Koreli bilim insanları, yaşlılar ve engelliler arasında yaygın olarak görülen bası yaralarının erken teşhisi için devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi. Araştırma ekibi, nanomalzeme tabanlı, kablosuz çoklu algılama platformu sayesinde bu yaraların henüz oluşmadan tespit edilebilmesini sağladı.
YENİ NESİL SAĞLIK TEKNOLOJİSİ
Bası yaraları, hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerde uzun süreli basınca maruz kalma nedeniyle ortaya çıkan ciddi cilt yaralanmalarıdır. Bu durum, özellikle bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde büyük bir sorun teşkil ediyor. Hastane personelinin yetersizliği, hastaların durumlarının gerçek zamanlı izlenmesini zorlaştırırken, mevcut sensörler de genellikle yalnızca basıncı ölçebilen tekli cihazlarla sınırlı kalıyor. Bu eksikliği gidermek amacıyla Kore Elektroteknoloji Araştırma Enstitüsü (KERI)’nden Dr. Myungwoo Choi liderliğindeki araştırmacılar, Kore Kimyasal Teknoloji Araştırma Enstitüsü (KRICT) ve Changwon Ulusal Üniversitesi (CWNU) ile iş birliği yaparak, kablosuz güç aktarımıyla çalışan ve birden fazla biyolojik sinyali algılayabilen bir sensör geliştirdi.
NANOMALZEMEYLE YENİ BİR YAKLAŞIM
Ekip, teknolojide bakır sülfür (CuS) adlı nanomalzemeyi kullandı. Bu malzeme yalnızca antibakteriyel özellikleriyle değil, aynı zamanda NH₃ (amonyak) gazını seçici olarak tespit edebilmesiyle dikkat çekiyor. Araştırmacılar, CuS’nin yüzeyini üç boyutlu gözenekli bir yapıya dönüştürerek sensörün hassasiyetini artırdı. Böylece, çıplak gözle fark edilemeyecek kadar az miktardaki biyolojik kirleticileri bile tespit etmek mümkün hale geldi. Bu yenilik, idrar veya dışkı kaynaklı kirleticilerden yayılan gazların erken tespitiyle cilt enfeksiyonlarının önlenmesine ve hijyenin korunmasına katkı sağlıyor.
MALİYETTE 17 KAT AZALMA
Araştırma ekibi, ticari bakır formunu (Cu köpüğü) kükürt çözeltisine daldırarak düşük maliyetli üretim yöntemi geliştirdi. Bu yöntemle sensör malzemesinin birim maliyeti mevcut sistemlere kıyasla 17 kat azaltıldı. Böylece teknoloji, yalnızca yenilikçi değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da uygulanabilir hale geldi.
GÜÇ VE VERİ KABLOSUZ İLETİMDE
Changwon Ulusal Üniversitesi’nin katkısıyla geliştirilen sistem, akıllı telefonlar veya NFC okuyucular gibi cihazlardan güç alarak çalışıyor. Ekip, basınç, sıcaklık ve gaz değişimlerinden gelen sinyallerin birbiriyle etkileşmemesi için sensörlerin fiziksel ve elektriksel tasarımını titizlikle optimize etti. Ayrıca, kablosuz iletişim algoritmaları sayesinde veri aktarımı net ve istikrarlı biçimde gerçekleştiriliyor.
HASTA ÜZERİNDE TEST EDİLDİ
Teknoloji, Gimhae Hansol Rehabilitasyon ve İyileşme Hastanesi’nde yapılan klinik deneylerle doğrulandı. Sensörler, hemiplejik hastalar da dahil olmak üzere beş farklı birey üzerinde test edildi. Elde edilen sonuçlar, sistemin gerçek zamanlı veri aktarımı ve yüksek doğruluk oranıyla çalıştığını gösterdi. Hemşireler, akıllı telefon, tablet veya dizüstü bilgisayarlar üzerinden hastaların cilt durumunu anlık olarak izleyebildi.
KABLOSUZ SAĞLIKTA DÜNYA İLKLERİNDEN
Dr. Choi, geliştirilen sensörün dünyada ilk kez oda sıcaklığında insan vücudundan çıkan amonyak gazını harici enerji kaynağı olmadan tespit edebildiğini belirtti. Bu teknolojinin, akademi, araştırma enstitüleri ve sağlık kurumları arasındaki verimli iş birliğinin bir sonucu olduğunu vurguladı.
GELECEK PLANLARI
Araştırma ekibi, sensörün tanı yeteneklerini genişletmeyi planlıyor. Gelecekte sistem, cilt nemi, pH seviyesi ve laktik asit konsantrasyonu gibi ek parametreleri de ölçebilecek. Ayrıca, yapay zekâ destekli risk analizi ve otomatik uyarı sistemleri entegre edilerek, hastane bulut ağları ve evde bakım sistemleriyle bağlantılı akıllı sağlık platformları oluşturulması hedefleniyor.
