tatil-sepeti

HABER: AYŞE BAŞAK

Yapraklara takılan karbon nano-tüpler, bir bitki hasar gördüğünde üretilen kimyasal sinyalleri algılamayı mümkün kıldı.Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) mühendisleri, karbon nano-tüplerinden yapılmış sensörleri kullanarak bitkilerin yaralanma, enfeksiyon ve böcek saldırısı gibi streslere nasıl tepki verdiğini yakından takip etmenin bir yolunu geliştirdi.

GÜÇLÜ İÇ İLETİŞİM

Bitkiler, yapraklarından salgıladıkları hidrojen-peroksiti iletişim kurmak için kullanırlar. Bir yaprak yaralandıktan sonra yaralanma bölgesinden salınan hidrojen-peroksit, nöronların beynimizdeki elektriksel uyarıları iletmesine benzer şekilde yaprak boyunca yayılan bir dalga halinde ilerler. Bir bitki hücresi hidrojen-peroksiti serbest bıraktığında, bitişik hücreler içinde kalsiyum salınımını tetikler ki, bu da hücreleri daha fazla hidrojen-peroksit salmaya teşvik eder.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) araştırma ekibi adına açıklama yapan Prof. Michael Strano, “Bitkiler, çok gelişmiş bir iç iletişime sahip veyaşadıkları herhangi bir soruna karşılık anında tepki veriyorlar” diyor.

VERİMLİLİĞİ ARTIRABİLİR

Yaprak hücrelerindeki hasarları onarmaya veya böcekler gibi yırtıcıları savuşturmaya yardımcı olacak bileşikler üretmeye teşvik eden bu sıkıntı sinyali, yeni sensörler sayesinde artık insanlar tarafından da tespit edilebiliyor.Nano-sensör, bitkilerin farklı stres türlerine nasıl tepki verdiğini incelemek için bilimsel araştırmalarda kullanılabileceği gibi halihazırda tarım bilimcilerinin mahsul verimlerini iyileştirmek için yeni stratejiler geliştirmelerine de yardımcı olabilir.

STRESE GÖRE TEPKİ

Araştırmacılar, her türün mekanik yaralanma, enfeksiyon, ısı veya ışık hasarı gibi stres türlerinin her birine farklı tepkiler verdiğini belirledi. Bu sonuçlar yakın gelecekte nano-sensörler sayesinde bitkilerin sağlık durumlarını çok daha yakından takip edebileceğimizi kanıtlıyor. Hatta bu sinyallerin iletilebileceği akıllıcep telefonumuzdan bile.

ÇİLEK VE ISPANAKTA TEST EDİLDİ

Araştırmacılar çilek, ıspanak, roka, marul, su teresi ve kuzu kulağında sistemi test etti. Test sonucunda değişik türlerin farklı dalga formları ürettiğini gördüler. Bu farklılığın her bitkinin cevabının hasara karşı koyma kabiliyeti ile ilişkili olduğu ve buna bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülüyor.

30 Nisan 2020 Perşembe

Etiketler : Teknoloji

Adana'da 2-6 Ekim'de gerçekleştirilecek Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) kapsamında yapılacak hava gösterilerinin prova uçuşları sürüyor.


 

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana yürütücülüğünde, kamu kuruluşları, teknoloji devleri ve üniversitelerin katkılarıyla Adana Havalimanı'nda düzenlenecek festivalin hazırlıkları devam ediyor.

 

İleri teknoloji simülasyonlar, bilimsel atölyeler ve sergilere kadar her yaştan katılımcı için etkinlik programının yer alacağı festival kapsamında, havalimanında da stantlar kuruluyor.

 

Hava gösterisine katılacak bazı uçaklar ise Adana semalarında prova uçuşu gerçekleştiriyor.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Adana TEKNOFEST

Avustralya'nın dijital medya düzenlemeleri, gençleri çevrimiçi tehlikelerden koruma ve dijital platformları daha sorumlu hale getirme amacı taşıyor. Bu adımlar, küresel dijital politikalara önemli bir model sunuyor.


 

Medya Stratejisti Dr. Muhammed Ersin Toy, dijital dünyanın arz ettiği tehlikelere karşı çocukları ve gençleri korumak adına atılan bazı adımları Avustralya örneği üzerinden kaleme aldı.

