tatil-sepeti
Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

Prof. Dr. Kerem Alkin

Küresel ithalatın yüzde 13.5’ini, dünya genelinde imalat sanayinin küresel tedarik zincirine bağlı ihtiyaçlarının ortalama yüzde 20’sini karşılayan Çin’in yeni yıl tatili sonrası üretime yüzde 40/50 kapasite ile dönmesi iki temel sorunu gündeme getiriyor. Birincisi, otomotiv ve elektronik sektöründeki ara mamul, işlenmiş hammadde ve komponent ihtiyacında ortaya çıkacak büyük sıkışma. Bu durum, sadece Çin değil, dünya genelinde bir üretim sıkışmasını ve küresel büyümede şu anki tahminlerle 0.3 daralmayı beraberinde getirebilir. İkinci önemli sorun ise Çin’in üretimi ve hane halkı tüketimi için üretim ve ihracat yapan ülke ve şirketlerin duydukları endişe. Doğal taş, yani mermer endüstrisi, madencilik sektörü küresel ölçekte bu sıkıntıyı göstermeye başladı.

İngiltere’de üç fabrika ile faaliyet gösteren ve ülkenin en büyük otomotiv üreticisi olan Jaguar Land Rover, üretimi devam ettirebilmek için iki haftalık stokları olduğuna, Çin’de hayatın durma noktasına gelmesi nedeniyle herhangi bir satış yapamadıklarına ve bu kaybı Çin’den araçları başka ülkelere kaydırarak telafi edip edemeyeceklerinin de ciddi belirsizlik içinde olduğuna işaret ediyor. Hindistan’ın tanınmış otomotiv kuruluşu Tata Motors da benzer duruma dikkat çekiyor.

Koronavirüsün Çin’de sebep olduğu belirsizliğin esas negatif sonuçlarının ise mart ayında hissedileceği konuşuluyor.

Dünya ölçeğinde, Çin’in otomotiv ve elektronik sektöründe sağlayamadığı tedariki telafi etmek üzere, şirketler Güney Kore’nin kapısını çaldığında ise ‘fırsatçılar’ın fiyat artırmak için fırsat kolladıkları anlaşılıyor. Öyle ilginç bir tablo yaşanıyor ki, Çin’in sebep olduğu küresel üretimdeki aksama petrol fiyatlarını olumsuz yönde etkilerken, yedek parça bazlı endüstriler ile tarım ve gıda endüstrisi için ise küresel emtia fiyatlarının yükselişini tetikledi. Bu nedenle, koronavirüsün sebep olduğu belirsizliğin küresel bir enflasyonu tetikleyip tetiklemediğini de zamanla göreceğiz.

IMF, tüm bu tablonun dünya ekonomisini tarihi ortalamanın altında bir büyüme performansına sürükleyeceğini öngörüyor.

Çin hane halkı, yıllık bazda 277 milyar dolarlık turizm harcamasıyla Amerikan halkının küresel turizm harcamasını katlayarak geçti. Dünya turizm endüstrisindeki her 1 dolarlık turizm gelirinin 18 senti Çinliler sayesinde kazanılıyor. Bu nedenle, koronavirüsün sebep olduğu negatif etkiye bağlı olarak, küresel turizm endüstrisi gelirlerinde 2020’de yüzde 10’luk bir daralma bekleniyor. 2019’da 50 milyonu aşan turist ağırlamış Türkiye, sadece 426 bin Çinli turist ziyaretine konu oldu. Bu nedenle, Türkiye, turizm geliri en az etkilenen ülke olacak. Salgın hastalığın sebep olduğu karantina ve tedbirler nedeniyle Çin’in çelik üretiminin aylık bazda 40 milyon ton azalması gündemde. Küresel ölçekte firmalar, Çin’den sipariş ettikleri mal gemiye yüklendi mi, gemi limandan ayrılabildi mi, sağlıklı bilgi alamıyor. Hastalık yaz bazı gündemden düşecek olsa da, dünya ekonomisine etkileri tüm 2020’yi kaplayacak.
‘Made in China 2025’ Stratejisi, 2015-2025 arası Çin’i dünyanın en güçlü imalat sanayi üreticilerinden biri yapmayı, 2026-2035 arası imalat sanayi üreticisi ülkelerin süper liginde üst basamaklara tırmanmasını ve 2035-2046 döneminde ise dünyanın bir numaralı imalat sanayi üreticisi olmasını hedefliyor. Çin, ihracatının katma değerini artırmak adına, 2015 ile 2046 arasındaki dönemde, enerji ekipmanları, robotlar, yeni nesil iletişim teknolojileri, havacılık ve uzay teknolojileri ve araçları, denizcilik araçları ve yüksek teknolojili gemiler, yeni nesil demiryolu teknolojileri, yeni nesil otomobil ve enerji tasarruflu araç teknolojileri, yeni nesil tarım teknolojileri ve biofarma ile yüksek teknolojiye dayalı tıp ekipmanları konusunda küresel bir aktör olmaya soyunmuş durumda.

ABD Başkanı Trump’ın ‘ticaret savaşları’ kurgusu da doğrudan Çin’in ‘Made in China 2025’ Stratejisi’ni hedef alıyor. Çin’in ABD’nin ithalatında yüzde 14’lük bir ağırlığı var.
Önde gelen AB ülkelerinin çoğunun ithalatında Çin’in payı yüzde 20’nin üzerinde. Bu oran Hollanda’da yüzde 30’a yakın. Aynı oran Japonya için yüzde 25.6. Dünya imalat sanayinde Çin mallarının payı yüzde 20. Güney Kore ve Japonya’nın imalat sanayinde Çin malı ürün oranı yüzde 40; ABD, Rusya, Meksika ve Brezilya’da yüzde 25 ile 30 arası. Daha 20 sene önce, Çin’in küresel otomotiv endüstrisindeki üretim payı yüzde 10’u zor bulurken, bugün aynı oran yüzde 29.8.

Tüm bu rakamlar, koronavirüs tehdidine bağlı olarak, dünya çapında hastalığa yönelik ‘rivayetler’ daha da yoğunlaşırsa küresel çapta bir ‘tedarik krizi’ yaşanacağına işaret ediyor.

21 Şubat 2020 Cuma