HABER: FEDAİ YILDIRIM
Türkiye ekonomisinin amiral gemilerinden olan hazır giyim sektörü, 2014’ü 18 milyar dolar ihracat ve 3 milyar dolara yakın da ithalat ile kapattı. Bu yılın eylül ayına kadar olan zaman diliminde ise yaklaşık 13 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, ihracat büyüklüğü açısından dünyada 7’nci sırada bulunuyor.
ARTILAR VE EKSİLER
Türkiye genelinde çok büyük istihdam da sağlayan sektör, son dönemde başta Rusya ve çevre pazarlardaki değişim karşısında uygulayacağı stratejiyi, sektörün önde gelen isimlerinin de katılımıyla İTO’da masaya yatırdı. Hazır Giyim Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri başlıklı çalışma toplantısında; finansmana erişimdeki sıkıntılar, çevre pazarlardaki sorunların ihracata olumsuz etkileri, imaj ve marka üretmede yapılması gerekenler, teşvik ve destekler ile sektörün artıları ve eksileri konusunda çözüm önerileri ele alındı.
ÖNDE GELEN SORUNLAR
Toplantının açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, hazır giyim sektörünün yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Çağlar, “Nitelikli istihdam kaynağındaki eksiklik, üretim maliyetlerindeki yükseklik, finansmana erişimdeki sıkıntılar ve hedef pazarlara yönelik teşvik sistemine olan ihtiyaç çözüm bekleyen sorunlarımızın en önde gelenleri” dedi.
ÖZEL TEŞVİKLER OLMALI
Rusya pazarındaki son duruma değinen Başkan Çağlar, mevcut durumdan dolayı bu pazara yönelik ihracatta sorun yaşanabileceğini, stoklardaki ürünler için yeni pazarlar bulmak mecburiyetinde kalınabileceğini söyledi. Çağlar, “Rusya’da, Rusya’dan para kazanmadan yatırım yapan tek sektör tekstil. Bizim bu fedakarlığımıza dikkat çekmek istiyorum. Son dönemdeki özel durumlara yönelik özel teşviklerin devreye girmesini bekliyoruz” diye konuştu.
TEKSTİLİN 2023 VİZYONU
Öte yandan Çağlar, İTO olarak ‘Tekstilin 2023 Vizyonu’ başlıklı, sektör temsilcilerinin de bilgisini alarak bir çalışma yaptıklarını ve bu çalışmayı yakın zamanda herkesle paylaşacaklarını sözlerine ekledi. Toplantıda İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama ve İTO Genel Sekreter Yardımcısı Tezer Palacıoğlu da yer aldı.
YENİ PAZARLAR BULMALIYIZ
İstanbul Ticaret Odası Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Şenol Aras, Rusya ve çevre pazarlardaki olumsuz gelişmeler karşısında sektör temsilcilerinden morallerini bozmamalarını istedi. Sektörün geleceğine güvenmek gerektiğini belirten Aras, “Yeni pazarlar bulmalıyız. Bu tür sorunları da telafi edecek güçteyiz” dedi.
HEDEF PAZAR İRAN OLMALI
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, gelişmekte olan ülkelerde hazır giyim sektörünün revaçta olduğunu belirterek, Türk hazır giyim sektörünün en büyük probleminin ise imaj olduğunu söyledi. Özhamaratlı, küresel belirsizlikler ve çevre ülkelerdeki politik gelişmelerin sektörlerini de etkilediğini ifade ederek, “Mutlaka ürün ve pazar çeşitliliğini sağlamalıyız” dedi. Özhamaratlı, şunları söyledi: “Hedef pazar olarak da İran’a yönelmekte fayda var. Markalaşma ve tasarıma da yatırım yapılmalı. Moda oluşturan ülke olmalıyız. Üretim ise ekonomik politikalarda her ettiği değeri alamıyor. Bu konuda daha adil bir vergilendirme sistemine gidilmeli. Yüksek katma değerli üretim yapan firmalar, bölge farkı gözetmeksizin her yerde desteklenmeli. Ayrıca bürokrasi hızlandırılmalı. Nitelikli istihdam oranı artırılmalı. Üniversite-sanayi işbirliği gerçek anlamda tesis edilmeli. Özellikle mesleki eğitimde sektörel kuruluşlar da etkili olmalı.”
KOBİ’LER EKONOMİNİN BELKEMİĞİ
Toplantının oturum başkanlığını yürüten İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhittin Adıgüzel, sanayileşmenin kalkınma için önemli olduğunu ifade ederek, Türkiye’deki işletmelerin büyük bölümünün KOBİ niteliğinde olduğunu söyledi. Adıgüzel, “İhracatın yüzde 60’ını, ithalatın da yüzde 40’ını KOBİ’ler yapıyor. KOBİ’ler ekonominin belkemiği. O yüzden çok önem vermek gerekir” dedi.
KADIN VE ÇOCUK GİYİMDE GÜÇLENMELİYİZ
Kiğılı Giyim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, hazır giyim sektöründe istihdam edilenlerin çok çalışkan olduklarını ve kısa sürede sektörün Avrupalı markalar ile başa baş rekabet edebilecek seviyeye ulaşmasında bu hızlı çalışkanlığın büyük payı bulunduğunu söyledi. Sektörün geleceğinin parlak olduğunu ve bu konuda da endişeye gerek olmadığını belirten Kiğılı, “Dışarıdan gelen markaları pek ciddiye almayın. Sadece İspanyol markalar kadın giyimde Türkiye’de etkililer. Onun dışında erkek ve jean giyimde burada iş yapamazlar. Türk markaları bu alanda onların tozunu attırır. Biz kadın ve çocuk giyimde biraz zayıfız. Bu alana ağırlık vermeliyiz. Türkiye nüfusunu idare edebilecek markalarımız ve firmalarımız mevcut. O yüzden dışarıdan gelen markalar Türkiye’de duvara tosluyor” diye konuştu.
FİNANSMANA ERİŞİRSEK HER YERDE MAĞAZA AÇARIZ
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk hazır giyim sektörünün 217 ülkeye ihracat yaptığını hatırlatarak, sektördeki en büyük sıkıntının finansmanı elde etmekteki zorluk olduğunu vurguladı. Kredi alırken zorlanıldığını belirten Tanrıverdi, böyle bir finans sisteminde müteşebbisin ayakta durma şansının çok az olduğunu söyledi. Güçlü finansman olduğu takdirde Türk girişimcisinin dünyanın her yerinde mağazalaşma kabiliyetinin bulunduğunu ifade eden Tanrıverdi, Rusya pazarına yönelik sorunun ise yakın zamanda çözüleceğine inandığını kaydetti. Tanrıverdi, şunları söyledi: “Rusya ile iş yapanlara faizsiz kredi kullandırılmalı. Ayrıca hammaddedeki ek vergi de en büyük sorunlarımızdan biri. Bu vergiler konduğundan beri özellikle Rusya, Orta Doğu ya da Afrika’ya iş yapan firmaların maliyetlerinde ciddi artış oldu. Bu verginin kaldırılması için uğraşıyoruz. Marka oluşturma destekleri de uzatılmalı.”