Gümrükler ve ardiye ücretleri, ihracatın ‘kimyasını’ etkilemesin

Kimyevi madde sektörü, başta Avrupa, Rusya ve ABD olmak üzere farklı pazarlara geçen yıl 30 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi.

Giriş: 10.10.2024 - 12:11
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

İhracat gelirlerinde önemli paya sahip kimya sektörünün temsilcileri, gümrük süreçlerinden antrepo ve ardiye ücretlerine kadar birçok alanda yaşadıkları sorunlara çözüm bekliyor.  


HABER:MESUDE DEMİRHAN

 

Türkiye’nin üretim, yatırım, ihracat ve istihdam deposu alanlarından biri olan kimya sektörü, büyümeye devam ediyor. 

 

Sektörle ilgili gelişmeler ve sorunlar, ‘Kimyevi Maddelerin İthalat ve İhracatında Gümrüklerde Yaşanan Sorunlar Semineri’nde ele alındı. 

 

İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın katılımıyla İTO Eminönü Merkez Bina’da düzenlenen seminere, Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Hayrettin Yıldırım, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcileri katıldı. 

 

 

30 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT

 

Programın açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, kimya sektörünün, bilhassa ekonominin tümünde temel yapı taşı olduğunu söyledi. 

 

Küresel ekonominin kimyasının kimyevi ürünlerin üretimi ve tedarikiyle sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurgulayan Eyyüpkoca, kimya sektöründe aksamalar olduğunda tüm üretim ve ticaretin kimyasının bozulacağına işaret etti. 

 

Sektörün dünya genelinde 3.5 trilyon dolarlık satış hacmine sahip olduğuna dikkat çeken Eyyüpkoca, “Ayrıca tüketim artışı, teknoloji ve çevre politikalarıyla birlikte yeni bir yolda ilerlemeye devam ettiğini görüyoruz. 

 

Kimyevi madde sektörü de özellikle Avrupa, Rusya ve ABD olmak üzere farklı ülkelere ihracat yapan, büyük bir üretici olarak öne çıkıyor. Türkiye, geçen yıl 30 milyar doların üzerinde kimyevi madde ihracatı gerçekleştirdi” dedi.

 

 

YENİ ADIMLAR GÜÇLENDİRECEK

 

Eyyüpkoca, kimya sektörünün Türkiye’nin toplam ihracatındaki payının yüzde 11-13 arasında olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: 

 

“Böylesi stratejik bir alanda, gün yüzüne çıkan sektörel talep ve beklentiler, ülke ekonomisinin gelişmesi adına atılabilecek adımlara da işaret ediyor. 

 

Bugün ele alınacak gümrüklerde yaşanan sorunların yanı sıra, teşvik mekanizmalarının artırılması, tehlikeli maddeler nedeniyle sigorta konusundaki güçlükler, iş güvenliği, iş sağlığı ve çevre hakkında çalışmalar yapılması, katma değerli ürünler için 

Ar-Ge çalışmaları ve devlet desteklerinin sağlanması gibi başlıklarda atılacak yeni adımlar, sektörün elini kuvvetlendirecek.”

 

 

6.3 MİLYON GÜMRÜK BEYANNAMESİ

 

Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Hayrettin Yıldırım ise şu bilgileri verdi: “Bölge müdürlüğü olarak, Türkiye’nin dış ticaret hacminin yaklaşık 3’te 1’ini icra ediyoruz. Kimya sektörünün de aralarında bulunduğu tüm paydaşların el birliğiyle yürütülüyor. 

 

Toplam 3 bin 660 personelle İstanbul’da hizmet veriyoruz. 2023’te bölge müdürlüğümüzün tamamında 6.3 milyon adet gümrük beyannamesinin işlemini gerçekleştirdik. 

 

2024 Ocak-Ağustos döneminde bu rakam 4.1 milyon adet oldu. Ticari anlamda yüzde 33 seviyelerindeyiz.

 

 Ancak Türkiye’de verilen gümrük beyannamelerinin yüzde 50’sinden fazlası, İstanbul Ticaret Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan birimlerce işleme konuyor. 

