Uzay endüstrisinin hızla büyümesi ve yörüngedeki uydu trafiğinin artmasıyla birlikte, sürdürülebilir uzay teknolojileri ve ‘uzay çöpü’ sorunu gündemdeki yerini koruyor. İsviçre'deki Empa X-Işını Analitiği Merkezi'nde görevli bir bilim insanı ekibi, yeniden kullanılabilir uydu mühendisliğinde en iyi uygulamaları belirlemek amacıyla tarihi bir çalışmaya imza attı. 1992 yılında yörüngeye fırlatılan ve görevini tamamlayarak dünyaya dönen EURECA uydusu, makinenin hiçbir parçasına zarar verilmeden detaylı bir X-ışını analizine tabi tutuldu.
DÜNYA’YA DÖNEN NADİR UYDULARDAN
Empa araştırmacıları, İsviçre Uzay Merkezi (EPFL Uzay İnovasyonu) ve İsviçre Ulaştırma Müzesi iş birliğiyle Avrupa'nın Yeniden Kullanılabilir Taşıyıcısı (EURECA) olarak bilinen 4,5 tonluk uyduyu inceledi. 1992 yılında Uzay Mekiği Atlantis tarafından yörüngeye yerleştirilen ve 11 ay görev yapan uydu, 1993 yılında Endeavour mekiği tarafından geri getirilmişti. Görev bitiminde genellikle atmosferde yanan veya mezarlık yörüngesine itilen uyduların aksine, EURECA'nın bütünlüğünü koruyarak dünyaya dönmesi, onu mühendislik analizleri için eşsiz bir materyal haline getirdi.
DEVASA UYDUYA DETAYLI TARAMA
2000 yılından bu yana İsviçre Ulaştırma Müzesi'nde sergilenen uydu, çalışma kapsamında Empa'nın Dübendorf'taki laboratuvarlarına taşındı. Beş metre uzunluğunda, üç metre yüksekliğinde ve iki buçuk metre genişliğindeki devasa yapı, yüksek enerjili X-ışını tesislerinde görüntülendi. Acta Astronautica dergisinde yayımlanan sonuçlara göre; uydunun kompozit desteklerinde çatlaklar, bilimsel aletlerinde ise kırıklar ve deformasyonlar tespit edildi.

NANO ÖLÇEKTE MALZEME İNCELEMESİ
Çalışmanın başyazarı Empa araştırmacısı Robert Zboray, analizlerinin uydunun tüm taşıyıcı yapısından nanometre ölçeğindeki malzemelerin incelenmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını belirtti. Zboray, günümüzde SpaceX gibi firmaların öncülüğünde artan yeniden kullanılabilir roket ve uydu teknolojileri göz önüne alındığında, uzay yolculuğunun yarattığı stresin anlaşılmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.
GELECEĞİN TASARIMLARINA IŞIK TUTACAK
Dünya yörüngesinde yaklaşık 15 bin uydunun bulunduğu tahmin ediliyor. Uzmanlar, daha sağlam ve yeniden kullanılabilir uyduların inşa edilmesinin, yörüngedeki kirliliği azaltabileceğine dikkat çekiyor. Uyduların güçlü radyasyona, ani sıcaklık değişimlerine ve mikro parçacık çarpışmalarına maruz kaldığını hatırlatan araştırmacılar, geliştirilen bu yöntemin zayıf noktaların tespitinde kritik rol oynayacağını ifade ediyor. Ekip, gelecekte uyduların fırlatma öncesi ve sonrası X-ışını taramasından geçirilmesinin, uzay endüstrisi için standart bir prosedür haline gelmesi gerektiğini savunuyor.