EPDK Başkanı Yılmaz, Türkiye'de şarj istasyonu sayısının her ay hızla arttığını belirterek "Toplam 8 bin 861 şarj noktasına ulaştık. Araç başına düşen DC şarj noktası açısından Türkiye Avrupa genelinde 1. sırada" dedi.


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, yazılı açıklamasında ülke genelinde 4 bin 221 şarj istasyonunda 6 bin 633 yavaş şarj (AC), 2 bin 228 DC şarj noktası olduğunu kaydetti.

 

Halihazırda 81 ilde şarj istasyonları bulunduğunu ve Türkiye'deki şarj istasyonu sayısının arttığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

 

"Son rakamlara göre 4 bin 221 adet şarj istasyonunda 6 bin 633 adeti AC, 2 bin 228 adet DC noktası olmak üzere toplam 8 bin 861 şarj noktasına ulaştık. Ülkemizde yaklaşık her 14 araca bir DC şarj noktası düşüyor ve araç başına düşen DC şarj noktası açısından Türkiye Avrupa genelinde 1. sırada. Elbette bu durum araç sayısı ile doğrudan ilintili ama bir yandan elektrikli araç sayımız hızla artarken aynı süratle şarj noktalarımızın da artması çok önemli. Bu durum sektörümüz adına gerçekten gurur verici."

 

ŞARJ İSTASYONLARINA AİT BİLGİLER EPDK İNTERNET SİTESİNDE

 

EPDK tarafından geliştirilen mobil uygulama Şarj@TR'yi bütün elektrikli araç sahiplerine tavsiye eden Yılmaz, uygulama ile şarj istasyonlarının coğrafi konumları, şarj ünitesi ve soket sayıları, tipleri ve güçleri, ödeme yöntemleri, müsaitlik durumları ve şarj hizmeti fiyatlarının anlık olarak görülebileceğini aktardı.

 

Yılmaz, Şarj@TR mobil uygulamasının elektrikli araç sahiplerinin hayatlarını kolaylaştıracak bir uygulama olduğunu belirterek, "Ayrıca şarj istasyonlarına ait bilgileri kurumumuzun internet sayfasında yayınlamaya başladık. Vatandaşlarımız internet sayfamızdan -hangi şarj istasyonu nerede gibi- gereken bütün bilgilere ulaşabilecek. Ayrıca ülkemizde ‘hangi şehirde şarj hizmeti verilen kaç şarj istasyonu ve kaç şarj noktası var?’ gibi soruların cevabı da kamuoyu tarafından bu sayfa üzerinden sürekli takip edilebilecek." değerlendirmesinde bulundu.

 

TÜİK'in açıkladığı verilere göre temmuz ayı itibarıyla trafikte yaklaşık 33 bin adet elektrikli araç bulunurken Türkiye'nin yerli ve milli ilk otomobili olan TOGG da yollardaki yerini hızla almaya devam ediyor.

 

Elektrikli araç piyasasının altyapısını kuran ve şarj hizmetlerini düzenleyen EPDK da bu alanda elektrikli araç sahiplerinin hayatını kolaylaştıracak adımlar atmaya devam ediyor.

 

YEŞİL ŞARJ İSTASYONLARI GELİYOR

 

Türkiye'de elektrikli araçların sayısı artarken, bu araçların daha çevreci bir şekilde kullanılabilmesine imkan sağlayacak EPDK düzenlemesi de yürürlükte. Düzenleme ile şarj ağı işletmeci lisansı sahipleri kendi şarj ağında yer alan şarj istasyonlarından tamamını veya bazılarını yeşil şarj istasyonu olarak belirleyebiliyor.

 

Elektrikli araçlara temin edilen elektrik enerjisinin tamamının yenilenebilir enerji kaynakları ile üretildiğinin belgelendirildiği yeşil şarj istasyonlarının önemine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

 

"Herhangi bir şarj istasyonunun elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisi ile şarj istasyonu bünyesinde tüketim tesisine bütünleşik elektrik depolama tesisi kurulması da hâlihazırda mümkün. Artık elektrik depolama ve yenilenebilir enerji üretim tesisi ile bütünleşik şarj istasyonlarının yanı sıra, YEK-G belgeli yeşil şarj istasyonları ile de elektrikli araçlara şarj hizmeti sunulabilecek. Sektörümüzün bu konuda da yatırımlarını sürdürmesini bekliyoruz."

19 Eylül 2023 Salı

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar