Çarşamba, 06 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Yürürlükteki Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ihracatçılarımıza, 300 milyon nüfuslu, 3.7 trilyon dolar milli gelire sahip, 1.3 trilyon dolarlık ithalat pazarına avantajlı giriş imkanı sağlıyor. STA’lar 2014’teki 157 milyar dolarlık ihracatımızda yüzde 12’lik paya sahip. Gümrük Birliği ortağı AB ile ele alınırsa ihracatımızın yüzde 55’ini tercihli rejimler kapsamında yapıyoruz.
STA KRİZ DİNLEMİYOR
Anlaşmalar kapsamında, sanayi ürünlerinde tam serbestleşme öngörülürken, tarım ürünlerinde tercihli kotalar çerçevesinde taviz veriliyor. STA bulunan ülkelere yönelik ihracatımızdaki artış, genel ihracatımızdan yüzde 20 fazla. İthalatımızdaki artış ise genel ithalatımızdan yüzde 10 fazla. Öyle ki 2009’daki küresel finans krizinde, Türkiye’nin ihracatı yüzde 30 düşerken, aynı dönemde STA ülkelerine ihracatımız yüzde 10 artmıştı. Bu rakamlar STA’nın zor zamanlarda dış ticaretteki avantajını ortaya koyuyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Japonya, Singapur, Meksika ve Peru ile STA akdedilmesine yönelik müzakereler başlatıldı. Bunlara ilaveten, Güney Kore ile 26 Şubat 2015’te STA kapsamında imzalanan ‘Yatırım Anlaşması’ ve ‘Hizmet Ticareti Anlaşması’nın iç onay süreçlerinin tamamlanmasını müteakip yürürlüğe girecek. Bu arada Singapur ile yürütülen STA müzakereleri de tamamlandı. Kasımda Antalya’da gerçekleştirilecek G20 Liderler Zirvesi’nde STA’nın imzalanması planlanıyor. Bu anlaşmaların yürürlüğe girmesi ile yalnızca mal ticaretinde değil, birçok alanda ihracatçı ve yatırımcılarımıza pazara giriş kolaylığı sağlanmış olacak. Uzak mesafelerdeki bu ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerimiz önemli bir ivme kazanacak.
YENİ GİRİŞİMLER
Bugün yürürlükte olan 18 STA ile ihracatçılarımızın hedef pazarlara daha elverişli koşullarla girmesi sağlanıyor. Öte yandan, bu dönemde 10 ülke ve ülke grubu (ABD, Kanada, Tayland, Hindistan, Endonezya, Vietnam, Orta Amerika Topluluğu, Afrika Karayip Pasifik Ülkeleri, Cezayir ve Güney Afrika Cumhuriyeti) nezdinde de STA müzakerelerini başlatma girişimleri sürdürülüyor.
YÜZDE 90’IN TERCİHİ
Çok taraflı ticaret düzeninin yeni pazar açılımları konusunda yetersiz kalması, ülkeleri ikili ve bölgesel ticaret anlaşmaları yapmaya itiyor. Maliyet ve lojistik hesaplarının yanı sıra politik ilişkilerin de etkisiyle STA’lar, ülkeler arasında yaygınlaşıyor. STA’lar, iki ya da daha fazla ülke arasında ticareti etkileyen tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılarak, taraflar arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulmasını sağlıyor. Bunlarla birlikte STA’lar, taraf ülkelerin üçüncü ülkeler ile ticaretlerinde mevcut ulusal düzenlemelerini sürdürmelerine izin veriyor. Böylelikle anlaşmaya taraf iki ülkenin çevredeki diğer ülkelere oranla karşılıklı ticari avantajları oluyor.
Ticaret ve ekonomide küreselleşme olgusunun da etkisiyle Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeleri arasında sonuçlandırılan STA’ların sayısı her yıl artıyor. DTÖ üyesi 161 ülkenin yüzde 90’ı en az bir STA veya Gümrük Birliği’ne dahil durumda.
HİZMETLER DE GİRİYOR
Günümüzde bazı STA’lar sadece mal ticaretiyle ilgili değil hizmetlerin serbestleştirilmesine ilişkin düzenlemeler ihtiva ediyor. STA’larda yatırımların teşviki politikası, mevzuat uyumu, teknik standartların karşılıklı tanınması, gümrük idareleri arasında işbirliği, devlet yardımları, anti-damping uygulamaları, elektronik ticaret, fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunması gibi konular da yer alıyor. Tercihe ve uzlaşmaya bağlı bu düzenlemeler ikili ve bölgesel ticaretin kolaylaştırılması ve geliştirilmesinde ciddi rol oynuyor.
TRANS PASİFİK VE ABD
Avrupa Birliği ile ABD arasında Trans-Pasifik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakereleri 2013’ten bu yana devam ediyor. ABD ile Türkiye arasında da bir STA akdedilmesine yönelik girişimlerimiz neticesinde, Gümrük Birliği nedeniyle TTIP’in ülkemiz üzerindeki muhtemel etkileri de dikkate alınarak, Türkiye ile ABD arasında ticaretin serbestleştirilmesi ve ekonomik ilişkilerimizin derinleştirilmesi nihai hedefiyle bir Yüksek Düzeyli Komite (YDK) kuruldu. Bu komitenin eş başkanlığını Ekonomi Bakanlığı ve ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) yürütüyor. Bir yıl içinde tamamlanması beklenen çalışmalar sonucunda Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek için eş başkanlara politika önerileri sunulacak.
REKABET GÜCÜ BELİRLEYİCİ
Avrupa Topluluğu ve parasal birlik uzmanı Prof. Dr. Abdülkadir Mercül, STA’ların iki etkisine dikkati çekti. Gazetemize STA’ları değerlendiren Prof. Mercül, şunları söyledi: “STA’ların birinci etkisi ticaret yapıcı etkisidir. İkincisi ise ticaretin yönünü değiştirici etki. Ancak en önemli konu dış ticaret hadlerinde ortaya çıkıyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeylerine, faktör maliyetlerine, ticaret hacmine, özet olarak; rekabet gücüne göre ilişkinin yönü ve kapsamı büyük farklılıklar gösterebilir. Burada en önemli konu rekabet gücü kriteri. Ticaret, malların ucuz ve kaliteli olduğu yöne doğru dönecektir. Bu da ülkelerin mutlak veya mukayeseli olarak üstün olduğu alanlarda üretime ağırlık vermesi yönünde hareketlere yol açar. Sonuç olarak, rekabet gücü kriteri en önemli etken. Kurulan ekonomik ilişkilerin yönünü ve kapsamını bu kriter belirler. Teknolojiyi üreten, iyi kullanan ve de nitelikli insan gücüne sahip ülkelerin bu ilişkilerde en fazla yararı sağlayacağı kesin görünmektedir.”
YÜRÜRLÜKTEKİ STA’LAR:
30 Ekim 2015 Cuma
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı