8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ni gerçekleştiren sefer ekibi, kıtada gerçekleştirdiği 22 farklı projeyle dünyanın geleceği için sordukları soruların cevaplarını aradı.


 

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleşen 8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi ekibi, Antarktika'daki Horseshoe Adası'nda çalışmalarını sürdürüyor.

 

Aralarında yabancıların da bulunduğu bilim ekibi, çevre ve kirlilik araştırmaları, oşinografi ve hidrografi çalışmaları, atmosfer ve uzay gözlemleri, jeoloji ve jeofizik, enerji sistemleri, meteorolojik ölçümler, batimetri haritalarının üretilmesi gibi farklı alanlarda çalışma yaptı.

 

8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Ersan Başar, bir aylık süre boyunca 22 ayrı projeyle dünyanın geleceği için sordukları soruların cevaplarını aradıklarını söyledi.

 

Bu projeler arasında yer alan "Antarktika Yarımadası Deniz Suyunda Çözünmüş Dağılmış Petrol Hidrokarbonlarının Dağılımı ve Parmak İzi Analizi" çalışmasına değinen Başar, Antarktika'daki okyanus suyunda bulunan petrol kirliliğinin nereden geldiği sorusunun cevabını aradıklarını anlattı.

Türk bilim insanlarının araştırmaları

 

8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lider Yardımcıları Dr. Atilla Yılmaz ve Kaptan Doğaç Baybars Işıler, "Horseshoe Adası Sucul Ekosistemlerinde İnsan Kaynaklı Etkilerin İncelenmesi" projesiyle "Antarktika'daki göllerde insan kaynaklı kirleticilerin seviyesi ekosistemi tehdit edecek düzeyde mi?" sorusuna yanıt bulmaya çalıştı.

 

Ayrıca seyir ve can emniyetinin kutup bölgelerinde daha fazla nasıl geliştirilebileceğine dair araştırmalar yapıldı.

 

8. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Çevre Zabiti yüksek mühendis Aybike Gül Karaoğlu da "Horseshoe Adası Deniz ve Kıyı Ekosistemi'nde Antropojenik Etkilerin Belirlenmesi" projesiyle, Antarktika deniz ekosisteminde insan kaynaklı kirleticiler olup olmadığını, varsa miktarı ve içeriğini araştırdı.

 

Bilim seferinin tıp personeli Doç. Dr. Bengüsu Mirasoğlu da "VIII. Ulusal Antarktika Bilimsel Seferi Tıbbi Danışmanlık ve Tıbbi Saha Hizmeti" çalışmasıyla "kutup bölgelerinde sağlık hizmetlerinin nasıl daha iyi ve ideal hale getirilebileceğine" dair çalışmalar yaptı.

 

BUZULLARDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİMİN BOYUTLARININ NE SEVİYEDE OLDUĞU ARAŞTIRILDI

 

Sefer katılımcısı Erhan Aslan, "Küresel Güneş Radyasyonunun Uzun Vadeli Değişimleri ve Antarktika'daki Potansiyel Etkileri" başlıklı çalışmayla "Antarktika'da uzun vadede güneşlenme radyasyonunun değişimi ve atmosferin diğer bileşenleri izlenerek ampirik modeller üretilebilir mi?" sorusunun cevabını aradı.

 

Dr. Fahri Karabulut da "İHA-GPR ve İHA-Fotogrametri Gözlemleriyle Antarktika Horseshoe Adası'nda Buzul İzleme ve 3 Boyutlu Modelleme" projesiyle "küresel iklim değişikliği sonucunda buzullarda meydana gelen değişimin boyutlarının ne seviyede" olduğunu araştırdı.

 

Sefer katılımcısı mühendis Zafer Şahingöz ise "Horseshoe Adası Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu Bakım-Onarımı" çalışmasında, "İstasyondaki verileri toplayıp inceleyerek, bu verileri üreten algılayıcıların bakım-onarımını yaparak daha doğru ve kararlı çalışabilir mi?" sorusunun cevabını aradı.

