĞİMİZ 10 ÜLKE Ülke Proje tutarı (milyon dolar) Rusya 3.905 S. Arabistan 3.014 Katar 2.029 Sudan 1.669 Polonya 1.531 Kazakistan 1.338 Türkmenistan 725 Cezayir 516 Romanya 479 Kuveyt 445 Diğerleri 3.767 Toplam 19.418 İKİLİ İŞGÜCÜ ANLAŞMASI OLAN ÜLKELER Avustralya Avusturya Almanya Belçika Fransa Hollanda İsveç Katar KKTC Libya Ürdün

21 Mart 2019 Perşembe

AB-Japonya ortaklığı Türkiye’yi de etkileyecek

HABER: MERVE ÖZCAN / İKV Uzman Yardımcısı AB-Japonya arasında 1 Şubat 2019’da yürürlüğe giren Ekonomik Ortaklık Anlaşması (EOA), dünyanın en büyük ekonomilerinden olan AB ve Japonya’nın kurallara dayanan, adil ticaret için atmış oldukları önemli bir adım niteliğinde. Anlaşma ile 635 milyon insanın yaşadığı ve küresel hasılanın üçte birinin üretildiği AB ve Japonya, pazarlarını karşılıklı olarak açıyor. Anlaşmanın Türkiye’yi etkileyen yönü ise ek tarifesiz vergi ile AB pazarına girecek olan malların AB’nin Türkiye’den alımları azaltabileceği öngörüsü. Bunun önüne geçilmesi için Gümrük Birliği Anlaşması’nda yenileme çalışmaları yapılması gerekiyor. YÜZDE 97’Sİ KALKACAK Anlaşmanın korumacılık eğilimlerinin hız kazandığı ve serbest ticaretin DTÖ kurallarına aykırı ek vergiler ve korunma önlemleri ile tehdit edildiği bir dönemde gerçekleşmesi önemini daha da artırıyor. Anlaşmanın tamamıyla yürürlüğe girmesinin ardından Japonya, AB’den ithal ettiği ürünlere uyguladığı vergilerin yüzde 97’sini kaldıracak. Anlaşma ayrıca araçlardaki uluslararası standartlar gibi tarife dışı engellerin sonlandırılmasını da beraberinde getirecek. Böylece AB ile Japonya arasındaki ticaretin 36 milyar Euro artması bekleniyor. Avrupalı şirketlerin Japonya’ya her yıl ihracat yaparken, ödedikleri yaklaşık 1 milyar Euro değerinde vergi de tarihe karışacak. JAPON İHALELERİ EOA ayrıca başta finansal hizmetler, e-ticaret, telekomünikasyon ve ulaştırma olmak üzere hizmet ticaretinde de tarifeleri ve tarife dışı engelleri ortadan kaldıracak. Kamu alımlarında Avrupalı şirketler artık Japonya’nın 54 büyük şehrinde ihalelere katılabilecek ve ulusal seviyede büyük önem teşkil eden demiryolu sektöründe kamu alımlarına erişimlerindeki engeller son bulacak. Belirli sektörlerdeki hassasiyetlere gereken duyarlılığın gösterileceği EOA kapsamında özellikle AB’nin otomotiv sektörü için gümrük vergilerinin sıfırlanması yedi yıl sürecek bir geçiş döneminin ardından hayata geçirilecek. Anlaşma, Türkiye açısından da son derece önemli. Türkiye, Japonya ile STA müzakerelerini sürdürüyor ve EOA’nın yürürlüğe girmesinden sonra, bu müzakerelerin ivedilikle tamamlanması stratejik bir öncelik olmalı. Gümrük Birliği’nin gereği olarak Türkiye, AB’nin ticaret anlaşmalarına da uyum sağlamak durumunda. Türkiye’nin AB’nin ticaret müzakereleri ile eş zamanlı olarak üçüncü ülkeler ile ticaret anlaşmaları müzakerelerini gerçekleştirmesi, ticaret imkânlarının artırılması ve dış ticaret hedeflerine ulaşılması açısından önemli.

21 Mart 2019 Perşembe

Şanhay’dan fuara çağrı

HABER: ADEM ORHUN Her yıl yüzlerce fuarın düzenlendiği ve geçtiğimiz kasım ayında ilk kez yapılan Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na da ev sahipliği yapan Şanhay, yeni fuarlar için Türk iş dünyasıyla temaslarını artırıyor. Bu kapsamda Şanhay Uluslararası Ticaret Tanıtım Konseyi temsilcileri İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Şanhay Belediyesi Ticaret Komisyonu Kongre ve Fuar Geliştirme Direktörü Li Lei başkanlığındaki Çin heyeti, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama’nın da yer aldığı bir toplantıda, İTO’nun Fuarlar Müdürlüğü ve Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü ekibiyle bir araya geldi. İZMİR’DE AÇILACAK Şanhay heyeti Başkanı Li Lei, her yıl nisan ayında Çin (Şanhay) Uluslararası Teknoloji Fuarı düzenlediklerini söyledi. 18-20 Nisan’da Şanhay’da yapılacak ana fuar kapsamında başka bir ülkede de fuar açtıklarını belirten Lei, nisanda da İzmir’de fuar düzenleyeceklerini kaydetti. Lei, düzenledikleri fuarlarda daha fazla Türk firmasını ve girişimcileri görmek istediklerini ifade etti. HIZLI VİZE TALEBİ İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama ise Çin pazarına açılmak isteyen çok sayıda Türk girişimci ve yatırımcı olduğunu belirtti. Samsama, konuşmasında, Çin’in merkezi hükümet ve eyalet yetkililerinin düzenlediği fuarlara katılmak veya Çin şehirlerinde incelemelerde bulunmak isteyen iş insanlarının ve firma temsilcilerinin vize engeline takıldığını ifade etti. Samsama, Şanhay belediye yetkililerinin ve Çin hükümetinin giriş işlemlerini hızlandırmasının, ticari ilişkilerin gelişmesine önemli katkısı olacağını vurguladı.

