tatil-sepeti
Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

keremalkin@superonline.com

 

Aralık ayı başından bu yana, dünyanın önde gelen düşünce kuruluşlarının, uluslararası düzeyde araştırma yapan STK’ların ve OECD gibi uluslararası teşkilatların, 2023 öngörülerine dair raporları tarıyoruz. Bu raporların hemen hemen tümünde 2023 için 5 temel risk öne çıkıyor. İlki, jeopolitik risk ve küresel aşırıcılık tehditlerinin çeşitlenmesi. 2. risk, derinleşen siyasi kutuplaşma ve toplumsal huzursuzluk riski. 3. risk, artan siber riskler ve küresel siber ağın çökme riski. 4. risk, operasyonel riskler ve derinleşen enerji krizi riski. 5. ve son risk ise iklim riski. 

 

1. risk açısından, gerek Avrupa gerekse Asya-Pasifik, 2023’te de radarda olmayı sürdürecek. Rusya-Ukrayna savaşının bundan sonra geçeceği aşamalar, savaşı en az birkaç yıl uzatacak bir tırmanma veya barışa doğru adımlar, küresel sistemdeki dengeleri derinden etkileyecek. Çünkü, ‘savaş’ın uzaması, küresel enerji, küresel gıda ve küresel tedarik zincirine yönelik tartışmaları alevlendirmeyi sürdürecek.

 

Bu konuyla bağlantılı olarak, özellikle Atlantik bazlı düşünce kuruluşlarının Çin-Tayvan gerginliğini gündemde tutabilmek adına yoğun çaba içerisinde olacakları anlaşılıyor. Çin üzerinde, ‘Covid-19’a yönelik tedbirleri bahane ederek, küresel tedarik sistemine hammadde, ara mamul ve nihai ürün teminini sürekli belirli bir düzeyin altında tutacağı ve bu nedenle küresel enflasyon baskısının devam edeceği de konuşuluyor. Ancak, Çin’in bu varsayımla ekonomisinin yavaş büyümesini göze almasında belirli soru işaretleri söz konusu. Bu nedenle, Çin 2023’te küresel tedarik sistemine güçlü bir şekilde döner ve üretim ile büyümesini hızlandırır ise bu durumda, başta enerji türevleri (petrol, doğalgaz ve kömür) olmak üzere, küresel emtia fiyatlarında ikinci bir küresel enflasyon dalgası oluşabilir. Bu durum, önde gelen merkez bankalarını daha da faizleri artırmaya zorlar ise ‘stagflasyon’ riski de masada olacak.

 

2. risk tüm dünyanın sorunu. Bilhassa, küresel sosyal medya platformları üzerinden tırmanan ‘nefret söylemi’, dünyanın her yerinde siyasi ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor. Bu durum ne yazık ki, toplumsal huzursuzluk riskini de tırmandırıyor. Küresel sistemdeki derin yapılar tarafından ne yazık ki, sistematik bir şekilde derinleştirilen din, dil, ırk, kültür ve cinsiyet ayırımına yönelik sanki belirli bir kesimi koruyormuş gibi gözüküp; aslında, aynı toplumun ve toplumların farklı kesimlerini ajite etmeye yönelik derin bir çalışmaya karşı uyanık olunması gerekecek. Atlantik bazlı düşünce kuruluşları, bilhassa Batı’daki aşırıcılık eğilimlerini, 2022 boyunca bilhassa Avrupa ve ABD’de tırmanan aşırı sağ ve daha geniş terörist ideolojilere dayalı motivasyondan endişelerini hayli güçlü bir dille gündeme getiriyorlar.

 

3. risk, geçtiğimiz hafta Kanarya Adaları’nda, İspanya’nın ev sahipliğinde gerçekleşen OECD Dijital Ekonomi Bakanlar Zirvesi’nde de gündeme geldi. Verilerin sınır ötesi paylaşımında karşılıklı güven ve kıtalar arasında, kişisel verilerin ticarileştirilmesine yönelik ciddi farklılıklar çerçevesinde ve Atlantik ile Asya-Pasifik arasındaki küresel siyasi gerginliklere bağlı olarak, 2023’te küresel siber ağ üzerinden işbirliğinin çökme riski. Ayrıca, ‘hipersonik dijitalleşme’nin her geçen gün daha da tehlikeli bir boyut kazanan bilgisayar korsanlarına sunduğu fırsatlar, 2022’nin 3. çeyreğinde dünya çapında 15 milyon veri ihlaline sebep oldu. 

 

4. risk, küresel enerji, gıda ve tedarik zinciri krizine bağlı operasyonel riskler. Rusya-Ukrayna savaşının 2023’te ulaşabileceği yeni boyutlar ve Atlantik ile Asya-Pasifik arasındaki gerginliklerin enerji, gıda ve tüm ulaştırma modları (karayolu, havayolu, denizyolu, demiryolu ve boru hattı) ile lojistik merkezleri-sistemleri üzerinde oluşturacağı ağır ‘operasyonel risk’in de yönetilmesi gerekecek. 

 

5. risk olan küresel iklim değişikliği riski ise her gün gündemimizde. Ancak, şirketler ve kurumlar hâlâ söz konusu riskin ciddiyeti konusunda yeterince tedbirli değil. Umarız, 2023 küresel çapta bir doğal afetler yılı olmaz.

23 Aralık 2022 Cuma