tatil-sepeti

YAKUP KOCAMAN

yakup.kocaman@realmarketstrategy.com

 

2023, dijital pazarlamada en son teknolojilerin ve pazarlama stratejilerinin uygulandığı yeniliklerle dolu bir yıl olacak. Bu sene online pazarlamada geri kalmamak için takip etmeniz gereken 10 trendi sizin için derledik.

 

2023’e damga vuracak dijital pazarlama trendleri arasında; tahminlere değil, somut veriye dayalı kararlar almaya yardımcı olacak pazarlama yazılımları ile pazarlamacıların manuel iş yükünü azaltarak büyük fotoğrafı doğru okumalarına yardımcı olacak araçlar ön plana çıkıyor. 

 

1 - Hiper kişiselleştirme: Hiper kişiselleştirme, yapay zekanın devreye girmesiyle çok az sayıda da olsa belirli müşteri kitlelerini hedeflemenizi ve onlara özel fırsatlar sunmanızı sağlayacak. Örneğin, koşu kıyafetlerinde uzmanlaşmış bir perakende zinciri, müşteri verilerini analiz etmek ve havanın sıcak olacağı tahmin edilen belirli şehirlerdeki koşucuları hedeflemek için yapay zeka teknolojisini kullanabilir. Şirket, bu müşteri segmentine özel olarak uyarlanmış koşu elbiseleri, ürünleri ve indirimler içeren e-posta kampanyaları gönderebilir.

 

2 - Sesli arama optimizasyonu: Giderek daha fazla kişi, bilgileri hızlı ve kolay bir şekilde bulmanın bir yolu olarak sesli aramayı kullanıyor. Örneğin, ‘pasta nasıl yapılır?’ hakkında bir blog yazısı hazırlıyorsanız, ‘kek tarifi’, ‘pişirme talimatları’ gibi anahtar kelimeler kullanmak yerine, kullanıcıların Google’dan yardım isterken söyleyebilecekleri daha uzun ifadeler ve soru cümleleri kullanın. ‘Kek yapmanın en iyi yolu nedir?’ gibi. Bu, sesli arama algoritmalarının içeriğinizi daha iyi anlamasına yardımcı olur. Yazınız, arama sonuçlarında daha yüksek sıralara yükselir. 

 

3 - Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR): AR, kullanıcıların gerçek dünyanın üzerine bindirilmiş dijital içeriği görüntülemelerine imkan tanırken, VR, kullanıcıları tamamen sanal bir ortama sokar. Örneğin, bir giyim perakendecisi, müşterilerin sanal olarak kıyafet denemesine izin vermek için bir AR uygulaması kullanabilir. Müşteriler, telefonlarını bir aynaya doğrultarak, kıyafetlerin gerçek zamanlı olarak nasıl göründüğünü görebilir ve hatta bir elbisenin boyutunu veya rengini değiştirerek, uyup uymadığını kolayca öğrenebilir. Gözlük ile kullanılan VR ise kullanıcıları, ürünlere kolayca göz atabilecekleri ve kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi yaratabilecekleri tamamen sanal bir mağazaya çekmek için kullanılabilir. Müşteriler, sanal müşteri hizmetleri temsilcilerinden ipuçları ve tavsiyeler alabilir, özel ödüllere ve indirimlere erişebilirler.

 

4 - Influencer pazarlama: Moda markası COS, sezonluk koleksiyonlarını sergileyen bir dizi kısa film oluşturmak için dünyanın dört bir yanından 10 influencer ile işbirliği yaptı. Bu kampanya, sosyal medya platformlarında 250 milyondan fazla kişiye ulaştı ve marka bilinirliği, satışları ve etkileşimini ciddi derecede artırdı. Özellikle, Google ve Facebook’un ağır reklam yayınlama kuralları tarafından kısıtlanan firmalar için sosyal medya fenomenleri ile çalışmak iyi bir alternatif olabilir.

 

5 - Otomasyon: Dijital pazarlamacıların manuel işlerini azaltır ve enerjilerini daha stratejik görevlere odaklamalarına yardımcı olur. Otomatik sistemler devreye girdiğinde, dijital pazarlamacılar kampanyalarını verimli bir şekilde yönetebilir ve işletmeleri için daha kârlı sonuçlar elde edebilir. Mesela, bir e-ticaret mağazası, bir müşteri bir satın alma işlemi gerçekleştirdikten sonra birlikte kullanılabilecek yardımcı ürün önerilerini içeren e-postaları tetiklemek üzere  otomatik bir sistem kurabilir.

