tatil-sepeti
Filistin ile ticarette yeni dönem başlıyor

HABER: OSMAN KUVVET Ramallah El-Bireh Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul Ticaret Odası’nı ziyaret etti. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç ve İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Ramallah El-Bireh Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdulghani Atari ve beraberindeki heyetle görüştü. Görüşmede, iki ülkenin güçlü tarihi ve sosyal bağlarının ticarete daha fazla yansıması için atılabilecek adımlar üzerinde fikir alışverişi yapıldı. İki Oda arasında mart ayında ticaret hacmini geliştirmek için mutabakat zaptı imzalanmıştı. İTO Genel Sekreter Yardımcısı Özcan Tokel’in de katıldığı toplantıda, İTO’nun mesleki eğitim faaliyetleri, fuar katılım organizasyonları, turizm ve sektörel çalışmaları hakkında sunumlar gerçekleştirildi.

15 Kasım 2021 Pazartesi

Özbek kardeşlerle lojistiği çözelim

HABER: BARIŞ CABACI Yedi bağımsız Türk devletinden biri olan kardeş Özbekistan, tarihi geçmişi ve stratejik konumuyla hem kültürel miras hem de önemli ticari yolların üzerinde bulunuyor. Türkiye ve Özbekistan, lojistik başta olmak üzere ticaretin gelişmesini engelleyecek birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Buna rağmen iki ülke arasında 2000’li yılların başında 126 milyon dolar seviyelerinde olan dış ticaret hacmi 2 milyar doları aştı. Türkiye’nin dış ticaret hacmini daha da artırmak için çalışmalarını sürdüren İstanbul Ticaret Odası, bu kez Özbekistan’dan gelen bürokrat ve iş insanlarını konuk etti. ALTERNATİF ROTALAR PAHALI Özbek heyeti ile bir araya gelen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi için üretimin, lojistiğin ve B2B’lerin önemli olduğunu vurguladı. Başkan Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye’de her ürünün en kalitelisi üretiliyor. Fakat bu ürünlerin taşınmasında sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle İran’ın transfer konusunda uyguladığı lojistik politikalar, ticari olarak zorlukları artırıyor. Diğer transfer yolları da uzun ve pahalı. Bu konunun çözülmesi elbette kardeş Özbekistan ile olacak. Bu sorunu çözdüğümüzde Türk kardeşimiz Özbekistan ile ticaretimizi katlayacağız.” ÖNCELİĞİ EĞİTİME VERELİM Ticaretin elçilerinin öğrenciler olduğunu söyleyen Avdagiç, “Ticaretin artmasının yanında Türk kardeşliğini eğitim alanında da sergilemeliyiz. Başlangıç olarak üniversitemize Özbekistanlı öğrencileri bekliyoruz. Bu genç kardeşlerimiz Avrupa, Çin, Rusya yerine Türkiye’ye gelsinler” dedi. TİCARET İÇİN DÜZENLİ B2B Özbekistan’ın en fazla ithalatı Çin’den yaptığını hatırlatan Semerkant Bölgesi Birinci Vali Yardımcısı Jamshed Urakov, şunları kaydetti: “Pandemiyle beraber birçok üründe tedarik sıkıntısı yaşadık. Türkiye, bu dönemde hem AB hem Asya için ana tedarikçi konumuna geldi. İşbirliklerinde Türk savunma sanayi, hizmet ve perakende sektörüne yoğunlaşılması gerekiyor. Çünkü artık Özbekistan’daki Çin menşeli makinaların yerini Türk makinaları aldı. Ayrıca iş ortamının gelişmesi için İTO üyeleriyle Özbek iş insanlarını bir araya getirecek hem online hem fiziki B2B’ler düzenlenmeli.” İPEK YOLU’NU HEP BİRLİKTE CANLANDIRALIM “Ticari yolların yeniden canlandırılması gerekir” diyen İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, önerilerini şöyle sıraladı: ”İpek Yolu’nu yeniden birlikte canlandıralım. Türk devletlerinin hakim olduğu ticari yollar, ticaret için hâlâ çok önemli. İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı 39 bin yabancı sermayeli firma var. Bu listede Özbekistan ilk 5’te değil. Türk iş insanlarıyla yapılacak iş ortaklıkları bu rakamları yukarı seviyeye çıkaracak.” TOPLANTIYA KİMLER KATILDI? Toplantıya, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Semerkant Bölgesi Birinci Vali Yardımcısı Jamshed Urakov, Vali Yardımcısı Nozir Ibragimov, Semerkant Girişimcilik Kalkınma Ajansı Müdürü Bahriyor Rafeev, Semerkant Ticaret ve Sanayi Odası Birim Müdürü Bahodir Sanakulov, İTO Meclis Üyesi Rasim Bilgehan ve Özbekistanlı iş insanları katıldı.

