Missouri Üniversitesi’nden bir gökbilimciler ekibi, NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST) ile erken evrenin en uzak noktalarını inceleyerek bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Araştırmacılar, Webb teleskobunun gelişmiş kızılötesi kameralarıyla elde edilen verileri analiz ederek, evrenin ilk dönemlerinde yer alabilecek 300 olağanüstü parlak galaksi adayı belirledi.
KIZILÖTESİ IŞIKTA DERİN BAKIŞ
Araştırmada, Webb teleskobunun ‘Yakın Kızılötesi Kamera’ ve ‘Orta Kızılötesi Cihazı’ ile uzayın derinliklerinden gelen ışık incelendi. Kozmologlara göre, evrende ne kadar uzağa bakılırsa, gözlenen ışığın dalga boyu da o kadar büyüyerek kızılötesine kayıyor. Araştırma ekibi, ışığın bu ‘kırmızıya kayma’ özelliğinden yararlanarak, evrenin erken dönemlerindeki galaksilerin izini sürdü.
BIRAKMA TEKNİĞİ VE Lyman KIRILMASI
Gökbilimciler, yüksek kırmızıya kaymalı galaksileri belirlemek için ‘bırakma tekniği’ olarak adlandırılan bir yöntem uyguladı. Bu yöntemde, nesnelerin mavi dalga boylarında kaybolup, daha kırmızı dalga boylarında ortaya çıkması, ışıklarının çok uzun mesafeler ve zaman kat ettiğinin işareti olarak değerlendirildi. Özellikle Lyman kırılması olarak bilinen spektral özellik, araştırmacılara bu galaksilerin erken evrende olup olmadığını belirlemede yol gösterdi.
SPEKTROSKOPİYLE KESİN SONUÇ
Her ne kadar adayların gerçek kimliklerinin doğrulanması için spektroskopi yöntemi henüz tüm adaylarda kullanılmamış olsa da, ekip spektral enerji dağılımı uyumu ile galaksi adaylarının kırmızıya kaymalarını ve temel fiziksel özelliklerini tahmin etti. Elde edilen bulgulara göre, bu nesneler gerçekten erken evrende yer alıyorsa, galaksilerin oluşumu hakkında bilinen tüm teoriler yeniden gözden geçirilecek.
BİLİMSEL DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİNDE
Araştırmacılar, elde edilen ilk sonuçların çarpıcı olduğunu ve spektroskopi ile yapılan daha fazla doğrulamanın erken evrenin sırlarını açığa çıkarabileceğini vurguladı. Şu ana kadar bir nesnenin gerçekten erken galaksi olduğu doğrulandı; ancak bilim insanları, mevcut teorilerin köklü bir şekilde değişip değişmeyeceğini görmek için daha fazla gözlem gerektiğinin altını çiziyor.