tatil-sepeti

Kişi başına düşen 33 bin dolarlık geliriyle dünya ortalamasının 3 katı gelire sahip olan Körfez ülkeleri, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları kazan-kazan anlayışıyla çözmeye yöneldi. Bu durum, Türkiye’ye de yeni fırsat pencerelerini açtı. Birleşik Arap Emirlikleri ve ardından da Katar ile yapılan milyar dolarlık anlaşmalarla Türkiye de kazanacak.

Körfez’deki yeni olumlu süreçle birlikte Türkiye, bölge ülkelerine ihracatını daha da artırıyor. Öte yandan ekonomide çeşitliliği sağlamaya çalışan Körfez ülkeleri, birçok yeni inşaat projesine hazırlanıyor. Global müteahhitlik piyasasının en güçlü işvereni konumundaki Körfez ülkeleri ile Türk müteahhitleri, yeniden dünya ikinciliğine çıkmayı planlıyor.

HABER: BARIŞ CABACI

Dünyada kişi başına gelir ortalaması 10 bin 790 dolar iken, Körfez bölgesi ülkelerinde 33 bin dolar. Dünya ortalamasının 3 katı kişi başı gelire sahip olan Körfez ülkeleri, enerji kaynaklarının yanı sıra global pazar büyüklüğü ile de dikkat çekiyor. 1.5 trilyon dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya sahip Körfez ülkeleri, bölgedeki tüketim ve yatırım potansiyelinin de lokomotifi.

Ancak, Arap Baharı ve Ortadoğu’da yaşanan anlaşmazlıklar, bölge ülkeleri arasında ekonomik ilişkilerin yavaşlamasına yol açarken, Türkiye’ye de olumsuz yansımalara neden oldu. Fakat son gelişmelerle, Körfez ülkelerinin yeniden kendi aralarında ‘kazan-kazan’ politikasına dönmesi, Türkiye’ye de yeni fırsatların penceresini açtı.

YENİ DÖNEMDE YATIRIM

Son 20 yılda Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin, Türkiye’ye yaptığı yatırımlar 11.5 milyar doları aştı. Körfez ülkeleri arasında Türkiye’ye 4.3 milyar dolarla en fazla yatırımı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yaptı. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Türkiye ile BAE arasında enerji, çevre, finans ve ticaret alanlarında 10 anlaşma imzalandı.

25 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE ile yapılan anlaşmalardan sonra Türkiye’de 2.7 milyar dolar yatırımı bulunan Katar’ı ziyaret etti ve diğer bölge ülke liderleriyle de temaslarda bulundu. Katar’a yapılan ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin görüşmesinin ardından 15 anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Körfez hattında daha önceki yatırım anlaşmalarının yanısıra son 10 günde imzalanan 25 anlaşmayla birlikte Türkiye’ye yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım geleceğini belirtti. Türkiye’de Suudi Arabistan’ın 2 milyar dolarlık, Kuveyt’in ise 1.9 milyar dolarlık doğrudan yatırımı mevcut.

Dış ticaret verilerine bakıldığında, bölge ülkelerindeki gerginliklere rağmen Türkiye’nin; Körfez, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle birkaç istisna dışında ihracatının sürekli arttığı görülüyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle yaptığı ihracat, ocak-kasım döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.6 artarak 25 milyar dolara yaklaştı. Ülke bazında bakıldığında ise Türkiye’nin ihracatı Libya’ya yüzde 64.2, Birleşik Arap Emirlikleri’ne yüzde 54.6, İsrail’e yüzde 34.3, Mısır’a yüzde 32.6, Katar’a yüzde 23.7 oranında arttı. Toplam ihracatının yüzde 12’sini Körfez ülkelerine gerçekleştiren Türkiye, Suudi Arabistan, Umman ve Bahreyn ile de hedeflenen ihracat rakamlarını yakalamak istiyor.

Körfez ülkelerinin ithalat ve ihracat yaptığı ülkelerin başında Çin, Japonya, Kore, ABD, Hindistan ve Almanya geliyor. Türkiye, 2017’den beri yüzde 2.8 oranıyla KİK ülkelerinin en çok ithalat yaptığı 11. ülke konumunda.

ÇEŞİTLİLİK VURGUSU

Son günlerde yaşanan olumlu gelişmelerin Türkiye’nin bölgede ciddi bir ticari güç olmasının temellerini atacağını belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Başak Özoral, İstanbul Ticaret’e şunları söyledi: “Enerji devi olan KİK ülkeleri, coğrafi ve iklim koşullarının zorluğu nedeniyle başta tarım olmak üzere birçok ürünü dışarıdan ithal etmek zorunda. Bu noktada Türkiye’nin izlediği politikalarla bölgede ana tedarikçi olma şansı oldukça yüksek. Bu şansı değerlendirmek için Türkiye’nin KİK ülkelerinin yatırımlarında çeşitlilik arayışından yararlanması gerekiyor.”

