Böylece Türkiye hem iç piyasadaki arz fazlasını hem de Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal ettiği buğdayı değerlendirerek başta un olmak üzere makarna, bisküvi gibi ürünlerde katma değerini daha da artırabilecek.
SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2024 yılı buğday arz beklentilerini geçtiğimiz haftalarda duyurdu. Örgüt tahminlerine göre bu yıl geçtiğimiz yıla oranla küresel buğday stokları yüzde 1 oranında artacak. Toprak Mahsulleri Ofisi de şubat ayında Türkiye’de yeni sezonda ekim alanlarının yaygınlaştığını duyurmuş ve mevsimsel şartların iyi gitmesi halinde verimin önceki sezona göre artacağını açıklamıştı. Böylece Türkiye’deki gıda sektörü için hem dünyadaki arz fazlasını hem de yurtiçindeki üretim artışını birlikte değerlendirerek, daha çok buğday unu, makarna, bisküvi üreterek katma değeri artırma fırsatı doğdu.
BEREKETLİ HASAT YILI
Hububat Tedarikçileri Derneği de bu yıl ihtiyaçtan biraz daha fazla üretim beklentisi içinde olduklarını açıklamıştı. Bu nedenle bereketli bir hasat mevsiminin yaşanacağı buğday piyasası için gözler, Türkiye’nin katma değerli üretimle lider konumda olduğu un sektörüne çevrildi. Un sektörü temsilcilerinden alınan bilgilere göre, buğday arz fazlalığı Türkiye’yi küresel un pazarında bir adım daha öne taşıyacak ve buğday unu sektörü için yeni bir fırsat doğuracak. Türkiye, buğday unu ihracatında 10 yıldır dünyada liderliği elinde bulunduruyor. Trade Map verilerine göre, en yakın rakibi Kazakistan’a göre yaklaşık 2 kat fazla buğday unu ihracatı yapan Türkiye, buğdaydaki bu beklentilerle küresel piyasalardaki liderliğini sürdürme beklentisinde. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan, bereketli hasat yılı için un piyasalarının hazır olduğunu ifade ederek, “Hasat döneminde daha net bir tablo ile karşılaşırız. Ancak arz fazlalığı olması, un sektörünü olumlu yönde etkiler. Hammaddenin olması hem ticaretimizi öngörülebilir kılar hem de ihracatımızda artış olacağını gösterir” dedi.
YÜZDE 20 FİRE
Bu yıl mevsim şartlarının öngörüldüğü gibi seyretmesi de buğdaydaki beklentileri güçlendiriyor. Buğday, ton başına ortalama yüzde 20 fire ile una dönüşüyor. Buğday arz fazlalığı ise sektör temsilcilerinin öngörülerine göre yüzde 10 ile yüzde 20 arasında daha fazla un ihracatı olarak piyasalara yansıyacak. Geçen yıl 166 ülkeye 1 milyar 732 milyon dolar değerinde 2 milyon 300 bin ton un ihraç eden Türkiye, bu yılki beklentilerle birlikte miktar ve değer bazında ihracat artışını sürdürecek.
STOK OLUMLU YANSIYOR
Buğday ve un, ülkelerin gıda arz güvenliği açısından stratejik ürün olma özelliği taşıyor. Geçtiğimiz aylarda Çin Hükümeti, Rusya ile 10 yıl boyunca 10 milyon ton buğday alımı yapma yönünde bir sözleşme imzalamıştı. Bu durumun ülkelerin buğday ve un stoklarını güncelleme noktasında bir hareket oluşturduğunu söyleyen Tezcan, daha önce yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin bu anlamda avantajlı bir durumda olduğunu ifade etmişti.
DÜNYA SIRALAMASI
Türkiye, dünya buğday üretim sıralamasında FAO verilerine göre 10. sırada yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu 2023 verilerine göre de Türkiye’de geçen yıl 22 milyon ton buğday üretimi gerçekleşti. Türkiye, bu rakamla dünya buğday ihtiyacının yaklaşık yüzde 3’ünü karşılıyor. Türkiye, aynı zamanda Dahilde İşleme Rejimi kapsamında buğday ithalatı da gerçekleştiriyor. Bu nedenle ithal ettiği buğdayları katma değerle un, makarna, bisküvi gibi ürünlere çeviren Türkiye için hem iç piyasada hem küresel anlamda buğday fazlalığının olması olumlu bir anlam taşıyor.
YÜZDE 60 ARTACAK
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre, küresel buğday ihtiyacı 2050 yılına gelindiğinde yüzde 60 oranında artacak. Bu durumda üretici ülkeler avantajlı konumda olacak. Ancak buğday arzının dengeli yönetilebilmesi önem arz ediyor. Türkiye’de buğday arzı hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacak şekilde Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yönetiliyor. TMO, geçtiğimiz hasat yılında üreticiden günlük 220 bin ton buğday alımı yapmış, nihai tüketiciye ulaşmadan önce de kendi depoları ve lisanslı depolarda buğday stoku yönetimini planlı gerçekleştirmek için çeşitli adımlar atmıştı.
KAPASİTE YÜZDE 50 FAZLA
Türkiye, dünyanın en kaliteli durum buğdayı üreticisi durumunda. Dünya un piyasasının oyun kurucusu olan Türkiye, bu başarısını değirmen kapasitesine de borçlu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince kapasitesi kabul edilmiş 32 milyon 800 bin ton un üretecek değirmen mevcut. Bu rakam, un sektör temsilcilerine göre, Türkiye ihtiyacının yüzde 50 fazlasına tekabül ediyor. Türkiye, değirmen noktasındaki bu kapasite fazlalığını ihracat pazarları ile değerlendiriyor.
‘UN DEYİNCE AKLA GELEN ÜLKE’
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan: Buğdayda arz fazlalığı olması halinde sektörümüzün bu durumdan olumlu etkileneceğini, rekabetçi ortamı ve pazarı genişletme fırsatı yakalayacağını düşünüyoruz. 2024 yılında tüm tedarikçilerin ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlayarak en iyi fiyatlarla müşteri memnuniyetini sağlamayı planlıyoruz. Böylece bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da tüm dünyada Türk ununa olan güveni artıracağız ve un denildiği zaman ilk akla gelecek ülke olacağız.