Uygarlık tarihinde, enerjinin küresel ekonomi-politik dönüşümlere sebep olması açısından kritik bir önemi söz konusu. Kömür, ardından petrol, 19. yüzyıldan başlayarak, ülkeler arasındaki bölgesel ve küresel rekabeti şekillendiren hatta savaşların başlıca gerekçeleri arasında yer alan enerji türevleri oldular. Söz konusu küresel rekabet, bugün, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere, pek çok birincil enerji arz imkanları üzerinden aynı yoğunlukla sürmekte.
Küresel enerji politikaları, birincil enerji arz türleri arasındaki rekabet ve enerji arzı ve talebine yönelik teknolojilerin rekabetiyle de şekilleniyor. Paris’teki İklim Değişikliği Zirvesi (COP21), zirveye taraf olan ülkeleri karbon emisyonu konusunda yeni yükümlülükler getirdi. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmesinde, ülkelerin enerjideki teknolojik başarıları, enerji verimliliğinde elde edilecek başarılı sonuçlar, küresel rekabette hangi ülkelerin öne çıkacağı konusunda bize gereken ipucunu verecek.
ÜLKELER İÇİN ‘ENERJİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKALAR’ ÖNE ÇIKIYOR
Türkiye ve İstanbul, 39 yıl sonra, 23. Dünya Enerji Kongresi’ne, tüm bu küresel meselelerin masada hararetle tartışıldığı bir iklimde ev sahipliği yaptı. Dünyanın Doğu’su ile Batı’sı arasında, enerji koridorları açısından en kritik öneme sahip ülkelerin başında gelen ve enerji üretim merkezleri ile tüketim merkezleri arasında en etkili ‘köprü ülke’ konumunda olan Türkiye, İstanbul’da gerçekleşen kongrede, enerji teknolojilerinin geleceği, enerjinin verimliliği ve sürdürülebilirliği, birincil enerji kaynaklarının geleceği hatta küresel enerji türevlerinin fiyatlarının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği noktasında, enerjinin önümüzdeki 20-30 yılı için kritik önemde toplantılar, liderler arasında ikili, üçlü görüşmeler uluslararası gündeme adeta damgasını vurdu.
Ülkelerin, bölgesel ve küresel boyutta, uluslararası enerji sektöründe oynadıkları ve gelecekte oynamayı hedefledikleri rollerin önemli değişimler gösterdiği kritik bir eşikteyiz. Bundan hareketle, Türkiye’nin çevresindeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerin küresel enerji stratejilerindeki konumu, Türkiye’nin bu süreçteki pivot rolü de kongrenin öncelikli konuları arasında yer aldı. Küresel ekonomi-politik alandaki büyük değişim ve tartışmalar, ülkeleri enerjide dışa bağımlı olmaktan uzaklaşmaya da yönlendirmekte. Bu noktada, başta kömür, linyit olmak üzere, ülkeler kendi yerel enerji kaynaklarıyla, dışa bağımlılığı azaltacak şekilde strateji oluşturmaya çalışıyorlar.
ENERJİ STRATEJİLERİNDE ÖNCELİKLİ ÜLKELER DE DEĞİŞİYOR
Türkiye de aynı gerekçelerle, enerji üretiminde yerel kaynakları daha yoğun kullandığı stratejiler oluşturuyor. Bu nedenle, Türkiye’nin ulusal enerji stratejisinde yerellik, yeni teknolojilerle, temiz enerji üretimine yönelik projelerin öne çıktığını gözlemliyoruz. Küresel ekonomik sistemde, sıklet merkezi dünyanın Batı’sından Doğu’suna kayıyor. Bunun en temel gerekçelerinden birisini küresel nüfus projeksiyonları oluşturmakta. Dünyanın gelişmekte olan coğrafyasında, önümüzdeki 10 ile 25 yıl çok önemli nüfus artışları gözlemleyeceğiz. Artış oranından memnun olmasak da gelişmekte olan ekonomilerde ortalama yaşam standardındaki artış, beraberinde önemli bir enerji tüketimi de getirecek. Bu nedenle, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin küresel enerji stratejilerinin belirlenmesindeki ağırlıkları ciddi oranda artacak. İstanbul, tam da bu derece kritik önemdeki bir küresel sıklet merkezi değişiminin yaşandığı ve bu değişiminin küresel ve bölgesel enerji stratejilerinde hayati etkileri olacağı bir dönemde bu kongreye ev sahipliği yaptı.
ORTA DOĞU’DA HUZUR İÇİN İŞBİRLİĞİ
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in mesajları ve iki liderin mutabık kaldıkları konular, iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar, Avrasya’nın geleceği açısından kritik önemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürdürülebilir kalkınma ve Orta Doğu’da barış ve huzur için işbirliği fırsatlarına işaret etmesinden kısa bir süre sonra Türkiye, Rusya, ABD ve Suudi Arabistan’ın Suriye konusunda bu hafta sonu görüşecekleri, Suriye için oluşturulacak dörtlü zirvenin Lozan’da yapılacağı açıklandı.
Dünya Enerji Kongresi ile Türkiye, önümüzdeki 25 yılın küresel enerji stratejilerine şekil verdirecek pek çok kararın alınacağı bir toplantıya ev sahipliği yaparken, kongrenin hemen ardından cuma günü de Dünya Yatırım Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı ve 100 ülkeden Dünya Yatırım Ajansları Birliği (WAIPA)üyesi kuruluşlar bir araya geldi. İstanbul’un önümüzdeki günlerde, kritik önemde bir çok ‘küresel karar’ın ele alındığı bir şehir olmasına birlikte şahit olacağız.
17 Ekim 2016 Pazartesi