10 yılda 25 milyon metrekare daha depolama alanına ihtiyaç duyulacak

Türkiye’de şu an 16 milyon metrekare toplam ticari depolama alanı bulunuyor. Gelişen e-ticaretle birlikte 10 yılda en az 25 milyon metrekare daha ilave depolama alanına ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor.

Giriş: 30.01.2024 - 10:15
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

Dünyada özellikle pandemiyle birlikte e-ticaret yoğun ilgi görmeye başladı. Klasik perakendeciler, mağazalarına ilave olarak e-ticaret ile satış da yaparken, daha önce hiç perakende satışı yapmamış olanlar da e-ticaret ile satış yapmaya başladı. e-ticaretin hızlı büyümesi, beraberinde e-ticaret lojistiğine ve depolama alanına olan ihtiyacı da artırdı.  

 

e-ticaretin klasik perakendeye göre üç kat daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyduğunun altını çizen DepOrtak kurucu ortağı Oruç Kaya, “Ülkemizde şu an 16 milyon metrekare toplam ticari depolama alanı bulunuyor. 10 yılda en az 25 milyon metrekare daha ilave depolama alanına ihtiyaç duyulacak” dedi. 

 

LOJİSTİĞİN SANALI OLMAZ 

 

Oruç Kaya; e-ticaret lojistiğinin, envanterlerin yönetimi, kontrolü ve depolama işlemlerinin yönetildiği bir süreç olduğunun altını çizdi. Kaya, “e-ticaret için lojistik, müşterinin sipariş vermesiyle başlar, depoda mal kabul, stoklama, toplama, paketleme, katma değerli işlemler gibi fulfillment operasyonları ile devam eder ve nihayetinde depodan direkt müşteriye veya tüketiciye, dağıtım ile biten bir süreçtir ve gerektiğinde iadeyi de içerir. Bilindiği gibi e-ticaretin yüzde 90’ı, lojistik ve özellikle depolarda yapılan “fulfillment” işlemleridir. Ticaretin sanalı (e-ticaret) olur, ama lojistiğin sanalı olmaz. e-ticaret için lojistik, sanal ticaretin yani e-ticaretin gerçeğe dönüştüğü bir süreçtir. Bu yüzden depoda yapılan “fulfillment” işlemler ve dağıtım, sanal satışın gerçeğe dönüşmesini sağlar. Bir diğer konu, daha önce evinin odasını depolama amaçlı kullanan birçok bireysel kişi veya atölyesinde küçük bir yeri depolama amaçlı kullanan birçok KOBİ, artık daha fazla depolama alanı ihtiyacı duyuyor ve hatta bunlar, kendisi yaptığı paketleme ve kargoya hazırlama gibi işlemleri de üçüncü şahıslara yaptırmak istiyor. Ürünler, doğru depolanmalı ki hasarlanmasın, eksilmesin ve kaybolmasın. Stok yönetimi, doğru yapılmalı ki, satış kaybına yol açan “stokta kalmadı” denilmesin. Ürünler, doğru paketlenmeli ki, depodan müşteriye giderken hasarlanma olmasın. Ürünler, doğru toplanmalı ki müşteriye yanlış ürün (farklı renk, farklı ölçü, farklı özellik, az miktar vs.) gitmesin. Kısaca, sanal (e-ticaret) olarak verilen bir sipariş, ürün alıcısına teslim edildiğinde sürecini tamamlamış olacaktır” deyi konuştu.