tatil-sepeti
AB'den sermaye piyasalarını güçlendirme adımı

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerdeki sermaye piyasalarını güçlendirmeye yönelik düzenleme tekliflerini içeren bir paket açıkladı. Paket göre, Avrupa Tek Erişim Noktası (ESAP) kurularak yatırımcıların şirketler hakkında çeşitli verilere erişimi kolaylaştırılacak. ESAP, şirketler ve yatırım ürünleri hakkında çeşitli finansal bilgileri içerecek. Şirketler tarafından yayınlanan yeşil ve sürdürülebilirlikle ilgili bilgiler de sistemde yer alacak. ESAP ile özellikle küçük işletmeler yatırımcılara daha görünür olabilecek. Sistemle, yatırımcılar şirketlerin çalışmalarına ve ticari verilerine rahatça erişim sağlayacak. Ayrıca, AB ticaret kurallarında yapılacak değişiklikle sermaye piyasaları daha şeffaf hale getirilecek. Daha önce sadece profesyonel yatırımcılara erişim sağlanan "Konsolide Teyp Sistemi" bütün yatırımcılara açılacak. Böylece yatırımcılar, AB'de yer alan bütün merkezlerdeki hisse senetleri, tahviller ve türevler için gerçek zamanlı ticari verilere erişim sağlayacak. AB Komisyonu paketle, üye ülkelerdeki şirketlerin sermaye artırımı imkanlarını geliştirmeyi amaçlıyor. AB ayrıca Londra ve New York ile rekabet edecek bir menkul kıymetler piyasası kurmaya çabalıyor. Söz konusu paketin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu (AP) ve üye ülkelerin onayı gerekiyor.

26 Kasım 2021 Cuma

Almanya'da ithalat fiyatları, ekimde 41 yılın en hızlı yükselişi kaydetti

Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) açıkladığı verilere göre, ülkede İthalat Fiyat Endeksi, ekimde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,7, bir önceki aya göre de yüzde 3,8 yükseldi. Böylece İthalat Fiyat Endeksi, yıllık bazda petrol krizinin yaşandığı Ocak 1980’den bu yana en güçlü yıllık artışını kaydetti. Ocak 1980’de söz konusu artış yüzde 21,8 olarak kayıtlara geçmişti. Piyasalardaki yıllık yüzde 19,6'lık beklentilerin üzerinde artan endeks, ağustosta yıllık bazda yüzde 16,5 ve eylülde de yüzde 17,7 yükselmişti. İthalat fiyatlarındaki hızlı yükselişe, petrol, gaz ve diğer enerji ürünlerinin fiyatlarındaki artışlar neden oldu. Destatis, ekimde enerji ithalat fiyatlarının Ekim 2020'ye göre yüzde 141 daha pahalı olduğunu belirtti. Destatis açıklamasında, “Yıllık yüksek artış, özellikle doğal gaz fiyatlarındaki gelişmeden kaynaklanmaktadır." denildi. Doğal gazın ithalat fiyatında ekimde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 193,9 artış oldu. Açıklamada, "Ham petrol ve taşkömürü ithalat fiyatları da iki veya üç katına çıktı. Ekimde ham petrol fiyatı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 105,9, ithal taş kömürü ise yüzde 213,2 daha pahalıydı.” ifadesine yer verildi. Enerji hariç ithalat fiyatları ise yıllık yüzde 11,2 arttı. Öte yandan, Almanya’da İhracat Fiyat Endeksi ise ekimde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,5 ve bir önceki aya göre de yüzde 1,4 yükseldi. Endeksteki yıllık artış Ocak 1975’ten beri en yüksek artış olarak kayıtlara geçti. Endeks eylülde yüzde 8,1 ve ağustosta yüzde 7,2 artış göstermişti. Analistler, artan ithalat maliyetlerinin tüketici fiyatlarını da etkileyeceğini tahmin ediyor. Almanya'da eylülde yüzde 4,1 olan yıllık enflasyon, enerji fiyatları, tedarik sıkıntıları ve salgının etkisiyle ekimde 1993'ten bu yana ilk kez yüzde 4,5'e yükselmişti.

26 Kasım 2021 Cuma

Türkiye ile İngiltere arasındaki STA yeni sektörleri içerecek şekilde müzakere edilecek