 

Mühendis yüzbaşı Yunus Aytaç Akdoğan da "Sabit GNSS istasyonunun bakım ve onarım ve GNSS verilerinin toplanması" projesiyle "Dismal ve Horseshoe adalarının yıllık mm mertebesinde jeodinamik hareketliliğinin ne kadar olduğu" sorusuna yanıt bulmaya çalıştı.

 

Sefer katılımcısı Sey. Asb. Kd. Üstçavuş Mehmet Cihan Erol da "Antarktika Horseshoe Adası Hidrografik Mesaha Çalışmaları" ile "seyir haritası üretimi için gerekli derinliklerin toplanması, seyir tehlikelerinin tespit edilmesi ve seyre engel tehlikeli bölgelerin belirlenmesi" konusunda çalıştı.

 

Pror. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, "Horseshoe Adası (Antarktika) Fitoplankton Fonksiyonel Grup Oranlarının HPLC Pigment Analizi ile Belirlenmesi ve Belirteç Pigment Kompozisyonu" projesiyle "Değişen iklim koşulları altında Antarktika ekosisteminin sürdürülebilir yönetimine ve iklim değişikliğine uyum çabalarına katkı sağlayacak fitoplankton fonksiyonel grupları, besin tuzu dinamiği ve hidrografik özelliklerinin güncel durumu nedir?" sorusunun cevabını aradı.

Plastik kirliliği ele alındı

 

Sefer katılımcısı Prof. Dr. Ülgen Aytan ise "Antarktika Horseshoe Adası'nda Plastik Kirliliği, Kaynakları ve Risk Analizi" çalışmasıyla "Gezegenimiz üzerinde en hızlı büyüyen tehdit olan plastik kirliliği Antarktika sucul (deniz ve tatlı su) ekosisteminde ne boyuttadır? Olası kaynakları nelerdir ve mevcut plastikler bu özel ekosistem için ne tür riskler teşkil etmektedir?" soruları üzerinde araştırmalarda bulundu.

 

Doç. Dr. Mehmet Korhan Erturaç, "Horseshoe Adası Basamaklı Kıyı Şekillerinin Haritalanması ve Tarihlendirilmesi" projesiyle "Antarktika'daki buzul örtüsünün erimesinin son 10 bin yılda kara alanlarının yükselimine nasıl etki ettiğini" inceledi.

 

Dr. Mehtap Dursun ise "Antartika Kıtası'nda Su Örneklerinde Yarı Uçucu Organik Bileşiklerin Karıştırma Barı Sorptif Ekstraksiyon TDU-GCMS/MS Yöntemi ile Tespit Edilmesi" projesiyle "Antarktika bölgesinin kıtasal sularında mikrokirleticiler var mıdır? Varsa seviyesi ve kökenini nedir?" sorularının cevabını aradı.

 

Dr. Denizhan Vardar da "Horseshoe Adası (Batı Antarktika) Sığ Deniz Tabanı ve Yakın Kıyı Alanları Buzul Kaynaklı Yapılarının Akustik ve Yüksek Ayrımlı İHA Fotoları ile Tanımlanarak Haritalanması ve Yakın Geçmiş Buzul Hareketlerinin Belirlenmesi" çalışmasıyla "deniz tabanı çökel birimlerinin nasıl dağıldığı, aşınım ve depolanma alanlarının karakterleri ve oluşum mekanizmalarının neler olduğu ve kıyı ile ne gibi etkiler bıraktığı" konusunda araştırmalarda bulundu.

 

Murat Özkatan ise "Horseshoe Adasının Paleomanyetizması: Tektonik ve Paleoşiddet Değişimlerinin Belirlenmesi, Marguerite Körfezi, Antarktika" projesiyle "Horseshoe adası jeolojik oluşumu, üzerinde bulunduğu Antartika plakasının tektonik hareketleri ve yer manyetik alanın güney manyetik kutup bölgesinde zamanla nasıl değişti?" sorularına yanıt aradı.

