tatil-sepeti

BURASI BENİM İKİNCİ VATANIM

Ali Uluoğlu / (Kıbrıs gazimiz) Fotoğrafçılık: Kıbrıs gazisiyim, burası benim ikinci vatanım. 42 yıl önce bu topraklarda 21 yaşındaydım. Kıbrıs harekatında TSK olarak 489 şehit verdik. 700 kişi de mücahitlerden şehit oldu. İlk harekatta çeşitli sebeplerle çok kaybımız vardı. İkinci harekatta ise daha düzenliydi. İnanın o zaman iman gücüyle hızla ilerledik, fazla da bir mukavemet görmedik. Operasyon o kadar sistemli oldu ki; Magosa Kalesi’ne kadar hızlıca çıktık. İlk çıkanlardan biri bendim. O çevredeki insanlar bizi kucakladı. Çok güzel duygular yaşadık. Şu anda da titreyerek anlatıyorum hatıralarımı. Bu imkanı verdiğiniz için Sayın Başkanıma teşekkür ediyorum.

AMERİKA’DA FIRSAT VAR

Necmi Sadıkoğlu / Toptan ve Dış Ticaret: İhracatçılara yönelik bir ankete göre ‘ilk defa girmek istediğiniz dış pazar hangisi’ sorusuna verilen cevaplara bakıldığında yüzde 15 ile ABD’nin ilk sırada yer aldığını görüyoruz. İTO olarak ABD’deki fuarlara daha fazla ilgi göstermeliyiz. İngiltere ile kısa sürede bir STA yapılması lazım. İhracatımızın yüzde 48.5’ini AB’ye yapıyoruz. AB ülkelerindeki fuarları artırmalıyız.

Mevcut yatırımlara da teşvik verilmeli. Örneğin, SGK işveren priminde 100 işçi çalıştırana 1 puan, 250 işçi çalıştırana 2-3 puan, 500 işçi çalıştırana 5 puan gibi indirimler yapılırsa istihdama da faydası olur. İhracatçılarımız KDV ve ÖTV’den dertli. Tek bir KDV oranına dönülmesi daha faydalı olur. Diğer bir şikayet, analiz laboratuvarları hakkında. Pek çok kimyasal maddenin analizi Türkiye’de yapılmıyor.

ANTREPOCU ÇİFT KISKAÇTA

Sait Kılıç / Kargo, Posta ve Depolama: Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği (YGM) müessesesi sebebiyle zorluk yaşıyoruz. Antrepocular, YGM’lerin fiyat skalasından muzdarip. Ayrıca antrepolar için devletin görevlendirdiği memurlar, sektöre ikinci maliyet oluşturuyor. Bunların çekilmesini bekliyoruz. ‘Ya YGM’yi ya da memuru kaldırın’ diyoruz. Diğer konu da takip ve ekstra ücretler. Yıllık incelemede, daha önce yapılmış işlemle ilgili yeniden ücret isteniyor. Mükerrer alınan ücret kaldırılsın. Sektörde diğer bir problem, antrepo açma izinlerinin durdurulması. Yatırımı yapıp tesisini kuranlar izin almakta zorlanıyor. Öte yandan İTO Ekim Meclisi’nde Doğu ve Güneydoğu’daki durumu anlatmıştım. O bölgeye desteğimiz olmalı. Bunu proje anlamında değil, yatırım anlamında söylüyorum. İTO bu işin ağabeyliğini yapabilir.

‘ÇİFTE KAVRULMUŞ’ SIKINTI

Serdar Keskin / Gümrük Müşavirliği: YGM, 2008’de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın çıkardığı bir kurum. Bir nevi yeminli mali müşavir gibi. Devlet adına memurun görevini yapıyor. Antrepo sektörünün sıkıntısı ‘çifte kavrulmuş’ dediğimiz bir konu. Esasen ben de bunun kaldırılması için mücadele ediyorum. Memurların geri çekilmesini istiyoruz. Bu konuda talimat verildi, çekilmeler başka illerde başladı. Türkiye’de müfettişler vasıtasıyla en fazla denetlenen sektör antrepolar. Diğer taraftan bizim baktığımız bir iş vardı; antrepo açılışı. ‘Bu bizim işimiz değil’ dedik. ‘Bunun olması gereken yer 75 No’lu komitedir’ dedik. Gümrük müşavirlerinin asgari ücreti, tıpkı yeminli mali müşavirler, doktorlar, noterler, avukatlar gibi bizim için önemlidir. Biz, bu asgari ücretin Gümrük Kanunu’ndan çıkarılmasını istemiyoruz.

