istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Meta’dan 20 yıllık nükleer enerji yatırımı

Meta, yapay zeka ve veri merkezlerinden doğan artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla, Constellation Energy ile 20 yıllık bir nükleer enerji anlaşması imzaladı. Bu adım, ABD'de mevcut santralleri ayakta tutmak için büyük teknoloji şirketlerinden gelen en somut desteklerden biri oldu.

Giriş: 05.06.2025 - 09:04
Güncelleme: 05.06.2025 - 09:04
Meta’dan 20 yıllık nükleer enerji yatırımı

Meta, ABD'nin Illinois eyaletindeki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden 20 yıl boyunca nükleer enerji tedarik etmek için Constellation Energy ile anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, Meta'nın yapay zeka destekli veri merkezleriyle büyüyen enerji ihtiyacını temiz kaynaklardan karşılamaya yönelik ilk uzun vadeli nükleer enerji anlaşması oldu.


Anlaşma aynı zamanda, Illinois’in sıfır emisyon kredisi programının 2027’de sona ereceği dikkate alındığında, Clinton santralinin bu tarihten sonra da faaliyet göstermesini güvence altına alıyor.


MEVCUT SANTRALLERE GÜVENCE

Clinton Temiz Enerji Merkezi, geçmişte mali zorluklar nedeniyle kapanma riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Yeni anlaşma ile tesisin ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan alınacak lisans yenilemesiyle 2047'ye kadar faaliyetini sürdürebileceği belirtiliyor. Constellation, lisans uzatımı için geçtiğimiz yıl başvuruda bulunmuştu.


Santralin mevcut 1.121 megavatlık üretim kapasitesine ek olarak 30 megavatlık ilave güç sağlanacak. Aynı zamanda 1.100 kişilik istihdam korunurken, yıllık 13,5 milyon dolarlık vergi geliri de güvence altına alınmış olacak.


YAPAY ZEKA YÜKÜ ARTIYOR

Büyük teknoloji şirketlerinin enerji talebi, özellikle yapay zeka uygulamalarının altyapı ihtiyaçlarıyla birlikte ciddi şekilde artış gösteriyor. Microsoft, Amazon ve Google gibi dev firmalar da nükleer enerjiye yönelirken, Meta bu alandaki ilk uzun vadeli hamlesini Clinton santraliyle gerçekleştirmiş oldu.


Constellation, geçen yıl Microsoft ile Three Mile Island tesisindeki bir reaktörü yeniden devreye alma anlaşması yaparken, Amazon ve Google küçük modüler reaktörler ve ileri nükleer projelere yatırım yapmıştı.


GELECEK İÇİN KATALİZÖR

Meta, bu anlaşmayı yalnızca geçici bir çözüm değil, aynı zamanda gelecekteki nükleer yatırımları hızlandıracak bir katalizör olarak konumlandırıyor. Şirket, 1 ila 4 gigawatt arasında yeni nükleer kapasiteyi hayata geçirmeyi hedefleyen bir "nükleer teklif talebi" (RFP) süreci yürütüyor.


Bugüne dek 20 eyaletten geliştiriciler, kamu hizmetleri sağlayıcıları ve teknoloji firmalarından 50’nin üzerinde nitelikli başvuru alındığı açıklandı. Meta, bu projelerin veri merkezlerinin uzun vadeli enerji ihtiyacını karşılayacak şekilde güvenli ve zamanında hayata geçirilmesini amaçlıyor.


NÜKLEER DESTEK GENİŞLİYOR

ABD’de ileri nükleer enerjiye olan ilgi yalnızca özel sektörle sınırlı değil. Geçtiğimiz yıl 25 eyalet, nükleer enerjiyi destekleyen yasaları kabul etti. 2025’in ilk aylarında ise 200’den fazla benzer yasa tasarısı gündeme alındı.


Bu gelişmeler, Meta’nın attığı adımın yalnızca ticari bir hamle değil, aynı zamanda nükleer enerjinin yeniden canlandırılmasında kritik rol oynayacak bir örnek teşkil ettiğini ortaya koyuyor.


YENİ MODELİN HABERCİSİ

Enerji analistleri, Meta’nın Clinton anlaşmasını “birçok benzer anlaşmanın ilki” olarak değerlendiriyor. Evercore ISI analisti Nicholas Amicucci’ye göre bu tür iş birlikleri, teknoloji firmalarının halihazırda çalışan nükleer santralleri devre dışı kalmadan ayakta tutmaları için etkili bir yol olabilir.


Meta’nın resmi açıklamasında da bu yaklaşım teyit edilerek, “Mevcut enerji santrallerinin çalışmaya devam edeceğinden emin olmak, enerji şirketlerinin en büyük önceliklerinden biri” ifadesine yer verildi. Şirket ayrıca, “Bu anlaşmayla birlikte nükleer için açık bir talep sinyali oluşturuyoruz” diyerek pazarda yön gösterici olmayı hedeflediğini belirtti.