İngiltere ile Türkiye'nin ticari ilişkileri hız kesmeden devam ederken, iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın (STA) gelecek 2 yılda daha fazla sektörü içerecek şekilde müzakere edilmesi planlanıyor. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Brexit Anlaşması'nı 25 Kasım 2018'de imzalamasının ardından İngiliz parlamentosunun da onaylamasıyla 31 Ocak 2020'de İngiltere'nin AB'den ayrılışı gerçekleşti. İngiltere, Brexit sonrası yaşanabilecek ticari kayıpların önüne geçmek amacıyla ilk olarak 24 Aralık 2020'de AB ile ikinci olarak önemli ticaret partneri Türkiye ile 29 Aralık 2020'de Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'nin İngiltere'ye ihracatı ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28,2 artarak yaklaşık 9,7 milyar dolara ulaşırken, bu ülkeden gerçekleştirilen ithalat söz konusu dönemde yüzde 4,5 yükselerek 4,2 milyar dolar oldu. Türkiye'de İngiliz Ticaret Odası (BCCT) Başkanı Chris Gaunt, AA muhabirine, Türkiye-İngiltere ticari ve ekonomik ilişkilerinin durumuna ve muhtemel gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Gaunt, Brexit sonrası Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan STA nedeniyle bu durumdan iki ülkenin ticari ilişkilerinin etkilenmediğini söyledi. Bunun bir süreklilik anlaşması olduğunu dile getiren Gaunt, "STA'da anlaşmayı fiilen geliştirecek ve iyileştirecek bir madde var. Dolayısıyla gelecek 2 yıl içinde anlaşma daha fazla sektör içerecek ve hem Türk hem de İngiliz şirketlerine daha fazla fırsat verecek şekilde yeniden müzakere edilecek. Bu büyük bir artı." dedi. Gaunt, gelecek 6 ila 8 ay içinde iki ülke ticaret bakanlarının görüşeceğini bildirdi. STA'nın imzalandığı dönemden bu yana ikili ticaretteki gelişmelere değinen Gaunt, anlaşma imzalandıktan çok kısa süre sonra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle işlerin yavaşladığını, olumsuzluklara rağmen ticaretin devam ettiğini anlattı. Gaunt, "Bu sadece Kovid-19'un etkileriyle ilgiliydi. Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaretimizi artırmak için iştahsızlık yok." diye konuştu. İngiltere'nin Türkiye'nin ikinci büyük ihracat pazarı olduğuna işaret eden Gaunt, "Bu bizim geliştirmeye devam edeceğimiz bir şey ve umarım gelecekte İngiltere Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olacak. STA, iki ülke arasındaki ticaretimizi üzerine inşa edeceğimiz güçlü bir platform." ifadelerini kullandı. "ODAKLANMAK İSTEDİĞİMİZ ALANLAR FİNANSAL HİZMETLER, TARIM, TEKNOLOJİ" Gaunt, STA'da planlanan güncellemelerin sebeplerine ilişkin şunları söyledi: "Her iki ülke için de büyük potansiyel sunan alanları umarım yeni STA müzakerelerine dahil edebiliriz. Odaklanmak istediğimiz alanlar, finansal hizmetler, tarım, teknoloji olacak. Türkiye'de teknoloji sektörü çok hızlı büyüyor, Avrupa için de önemli bir güç haline geliyor. Dolayısıyla Türkiye ve İngiltere'nin ticaretini büyütme potansiyeli hala çok büyük. Bu potansiyeli gerçekleştirebileceğimiz bir ortam yaratmak istiyoruz." İNGİLİZ ŞİRKETLERİN "TÜRKİYE" İLGİSİ İngiliz şirketlerinin Türkiye'ye ilgisine işaret eden Gaunt, Güneydoğu Asya ve Çin'e alternatif olarak Türkiye'ye ciddi şekilde ilgi duyan firmalardan talepler aldıklarını dile getirdi. Gaunt, Kovid-19 salgınıyla yakın bölgelerde üretimin öneminin arttığını belirterek şunları kaydetti: "Daha kısa teslim süreleri ve daha fazla esneklikle, daha yakın bir lokasyona sahip olmak, açıkçası İngiltere şirketlerinin ilgisini Türkiye'ye çekiyor. Türkiye güçlü bir üretim altyapısına sahip, iyi eğitimli bir iş gücü var. Teknoloji, Türk imalatçıların çalışma şeklinin çok daha büyük bir parçası haline geliyor. Yani Türkiye, Uzak Doğu'ya ve özellikle Çin'e karşı büyük bir fırsat ve alternatif sunuyor. İngiltere şirketlerinin Güneydoğu Asya'daki tedarikçilerine bir alternatif olarak Türkiye'ye ciddi bir şekilde baktıklarını görüyoruz." Ticaret açısından bölgedeki etkisi düşünüldüğünde de Türkiye'nin potansiyelinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Gaunt, İngiltere'deki şirketlere Türkiye ile yakınlaşmayı tavsiye ettiklerini söyledi.

24 Kasım 2021 Çarşamba

İranlılar nükleer anlaşmanın geleceğiyle ilgili ne düşünüyor?

