İster eğitim sürecinde yer alsınlar, ister aileye ait kurumlarda, isterse de aileye ait işyerleri dışındaki herhangi bir kurumda çalışsınlar; yeni kuşağın ortak özelliği, bir aile şirketinin üyesi ve varisi olmalarıdır.
Gerçekten de hangi büyüklükte olursa olsun, bir aile şirketinin varisi olmak başlı başına bir kariyerdir, bir sorumluluktur, bir avantajlar kümesidir ama aynı zamanda meşakkati yüksek bir süreçtir.
10-12 yaşlarında ergenlik ile başlayan ve gerçekten de insanın hem fiziksel hem duygusal gelişiminde çok önemli değişim ve dönüşümlerin gerçekleştiği gençlik devresi, zaten başlı başına bir sorunlar yumağı dönemidir. İşte bir yandan bu dönemin kendine has gelişim ve uyum sorunları ile başa çıkmak, diğer yandan da sıradan herhangi bir genç için söz konusu olmayan bir aile şirketi üyeliğinin yan yana gelmesi kolay değildir. Kolay değildir; çünkü genç zaten önemli bir geçiş döneminin uyum sorunlarını tüm hücreleriyle yaşar. Buna ek olarak; onun bu uyumunu ciddi biçimde etkileyecek, yönlendirecek, hatta belirleyici olabilecek bir varis olma sürecinin etkileri söz konusudur. Nitekim ciddi bir mal varlığının, üretim ya da hizmet işletmesinin, fabrikanın, markanın daha da önemlisi tanınmış, bilinen bir ailenin evladı olmanın başlı başına bir sorumluluğu, bir ağırlığı ve varislerden beklentileri vardır.
Esasen söz konusu olan bu maddi ve sosyal varlıkların varisi olmak, başlı başına bir avantajlar kümesidir. Ama üzülerek görüyor ve şahit oluyoruz ki, tüm bu farklılıklar kimi genç varisler için de ciddi bir dezavantajlar kümesidir.
Unutmayın ki, bir geçiş ve başkalaşım dönemindesiniz…
Bilindiği üzere, insanı daha yakından tanımak amacıyla hayatı belirli gelişim dönemleri hâlinde inceliyoruz. İnsan hayatının gelişim dönemlerini kısaca; doğum öncesi, bebeklik, ilk çocukluk, ikinci çocukluk, ergenlik, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık olarak değerlendiriyoruz. Yaşamımızın söz konusu belirgin gelişim dönemlerine ayrılmasının başlıca nedeni; bu devrelerin her birinin kendine has özellikleri, öncelikleri, gerçekleri ve sonuçlarının olmasıdır. Diğer bir ifade ile her dönemin kendisine özel fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişim özellikleri ve bazı öncelikleri söz konusudur.
Gençlik döneminde, insanın gelişim dinamiklerinin tamamı aktif ve öndedir. Nitekim bir yandan bireyin fiziksel gelişimi hızlıdır. Beden olarak çocuk formatından yetişkin formatına hızla evrilir. Bir diğer yandan yoğun olarak içe dönük gelişim gösteren zihinsel potansiyeli dışa dönük öğrenme ve gelişme ile sosyal dünyayı, toplumu, ahlakı anlayacak ve kendine göre yorumlayacak biçimde gelişir. Diğer yandan ruh dünyası; somut, maddi oyun dünyasının dışına çıkarak dünyayı, evreni, varlığı, varlık ötesini çalışır. Tabii ki bu dönemin doğal bir gereği olarak, gencin karşı cinse ilgisi olur, haz dünyasını belirgin biçimde fark eder ve sosyal ilişkileri, arkadaşlıkları gelişir.
Gençlik döneminin, bu zaman dilimini başlı başına bir geçiş dönemi hâline getiren ve zor kılan önemli bir yönü de hayatımızda belirleyici olan en etkili kararların bu dönemde verilmesidir. Nitekim okul, meslek ve eş tercihi genellikle bu devrede gerçekleşir. Yine bu dönemde aile ile olan iç içe yaşam dışarıya doğru yönelir, sosyal yaşam ve arkadaşlıklar öne çıkar. Tüm bu değişim ve dönüşüm hızına uyum sağlama çabası, gençte çeşitli uyum ve davranış sorunlarının oluşmasına neden olabilir.
İşte bireyin; hem fiziksel gelişimi ve beden değişimi hem zihinsel dünyası ve peşinde koştuğu anlam derinliği hem duygusal dünyası ve sevgiyi pratik yaşamına aktarması hem de ruh dünyası olarak kendini ve varlıklar âlemini algılama çabası yan yana gelince bu dönem engebeli, inişli çıkışlı, sorunlu bir geçiş evresi hâlini alır. Tüm bu hızlı gelişim ve değişim sürecine ilaveten; genetik mirasla gelen, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde yakın çevre ve dış uyaranların etkilerine göre ilk temelleri atılan kişilik gelişimi de bu evrede hızla gerçekleşir. Böylece çocuk, gençlik döneminde sadece bedeninin büyümesiyle değil, kişiliğinin oturmasıyla da ciddi bir dönüşüm yaşar. (Devam edecek)
ifindikci@degerdanismanlik.com.tr
25 Kasım 2024 Pazartesi