 

YENİ NESİL BATARYALARIN KUTUP ŞARTLARINDA NASIL PERFORMANSI SERGİLENECEĞİ ARAŞTIRILDI

 

Sefer katılımcısı Prof. Dr. Nüket Sivri, "Kutup Bölgelerinde Kritik Hammadde (KHM) Konsantrasyonlarının Belirlenmesi ve Potansiyel Ekolojik Risk İndeksinin Kutup Bölgelerine Uyarlanması" çalışmasıyla, "Endüstriyel üretim ve ekonominin sürdürülebilir işleyişi için önem taşıyan KHM'ler, Antarktik Bölgesi sucul ekosistem sağlığını nasıl etkiler? KHM kaynaklı olası toksik etkiler ve antropojenik baskılar her iki kutup bölgesinde de gözleniyor mu? Antarktika Kutup Bölgesi için uyarlanan potansiyel ekolojik risk indeksi (PERI), Arktik Kutup Bölgesinde oluşturulan indexten ne kadar farklı olabilir?" sorularının cevabı için araştırmalarda bulundu.

 

Doç. Dr. Hüseyin Ayhan Yavaşoğlu, "Kutup Şartlarına Uygun Enerji Depolama Sistemi Geliştirilmesi" çalışmasına ilişkin, "Proje kapsamında zorlu kutup şartlarında kullanılabilecek yeni nesil batarya hücrelerine sahip enerji depolama sistemi geliştirildi. Sistemimiz, mobil araçlara özgü sürüş çevriminde kullanım testine alınmasıyla yeni nesil bataryaların kutup şartlarında nasıl performansı sergileneceği sorusunun cevabını aradık." dedi.

 

Sefer katılımcısı Oleg Vassilev de "Horseshoe Adası'nda İHA-GPR Gözlemlerine Dayalı Buzul İzleme ve 3 Boyutlu Modellenmesi" projesiyle "Sıcaklık artışına tepki veren buzulların modellenmesi ve simülasyonu için veri setini farklı bir yaklaşımla zenginleştirebilir miyiz? sorusunun cevabını aradı.

 

Antonio Fernandez ise "PARANTAR İsimli Çalışmanın Amacı, Doğal Dinamiklerle Ve Aynı Zamanda İnsan Kaynaklı Faaliyetlerle İlişkili Holosen Buzullaşma Sürecini İncelenmesi" çalışmasıyla "son 200 yıldaki buzullaşmanın Holosen'in ilk dönemlerine göre daha hızlı gerçekleşip gerçekleşmediğini" araştırdı.

 

Dr. Sofia Galban Mendez de "MICROAIRPOLAR" isimli projesiyle, "kutup bölgelerindeki mikroorganizmaların biyocoğrafyası, taşınımı ve adaptasyonu" üzerinde çalışmalarda bulundu ve "Mikroorganizmaların havaya yayılma kabiliyeti nasıldır?" sorusunun yanıtını bulmaya çalıştı.

 

Shweta Dutta ise "Antarktika'da Aydınlatma Kaynaklı Whistler Dalgaları" projesiyle "ABD'nin güneydoğusundaki yıldırım çarpmalarının Antarktika Horseshoe Adası üzerindeki çok düşük frekanslı (10 kHz) ıslık sesi dalgalarıyla bağlantılı olup olmadığını" inceledi.

 

Kağan Gökhan Görgişen de "Bilim İletişimi Faaliyetleri" çalışmasıyla Milli Teknoloji Hamlesi'nin merkez odağında olan ve itici gücü olarak değerlendirilen "nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine, geliştirilmesine ve toplumsal alt yapısının hazırlanmasına katkıda bulunmayı" amaçlayan araştırmalarda bulundu.

 

Sefer katılımcısı AA foto muhabiri Şebnem Coşkun da kutup seferlerinde yürütülen bilimsel çalışmalar, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve canlı yaşamına dair yaptığı fotoğraf, video ve haber projeleriyle "Türkiye'nin kutup bölgelerine düzenlediği bilimsel seferlerin çıktılarının tüm dünyaya duyurulmasını" amaçladı.