15 Mart 2019 Cuma

Etiyopya özelleştirme ihalelerine davet

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen ‘Etiyopya Ülke Günü’ programında, Türkiye-Etiyopya dış ticareti değerlendirildi. Açılış konuşmalarını İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ile Etiyopya Ankara Büyükelçisi Girma Temesgen Barkessa’nın yaptığı programda, Etiyopya’da yatırım ve ticaret fırsatları hakkında sunum yapıldı. Türkiye’nin, Afrika ile olan ilişkilerindeki yükselişin sadece karşılıklı çıkar ekseninde anlaşılamayacağını belirten İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, “Ülkemizin bölgeyle olan derin bağları, aynı zamanda dünya ekonomisindeki büyümenin ve refahın da bir parçası. Bunun da ötesinde, Afrika Birliği’nin Türkiye’yi stratejik ortak olarak ilan ettiği 2008’den bu yana ilişkilere ciddi bir momentum kazandırıldı” dedi. Türkiye-Etiyopya ticari ilişkilerindeki yükselişe de dikkat çeken Topçu, şöyle konuştu: “2000’de sadece 27 milyon dolardan bahsederken, bugün 355 milyon dolara ulaştığını görüyoruz. 10 kattan fazla artış var. Etiyopya’nın tedarikçi ülkeleri listesinde de yüzde 4.1 oranla altıncı sırada yer alıyoruz. Tarım başta olmak üzere tekstil, deri, tarıma dayalı sanayi sektörlerinde Etiyopya’da bir yatırım talebi olduğunu biliyoruz. Özellikle son dönemde ülkenin altyapı yatırımlarına hız verdiğini de görüyoruz. İki ülke arasında muazzam bir ticaret/yatırım potansiyeli mevcut. Amacımız, bu rakamları yukarıya taşımak ve ilişkilerimizi doğrudan yatırımlarla taçlandırmak. Bunun için yeterli potansiyele sahibiz.” 2.5 MİLYAR DOLARI AŞTI Türkiye ile Osmanlı İmparatorluğu dönemine uzanan bağları olduğunu hatırlatan Etiyopya Büyükelçisi Girma Temesgen Barkessa ise Türk yatırımcıların ülkelerindeki durumunu ve beklentilerini şöyle anlattı: “Bugün Etiyopya’da 100’ün üzerinde lisanslı Türk yatırımcısı var. Toplam yatırımları 2.5 milyar doları geçti. Ekonomik reformlar yapıyoruz. Demiryolları ve Telekom kısmi olarak özelleştirilecek. Toplam 6 milyar dolarlık enerji santralleri de yabancı yatırımcılara açılacak. Kamu-özel sektör işbirliği projeleri yapılacak. Türkiye bizim için güvenilir bir stratejik ortak. Türk yatırımcıların bu fırsatları değerlendirmelerini istiyoruz.” BİRÇOK ALANDA KAPSAMLI TEŞVİK Etiyopya Yatırım Ortamı, Ticaret Potansiyeli konulu sunum yapan Etiyopya İstanbul Başkonsolosluğu Başkatibi Selam Nigussie Ketsela, Afrika’nın üretim merkezi olmayı hedeflediklerini söyledi. Etiyopya’nın ihracata yönelik yatırımlar için geniş kapsamlı teşvikler verdiğini belirten Ketsela, şu bilgiyi verdi: “Hükümetimiz endüstriyel sanayi parkları yapıyor. Ucuz enerjiden, vergi muafiyetlerine, sıfır kira ödemesine kadar birçok kalemde teşvikler var. Tekstil, deri, madencilik, ilaç, kimya, turizm, telekom, ulaştırma-lojistik gibi birçok sektörde yapılabilecek çok şey var. Ayrıca 19 Afrika ülkesine yani 420 milyonluk bir pazara kolay erişimimiz var. Yeni inşa edilen elektrikli demiryolumuz Cibuti limanına bağlanıyor. 100’den fazla uluslararası destinasyona uçuş yapan bir havayolu şirketimiz var.” EN HIZLI BÜYÜYEN AFRİKA ÜLKESİ Kahvenin anavatanı Etiyopya, son yıllarda gerçekleştirdiği ekonomi atılımıyla da dikkat çekiyor. 100 milyondan fazla nüfusu ile Afrika’nın ikinci büyük ülkesi. Başkenti Addis Ababa aynı zamanda 1963’te kurulan Afrika Birliği’nin de merkezi. Son 13 yılda ortalama yüzde 11 büyüyen Etiyopya, IMF tarafından Afrika’nın en hızlı büyüyen ülkesi seçildi.

15 Mart 2019 Cuma