keremalkin@superonline.com
ABD’nin Baltimore kentindeki son gemi ve köprü kazası, öncesinde Gazze nedeniyle Süveyş Kanalı’nda artan gerginlik, Panama Kanalı’nda kuraklık nedeniyle yaşanan aksaklıklar, yine Süveyş Kanalı’nda Evergreen gemisinin tam 2 yıl önce sebep olduğu kazanın etkileri. Dünyanın önde gelen 40 ekonomisi, önümüzdeki dönemde küresel ve bölgesel tedarik ağını aksatacak ve dünya ekonomisi ile küresel ticarette büyük kırılmalara yol açabilecek risk ve tehditlere karşı nasıl hazırlıklı olunabileceğine dair çalışmaları hızlandırdı. Gerek OECD gerekse de Dünya Ticaret Örgütü (WTO) nezdinde küresel ticaret zincirinde aksamalara sebep olabilecek gelişmelerin 5 ana başlıkta toplandığına işaret ediyor.
DOĞAL AFETLER
İlki doğal afetler. Deprem, tsunami, mega fırtınalar ve dev su baskınları gibi doğal afetler, afetin gerçekleştiği bölge veya ülkede hem üretimi durdurabiliyor hem de ülkenin dış ticaretini derinden etkileyebiliyor. Söz konusu doğal afet, büyük deprem, tsunami ve mega fırtına boyutlarında aynı anda birden fazla ülke, geniş bir coğrafya, küresel ticaret ve ulaşım koridorları üzerindeki altyapıda yıkıcı bir etkiye sebep olup, uluslararası ticareti derinden etkileyebiliyor. Bu nedenle, küresel ve bölgesel ölçekte etkisi büyüyen doğal afetlere karşı altyapıyı sağlamlaştırmak ve etkileri bertaraf edecek şekilde alternatif çözümlere hazır olmak artık kritik önemde. Avrupa’da iki sene önce yaşanan kuraklık nehir taşımacılığını neredeyse durma noktasına getirmişti.
KAZALAR
İkinci başlık kazalar. Baltimore’daki son kaza, dünyayı şoka uğrattı. Francis Scott Key Köprüsü’nü günde 35 bin kişi kullanıyordu ve Doğu yakasının en büyük limanlarından biri olan Baltimore Limanı nedeniyle köprüden yılda 12 milyon araç geçiyordu. Baltimore Limanı, 15 binden fazla kişiye doğrudan iş sağlıyor ve yaklaşık 140 bin ek işçi de limanın faaliyetlerinden etkileniyor. Köprü kazası ve limanın kullanılamaması günde 15 milyon dolar kayıp, Baltimore ve Maryland eyaleti için çok ağır bir ekonomik kayıp anlamına geliyor. Bu nedenle, küresel ticaretin yüzde 90’ının deniz yoluyla taşındığı bir dünyada limanların ve liman girişlerindeki köprülerin altyapı ve üstyapı güvenliği bir kat daha önemli hale geliyor.
KASITLI ŞOKLAR
Küresel ölçekte, tedarik zinciri ağı üstünde zincirleme etkiye sebep olabilecek bir diğer risk kasıtlı şoklar. Bölgesel gerginlik ve çatışmalar, savaşlar ve terör saldırılarının sebep olabileceği şoklardan söz ediyoruz. Bu tür kasıtlı şoklar küresel gıda arz güvenliği, küresel enerji arz güvenliği üzerinde de şok edici etkilere sebep olabiliyor. Bu süreçte en büyük tehdit ise küresel tedarik ağının daha ağır bir şokla karşılaşması adına, küresel tedarik zinciri koridorunun veya stratejik noktaların doğrudan hedeflenmesi, saldırıya uğraması.
JEOPOLİTİK GERİLİMLER
Bu da dördüncü risk başlığı olan ‘uzun süreli jeopolitik gerilimler’e bağlanıyor. Bu tür gerilimler, ülkeler arasında tek taraflı korumacı önlemler, misilleme niteliğindeki tarifeler veya tek taraflı yaptırımlara dayalı ‘ticaret savaşları’na dönüşerek, küresel tedarik zincirlerinde önemli aksamalara sebep olabilir. Önümüzdeki dönem, bu sorunların ve tedarik zincirleri üzerinde baskının daha da artabileceğine işaret ediyor.
ULUSLARARASI KRİZLER
Son risk başlığı ise ‘bulaşma etkisi olan uluslararası krizler’. Covid-19 salgını veya 2008 küresel finans krizi örnek verilebilir. Bu nitelikteki olaylar, küresel ekonomi ve ticaret üzerinde geniş bir etkiye sebep oluyor. Bu nedenle, önde gelen 40 ülkenin bu risklere karşı çevik olma kabiliyetlerini artırmaları öncelikleri olacak.
01 Nisan 2024 Pazartesi