ENERJİDE YERLİ KÖMÜR ATAĞI

Hüseyin Akarçeşme / Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, kömürle ilgili bir çalışmanın startını verdi. Kömür rezervi çok yüksek. Bakanımız diyor ki, ‘Kusura bakmasınlar, kömür kaynağımızı kullanacağız.’ Avrupa enerjisinin yüzde 34’ünü, ABD yüzde 45’ini kömürden elde ediyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 12. Bunu yüzde 16 yapmak için çalışıyoruz. En kötü kömürü dahi en iyi şekilde yakarak sıfıra yakın bir emisyonla doğaya salmak mümkün. Bu da yeni geliştirilen yakma sistemleri sayesinde mümkün oluyor. Bu noktada Bakan Albayrak’ı yürekten tebrik ediyoruz.

PARSİYEL YÜKTE ARDİYE PAHALI

Kazim Ekinci / Metal Ürünler ve Mutfak Ekipmanları: Bu ülkede üretici olmak zor. Geçen yılki üretimimiz 25 bin, bu yıl 10 ayda üretimimiz 15 bin. Üretimdeki düşüş sürüyor. Diğer sorun antrepolar. Yükünüz parsiyel (parça) ise vay halinize. Fakat malımızı parça parça çekebiliyoruz. Yarım metreküplük parça için uğraşıyoruz. Antrepoda 12 m3 üzerinden ardiye ücretini ödüyoruz. Öte yandan değeri bir dolar olan numuneler ‘gümrüğe tabi’ olarak ayrıldığında yandınız. Bu firmalara 300-400 TL antrepo ücreti verirsiniz, harcına da o kadar ödersiniz. Bir dolarlık numuneyi çekmek size bin liraya mal olur. Diğer bir sorun da bankalardaki faiz oranları. Gelişmiş ülkelerde yüzde 1-4 olan faiz bizde yüzde 16. Masraflarla yüzde 20’ye çıkıyor.

SERVİSÇİ PLAKA TAHDİDİ İSTİYOR

Levent Birant / Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı: İstanbul’daki öğrenci ve personel taşımacılığıyla ilgili regülasyonlarda değişiklikler yapıldı. Türkiye’de onlarca şehirde olan plaka kısıtlamasının İstanbul’da da yapılmasını beklerken, İBB’den olumlu bir düzenleme çıkmadı. Aksine yeni yönergeyle ağır ücret tarifeleri ortaya çıktı. 50 araç üstü için 10-20-30 bin TL, sektöre yeni giren taşımacıya da 40 bin TL’lik işe başlangıç ücreti tarifesi getirildi. Diğer yandan Odamıza, UKOME’de temsil yetkisi verilmesi çok önemli. Bunun çıkmasını bekliyoruz. Sektörümüzde aracını yenilemek isteyenin beklediği ÖTV desteğinden yararlanmak çok güç. Çok ciddi evrak temin etmek ve bürokratik süreci aşmak gerekir. Yol belgesi almak şartı var. Fakat İBB, servis araçlarına yol belgelerini vermiyor. Sektörümüzde turizm taşımacılığı yapan araçlara 0-5 yaş sınırı değişmeli.

GENÇLERİN GÖZÜ BAŞKA ÜLKELERDE

İbrahim Çetinkaya / Demir Dışı Metaller: Geçen hafta İstanbul Fuar Merkezi’nde teknoloji ve eğitim fuarına davet ettiler. Ortaokulu henüz bitirmiş çocuklar. Üç boyutlu üretimden tutun endüstriyel robotların harika işlevlerine kadar müthiş çalışmalara şahit oldum. Bu çocuklara sponsor olan Odamıza teşekkür ediyorum. Fuarda sunum yapan çocuklara eğitimleri bitince hayallerinin ne olduğunu sordum. Çoğunluğu ABD ve Avrupa’da çalışmayı hayal ettiğini söyledi. İşte bu da işin düşündürücü tarafı. İstikballerini başka ülkelerde hayal ediyorlar. Bu çocuklar için bir şeyler yapmalıyız. Hepimizi ilgilendiren bir dert var; geçici vergi.

Sektörlere hem bürokratik hem işlemler olarak büyük bir yük getiriyor.