 

Dijital medya platformları, günümüz toplumlarında köklü değişimlere neden oldu. Hatta ulus-devletlerin sınırları dahi artık "dijital vatan" ve "siber vatan" gibi kavramlarla yeniden tanımlanıyor. Bu platformlar, yalnızca gündelik yaşamlarımızı etkilemekle kalmayarak aynı zamanda toplumsal algılarımızı ve alışkanlıklarımızı da yeniden şekillendiriyor. Özellikle çocuklar ve gençler üzerinde önemli psikolojik ve sosyolojik etkiler yaratan dijital platformlara sürekli maruz kalma durumu tüm yaş gruplarını etkilerken, gelişim sürecindeki gençlerde bu olumsuz etkiler daha belirgin hale geliyor. Siber zorbalık, sosyal medya bağımlılığı ve zararlı içeriklere maruz kalma gibi riskler, gençlerin ruhsal ve zihinsel sağlıklarını tehdit eden önemli sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Bu durum, ebeveynler, eğitimciler, uzmanlar ve hükümetler tarafından acil bir çözüm gerektiren bir mesele haline gelmiş durumda.

 

Özellikle sosyal medyada yayılan bilgi kirliliği, dezenformasyon, sansür ve yanıltıcı içerikler, toplumun doğru bilgiye erişim yetisini zayıflatarak bireylerin gerçeklik algısını bozabiliyor. Bu tür içerikler, insanların doğru ile yanlışı ayırt etme becerilerini zedelerken uzun vadede bireylerin karar alma süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor. Ayrıca dijital medya platformlarının aşırı kullanımı, bireylerin yaratıcı düşünme ve hayal gücünü köreltiyor ve onları pasif içerik tüketicilerine dönüştürüyor.

 

KAPSAMLI DÜZENLEMELER VE DENETİM MEKANİZMALARI

 

Dijital platformların bu olumsuz etkilerini sınırlandırmak amacıyla birçok ülke, kapsamlı düzenlemeler ve denetim mekanizmaları geliştiriyor. Özellikle Avustralya, 2024 yılı itibarıyla gençleri korumaya yönelik sosyal medya platformları için yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemeler, yaş sınırları ve veri güvenliği gibi konulara odaklanarak genç kullanıcıların karşılaştığı riskleri en aza indirmeyi ve dijital ortamlarda daha güvenli bir deneyim yaşamalarını sağlamayı hedefliyor.

 

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese liderliğinde geliştirilen bu düzenlemeler, özellikle çocuk kullanıcıları korumaya ve sosyal medya platformlarının sorumluluklarını artırmaya yöneliktir. Albanese, sosyal medyanın gençleri gerçek yaşam deneyimlerinden uzaklaştırdığını ve böylece zihinsel ve fiziksel sağlıklarını olumsuz etkilediğini vurguluyor. Bu kapsamda, yaş doğrulama sistemlerinin uygulanması ve platformların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltacak sorumluluklar üstlenmesi planlanıyor.

 

Reuters haber ajansının aktardığına göre, Başbakan Albanese’in merkez sol hükümeti, sosyal medya için minimum yaş uygulaması getirmeden önce bir yaş doğrulama testini uygulamaya koyacak. Albanese, yaş belirtmese de yaş sınırının 14-16 arasında olması bekleniyor. Basına açıklamalarda bulunan Başbakan Albanese, “Çocukların cihazlarından uzak durduğunu, futbol sahalarına, yüzme havuzlarına, tenis kortlarına gittiğini görmek istiyorum. Gerçek insanlarla gerçek deneyimlerinin olmasını istiyoruz çünkü sosyal medyanın onlara sosyal zarar verdiğini biliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

 

Avustralya, Ekim 2023'te kamu okullarında akıllı telefon kullanımını yasakladı. Bu yasağın ardından yalnızca okul sınırları içerisinde değil, gündelik hayatta da çocukların dijital cihazlarda sosyal medya kullanımına sınırlama getirilmesi öneriliyor. Başbakan Albanese, ebeveynlerin çocuklarının sosyal medya kullanımı konusunda ciddi endişeler taşıdığını ifade etti. Avustralya Parlamentosu'na sunulan yeni yasa tasarısına göre, ayrıca Avustralya İletişim ve Medya Kurumu (ACMA), sosyal medya platformlarında kullanıcılar tarafından paylaşılan yanlış bilgi ve dezenformasyonu araştırma ve bu platformları cezalandırma yetkisine sahip olacaktır. Bu yeni düzenlemeler, sosyal medya şirketlerine daha şeffaf raporlama zorunluluğu getirirken, platformların tespit edilen yanlış bilgileri kaldırma yükümlülüğünü de içeriyor. Kurallara uymayan platformlar, küresel gelirlerinin yüzde 5'ine kadar para cezasına çarptırılabilirler.

