Mesleki eğitime daha fazla harcayalım
Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Hami okullar projesine ayrılan bütçenin artırılmasını talep ediyorum. Her sektör kalifiye eleman bulmak konusunda büyük sıkıntılar çekiyor. Mesleki eğitime yönelik harcamaların artırılmasında büyük fayda olduğunu belirtmek istiyorum. Geçen hafta deprem bölgesine gittim. Deprem bölgelerine kendi bütçemizden İTO’ya yakışır şekilde bir fasıl açalım. Hamilik projesi kapsamında İTO’nun adının deprem bölgesindeki 4 ilde yaşayacağı bir proje yapalım. Bizim en büyük gelirimiz; aidat, ticaret sicil gelirleri ve munzam aidatlar. Bu yıl en azından faaliyet belgelerinde bir fiyat artışı yapmasak nasıl olur? Bağış ve yardımlar anlamında çok yere dokunuyoruz. Asker ve polis şehit ailelerimizin çocuklarına yapılacak yardımlara daha çok yer verilmeli. Şehit ailelerine dokunma ve hamilik projesi kapsamında bütçe genişletilmeli. Hızlı meslek kursları düzenleyebiliriz. Bu kurslarda Mili Eğitim Bakanlığı’ndan uluslararası geçerliliği olan sertifikalar da vererek mesleki eğitimde bir alan açabiliriz.
Hamilik harcamalarına öncelik
Kayıhan Özdemir Turan-Lojistik Hizmetler Meslek Komitesi: İstanbul Ticaret Odası’nın hamilik kapsamında yaptığı harcamaların genel çerçevesi ve önceliklendirme yaklaşımı hakkında bilgi rica ediyorum. Eğitim alanına yönelik desteklerin kapsamı ve planı konusunda açıklama yapılmasının ve özellikle üniversiteye yönelik ayrılan bütçe konusunda bilgi paylaşılmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Bu çerçevede, hamilik yoluyla gerçekleştirilen harcamaların maliyet yapısına ilişkin değerlendirme yapılmasını talep ediyorum.
Nitelikli tekstil kazandıracak
Adil Nalbant-Makina ve Ekipmanları Meslek Komitesi: İTO’nun İstanbul’un en güzel yerine yapılan eserlerini İstanbul halkına tahsis etmesini çok sevindirici buluyorum. Meslek liselerinin çok önemli olduğu bir dönemde hamilik konusu biraz daha dikkate alınmalı. Hamilik için ayırılan bütçe daha fazla olmalı. Dünyamız çok farklı bir dönemden geçiyor. Savunma sanayinin gelmiş olduğu nokta takdire şayandır. Savunma sanayinin yerli ve mili olması çok önemli. Burada ülkemle gurur duyuyorum. Bu sene gündemi en çok meşgul eden sektör tekstil. Tekstil sektörünün Mısır’a gitmesi konuşuluyor. Buna katılmıyorum. Tekstil makinaları sektöründe 2 milyar dolara yakın ihracat yapıyoruz. İthalatımız ise 2.5 milyar dolar. Bu, son iki yılda daha çok düştü. Tekstile yatırım olmadığı için makina da alınmıyor. Tekstil makinalarına son 10 yılda 20 milyar dolar para vermişiz. Bu makinalar şu an düşük fiyatlara rakip ülkelere gidiyor. Bu ülkeler, bizim çok pahalıya aldığımız makinalarla tekstil sektörümüze rakip oluyor. Tekstilde şöyle bir oyun oynanıyor. Makina üreten firmalar tekstil ürünü alma şartıyla bize makina satıyor. Türkiye’nin 100 yılı aşan bir tekstil kültürü var. Tekstil, hiçbir zaman vazgeçemeyeceğimiz bir sektör; bu ülkeden asla gitmeyecek. Nitelikli tekstile dönersek dünyada söz sahibi olabiliriz. Ürettiğimiz tekstilin kilogramı 17 dolar. Oysa İtalya’da 50 Euro. Bugün yeni nesil uçaklarda yüzde 55 tekstil kullanılıyor. Eğer bir sektör makinasina sahip değilse fasoncu olmaktan ileri gidemez.
Dijitalleşme tercih değil zorunluluk
Şenol Aras-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Oda’nın 2026 İş Planı, yalnızca bir plan değil; İTO’nun vizyonunu ortaya koyan bir yol haritasıdır. Ekonomik olduğu kadar aynı zamanda sosyal bir yapıdır. Bütçe fazlası vererek yeni yıla giriyorsak tebrik ediyorum. Dijitalleşme bir tercih değil zorunluluk. e-ihracat, yeşil dönüşüm geleceğin anahtarı. Emek yoğun sektörler geri kalmışlığın değil, teknolojik ilerlemenin yoludur. İTO’nun gücü üyesinin gücüdür.
