Durham Üniversitesi araştırmacıları, drone teknolojisinde önemli bir sıçramaya imza attı. Geliştirilen T-STAR (Zamana Göre Optimum Sürü Yörünge Planlaması) sistemi sayesinde drone sürüleri, artık gerçek zamanlı bilgi paylaşarak daha güvenli ve yüksek hızlarda uçabilecek.
ÇARPIŞMASIZ HIZLI UÇUŞ
Bugüne kadar sürüler halinde hareket eden drone’lar, kalabalık ve karmaşık alanlarda çarpışmaları önlemek için sık sık yavaşlamak zorunda kalıyordu. Bu durum, arama-kurtarma, afet yardımı ve çevre izleme gibi acil görevlerde zaman kaybına neden oluyordu. T-STAR sistemi ise dronların daha akıcı ve güvenilir bir şekilde hareket etmesine imkan tanıyor.
GERÇEK ZAMANLI İLETİŞİM
Yeni sistem, özellikle drone’ların birbirleriyle bilgi paylaşmasını ve toplu kararlar almasını sağlıyor. Böylece engellerden kaçış, ani manevra ve güvenli uçuş daha etkin hale geliyor. İlk testlerde T-STAR kullanılan drone sürülerinin görevleri daha hızlı tamamladığı ve daha isabetli manevralar yaptığı gözlendi.
ARAŞTIRMACILAR UMUTLU
Durham Üniversitesi’nden Dr. Junyan Hu, sistemin sektöre katkılarını değerlendirerek, T-STAR’ın otonom hava araçlarına daha önce mümkün olmayan hız, güvenlik ve koordinasyon kabiliyeti kazandırdığını belirtti. Araştırma ekibine göre bu teknoloji, “her saniyenin kritik olduğu karmaşık senaryolarda işbirlikçi robot sürülerinin kullanımını mümkün hale getirecek.”
GENİŞ KULLANIM ALANI
T-STAR’ın deprem, sel ve orman yangını gibi afet bölgelerinde kullanılmasının yanı sıra, lojistik ve tarım sektöründe de devrim yaratabileceği öngörülüyor. Ayrıca sistem, ulaşılamayan bölgelere malzeme teslimatını daha güvenli hale getirebilir.
Dünyada farklı şirketler de benzer çözümler üzerinde çalışıyor. Lockheed Martin ve IBM, savaş alanlarına uyum sağlayabilen akıllı drone sürüleri geliştirmişti. Kiev merkezli Ark Robotics ise tek bir operatörle birden fazla drone’u kontrol etmeyi sağlayan birleşik bir arayüz tanıtmıştı.
GELECEĞE AÇILAN KAPI
Uzmanlara göre T-STAR, drone sürülerinin hareket biçiminde köklü bir değişim yaratıyor. Daha hızlı ve güvenli uçuş imkanı sunan bu teknoloji, gelecekte drone’ların günlük yaşamda kullanımını ve çevremizle etkileşimimizi de yeniden şekillendirebilir.