15 Kasım 2021 Pazartesi

Kosova, Türk iş adamlarını bekliyor

HABER: MÜGE BİBER Avrupa’nın en genç ülkeleri arasında yer alan Kosova, Türk yatırımcıları bekliyor. Geçtiğimiz yıl Kosova’ya 364 milyon dolar değerinde ihracat yapan Türkiye, aynı zamanda Kosova’ya en büyük yatırımları yapan ilk üç ülke arasında yer alıyor. İstanbul Ticaret Odası da, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek için bir adım atarak Kosovalı iş adamları ile bir istişare toplantısı düzenledi. Kosova Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ilir Dugolli, Kosova Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Suzan Novoberdaliu’nun da katıldığı toplantıya, İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç başkanlık etti. ORTAK NOKTA Başkan Avdagiç, dost ve kardeş Kosova’dan gelen iş adamlarını ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Avdagiç, İstanbul ile Priştine’nin ortak bir noktası olduğunu belirterek, “Nasıl ki kıtaları ve denizleri buluşturması sebebiyle İstanbul dünyanın orta noktası ise Balkanların da orta noktası Kosova’dır, Priştine’dir” dedi. DOĞAL MÜTTEFİK Dostlukların ticaretle güçlendirildiğini söyleyen Avdagiç, “Türk ve Kosova halkları arasında var olan güçlü tarihi ve kültürel bağları en iyi özetleyen cümle, ‘İki ülke doğal müttefiktir’ cümlesi olacaktır. Doğal müttefikliğimizi başta ekonomi olmak üzereher alana yansıtmalıyız” şeklinde konuştu. KOSOVA’DA FIRSAT VAR İki ülkenin lehine olmak kaydıyla ticaret hacmini çok daha yukarılara taşımak gerektiğinin altını çizen Şekib Avdagiç, “Türk yatırımcılar için Kosova’da birçok fırsat var. Kosova başta genç ve eğitimli nüfusu, düşük enerji maliyeti, ucuz işçiliği, düşük oranlı kurumlar vergisi, bakir pazarıyla önemli bir yatırım ortamı. Ayrıca Türkçe konuşabilen çalışan bulunabilmesi, ülkede Türk bankalarının varolması, lojistik avantajlar ve Avrupa’nın kalbinde olması da son derece önemli fırsatlar sağlıyor” dedi. ÖZEL SEKTÖR İÇİN ŞANS İki ülke arasında 2013’te imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın 2019’dan beri yürürlükte olduğunu hatırlatan Avdagiç, bölgedeki Türk yatırımlarının da ciddi bir seviyede olduğunun altını çizdi. İTO’nun, 640 bin üyesini Kosova’ya yatırım yapmaya konusunda teşvik etmek için çalışacaklarını belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Türk iş dünyasıyla iş yapmaya hevesli bir Kosova’nın var olması, Türk özel sektörü için önemli bir şans. Balkanlar’daki yükseliş, bu coğrafyanın yükselişini tetikleyecektir.” İŞTİRAKLERİMİZ SİZLERE AÇIK İki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek için tüm imkanları kullanmaya hazır olduklarını ifade eden Avdagiç, şöyle konuştu: “Bütün iştiraklerimiz, imkanlarımız, Kosova ve Türk iş dünyasının emrindedir. Başta B2B görüşmeleri, tanıtım günleri, ülke sergileri olmak üzere çeşitli ortak projeler geliştirebiliriz. Yenilikçi fikri ve projesi olan Kosovalı girişimcileri Teknopark İstanbul’da ağırlayabiliriz. İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin kapılarını Kosovalı öğrencilere açabiliriz.” YATIRIM İÇİN EURO AVANTAJ Kosova Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ilir Dugolli ise Türkiye’deki iş adamlarının Kosova’da yatırım yapması için birçok avantajı olduğunu vurgulayarak, “Altını çizmemiz gereken nokta, Kosova’da Euro kullanılıyor. Bu da uzun vadeli yatırımlar için çok önemli bir avantaj. Enflasyon ise neredeyse sıfır. Bunu göz önünde bulundurmamız gerekir” şeklinde konuştu. ÜLKEDEKİ AVANTAJLAR Kosova Ticaret Odası Başkanı Berat Rukiqi, Kosovalı gençlerin çok eğitimli olduğunu, neredeyse hepsinin yabancı dil bildiğini belirterek, Kosova’da yatırım yapmanın avantajlarından bahsetti. İşte o avantajlar: Düşük işçilik maliyeti Genç ve kalifiye işgücü Düşük vergi Coğrafi konum AB, EFTA, Türkiye ve ABD’ye yapılan ihracatta gümrük vergisi alınmaması Kültürel yakınlık

15 Kasım 2021 Pazartesi

AB, büyük şirketlere ödedikleri vergileri açıklama zorunluluğu getiriyor

Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda, vergide şeffaflığı artırmak için hazırlanan ülke bazında kamuya açık raporlama adlı düzenleme görüşüldü. AP milletvekilleri, yıllık gelirleri 750 milyon avronun üzerindeki bütün çok uluslu şirketler ve iştiraklerinin AB ülkelerinde ödedikleri vergi bilgilerini kamuya açıklamasını zorunlu hale getirecek düzenlemeyi kabul etti. Düzenlemeye göre, söz konusu şirketlerin merkezinin AB ülkelerinde olup olmaması bu durumu değiştirmeyecek. Şirketler, kar veya zarar durumu ile her ülkede istihdam edilen kişi sayısı gibi temel bilgileri de paylaşacak. Düzenleme, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanmasının ardından 18 ay içinde üye ülkelerin ulusal mevzuatlarına girecek. AB çalışmalarına göre, şirketlerin çeşitli vergiden kaçınma yöntemlerinin Avrupa'ya maliyeti yıllık 50 milyar avroyu buluyor.

