Sigortacılık sektörü; ülke ekonomisine doğrudan sunduğu katkıların yanı sıra, tüm sektörlere sağladığı dolaylı desteklerle de büyümeye öncülük ediyor. Sağlık sigortalarının ödenen toplam prim içindeki payı da giderek artıyor. Sektördeki bu gelişmeler, İTO Eminönü Merkez Bina’da düzenlenen ‘Sağlık Sigortaları Bilgilendirme Toplantısı’nda değerlendirildi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantının oturum başkanlığını, İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Özgür Yılmaz yürüttü.
7 AYDA 670 MİLYAR TL’YE YAKLAŞTI
İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, sigortacılık sektörünün ülke ekonomisine doğrudan katkı sunduğunu belirterek, Türkiye ticaretinin büyümesine öncülük ettiğini vurguladı. Sektörün son yıllarda kaydettiği büyümenin dikkate değer olduğuna dikkat çeken Salman, “Geçen yıl toplam prim üretimi 830 milyar lirayı aşmışken, 2025’in sadece ilk 7 ayında bu rakam 670 milyar liraya yaklaştı. Yılın genelindeki gidişata bakacak olursak, 2025 toplamı neredeyse 2024 yılının iki katına yaklaşmış olacak. Burada enflasyondan arındırdığımız takdirde bile sektör açısından ciddi bir reel büyüme gözüküyor” dedi.
SON 5 YILDA ARTTI
Sektördeki bu büyümenin önemli bir kısmını da sağlık sigortalarının oluşturduğunu belirten Salman, sağlık sigortalarının toplam prim içindeki payının 2020’de yüzde 12’lerdeyken, bu yılın ilk 7 ayındaki verilere bakıldığında yüzde 18’lere yaklaştığını söyledi. Son 5 yılda tamamlayıcı sağlık sigortalarının hızla arttığını ifade eden Salman, “Bugün 5.5 milyona yakın insanımız tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamında prim ödüyor. Artan sağlık maliyetleri ve buna bağlı şekilde primlerin yükselmesi de aşmamız gereken kritik bir eşik. Bu durum hem yeni sigorta yaptırmak isteyenleri hem de mevcut sigortalarını yenilemek isteyenleri düşünmeye sevk ediyor. Buna karşılık avantajlarımız da var. Maliyetlerin dengelenmesi ve diğer yandan sigortalılık bilincinin artırılmasına dönük faaliyetlerin de sektördeki büyüme eğilimlerini kuvvetli şekilde destekleyeceğini söyleyebiliriz. Yine makroekonomik koşulardaki iyileşme ve dengelenmeyle enflasyonun azalması da sektörün bu kritik eşiği aşmasında kaldıraç vazifesi görecektir” diye konuştu.
SİGORTA BİLİNCİNİ ARTIRACAK
İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Özgür Yılmaz ise dünya ekonomisinde, ülkelerin gelişmişlik indekslerinin en önemli göstergelerinden birinin sigorta sektörünün büyüklüğü olduğunu söyledi. Özel sektörün gelişebilmesi için Türkiye’deki mali varlıkların ve ticari risklerin sigortalanması gerektiğine işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu: “Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliliğinin her geçen gün yükseldiği bu devirde etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç var. Sigortanın önemini ve türlerini geniş kitlelere daha iyi anlatmak, ülkemizde sigorta bilincini yaygınlaştırmak, farkındalık yaratmak ve sigorta çözümlerini daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla 2011 yılından bu yana düzenlenen Sigorta Haftamızı, bu yıl 29 Eylül-5 Ekim haftasında kutlayacağız. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Sigorta Haftası kutlamalarıyla sigorta bilincini artırmak için fuar dahil yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Umuyorum ki, bu birliktelikler Türk toplumundaki sigorta bilincinin artmasına katkı sağlayacak.”
EN BÜYÜK 20 SİGORTA GRUBUNDAN 16’SI TÜRKİYE’DE
Sigortacılık Yönetim Danışmanı Ali Civan, 2025’te sigorta şirketlerinin pazar kapma yarışının hız kazandığını belirterek, internet sigortacılığı üretiminin arttığını dile getirdi. Bunun yanında online toplantı, eğitim ve poliçe pazarlamasının da hızlandığını belirten Civan, satış kaynaklarının sigorta pazarlamasına bakışının değiştiğini ve çeşitlendiği anlattı. Dünya sigorta sektörünün yıllık 8 trilyon dolar üretim hacmine sahip olduğunu aktaran Civan, “Türk sigorta sektörü, yıllık 22 milyar dolarlık üretim hacmi, 92 milyon elementler ve 36 milyon Hayat-BES branşı poliçe hacmine sahip. Dünya sigorta sektöründeki en büyük 20 sigorta grubundan 16’sı Türkiye’de faaliyet gösteriyor” dedi. Civan, Türk sigorta sektöründeki fırsatları ise şöyle sıraladı:
-Sigortacılık mevzuatında yapılan düzenlemelerin yabancı yatırımcıların ilgisini çekmesi
- Genç ve dinamik nüfus
- Türk toplumunun yeni teknolojilere uyum sağlama isteği
- Yabancı sigorta yatırımcılarına büyümeyi vaat eden dinamik bir piyasa
- Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle bu coğrafyada sigortacılık faaliyetlerinde merkez olabilme fırsatı
- Hükümetin tasarruf açığına yönelik son dönemde yaptığı ve yapması muhtemel değişiklikler ve düzenlemeler