DOLANDIRICILARA PARA KAPTIRMAYIN

M. Zeki Sayın / Finans Kuruluşları: Bir uyarı yapmak istiyorum. Tanıdıklarımız bize gelip; ‘Birisinde 200 milyon dolar varmış, fakat bir türlü Türkiye’ye gelemiyor, hesap da açamıyor, ne olur yardımcı olun da halledelim’ diyorlar. Başka bir versiyonu da şöyle: ‘Bir yerde 10 milyon dolar var, bunu faizsiz 5 sene kullanacağız’. Kim kime bedava mal verir ki? Sakın inanmayın. O para getireceğini söyleyenler, ‘Masraf yapacağım, şuraya gideceğiz’ diye para sızdırır. Yani o da 5-10 bin doların peşinde. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez demeyin. Tüccarların çevresinde öyle vakalar gelişebilir. Uyanık olmalıyız. Bu arada inşallah bu yılın sonunda Emlak Bankası’nı canlı hale getiriyoruz. Faizsiz çalışacak. Biz de faizsiz olarak size destek verebiliriz. Herkes bankalara yükleniyor. Şunu söylemek istiyorum ‘Yakanızdan tutup zorla vermiyoruz. Alırken tetkik edin, faiz pazarlığı yapın. İşinize uymuyorsa almayın.’

SANAYİDE YERLİ ÜRETİME DESTEK

Ender Yazıcıoğlu / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi: KOBİ Bakanlığı olmalı. Sanayiciler olarak Bakanlıklar arasında gezmekten bıktık. Bakanlık olmazsa direkt Başbakanlığa bağlı, tüm bakanlıklarla koordineyi sağlayacak bir müsteşarlık olmalı. Diğer sorunumuz ise farklı vergi oranları. Ayrıca koruma tedbirleri de sıkıntıya yol açıyor. Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı’nın Antalya’daki mesleki eğitim çalıştayında bizim meslek liselerine hamilik çalışmamızdan bahsettiler. Ellerinde İTO’nun mesleki eğitim çalıştayının raporu vardı. Gurur duydum. Öte yandan dünya ekonomik düzeninde işler eskisi gibi gitmiyor. Herkes kendi bahçesine döndü. Biz de bahçemize dönmeliyiz. Yerli üretimi destekleyip tanıtmalıyız. Bizim sektörde ihracat olmasa bütün piyasa kilit durumda. İhracatı artırdığımız yer de Avrupa. Çünkü butik çapta alımlara döndüler. Bunun karşılığını da en iyi yapabilen ülke Türkiye. Bu üretimlerin yerinde desteklenmesi gerekir.

ÇİÇEK FUARLARINDA HERKESE ‘İŞ’ VAR

Kadir Gümüş / Peyzaj ve Çiçekçilik: İstanbul’da düzenlenen 8. Uluslararası Flower Show 2016’ya dikkat çekmek istiyorum. 2014’teki fuarda 21 ülkeden 314 katılımcı yer almıştı. Fuar ziyaretçisi ise 15 bin kişi olmuştu. Daha önce bu fuarlar İngiltere, Almanya, İtalya’da yapıldığında 3-5 bin Euro masraf yapar giderdik. Şimdi İstanbul’da gerçekleşiyor. Balkanlar, Ortadoğu, Türkiye, Türk Cumhuriyetleri ve Avrasya’daki en büyük fuar bu. Avrupalı üreticiler buna çok önem veriyor. Sadece çiçekçiler değil; peyzajcılar, mimarlar, şehir planlamacıları, otelciler, restoranlar, ziraat mühendisleri, ithalat ve ithalatçılar için önemli imkanlar barındırıyor.

EMLAK ENDEKSİ YAYINLAYALIM

Nuri Özelmacıklı / Emlak Müşavirleri: Gayrimenkulün devrinde alım satım vergisi çok yüksek olduğu için kayıt dışılık oluşuyor.

Bu önlenemediği için de emlakçılık yasası çıkarılamıyor. Teklifimiz; gayrimenkul alım satımlarında vergi oranı yüzde 1’e düşürülmesi. Daha önce tapuda işlem yaparken tapu harcını sadece Ziraat Bankası’na yatırabiliyorduk ve parayı elden vermemiz lazımdı.

Bu kalktı, diğer başka bankalara da yatırabiliyoruz, üstelik havale yolu da açıldı. Gayrimenkul fiyatlarındaki değişim soruluyor. Ticari endeksi aylık yayınladığımız gibi emlak endeksini de belirleyip yayınlarsak harika olur.

ÜRETİM ODAKLI MODELE GEÇELİM

Adil Nalbant / Makina ve Ekipmanları: Yüzde 26’lık sanayi üretimini yüzde 16’ya düşürdük. Ben üretmezsem, ben sanayime sahip çıkmazsam ne lojistikçim, ne inşaatçım, ne emlakçım, ne hizmet sektörüm ayakta kalabilir.

