Küresel risklerin jeopolitik gerilimler, yaptırımlar ve iklim kaynaklı afetler nedeniyle yükseldiği bu dönemde sigorta sektörü, tedarik zincirlerindeki kırılganlıklara yanıt olarak parametrik sigorta modelleri ve blokzincir tabanlı çözümlere yöneliyor. Artan prim oranları, daralan reasürans kapasitesi ve belirsizlikler sektörün dijitalleşme ve veri odaklı dönüşümünü hızlandırmış durumda.
SIGORTA SEKTÖRÜNDE DÖNÜŞÜM İHTİYACI
Jeopolitik riskler, ticari yaptırımlar ve iklim olayları küresel tedarik zincirlerinde önemli kırılganlıklar oluşturuyor. Bu tablo, sigorta ve reasürans sektörünü daha güvenli ve hızlı işleyen ürünler geliştirmeye zorluyor. Yüksek riskli deniz hatlarında primlerin yükselmesi, poliçe teminat koşullarının yeniden tanımlanması ve reasürans kapasitesinin daralması şirketleri veri temelli ve teknoloji odaklı çözümlere yönlendiriyor. Türkiye, küresel ticaret hatlarının tam merkezinde bulunması nedeniyle bu dönüşümün aktif bir parçası konumunda.
REASÜRANS PİYASASINDA SAVAŞ RİSKİ BELİRLEYİCİ
IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Murat Çiftçi, Rusya-Ukrayna savaşı, Kızıldeniz’deki gerilim, İsrail-İran çatışmaları ve Gazze’deki insani krizin küresel ticaretin sigortalanabilirlik dengesini doğrudan etkilediğini belirtti. Özellikle deniz taşımacılığında savaş riski, gecikme, rotalama ve liman risklerinin yükseldiğini söyleyen Çiftçi, reasürans piyasasında yüksek riskli koridorlara yeni rotaların eklendiğini ve “War Risk” poliçelerinde fiyatlamanın yeniden konumlandırıldığını ifade etti.
Çiftçi, Türkiye’nin jeostratejik konumu gereği boğazlar ile Ege ve Akdeniz hattındaki yüklerin reasürans maliyetlerinin küresel dinamiklerden etkilendiğini belirtti. IBS’nin hem yerli hem uluslararası reasürörlerle yakın temas halinde olduğunu aktaran Çiftçi, Türk ticaret filosunun sigortalanabilirliğini sürdürebilmek için risk analiz süreçlerini sürekli güncellediklerini söyledi.
BROKERLERİN ROLÜ GENİŞLİYOR
Çiftçi, belirsizliklerin yoğunlaştığı bu süreçte brokerlerin rolünün yalnızca poliçe teminiyle sınırlı olmadığını, risk yönetimi danışmanlığı sağlamanın da temel bir sorumluluk haline geldiğini kaydetti. IBS’nin müşterilerine üç temel çözüm ekseninde destek verdiğini belirten Çiftçi, farklı reasürörlerle kurdukları uzun vadeli ilişkiler sayesinde alternatif reasürans kapasitesi yarattıklarını, portföy bazlı risk modelleriyle entegre programlar geliştirdiklerini ve parametrik teminat araçlarıyla riskin ölçülebilirliğini artırdıklarını anlattı.
PARAMETRİK SİGORTALARDA İLGİ ARTIYOR
Parametrik sigorta ürünlerinin tedarik zinciri kesintileri, liman kapanmaları ve doğal afet kaynaklı gecikmelerde sigortalıya hızlı ödeme sağladığını belirten Çiftçi, belirli bir parametrenin gerçekleşmesiyle otomatik ödeme mekanizmalarının devreye girdiğini söyledi. Türkiye pazarının bu ürünlere erken adaptasyon sürecinde olduğunu ancak lojistik, enerji ve tarım sektörlerinde ilginin giderek arttığını vurguladı.
BLOKZİNCİR TABANLI SİGORTADA ŞEFFAFLIK VE HIZ
Blokzincir temelli kargo sigortasının şeffaflık, veri güvenliği ve tazminat süreçlerinde hız kazandırma potansiyeli taşıdığını ifade eden Çiftçi, akıllı kontratlarla yönetilen sigorta sözleşmelerinin operasyonel verimliliği artırdığını söyledi. Türkiye’de bu alandaki yasal ve teknik altyapının henüz tam olgunlaşmadığını ancak uluslararası partnerlerle pilot projelerin takip edildiğini aktardı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÇOK KATMANLI SİGORTA YAPILARI
Çiftçi, jeopolitik riskler ve iklimsel afetlerin tedarik zincirlerini etkilemeye devam edeceğini belirterek önümüzdeki dönemde sürdürülebilir sigorta çözümleri, çok katmanlı reasürans modelleri ve dijitalleşmenin öne çıkacağını dile getirdi. Yapay zeka destekli risk modelleme ve veri entegrasyonunun sigorta sektöründe fiyatlamayı yeniden tanımlayacağını vurguladı.
Geleceğin brokerliğinin yalnızca sigorta yaptırmak değil, risk mimarlığı ve stratejik çözüm ortaklığı olduğunu ifade eden Çiftçi, IBS olarak teknolojik altyapılarını ve analitik kabiliyetlerini güçlendirerek müşterilerinin uzun vadeli risk stratejilerini inşa ettiklerini söyledi.