12 Kasım 2021 Cuma

Emisyon ticaret sistemini kuran ülkelere sınırda karbon vergisi uygulanmayacak

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26) kapsamındaki gelişmelere ve sınırda karbon vergisi düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AB'nin açıkladığı Yeşil Mutabakat'ın iklim değişikliğiyle küresel ölçekte mücadele edilmesi için tasarlandığına işaret eden Simson, birliğin yıllık emisyonlarda payının yüzde 10'un altına indiğini dile getirdi. Simson, "Ticaret ortaklarımızı da enerji üretimi ve tüketimi konusunda dikkatli olmaları yönünde teşvik etmek zorundayız. Yeşil Mutabakat paketi kapsamında sınırda karbon vergisi düzenlemesiyle ticari ortaklarımızdan da AB'deki şirketlerden istediklerimizin aynısını talep ediyoruz. Ayrıca, ticari ortaklarımızın emisyonları azaltmak için kendi emisyon ticaret sistemlerini kurmalarını istiyoruz. Hükümetler kendi karbon emisyon sistemlerini kurmazlarsa biz sınırda karbon vergisi mekanizmasını uygulayacağız." diye konuştu. AB'nin amacının bir tür vergi uygulamak olmadığını vurgulayan Simson, "Amacımız, iklim değişikliğiyle mücadelede daha yüksek standartlar belirlemesi için ticari partnerlerimizi teşvik etmek ve kendi paylarına düşeni yapmaları için ikna etmek." dedi. METAN EMİSYONLARINI AZALTMAK KÜRESEL SICAKLIK ARTIŞINI 0,2 DERECE DÜŞÜREBİLİR İklim değişikliğiyle mücadele için COP26'da önemli taahhütlerin açıklandığını aktaran Simson, 100'den fazla ülkenin küresel sıcaklık artışının en büyük ikinci sorumlusu olan metan emisyonlarını 2030'a kadar yüzde 30 azaltmaya yönelik taahhütte bulunduğunu anımsattı. Simson, metan emisyonlarını azaltarak küresel sıcaklık artışının 0,2 derece düşürülebileceğine dikkati çekerek, "Bu nedenle, ilk olarak ülkelerin bu problemi kabul etmesi ve sonra politik olarak bir taahhüt vermeleri çok önemli. Şimdi, tüm fosil yakıt üreticilerinden metan emisyonlarını nasıl azaltacaklarına yönelik şeffaf ve net planlar uygulamalarını bekliyoruz. Metan emisyonlarını azaltmak, Paris Anlaşması hedeflerimize ulaşmada katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı. "İKLİM FİNANSMANINDA DİĞER GELİŞMİŞ ÜLKELERİN DE SÖZÜNÜ TUTMASI GEREKİYOR" Simson, iklim değişikliğiyle mücadelede finansmanın en kritik gündem maddelerinden biri olduğunu söyledi. AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in birliğin iklim finansmanını artıracağına yönelik açıklamalarını anımsatan Simson, şöyle konuştu: "Leyen, diğer gelişmiş ülkelerin de söz verdiği iklim finansmanını sağlamaları durumunda AB'nin desteğini artıracağı sözünü verdi. AB bu konuda liderlik göstermek istiyor. Sözlerimizi tutmadan, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede bizi takip etmesini bekleyemeyiz. Biz kendi sözümüzü tutmaya ve diğer partnerlerimizi de bu yönde kararlılık göstermeleri için ikna etmeye çalışıyoruz. COP26'da hükümetlerin lider seviyesinde iklim finansmanı konusunu ciddiye aldığını gözlemliyorum." EMİSYONLARDA ÜLKELERİN PAYI Küresel emisyonlarda ülkelerin tarihsel ve yıllık payları değişiklik gösteriyor. Our World in Data verilerine göre, 1751-2017 dönemindeki kümülatif emisyonların yüzde 25'ini ABD, yüzde 22'sini AB ve yüzde 12,5'ini Çin oluşturdu. Geçen yıl ise AB ülkelerinin küresel emisyonlardaki payı yaklaşık yüzde 8 olarak hesaplandı. AB, 2030’a kadar karbon emisyonlarını en az yüzde 55 azaltmayı hedefliyor.

09 Kasım 2021 Salı