Teksas’taki Rice Üniversitesi, biyolojik bilgisayarlar için çığır açacak bir projeye öncülük ediyor. Ulusal Bilim Vakfı’ndan sağlanan 1,99 milyon dolarlık hibe ile yürütülen araştırma, bakteri hücrelerini birer işlemci gibi kullanarak güçlü biyobilgisayar ağları oluşturmayı amaçlıyor.
Projeye Rice Üniversitesi’nden Prof. Matthew Bennett liderlik ediyor. Houston Üniversitesi’nin de katkı sunduğu dört yıllık çalışma, silikon tabanlı donanımlardan farklı, tamamen canlı hücrelerden oluşan bilgisayar sistemleri tasarlayacak.
MİKROPLAR İŞLEMCİ GİBİ
Prof. Bennett, mikropların olağanüstü işlem kapasitesine sahip olduğuna dikkat çekerek, onları akıllı ağlara bağlamayı öğrenmenin çevreye uyum sağlayabilen, öğrenebilen ve yanıt verebilen yeni bir bilgisayar platformunun geliştirilmesine olanak tanıyacağını vurguladı.
Her bir mikrobiyal hücrenin işlemci gibi işlev görmesi üzerine kurulu proje, bu hücrelerin doğal iletişim biçimlerinden yararlanacak. Kimyasal ve elektriksel sinyallerle haberleşen mikroplar, paralel hesaplama yapabilecek ağlar oluşturacak.
ENERJİDE YENİ ÇAĞ
Biyobilgisayar konsepti uzun süredir gündemde. İnsan beyni, çok az enerjiyle olağanüstü miktarda hesaplama yapabiliyor. Araştırmacılar, bu biyolojik verimliliğin yapay zekanın giderek artan enerji ihtiyacına çözüm sunabileceğini düşünüyor.
Örneğin İsviçre merkezli FinalSpark şirketi, insan beyni organoidleriyle çalışan ve internet üzerinden kiralanabilen bir bilgisayar platformu geliştirdi. Ancak Rice Üniversitesi’nin projesi, mikropları kullanması bakımından diğerlerinden ayrılıyor.
UYGULAMA ALANLARI GENİŞ
Başarılı olması halinde proje, tıbbi teşhis, çevresel izleme ve yapay zeka tabanlı bilgi işlem gibi alanlarda devrim yaratabilir. Hastalık biyobelirteçlerini ya da çevresel kirleticileri algılayan akıllı biyosensörler, elde ettikleri bilgiyi elektronik olarak iletebilecek.
Bennett, canlı bilgisayarların bir gün teşhis ve izleme dışında, geleneksel makinelerin ötesinde gelişip adapte olabilecek potansiyele sahip olduğuna vurgu yaptı.
ETİK BOYUT DA TARTIŞILACAK
Araştırma yalnızca teknik boyutla sınırlı değil. Proje kapsamında, programlanabilir canlı bilgisayarların etik, yasal ve toplumsal etkileri de incelenecek. Bu sistemlerin nasıl düzenleneceği ve toplum tarafından nasıl karşılanacağı da araştırmanın odak noktaları arasında olacak.