28 Şubat 2024 Çarşamba

Dünyanın en büyük endüstriyel teknoloji ve inovasyon fuarlarından Hannover Messe’ye katılan BTM girişimcileri, oldukça ilgi gördü.

 3D yazıcı teknolojileri girişimi CoPrint, No-Code görüntü işleme platformu Augelab ve atık sulardan yeşil hidrojen üreten, karbonsuz enerji dönüşüm sistemi Hydrolyx, fuarda teknolojilerini dünyaya tanıttı. BTM girişimcileri, yatırımcılar ve potansiyel iş ortaklarıyla networking yapma fırsatı da buldu.

 

TUĞÇE ÖZKUŞ

 

BTM girişimcileri, dünyanın en büyük sanayi fuarı Hannover Messe ile küresel arenaya çıktı. Türkiye milli standında yer alan BTM; CoPrint, Augelab ve Hydrolyx isimli girişimleri ile fuara katıldı. Almanya’nın Hannover kentinde 22-26 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen fuarda katılımcılar, üretim süreçlerindeki dijital dönüşüm, yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT), robotik ve otomasyon gibi konuları yakından inceleme fırsatı buldu. 

 

Akıllı fabrikalar, enerji verimliliği ve sürdürülebilir üretim gibi konularda da birçok yenilikçi çözüm ve teknolojinin sergilendiği fuarda, BTM girişimleri de bir hayli ilgi topladı. 3D yazıcı teknolojileri girişimi CoPrint, No-Code görüntü işleme platformu Augelab ve atık sulardan yeşil hidrojen üreten, karbonsuz enerji dönüşüm sistemi olan Hydrolyx, 5 gün süren fuarda girişimlerini globalde tanıtma imkanı elde etti.

 

NETWORKING FIRSATI

 

Sadece endüstriyel teknoloji ve inovasyonun değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve yeşil teknolojilerin de ön plana çıktığı fuar kapsamında, yenilenebilir enerji, enerji depolama sistemleri, enerji verimliliği ve çevre dostu üretim teknolojileri gibi konulara odaklanan özel etkinlikler ve paneller düzenlendi. Hannover Messe Fuarı, BTM girişimcilerinin endüstriyel teknoloji ve inovasyon alanındaki en son trendleri, teknolojileri ve fırsatları keşfetmelerine olanak tanırken, sektör profesyonelleri, yatırımcılar ve potansiyel iş ortaklarıyla networking yapma fırsatı da sundu. 

 

BTM STANDINI ZİYARET ETTİLER 

 

Fuarın ilk günü T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü İlker Murat Ar, Hannover Başkonsolosu Gül Özge Kaya, İTO ve BTM Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Büyükdede, BTM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman ile beraberindeki heyet, BTM standını ziyaret etti. 

29 Nisan 2024 Pazartesi

Teknopark İstanbul’da ikinci yaşını kutlayan SİGMA A.Ş., petrolde dışa bağımlılığın azaltılmasına katkıda bulunabilecek yarı endüstriyel reaktör prototipini geliştirerek atıktan yakıt üretimini sağlayan yerli bir katalizör üretti.



HABER: ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Teknopark İstanbul’da iki yıl önce kurulan SİGMA A.Ş., büyük ölçekli, karmaşık sorunlara çözüm sunan yazılım ve teknoloji tabanlı ürünler geliştiriyor. Endüstriyel otomasyon, yapay zeka ile veri analitiği alanlarında özelleştirilmiş çözümler üreten şirket, ülkemizin ilk yarı endüstriyel reaktör prototipini geliştirerek, atıktan yakıt üretimini sağlayan yerli bir katalizör üretti. Bu yerli ve milli katalizör, petrolde dışa bağımlılığın azaltılmasına önemli katkı sağlayabilecek. Müşteri memnuniyetini odak noktası olarak belirleyen teknoloji alanındaki gelişmeleri yakından takip edip müşterilerine en güncel ve etkili çözümleri sunmayı hedefleyen SİGMA’yı, kurucusu kadın girişimci Gülşen Soyhan, İstanbul Ticaret’e anlattı.