İran ile 4+1 ülkeleri ve ABD arasında 29 Kasım'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılacak nükleer anlaşma müzakereleri yaklaşırken ülkeler pozisyonlarını korumaya devam ediyor. İran tarafı yaptırımların kaldırılması ve ABD'nin kendilerine güvence vermesi noktasında ısrarını sürdürüyor. ABD tarafından da Tahran yönetiminin taahhütlerine uyması gerektiği yönünde açıklamalar yapılıyor. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri, geçen hafta Fransa, İngiltere ve Almanya'da diplomatik temaslarda bulunurken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi de dün Tahran'da İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ile görüştü. İran sokağında ise Viyana'daki görüşmelerin başarıyla neticelenmesi ve yaptırımların kalkması yönünde bir hava hakim. AA ekibi başkent Tahran'ın en hareketli noktalarından Cumhuri Caddesi'nde halka nükleer anlaşmaya dair düşüncelerini sordu. "ABD'YE KARŞI GERİ ADIM ATMALIYIZ" Serbest çalışan Mesud Senayi, İran yönetiminin ABD'ye karşı tutumunu eleştirerek, "İran olarak 40 yıldır 'ABD hiçbir şey yapamaz' diyoruz ancak ABD bir belgeyi yırtarak 80 milyon insanın hayatını etkiledi. Biz güçlü olduğumuzu iddia ediyoruz ancak bu nasıl kudrettir ki başka bir ülke bizim yaşantımızı rahat bir şekilde etkileyebiliyor. Ekonomik kriz var ve son birkaç yılda yüzde 600-700 enflasyonu tecrübe ettik." ifadelerini kullandı. ABD yaptırımlarının İran'ı etkilediğini dile getiren Senayi, şunları söyledi: "Doğu güçleri olduklarını iddia eden Rusya ve Çin bile ABD ile iş tutuyor. ABD'ye karşı geri adım atmalıyız. Eğer taviz vermezsek 40 yıldır yaşadıklarımızı yaşarız. Sonuç alsaydık bu 40 senede alırdık, ancak alamadık. Bundan sonra bakış açımızı değiştirmeliyiz." Ahmed Selimi de görüşlerini şöyle aktardı: "İran 'Geri adım atmayacağım' diyor, fakat ne zamana kadar? Halk perişan oldu. Ne zamana kadar böyle devam edecek? ABD sözünde durmuyor ancak kavga da sonsuza kadar devam edemez. Her kavganın sonu barıştır. Onlar taahhütlerine uymuyor ancak biz de geri adım atmalıyız. Çözüm her iki tarafın da taviz vermesidir. Halkımız bu kadar sıkıntı çekiyor ve sorun yaşıyor, sonu ne olacak?" "İRAN İLE ABD ARASINDA BİR ANLAŞMANIN OLMASINI KESİNLİKLE İSTİYORUZ" Bir başka İranlı Ruzgar Mustafayi ise yıllardır toplantı üstüne toplantı yapıldığından ancak sonuç çıkmadığından yakındı. Mustafayi, "Halkın yaşamına direkt etki edecek bir nükleer anlaşma olmalı. İran ile ABD arasında bir anlaşmanın olmasını kesinlikle istiyoruz. İnsanlarımıza olumlu yansıyacak bir gelişme olmalıdır ve inşallah geç olmadan gerçekleşir. Şimdi hükümet ve Meclis aynı çizgide. Şimdi yargı, yürütme ve yasama aynı görüşe sahip, o nedenle daha rahat sonuç alınabilir." yorumunu yaptı. Serbest çalışan Muhammed Resulifer ise ülkedeki ekonomik krizin ABD yaptırımları nedeniyle yaşandığını ifade etti. Resulifer, "Dünya ile diyalog halinde ve uluslararası kurallara bağlı kalınmasını istiyoruz. Nükleer anlaşmanın sağlıklı bir temele oturmasını ve ülkeler arasındaki barış ile dostluk olmasını bekliyoruz. Gelecekten hem umutluyuz hem de tereddütlerimiz var." diye konuştu.

24 Kasım 2021 Çarşamba

OECD bölgesinin GSYH’si üçüncü çeyrekte yüzde 0,9 büyüdü

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yılın üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı. Buna göre, OECD bölgesinde bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1,7 olarak gerçekleşen büyüme, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 olarak gerçekleşti. OECD bölgesinde GSYH, ikinci çeyreğe göre daha yavaş genişlemesine rağmen, 2021'in üçüncü çeyreğinde ilk kez Kovid-19 öncesi seviyesinin üzerine çıktı. Bunda OECD bölgesinde, ABD, Güney Kore, İsrail ve bazı Avrupa ülkelerinde görülen güçlü performansın etkisi oldu. Geçici veriler baz alınarak yapılan hesaplamada, büyük ekonomilerden Japonya’da aynı dönemde büyüme yüzde 0,4'ten yüzde eksi 0,8’e gerileyerek önemli bir düşüş kaydetti. Bu yılın ikinci çeyreğine kıyasla üçüncü çeyrekte büyüme oranı ABD'de yüzde 1,6’dan 0,5’e, Almanya'da yüzde 1,9'dan 1,8'e inerken, Fransa’da ise yüzde 1,3'ten 3'e yükseldi. İtalya’da yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,7 olan büyüme, üçüncü çeyrekte yüzde 2,6'ya düşerken, Kanada’da ise büyüme yüzde 0,3’ten yüzde 0,5’e yükseldi. Söz konusu dönemde Avrupa Birliği’nde (AB) büyüme yüzde 2’den yüzde 2,1'e ve Avro Bölgesi'nde yüzde 2,1’den yüzde 2,2’ye yükseldi.

18 Kasım 2021 Perşembe