Türkiye'nin çip tasarım ve üretim merkezi olma misyonuyla 2014'ten bu yana faaliyet gösteren Yongatek Mikroelektronik'in Genel Müdürü Ali Baran, Anadolu Ajansı (AA) Teknoloji Masası'na konuk oldu. Baran, ‘çiplerin 21. yüzyılın belirleyici kaynağı olarak petrolün yerini alacağı’ değerlendirmelerine katıldığını söyledi.
Yapay zeka çipleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Ali Baran, şunları söyledi: “Yapay zeka bunun tam sahnelendiği alan olacak. Yapay zekadaki sıkıntı donanımdan, çipten kaynaklanacak. Sizin çok iyi yazılımlarınız var ama çipiniz yok, ulaşamıyorsunuz, koşturamıyorsunuz. O zaman ne yapacaksınız? (Donald) Trump başkan olduktan sonra yapay zeka çiplerini 3 kategoriye böldüler. Biz ikinci kategorideyiz. İlk kategori ABD ve çok gelişmiş ülkeleri içeriyor. Bunların ABD ile birlikte ulaşacağını söylüyorlar.
TİCARİ REKABETİ ETKİLEYECEK
İkinci kategori bizim olduğumuz biraz daha geriden gelecek. Üçüncü kategori bayağı ulaşamayacakları noktada olacak. Bu oyunu kırabilecek esasında Çin ve Orta Doğu'daki şirketler. Bunu kıramazlarsa ülkelerin gelişmişlik seviyesi, ticari rekabeti de sıralanmış olacak.
Gelişmiş yapay zeka çiplerine daha önce ulaşan ülkeler diğer ülkelerin önüne geçecek. Bu 100 yılın, en azından önümüzdeki 50 yılın kesinlikle en önemli savaş noktalarından bir tanesi çip olacak. Çip teknolojilerine sahip olan ülkeler öbürlerinin önüne geçecekler ve diğer ülkeleri pazar olarak kullanacaklar."
ÇİP PROJESİ HIT-30 KAPSAMINDA
Türkiye'deki çalışmalara değinen Baran, Beko ile beyaz eşyada kullanılacak çiplerle yönelik yürüttükleri çalışmanın HIT-30 Programı kapsamına alındığını anımsattı.
Aynı zamanda yurt dışında teknolojiye sahip şirketlerin gelip, Türkiye'de çip üretim altyapısı kurması durumunda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir destek paketi olduğunu belirten Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bence hatırı sayılır bir paket. Biz de gittiğimiz her yerde, ayrıca devletimiz, bakanlığımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Ticaret Bakanlığı bu konuyla ilgili firmalara, ülkelere sürekli bunları hatırlatıyoruz. Bu kapsamda da birtakım görüşmeler ve çalışmalar var.
Avrupa'nın en yüksek sayıda televizyon üreten firmaları ülkemizde. Beko, beyaz eşya üreticisi olarak dünyanın en büyük ikinci firması sayı olarak. Bütün bunları düşündüğümüzde ülkemizin çok ciddi potansiyeli var. Bu potansiyel doğru yönetilebilirse yakın zamanda önemli gelişmeler olacağını düşünüyorum. Bu konuda doğrudan yatırım olabilir. Bunu değerlendiriyorlar. Ben şansımız olduğunu düşünüyorum. Çok uzun sürmeden bile birtakım gelişmeler olabilir.”
Türkiye'nin çiple ilgili neredeyse tümüyle dışa bağımlı olduğuna işaret eden Baran, birtakım sensör üretimleri yapıldığını ancak bunların sınırlı kaldığını ve ticari olmadığını söyledi. Bu durumun tedarik zinciri açısından bir güvenlik sıkıntısı getirdiğini vurgulayan Baran, yaptıkları anlaşmada Beko'nun motivasyonlarından birinin de bu olduğunu belirtti.
Baran, projeye ilişkin şu bilgileri verdi: “Evet, biz bir çip fabrikası kuracağız. Dünyada yüzlerce var. Bütün ülkedeki çip ihtiyaçlarını mı karşılayacağız? Hayır, bu doğru değil. Bu gerçekçi de değil, rekabetçi de değil. Biz ülkemizde çok kullanılan çiplerden bir kısmını üretebilecek bir yatırım yapılmasını ve bu teknolojinin ülkemizde olmasını istiyoruz. Sonra bunu dünyanın konjektürüne göre, çip sektöründe yaşanabilecek sıkıntılara ya da gelişmelere göre büyütebiliriz veya böyle tutabiliriz.”
BU TEKNOLOJİ BİZDE OLMALI
“Bu teknolojinin bizde olması gerekiyor” diyen Baran şöyle devam etti: “Bu olduğu zaman daha rahat hareket edeceğiz. Savunma sanayisinde birtakım sıkıntılar yaşandı. Firmanın birisi bize ambargo koydu. Ambargo koyduktan sonra bazı şeylere ulaşamadık. Ondan sonra dedik ki biz İHA'larımızı nasıl uçuracağız? Askeri bilgisayarlarımıza nasıl çalıştıracağız? Bunu düşünmeye çalıştık. Allah'tan çok uzun bir yere gitmedi, çözüldü. ama siz bunu yapabilecek durumda olduğunuz zaman bunlar artık sıkıntı olmaktan çıkacak.”
BEYAZ EŞYA VE OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ÇİPLER
Yapay zeka tarafındaki 7 nanometre, 5 nanometre çiplerin konuşulduğuna işaret eden Baran, "Bizim görebildiğimiz 28, 22 veya 40 nanometre bile olabilir. İlk hedefi beyaz eşya sektörü olan bir yatırımla başlamak. Beyaz eşya sektöründe ürettiğimiz 40 nanometre çip şu anda kullanılıyor ve oldukça ihtiyaçları karşılayabilir durumda. Veya biraz daha yeni 28 nanometre, otomotiv tarafının da ihtiyaçlarını karşılayabilecek 22 nanometre gibi konular da adlandırılabilir. Görebildiğimiz buralarda yapılabilecek bir yatırım çok daha anlamlı olur. Hem maliyet etkin olur hem de sektöre doğru noktadan girmiş oluruz” diye konuştu.