Testleri ülkemizde yapmak istiyoruz
Ali Kılıç-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Meclisimizde toplantılar düzenlenmesine rağmen çoğunluğu sağlayamıyoruz. Bunu bir özeleştiri olarak düşünelim; toplantı salonlarımız boş kalmasın. Eleştiri yapmazsak doğruyu bulmakta zorlanırız. Başkanımızdan iki isteğimiz var. Yüzde 80 dışa bağımlıyız; petrol ve kimya ürünlerinde büyük yatırımlar yapıyoruz. Ancak büyük yatırımları hayata geçiremiyoruz. Adana Yumurtalık’ta bir yatırım yapılırsa, üretimimizin artacağına inanıyoruz. Yurt dışına satış için belli standartlara uymamız gerekiyor. Kimyevi maddeler için testler yapmamız şart. Bu testleri ülkemizde yapmak istiyoruz. Laboratuvar açan, Ar-Ge çalışması yapan şirketler patente başvurmuyor. Yurt dışı patent başvuruları hızlı; yurt içinde de hızlanmalı.
İstanbul’un maliyeti yüksek
Rouzben Gergeri-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: 18 bin üyemiz var. 2025 yılı bizim için çok sancılı ve yıpratıcı geçti; çok örselendik. Sektör olarak hem pahalılığın hem de zehirlenmelerin sebebi olarak gösterildik ama her zaman olduğu gibi dimdik ayakta kaldık. Ancak birkaç ricamız olacak. Birincisi; bizim gibi işletmeler fiyat artışlarını enflasyon rakamlarına göre yapıyor. TÜİK, Türkiye’deki alt kırılımlarıyla rakamları açıklıyor; İTO ise İstanbul’un kırılımlarını açıklıyor. İstanbul’daki rakamların daha yüksek olması normaldir. Fakat İTO ve TÜİK’in rakamları neredeyse uyuşmaya başladı. Bizde maliyetler ve harcama kalemleri çok yüksek. Buradaki enflasyon rakamının farklı olması olağandır. Bu çalışmaya biraz daha hassasiyet gösterilmeli. İkinci ricamız; Meclisimizin bürokrasi sürecinin biraz kısaltılması. Çuvaldızı biraz da kendimize batıracak olursak; meclisimizin yapısındaki mental yorgunluğu hissediyorum. Sektör adına daha büyük, daha fazla projeler yapmalı; meclis üyeleri olarak daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Meclisin yapısında bazı sıkıntılar var. Kadın meclis üyesi sayımızın artması gerekir. Daha fazla gence ihtiyacımız var. Yaş ortalamamızın biraz düşmesi lazım; gençleri burada da görmek istiyoruz.
Bütçe denkliği takdire şayan
Bayram Bilgin-Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı: Öncelikle 2026 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum. Hesapları inceleme komisyonuna havale edilen cetvellerle ilgili incelemeler yaptık. Bütçenin gelir ve giderlerinde Odamız ihtiyaçlarına göre maddelendirme yapıldı. Bütçeye göre Odamızın gelir tahminleri 18 fasılda, gider tahminleri 13 fasılda oluşturuldu. Odaya kayıt yapılırken alınan bir ücret, bir de munzam aidat var. Kayıt ücretleri ve aidat, o yılki asgari ücretin brüt tutarının yüzde 10’undan az, yüzde 15’inden fazla olmayacak şekilde tasarlanır. Munzam aidat, kurumlar ve gelir vergisi mükelleflerinin ticari kârlarının binde 5’inden fazla olamaz. Asgari ücretin 10 aylık brüt tutarının yüzde 15’ini aşamaz. 2025 yılı bütçe rakamları, 2024 yılını esas aldığımızda geçen yılki bütçe gelir ve gider tutarlarına yüzde 28.12 ilave yapılmak suretiyle belirlendi. Bütçede yüzde 47’lik bir artış oldu. Temel parametrelerden biri de iştiraklerden gelen kârlar ve daha önceki yıllardan kalan Oda aidatlarının tahsil edilmesi. Gider tarafında hedeflenenin altında bir harcama yapıldı. Aradaki olumlu fark, ihtiyat olarak gelir bilançosunda görünüyor. İzinler alınarak olumlu farkın ihtiyatı yapılıyor. Komisyonun görevleri de bütçe muhasebe yönetmeliğinde nettir. Böyle bir çerçevede bütçelerin tutturulması takdire şayan bir durum.