 

6 - Video içeriği pazarlama: Videolar, en popüler içerik biçimlerinden biri haline geliyor. Bu nedenle 2023’te işletmeler için kaliteli video içeriği oluşturmak çok önemli olacak.

 

7 - Mobil optimizasyon: Alışverişlerin yarıdan fazlası akıllı telefonlardan yapılıyor. 2023’te dijital pazarlamacılara yönelik web sitelerinin mobil cihazlar için tasarlandığından emin olunması çok önemli olacak. Web sitesi yaptırırken önce bilgisayarlarda değil, akıllı telefonlarda nasıl göründüğünü test edin.

 

8 - Sosyal ticaret: Tüketiciler artık doğrudan sosyal medya platformlarından ürün satın almaya alıştı. Bu nedenle işletmelerin 2023’te bu trende odaklanması önemli. Facebook Marketplace gibi platformları etkili şekilde kullanabilirsiniz.

 

9 - Veriye dayalı kararlar: Verileri daha verimli kullanmanın bir yolu da A/B testleri yapmaktan geçiyor. Harekete geçirici mesaj butonlarını sitenizin iki farklı yerine koyarak hangisinin daha çok tıklama aldığını verilerle görerek bilinçli bir karar vermiş olursunuz.

 

10 - Yapay zeka (AI): 2023, yapay zekanın şirketlere gerçek anlamda rekabet avantajı sağlamaya başlayacağı bir yıl olacak. Örneğin AI, fare hareketlerini ve tıklamaları analiz ederek, göz atma davranışındaki anormallikleri algılayarak, web sitesi operatörlerinin müşterilerin sahip olabileceği sorunları veya sorunları düzeltmek için harekete geçmesini sağlar.

09 Ocak 2023 Pazartesi

DOÇ. DR. ADNAN ERTEMEL


 

Dijital çağın hızla gelişen dünyasında, kimlik ve varlık yönetimi de büyük bir dönüşüm geçiriyor. Geleneksel kimlik doğrulama yöntemleri, merkezi sistemler üzerine kurulmuş ve güvenlik açıklarına karşı oldukça savunmasız hale gelmiştir. İşte bu noktada, dijital kimlik ve dijital cüzdan kavramları devreye giriyor ve daha güvenli, kişisel verileri koruma odaklı bir çözüm sunuyor.

 

DİJİTAL KİMLİK NEDİR?

 

Dijital kimlik, bireylerin kimliğini dijital ortamda güvenli ve doğrulanabilir bir şekilde temsil eden bir yapıdır. Bu sistem, kimlik hırsızlığını ve veri ihlallerini minimize etmek için kriptografik teknolojilerle donatılmıştır. Blokzincir tabanlı dijital kimlik sistemleri, bireylerin verilerini merkezi bir otorite yerine dağıtık bir yapıda saklamasına olanak tanır. Bu sayede kullanıcılar, kimlik bilgilerinin güvenliğini artırırken aynı zamanda hangi verilerini kimlerle paylaşacaklarına da kendileri karar verebilirler. Bu teknolojinin potansiyeli oldukça geniş... Bankacılık, sağlık, eğitim gibi pek çok sektörde kullanılabilecek bu sistem, kimlik doğrulama süreçlerini kolaylaştırarak hem bireylere hem de kurumlara büyük bir avantaj sağlar. Özellikle finans sektöründe ‘Müşterini Tanı’ (Know Your Customer-KYC) olarak adlandırılan süreçleri basitleştirip hızlandırarak daha verimli ve güvenli işlemler yapılmasına olanak tanır.

 

DİJİTAL CÜZDAN

 

Dijital cüzdan, blokzincir teknolojisinin kalbinde yer alan bir diğer önemli kavramdır. Temelde kripto varlıklarını saklayan bir platform olarak bilinse de dijital cüzdanlar bugün çok daha geniş bir kullanım alanına sahiptir. Artık sadece kripto para saklamakla kalmaz, aynı zamanda dijital kimlikleri, belgeleri ve doğrulanabilir referansları da güvenli bir şekilde saklar. Örneğin, bir sağlık hizmeti sağlayıcısına sadece gerekli tıbbi bilgileri paylaşabilir veya sınır geçişlerinde yalnızca kimliğinizi doğrulamak için temel verileri sunabilirsiniz.