 

PETROLDE DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTIR

 

* Geliştirdiğiniz ürün ya da hizmetler hakkında bilgi verir misiniz? 

 

SİGMA, ülkemizin ilk yarı endüstriyel reaktör prototipini geliştirerek, atıktan yakıt üretimini sağlayan yerli bir katalizör geliştirdi. Bu katalizör, düşük sıcaklıklarda yakıt elde edilmesini sağlayan FCC (Fluid Catalytic Cracking) teknolojisinde kullanılmış ve önemli bir başarıya imza attı. SİGMA’nın geliştirdiği katalizör ile yapılan verimlilik hesaplamalarına göre, ilk çevrimde hammadde olarak kullanılan 10 kg’dan 5 kg destilat elde edildi ve verim yüzde 50 olarak hesaplandı. İkinci çevrimde, kalan hammadde miktarından 2.25 kg destilat elde edildi ve verim yüzde 47.4 olarak bulundu. Toplamda, hammadde miktarının yüzde 72.5’i destilat olarak kazanıldı. Bu, petrolde dışa bağımlılığın azaltılmasına önemli bir katkı sağlıyor.

 

YIPRANMAYA KARŞI DİRENÇLİ

 

* SİGMA’nın geliştirdiği FCC katalizörleri hangi özelliklere sahip?

 

Geliştirdiğimiz FCC katalizörlerinde şu özellikler bulunuyor:

 

Yüksek stabilite ve ısı dayanımı: Katalizör, yüksek sıcaklıklarda stabil kalabilir ve uzun süreli kullanıma uygun olabilir.

 

Yüksek proses verimi: Katalizör, proses verimini artırıcı etkilere sahip. Böylece daha fazla ürün elde ediliyor. 

 

Maksimum gözenek yapısı: Katalizörün gözenek yapısı, etkin katalitik dönüşümleri ve ürün çeşitliliğini maksimize ediyor.

 

Minimum koklaşma ve koklaştırma: Katalizör, istenmeyen yan ürünlerin oluşumunu minimumda tutuyor.

 

Yıpranmaya karşı yüksek direnç: Katalizör, uzun süreli kullanımda performansını koruyor ve yıpranmaya karşı direnç sağlıyor. 

 

YAPAY ZEKAYLA YÜKSEK VERİM

 

* Yapay zeka ya da ileri teknolojiden yararlanıyor musunuz?

 

Devam eden projelerimizde FCC teknolojisinde yapay zeka ve ileri teknolojilerin kullanımı sağlanarak, süreçlerin izlenmesi, kontrol edilmesi ve optimize edilmesinde önemli faydalar sağlamayı hedefliyoruz. Özetle planladığımız adımları şöyle sıralayabiliriz:

* Proses izleme ve analiz: Yapay zeka algoritmaları, FCC reaktöründeki süreçleri sürekli olarak izler ve veri toplar. Bu veriler, reaksiyon sıcaklığı, basınç, akış hızları gibi parametreler. Bu verilerin analizi, süreçte olası problemlerin önceden belirlenmesini ve operatörlere uyarılar gönderilmesini sağlar.

* Tahmin ve öngörü: Yapay zeka modelleri ile FCC reaktöründeki değişkenleri analiz ederek gelecekteki performansı tahmin edebilir. 

* Optimizasyon: Yapay zeka ile FCC işlem parametreleri optimize edilerek, en iyi ürün verimini elde etmek için reaksiyon sıcaklığı, basınç, katalizör akış hızı gibi parametrelerin ayarlanması sağlanır. Yapay zeka, süreçteki değişkenlere anlık olarak adapte edilecek ve en iyi sonuçları elde etmek için sürekli olarak ayarlamalar yapılır.

* Bakım tahmin ve planlama: Yapay zeka, FCC reaktöründeki ekipmanın bakım ihtiyaçlarını öngörecek, sensör verilerini analiz ederek, ekipmanın potansiyel arızalarını belirleyerek bakım zamanlamasını optimize eder.