ÜRETİME DAYALI YATIRIM

Körfez ülkelerinin yatırım kararlarının Türkiye açısından önemli olduğunu söyleyen Dr. Özoral, şu öneriyi gündeme getirdi: “Bu yatırımlar, üretime dayalı katma değeri olan yatırımlar ise her iki taraf için oldukça değerli olacak. Aslında Körfez ülkeleri, yatırımları dış ilişkiler aracı olarak kullanıyor. Suudi Arabistan, dış ülkelere en çok yatırım yapan ülke; onu BAE takip ediyor. Türkiye kültürel ortaklık, coğrafi yakınlık avantajlarını ve belirlenen sektörlerdeki başarısını kullanarak Körfez ülkeleriyle işbirliğini daha fazla geliştirebilir.”

LOJİSTİK İÇİN ZAMAN LAZIM

Özoral, bölge ülkelerinin kendi aralarında lojistik sorunları da yavaş yavaş çözmeye başladığına dikkat çekerek “Türkiye, BAE başta olmak üzere KİK ile yeni dönemde ilişkilere özen gösteriyor. Bu yüzden lojistik hat için biraz daha zamana ihtiyaç var” dedi.

MÜTEAHHİTLERİN BÜYÜK BEKLENTİSİ SUUDİ ARABİSTAN

Körfez ülkeleri, bulundukları bölgelerde yeni şehirler, yollar, hastaneler, demiryolu vb. inşaat projeleri hazırlıyor. Bu yüzden yeni dönemde işbirliğinin artacağı sektörlerin başında müteahhitlik geliyor. 2022 yılından itibaren küresel inşaat pazarında 1.2 trilyon dolar üzerinde portföyle lider ülke olarak Suudi Arabistan’ın öne çıktığını söyleyen Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren, “Bu ülkeyi yaklaşık 700 milyar dolarlık portföy ile BAE izliyor” diyerek, Körfez’de başlayan dostane havanın sektörün geleceği için önemli olduğunu belirtti. Eren, “Geçtiğimiz hafta Dubai’de yapılan ‘BAE-Türkiye İş Forumu’nda başta Irak olmak üzere özellikle üçüncü ülkelerde işbirliği tesisi gündeme geldi. Sektörümüzün hem bölge ülkeleriyle ortaklık hem de üçüncü pazarlara birlikte açılması önemli olacak. BAE ile ilişkilerde yaşanan bu olumlu havanın, Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ve bölge ülkelerindeki faaliyetlerimize de sirayet etmesini istiyoruz.”

HEDEF 50 MİLYAR DOLAR

Türk müteahhitlerinin, kasım ayı sonu itibarıyla üstlendikleri 217 yeni projeyle 20.7 milyar dolarlık yeni iş hacmine ulaştığını belirten Eren, “Sırada orta vadeli hedefimiz olan yeni proje tutarında yıllık 50 milyar doları yakalamak var. Bu hedefe, geleneksel pazarlardan Ortadoğu ve finansman kaynağı büyük olan Körfez ülkeleri ile yapılacak anlaşmalarla ulaşabiliriz” dedi. Erdal Eren, “Dünyanın en büyük 250 Uluslararası Müteahhidi (ENR) listesinde uzun süredir elimizde tuttuğumuz dünya ikinciliğini de bir firma farkla geri almak üzere bu yıl ABD’ye ödünç verdik.” diye konuştu.

ODAKLANILACAK SEKTÖRLER

İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Başak Özoral, bir yıl Katar Üniversitesi’nde, dört yıl Dubai Amerikan Üniversitesi’nde Yrd. Doç. olarak çalıştı. Türkiye’nin, Körfez ülkelerinden Katar ve Umman’la yüksek hacimli ticaret ilişkisine sahip olduğunu vurgulayan Dr. Özoral, “2020’de Katar’a 760 milyon dolar, Umman’a ise 295 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. İki ülkeyle toplam ticaret hacmimiz 2 milyar doların üzerinde. Diğer ülkelerle de ticaretimizi ve yatırımlarımızı artırmak için özellikle tekstil, çelik, demir ve demir dışı metaller, inşaat malzemeleri, mobilya, makina ve aksamları, kimyevi maddeler ve iklimlendirme sanayi alanına yönelmeliyiz” dedi.

13 Aralık 2021 Pazartesi

Etiketler : Sektörel