 

Dijital cüzdanların gelecekte daha fazla önem kazanacağı öngörülüyor. Özellikle merkeziyetsiz finans (DeFi) ekosistemi, dijital cüzdanların bir bankacılık hizmeti sunma noktasına gelmesine zemin hazırlıyor. Kullanıcılar, cüzdanları aracılığıyla kredi alabilir, varlık takası yapabilir veya bir NFT (non-fungible token) satın alabilirler. Kısacası, dijital cüzdanlar gelecekte günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelecek gibi görünüyor.

 

BLOKZİNCİR TABANLI DİJİTAL KİMLİKLERİN KULLANIM ALANLARI

 

Blokzincir tabanlı dijital kimlikler, pek çok sektörde çığır açan yenilikler sunuyor. Örneğin, bankacılık sektörü, müşterilerini doğrulamak için sürekli tekrarlanan süreçlerden geçmek zorunda kalıyor. Ancak dijital kimlikler, bu süreçleri daha verimli hale getirip, daha güvenli bir doğrulama yöntemi sunuyor. Benzer şekilde, sağlık sektöründe de hastaların tıbbi verilerini kontrol etmesi ve sadece izin verdiği doktorların bu verilere ulaşabilmesi mümkün hale geliyor.

 

Özellikle Avrupa Birliği’nin Dijital Kimlik Cüzdanı (eID) girişimi, üye ülkeler arasında sınır ötesi işlemleri kolaylaştırmayı hedefleyen önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Bu cüzdanlar, kullanıcıların hem kamu hem de özel sektör hizmetlerine güvenli ve hızlı bir şekilde erişimini sağlıyor. Avrupa’nın bu konuda attığı adımlar, dijital kimlik ve cüzdan teknolojilerinin potansiyelini gözler önüne seriyor.

 

Dijital kimlik ve cüzdan teknolojileri, şüphesiz hayatı kolaylaştıran ve güvenliği artıran araçlar. Ancak bu dönüşüm, her şeyin mekanikleşmesi ve insan etkileşimlerinin daha dijital hale gelmesi anlamına da geliyor. Kişisel verilerin güvenliğinden, her adımımızın dijital bir kimlik aracılığıyla doğrulandığı bir dünyada, samimiyet ve bireysel gizlilik gibi kavramların nasıl korunacağı önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor.

 

Dijital kimliklerin kullanımındaki artış, verimliliği artırsa da her adımda bir doğrulama işleminin gerekliliği, insanlar arasındaki etkileşimlerin de daha kontrollü ve mekanik olmasına neden olabilir. Bu durumda, teknolojiyi kullanmanın sınırlarını belirlemek ve bu süreçlerin ne kadarının doğal etkileşimlerle dengeleneceğini düşünmek, bireylerin kendi dijital yolculuklarında önemli bir karar olacaktır.

 

Sonuç olarak, dijital kimlik ve cüzdan teknolojileri hayatımızda giderek daha fazla yer bulacak. Ancak bu dönüşümün, toplumsal değerler ve bireysel özgürlükler açısından nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek.



adnan.ertemel@gmail.com

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : dijital kimlik cüzdan blokzincir

DR. CAN GÜRLESEL



 


 

2025-2027 dönemi Orta Vadeli Program’ın (OVP) temel önceliği enflasyonla mücadeledir. Programın makroekonomik hedefleri, enflasyonla mücadele önceliğine uygun olarak belirlendi. Temel hedef gösterge olan enflasyon için 2024 beklentisi yüzde 41.5, 2025 yılsonu hedefi ise yüzde 17.5 olarak öngörüldü. Özellikle 2025 yılsonu hedefi iddialı bir hedef ve bu hedefe ulaşmak için 2025 yılının büyük bölümünde sıkılaştırma politikaları devam ettirilecek. Bu çerçevede yeni OVP’nin işlerimizi nasıl etkileyeceğini değerlendirelim.

