Niğde'nin Ulukışla ilçesinde çiftçiler, yer altı sularının azalması nedeniyle elma bahçelerinin yanına sulama havuzları inşa ettirdiler.
Bölgede kuraklık ve uzun yıllardır yoğun tarımsal sulama nedeniyle hızla azalan yer altı suları, yeni yöntemlerle korunmaya çalışılıyor.
İlçede elma bahçesi bulunan çok sayıda çiftçi, yaptıkları irili ufaklı havuzları, kış aylarında yağan kar ve yağmur ile akarsulardan gelen sularla doldurarak, sıcak geçen yaz aylarında meyve bahçelerini suluyor.
Havuzların devreye alınmasıyla suyun daha verimli kullanılması ve yer altı kaynaklarının gelecek yıllara aktarılması hedefleniyor.
Niğde Elma Üreticileri Birliği Başkanı Atilla Kaplan, 1993'te elma üretimine başladığını ve bu yıllarda yağışların daha iyi olduğunu söyledi.
İklim koşullarının yıllar içinde değişmeye başladığını ifade eden Kaplan, "Üretimin sürdürülebilir olması için uğraş sarf etmemiz lazım. İç Anadolu Bölgesi'nin birçok yerinde yer altı sularıyla sulama yapıyoruz. Yer altı suları da maalesef yağış rejiminin azalmasından dolayı artık eskisi gibi değil. Yer altı suları yazın kullanıldığında azalmaya başlıyor, biz de tedbirler almak zorunda hissettik. Bu şekilde büyük havuzlar, göletler yaparak kışın su çok kullanılmadığında doldurup, yazın bunu takviye yaparak sürdürülebilir olmasını sağladık." diye konuştu.
Elma bahçesinin yanına büyük bir havuz inşa ettiğini belirten Kaplan, şunları kaydetti:
"Bu havuzda 300 bin ton civarında su depolayıp, yaza ekstra suyla girmiş oluyorum. Buradaki bahçelerim 1100 dönüm civarında. Elma, çok su isteyen bir bitki ve günlük en az dönüme 4-5 ton su düşürmem lazım. 4 ton civarında hesap ettiğimde 300 bin ton civarındaki suyum 800 dönümlük bir bahçeye iki ay takviye yapabiliyor. Yazın sıcak geçtiği haziran, temmuz, ağustos aylarında bizim için çok önemli. Bu aylar bahçelerin en çok suya ihtiyaç duyduğu zamanlar. İklim değişikliğinin sadece tarımsal üretim açısından değil, aynı zamanda sosyoekonomik yapıya da etkileri oluyor."
Yeni yöntemler geliştirmeye devam edeceklerini vurgulayan Kaplan, "Devlet tarafından Konya Ovası Projesi'yle yapılmak isteniyordu, Silifke'den denize akan suyun depolanıp, buralara verilmesi planlanıyordu. Devletimiz çalışıyor, inşallah buralara o sular da gelir. Bizim amacımız ekolojik dengeyi bozmadan, ekosisteme zarar vermeden, kışın denize akan fazla suları buralarda sulama amaçlı kullanmak." dedi.
Elma üreticisi Recep Erdağ da su kullanımının üretimlerini ciddi şekilde etkilediğini dile getirdi.
Su yetersizliğinin ağaç sağlığını da etkilediğine dikkati çeken Erdağ, "Yer altı ve yeryüzü sularının azalmasıyla beraber suyu kontrol edebilmek artık önemli hale geldi. Su varlığı bitkisel üretimde önemli kaynaklar içerisine girdi. Bölgemizde özellikle yaz sezonunda tarla bitkileri ve genel sebze üretimiyle tüketilen fazla su, yer altı sularının debisini düşürmekte. Su, bahçesel üretimde hem tonaj hem de ağaçların genel durumu için önemli konu. Suyu kontrol altında tutmak için havuz yatırımlarına yöneldik." ifadelerini kullandı.
Erdağ, elma bahçelerinin kurumaması için farklı havuz modeli arayışlarına geçmek durumunda kaldıklarını anlattı.
Yeterli suyu veremediklerinde rekoltenin ve kalitenin ciddi derecede düşüş göstereceğini aktaran Erdağ, "Dış pazardaki rekabeti ve uyumu sağlayabilmemiz için kaliteli, güzel görünümlü birinci sınıf elma üretmek zorundayız, bunu da suyla sağlayabileceğiz. Su, yaşanan don olaylarında mücadele yöntemi olarak da kullanılıyor, don gibi hava şartlarında bile bizim için elzem. Bizi soğuğa karşı koruyan ve yazın üretimimizi sağlayabilen temel şey su." dedi.