 

Avustralya İletişim Bakanı Michelle Rowland, bu yasayla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: "Yanlış bilgi ve dezenformasyon, Avustralyalıların güvenliği ve refahıyla birlikte demokrasimize, toplumumuza ve ekonomimize ciddi bir tehdit oluşturuyor. Hiçbir şey yapmamak ve bu sorunun büyümesine izin vermek bir seçenek değildir."

 

Nitekim, Avustralya Medya Okuryazarlığı İttifakı'na göre, Avustralyalıların yüzde 80'i sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerin mutlaka ele alınması gerektiğini düşünüyor.

 

TEKNİK VE ETİK ZORLUKLAR

 

Yaş sınırlandırmaları ve doğrulama teknolojilerinin uygulanmasında çeşitli teknik ve etik zorluklar ortaya çıkıyor. Uzmanlar, mevcut yaş doğrulama sistemlerinin güvenilirlikten yoksun olduğunu ve kullanıcıların kişisel verilerinin toplanmasının gizlilik ihlallerine yol açabileceğini ifade ediyor. Özellikle genç kullanıcıların sahte kimlik bilgilerini kullanarak bu sınırlamaları aşma ihtimali, bu düzenlemelerin etkinliği konusundaki endişeleri artırıyor. Bu nedenle, Avustralya hükümeti yaş doğrulama teknolojilerinin daha etkin hale getirilmesi amacıyla kapsamlı bir test süreci başlatmıştır.

 

eSafety Komiseri, yasaların uygulanmasını denetleyecek ve sosyal medya platformlarına ciddi yaptırımlar uygulanmasını sağlayacaktır. Bu düzenlemeler, gençlerin çevrimiçi güvenliğini sağlamanın yanı sıra, sosyal medya platformları ile yerel medya kuruluşları arasındaki ekonomik ilişkileri de düzenlemeyi amaçlıyor. Özellikle, Avustralya'da yürürlüğe giren News Media Bargaining Code, dijital platformlara yerel medya kuruluşlarına ödeme yapma zorunluluğu getirdi.

 

Bu yasa, dijital platformların medya sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmeyi ve medya ekonomisinde daha adil bir denge sağlamayı hedefliyor. Avustralya’nın sosyal medya düzenlemeleri, federal hükümetin yanı sıra eyalet yönetimlerinden de güçlü destek alıyor. Güney Avustralya Başbakanı Peter Malinauskas, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini sigara ve alkolün zararlarıyla karşılaştırarak, gençlerin korunmasının devletin birincil sorumluluğu olduğunu vurguladı. Victoria Eyaleti Başbakanı Jacinta Allan ise, ebeveynlerin çocuklarının çevrimiçi içeriklerini kontrol etme konusunda karşılaştıkları zorluklara dikkat çekerek bu düzenlemelerin teknoloji şirketlerinin sorumluluklarını artıracağına inandığını dile getirdi.

 

Avustralya'nın dijital medya düzenlemeleri, gençleri çevrimiçi tehlikelerden koruma ve dijital platformları daha sorumlu hale getirme amacı taşıyor. Bu adımlar, dijital çağda genç kullanıcıların güvenliğini sağlamaya yönelik küresel dijital politikalara önemli bir model sunuyor. Ancak, bu düzenlemelerin uzun vadeli etkilerinin değerlendirilmesi için özellikle teknik uygulanabilirlik ve veri güvenliği konularında daha derinlemesine analizler yapılması gerekiyor. Avustralya'nın bu girişimleri, diğer ülkeler için dijital platformlara karşı etkin düzenlemeler oluşturma konusunda örnek olabilir.

 

Dijital platformlar, ticari çıkarlarını maksimize etmek amacıyla faaliyet gösterdikleri ülkelerin hukuki düzenlemelerine ve toplumsal yapısına, ahlak anlayışına ve etik değerlerine yeterince saygı göstermiyor ve bu konularda gerekli hassasiyeti sergilemiyor.

 

Küresel platformların yerel normları göz ardı eden bu tutumu, devletler için ciddi bir düzenleme ve denetim ihtiyacı doğuruyor. Bu bağlamda, devletlerin dijital platformlara karşı daha radikal önlemler alarak, bu şirketleri kendi ülkelerinin hukuki ve ahlaki normlarına uyum sağlamaya zorlaması, yalnızca ulusal çıkarlar açısından değil, küresel düzeyde de kritik bir gereklilik olarak öne çıkıyor.

 

Dijital egemenliğin korunması, toplumsal ve etik değerlerin ve aile yapısının muhafazası için dünya devletlerinin ortak ve etkin politikalar geliştirmesi elzemdir.

 

27 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : dijital Avustralya çocuk genç tehlike