* Öğrenme ve gelişme: Yapay zeka, süreci sürekli olarak izleyerek ve veri toplayarak, zamanla daha iyi performans göstermemizi sağlar. Örneğin, daha etkili katalizör formülasyonları geliştirebilecek veya işletme koşullarına uygun yeni reaksiyon yöntemleri önerilebilir.

 

Bu şekilde, yapay zeka ve ileri teknolojilerin kullanımı, FCC teknoloji-sinde verimliliği artırır, ürün kalitesini iyileştirir, maliyetlerin düşmesini ve sürecin daha güvenli ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Böylece enerji sektöründe önemli bir rekabet avantajı elde edilir.

 

HEDEF 36 ÜLKEYLE İŞBİRLİĞİ

 

* Hedefte başka projeler var mı? Farklı alanlarda yer alacak mısınız?

 

Edindiğimiz kazanımların farklı sektörlerde de uygulanması için yeni projeler üzerine çalışıyoruz. Özellikle yeşil yakıtlar ve e-yakıtlar, geleceğimizin alternatif yakıtları olarak dikkat çekiyor. Bu bağlamda SİGMA A.Ş. ve Team-San Ltd. Şti., AB COST projelerinde yakın işbirliği yapıyoruz ve yeni pazarlar kurulmasına dair faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yine bir Teknokent şirketi olan Team-San Ltd. Şti., yıllardır sektörde kazandığı deneyimle SİGMA A.Ş.’nin uluslararası pazara açılmasında ve geliştirdiği teknolojinin yeni sektörlere uygulanmasında danışmanlık hizmeti sunuyor. CYPHER isimli AB projesinde sağlanan işbirliği ile hali hazırda Belçika, Macaristan ve Yunanistan’da bulunan kuruluşlarla işbirliği altyapısı kuran SİGMA, bu işbirliğini 36 ülkeye yaymak için çalışmalarını sürdürüyor.

 

ÜRÜNLER ÖNCE PROTOTİPTE GELİŞTİRİLİYOR

 

* Yeni ürünleri prototipte geliştirmek avantajlı mı?

 

Firmamızda kurulu olan proje çıktısı rafineri prototipi yeni ürün geliştirme amacıyla dünya çapında yaygın kullanılıyor. Burada geliştirilen yeni ürünler performansları yeterli olursa gerçek üretim koşullarında üretiliyor. Bu bağlamda yeni yakıt geliştirme faaliyetlerinde ürettiğimiz prototip rafinerinin know how’ı da önemli bir çıktı olarak satılabiliyor.

 

FCC KATALİZÖRLERİ HANGİ FAYDALARI SAĞLIYOR

 

* Reaksiyon sıcaklığını düşürür: Katalizör, reaksiyon sıcaklığını düşürerek proses verimini artırıyor.

* Proses verimi artar: Katalizör, oluşan yeni hafif ürünlerin miktarını artırarak proses verimini artırıyor.

* Aktivasyon enerjisini düşürür: Katalizör, reaksiyon için gerekli aktivasyon enerjisini azaltarak verimi artırır.

* Birim maliyeti düşer: Katalizör, proses maliyetlerini azaltarak ekonomik verimliliği artırıyor. 

* Geri kazanım oranlarının artışı: Katalizör, geri kazanım oranlarını artırarak kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor. 

* Reaksiyon süresinde düşüş sağlama: Katalizör, reaksiyon süresini kısaltarak prosesi hızlandırıyor. 

* Hafif ürünlerin kalitesinde artış: Katalizör, üretilen hafif ürünlerin kalitesini artırarak daha değerli ürünler elde edilmesini sağlıyor. 

* Gözenek yapıları, tanecik büyüklükleri ve yığın yoğunlukları: Katalizör, optimize edilmiş gözenek yapısı, tanecik büyüklüğü ve yığın yoğunluğu ile prosesin etkinliğini artırıyor. 

29 Nisan 2024 Pazartesi