Teknopark İstanbul’da Saha İstanbul adıyla Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi kurduk. Amacı; İstanbul merkezli, Tekirdağ’dan Düzce’ye kadar savunma sanayinde iş yapma kapasitesi olan firmalarımızı ortaya çıkarıp, onları savunma sanayimize kazandırmak. Ancak bakın İstanbul’da 3. Havalimanı yapılıyor. Körük ihalesini Alman firması aldı. Benim firmalarım, benim havalimanımın körüklerini yapmazsa daha sonra hangi ülkenin körüklerini yapacak?

Bu arada kendi silahlı İHA’sını yapan altı ülkeden biriyiz. Yüzde 100 yerli. Onun için çıldırıyorlar. Bizim güçlü olmamız lazım. Bu yüzden üretim odaklı Türkiye modeline acilen dönmemiz gerek.

HASTANELER BÜTÇE BEKLİYOR

Veysi Cengiz Balçık / İlaç ve Tıbbi Cihaz: Kamudan alacağımız çözülememiş problem. Başkanımızla bu konuyu konuştuk. İlgili bakanlarla görüşüldü. Ancak üniversite hastaneleriyle ilgili yapılacak bir şey olmadığını bildirdi. Maliye Bakanlığı bütçe vermezse üniversite hastaneleri çok zor durumda kalıyor. Operasyonlar için malzeme bile bulamıyorlar, yarın öbür gün basında da görürsünüz bunları. En önemli operasyonları yapan üniversitelerimizin bu hale düşmesi üzücü. Lütfen bilimin üretildiği yerlere destek olalım.

HAMİLİK PROJESİ TAZE KAN OLACAK

Mustafa Büyükdede / Takım Tezgahları ve Otomasyon: Okul-Sanayi İşbirliği İstanbul Modeli Projesi’nde desteklerini esirgemeyen İTO Yönetimi’ne teşekkür ederim. Bu proje, ekonomik kalkınmanın belkemiğini oluşturan mesleki eğitimde nitelikli teknik eleman ihtiyacını gidermek amacıyla MEB tarafından hazırlandı. Okullarda altyapı güncellemesi yapılacak, ayrıca deneyim paylaşımı ve etkili staj imkanı olacak. Nihayetinde meslek lisesinden mezun olan nitelikli teknik elemanların istihdam edilmesi süreci başlayacak. Bu projede 8 okul mevcut. Bunların hamileri meclis üyesi arkadaşlarımız. İstanbul’da 320 mesleki teknik Anadolu lisesi var. Bunların her birinin bir hamiye ihtiyacı var. İTO’nun 81 meslek komitesi birer okulun hamisi olabilir.

İSTANBUL TİCARET PLATFORMU KURALIM

Ahmet Sevilmiş / Makina ve Ekipmanları: Sizlere İstanbul Ticaret Platformu’ndan bahsetmek istiyorum. Platform, üyelerimizi tek bir sanal çatı altında toplayacak. Ülkemizin ticaret hacminin büyümesi, üyelerimizin yeni pazarlara, tedarikçilere daha kolay ulaşmalarını sağlamak için buna ihtiyaç var. Şirketlerimiz ve ürünleri, internetin derinliğinde kayboluyor. Çünkü arama sistemleri tamamen reklama dayanıyor. Üyelerimizin çok azı web sitesine sahip. Olanların da çok azı ticari fayda sağlayabiliyor. Yaygın bir yerli arama motorumuz da yok. Platform, bunları telafi edebilir. İTO web sayfasındaki üye bilgileri, platformun çekirdeğini oluşturabilir. Bu platformda her üyenin şirketlerini ve ürünlerini anlatacağı sayfalar açılabilir. Bu arada önceki hafta İTO’da e-ticaret konusunda güzel bir seminer yapıldı, bunun için teşekkür ediyoruz.

YAVRU VATANDA BİRLİK ORTAMI

Çalışma toplantısı için oluşturulan Divan Heyeti başkanlığına Serdar Keskin, Divan üyeliklerine de Ahmet Karakış ve Rıfat Bayındır seçildi. Divan Başkanı Keskin, “Yavru vatanda bu birlik ortamı İstanbul’daki iş dünyasının sorunlarını paylaşması, çözüm önerilerini dile getirmesi ve iş adamlarımızın ilişkilerini pekiştirmesi için önemli bir fırsat” dedi.

İLGİLİ HABERLER

15 Temmuz ruhunu iş dünyası olarak hayata geçireceğiz

Üretim toplumu geleceğin gücü

28 Kasım 2016 Pazartesi

Etiketler : Gündem