 

2023’te Türkiye’nin toplam ihracatı 255.6 milyar dolar oldu. Bunun 85.9 milyar dolarını İstanbul gerçekleştirdi. Toplamda 615 milyar dolarlık Türkiye’nin dış ticaretinin yaklaşık 206 milyar dolarını, İstanbul üstleniyor. 

 

2024’te rakamsal oranlar aynı seviyede devam ediyor. Ocak-ağustos döneminde 170.8 milyar dolar olan Türkiye’nin toplam ihracatının 56.8 milyar dolarını İstanbul karşılıyor. 

 

Kimya sektörü; plastikten kozmetiğe, ilaçtan boyaya, organik ve organik olmayan kimyasallara kadar farklı alanlarda faaliyet gösteren ülkemizin ekonomik kalkınması ve ticareti için önem taşıyor.

 

2023 yılında bölge müdürlüğümüz tarafından gerçekleştirilen toplam ihracatta sektörün payı yüzde 14 oldu.” 

 

15 bin çeşit ürün 

 

Seminerin oturum başkanlığını yapan İTO Kimyevi Madde Meslek Komitesi Başkanı Ali Kılıç, gümrüklerde yaşanan problemleri konuşmak için bir araya geldiklerini söyledi.

 

Dünyada kimya sektöründe 75 bin çeşit kimyasal ürün olduğunu dile getiren Kılıç, Türkiye’de ise bu sayının 15 bin olduğunu belirtti. Türkiye’nin özellikle petro-kimya ve doğalgazda dışa bağlı olduğunu hatırlatan Kılıç, şöyle konuştu: “Ürünlerin işlemesini yapacak çok fabrikamız yok. 

 

Bu ürünlerin de doğal olarak bir kısmını ithal etmek zorunda kalıyoruz. İthalatta sorunlar yaşıyoruz. Ülkemizde kimya sektöründe 27 bin firma var. 

 

Sektörde istihdam edilenlerin sayısı 450 bin civarında. Bunun yüzde 20’si kadın, yüzde 80’i ise erkeklerden oluşuyor. İTO’ya üye olan firmalar ağırlıklı olarak KOBİ’ler. 

 

Bu firmalar da finansman başta olmak üzere, işgücü, yer ve teknoloji sorunları yaşıyor. Bir de bunlara ek gümrük sıkıntıları çıkıyor. Cari açığı ortadan kaldırmak için yerli ürünler desteklenmeli ve yeni rafineriler kurulmalı. 

 

Sektörü ihracatta daha rekabetçi hale getirmek için özel sektör ve kamu bankalarının işbirliği yapması gerekiyor.” 

 

Yüzde 30’u yerli üretim

 

Ticaret Bakanlığı İstanbul Laboratuvar Müdürlüğü Temel Kimya-Polimer Birim Sorumlusu Dr. Mehmet Çopuroğlu da kimya sanayinin, pek çok ara mal ve hammadde temin ettiğini hatırlatarak, şu bilgileri verdi: 

 

“Kimya sektörü; tarım ilaçları, sentetik gübreler, veteriner ilaçları, sentetik elyaflar, sabun, temizleyiciler, ilaç sanayi, kozmetik, tekstil, barut ve patlayıcılar gibi birçok sanayi alanına nihai ve ara ürün sağlıyor. 

 

Dünyadaki kimyasal madde dış ticaretinin coğrafi dağılımına bakıldığında her ne kadar son yıllarda Asya’nın payı artsa da AB hâlâ en büyük dış ticaret hacmine sahip. 

 

Sektörümüzdeki firmalar, ölçek ve sermaye kaynakları açısından farklılık gösteriyor. Önemli bir kısmı, küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmakla birlikte; büyük ölçekli firmalarla çok uluslu şirketler de var. 

 

Geniş bir ünün yelpazesine sahip olan kimya sektörü ithalata bağımlı. Kullanılan ürünlerin yüzde 70’i ithal. Yüzde 30’u ise yerli üretim. Bu itibarla kimya sanayinde ithal ikamesi mahiyetinde yatırımlar yapılması önemli.”