 

1. 2025’TE DOLAR KURUNDA YÜZDE 26.4 ARTIŞ VARSAYILIYOR 

 

OVP hazırlanırken bazı göstergeler için varsayımlarda bulunuluyor. Bunlardan biri, döviz kurlarına ilişkin varsayımlardır. OVP’nin 2024 bitiş ile 2025 yılı için dolar/TL kuru varsayımları şöyle: 2024 sonunda dolar/TL kurunun 36.95 TL seviyesinde olacağı varsayıldı. 2024 yıl ortalaması 33.22 TL olacak. 2025 yıl ortalaması dolar varsayımı 42.00 TL ve yılsonu ise 47.05 TL’dir. 2025 yılında Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yüzde 26.4 değer kaybedeceği varsayıldı.

 

2. 2025 YILSONU ENFLASYON HEDEFİ İÇİN SIKILAŞMA POLİTİKALARI SÜRECEK 

 

2025 yılsonu yüzde 17.5 TÜFE hedefi, Merkez Bankası ile istişare içinde belirlendi. Merkez Bankası da 2025 yılı enflasyon hedefini bu şekilde güncelleyecek. Yüzde 17.5 ulaşılabilir bir hedef. Ancak iç talebin önemli ölçüde baskılanmaya devam etmesi gerekiyor. 2025 yılsonunda yüzde 17.5 TÜFE hedefine ulaşılması için sıkı para politikası devam edecek. Merkez Bankası yüksek faizi, kredi büyümesi sınırlaması ve likidite sıkılaşması gibi uygulamalar, en azından bu yılsonuna kadar sürecek. 2025 yılı ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimleri başlayabilecek. 

 

3. YENİ VERGİ PAKETLERİ İLE YENİ VERGİLER GELEBİLİR

 

Maliye politikası, 2025 yılında dezenflasyon sürecini daha çok destekleyecek. 2024 yılında deprem harcamalarıyla artan bütçe açığı, 2025 yılında milli gelire oranla yüzde 3.1 olacak ve normalleşecek. Bu hedefe ulaşılmasında ilk vergi paketi ile gelen yeni düzenlemelerin etkisi olacak. Muhtemelen yeni vergi paketleri ve vergiler de gelecek.

 

4. İHRACATTA SINIRLI ARTIŞ ÖNGÖRÜSÜ 

 

2025 yılında ihracatın yüzde 5.9 artarak 279.6 milyar dolar olacağı öngörülüyor. İhracat pazarlarında toparlanmanın yavaş olacağı varsayılıyor. 2025 yıl ortalaması dolar/TL kuru 42 TL, ihracatı 2024 yılına göre daha çok destekleyen bir kur seviyesi olacak. 2025 yılında cari açık 28.6 milyar dolar ve milli gelire oranı yüzde 2.0 olarak hedefleniyor. Bu seviyedeki cari açığın döviz/finansman ihtiyacı rahat karşılanacak. Bu koşullar altında 2025 yılında cari açıktan Türk Lirası’nda değer kaybı baskısı çok sınırlı olacak. 

 

5. 2025’TE ÜCRET ARTIŞLARI YÜZDE 25-30 ARASINDA GERÇEKLEŞEBİLİR

 

2025 yılında ücretlerin hedeflenen enflasyon kadar artırılacağı açıklandı. Ücret artışları seviyesi, işverenler ve çalışanlar için çok kritik olacak. Yılbaşında asgari ücrete ve diğer ücretlere azami yüzde 25-30 arası artış beklenmeli. Bu seviyedeki ücret artışları çalışma barışı, hane halklarının refahı ve programın sürdürülmesi açısından nasıl karşılanacak; bu önemli olacak.

 

6. YILIN İLK YARISINDA İŞLERİMİZ İÇİN ZORLU KOŞULLAR DEVAM EDECEK 

 

Reel sektör açısından en azından 2025 yılının ilk yarısı sıkılaştırma politikalarının aynen sürdüğü, finansmana erişimin sınırlandığı, maliyetlerdeki artışların kademeli olarak yavaşladığı, ihracat olanaklarının kısıtlı kalacağı ve iç talebin de baskılanmaya devam edeceği bir dönem olacak. Enflasyondaki düşüş gerçekleşirse sıklaşma politikaları 2025 yılının ikinci yarısında gevşemeye başlayacak ve yılın ikinci yarısı, reel sektör için daha uygun koşullara sahip olabilecek.  

 

SON SÖZ 

 

Önümüzdeki üç çeyrek, işlerimizde varlıkları korumak temel öncelik olmalı.



gurlesel@superonline.com

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : OVP dolar enflasyon vergi ihracat