İstanbul Ticaret Odası Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ‘Sektörel Çalışma Toplantısı’, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya, Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Mehmet Ali Tombalak, akademisyenler ve sektör temsilcileri katıldı.
KAMUYA ‘ÇÖZÜM’ MESAJI
İTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, tüm sektörleri etkileyen ekonomik daralma ortamında, sorunların yalnızca tespit edilmekle kalmayıp kamu nezdinde daha hızlı çözüme gidecek öneriler geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Hazıroğlu, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ve SoftITo Akademi gibi projelerle girişimcilik, mentorluk ve nitelikli insan kaynağı yetiştirme alanlarında sahaya doğrudan dokunan çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Hazıroğlu ayrıca, ihracatı artırmak ve küresel ölçekte rekabet gücünü yükseltmek için Ticaret Bakanlığı destekleriyle gerçekleştirilen hedef pazar programları ve yurt dışı fuar katılımlarının önemine dikkat çekti.

GÜÇLÜ MARKA ALGISI
İTO Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu ise komite çalışmalarının üyelere daha etkin ulaşması için iletişim bilgilerinin güncel tutulmasının önemine değindi.
Toplantıda sektör temsilcileri, üye sayısının yüksek olmasına rağmen katma değer üreten çekirdek kitlenin sınırlı kaldığını dile getirdi. Çözümün, iç rekabeti büyütmek yerine pazarı büyütmekten geçtiği; İstanbul ve Türkiye’nin bilişimde ‘marka’ algısının güçlendirilmesinin kritik olduğu vurgulandı.
YATIRIMLARDA GÜVEN
Toplantının gündem başlıklarından biri de veri merkezleri ve bulut yatırımları oldu. Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’ya hizmet verebilecek bir merkez olma potansiyeli taşıdığı, veri merkezi yatırımlarının yazılım, entegrasyon, donanım ve siber güvenlik ekosistemini büyütme etkisi olduğu ifade edildi.
3+1 STAJ MODELİ
Toplantıda en fazla öne çıkan başlıklardan biri de nitelikli insan kaynağı oldu. Yeni mezunların iş dünyasına adaptasyon süresinin uzun olduğu, firmaların ilk yıllarda verim almakta zorlandığı ifade edilirken; ‘3+1’ ve 6 ay süreli uzun dönem staj modellerinin daha başarılı sonuç verdiği örneklerle aktarıldı.