Üç imparatorluğa başkent olan İstanbul, doğum gününü kutladı

Dünya tarihinin önemli komutanlarından ve devlet adamlarından biri olan Napolyon'un "Eğer dünya tek bir devlet olsaydı, İstanbul başkent olurdu" dediği şehir İstanbul, doğum gününü kutluyor.

Giriş: 12.05.2024 - 10:14
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

Yenikapı'da bulunan kalıntılardan anlaşıldığına göre tarihi 8 bin 500 yıl önceye dayanan şehir, binlerce yıl boyunca Byzantion, Konstantinopolis, Konstantiniyye, Asitane, Darülhilafe ve Dersaadet gibi onlarca isimle anıldı.

 

İstanbul'da ilk olarak Küçükçekmece Gölü civarında, Neolitik ve Kalkolitik dönemi insanların yaşadığı düşünülüyor. Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ'a, Ağaçlı yakınlarında ise Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ'a özgü aletlere rastlanıldı. 2008'de Marmaray tüp geçidi kazıları sırasında Cilalı Taş Devri'ne, Anadolu Yakası'nda Fikirtepe'de yapılan kazılarda da Bakır Çağı'na, Kadıköy'de ise Fenikelilere ait kalıntılar bulundu.

 

İSTANBUL 11 MAYIS 330 YILINDA KONSTANTİNOPOLİS İSMİYLE KURULDU

 

Milattan önce 7. yüzyılda Yunanistan'da Megara'dan yola çıkan Kral Byzas, Sarayburnu'nda bir Yunan koloni yerleşmesi olarak Byzantion'i kurdu. Kente Roma İmparatorluğu hakim olunca 324–330 yılları arasında Byzantion, Roma kenti model alınarak kapsamlı ve yoğun bir imar faaliyetiyle baştan inşa edildi. Kent, 11 Mayıs 330 tarihinde törenlerle kutsanarak, Roma İmparatorluğu'nun yeni başkenti olarak dünyaya ilan edildi.

 

I. Konstantinus tarafından imparatorluğun yeni başkenti olarak seçilen şehir, kurucusunun adıyla Konstantinopolis olarak anıldı ve Geç Antik dünyanın merkezi haline geldi. Şehrin kuruluşunda şu anda Sultanahmet Meydanı olan alanda başlayan törenler, Konstantinus Forumu bugünkü adıyla Çemberlitaş Meydanı'nda devam etti.

 

Bu olay, bugün bir dünya megapolisi olan İstanbul kentinin tarihindeki dönüm noktası oldu. Bu tarihten sonra modern tarihçiler tarafından Bizans diye adlandırılacak olan Roma İmparatorluğu'na 1123 yıl boyunca başkentlik yapmış olan kent, 1453'ten 1923 yılına kadar 470 yıl boyunca da Osmanlı İmparatorluğu'na başkent oldu.

 

ROMA KENTİ KONSTANTİNOPOLİS DÖNEMİ

 

4. yüzyıl ortalarında kurulan Konstantinopolis, bir Roma kentinin karakteristik özelliklerini taşıdı. Kuruluşunda ilk olarak yeni başkentin sınırları belirlendi. Yaklaşık olarak bugünkü Cağaloğlu'ndan geçerek Sirkeci, Sarayburnu ve Sultanahmet'i içine alan Byzantion'un surları kaldırıldı. Kent batıya doğru 2,5 kilometre kadar genişletildi.

 

Konstantinopolis kentinin merkezini bugünkü Sultanahmet Meydanı çevresi oluşturdu. Şehir, 324-1453 yılları arasında Roma'nın doğusunun yönetim merkezi oldu. Bu dönemde yeni bir mimari yapıyla şehir, her bakımdan genişledi ve geliştirildi.

 

Yaklaşık yüz bin kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra limanlar ve su tesisleri yapıldı. O dönem dünyanın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin, böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hıristiyanlık olarak değiştirdi ve Pagan Roma dinine inanan Batı ile ilk kopuş bu dönemde oldu.

 

Bizans İmparatorluğu, I. Theodosius'un ölümü ile başladı. 476'da Batı Roma yıkılınca, Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etti ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti böylece İstanbul oldu. 543'teki veba salgını sebebiyle nüfusun yarısı vefat etti. İmparator I. Jüstinyen şehri yeni baştan kurdu.

 

Defalarca saldırıya uğrayan İstanbul, 1204'te 4. Haçlı Seferi'nde yağmalandı ve enkaz haline getirildi. Latinlerin dönemi 1261'de sona erdi. Bu dönemden sonra giderek gücünü kaybeden Bizans, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlandı.

 

OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ

 

Bizans İmparatorluğu'nun çöküşü ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişiyle, İstanbul'un kaderi bir kez daha değişti. 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in fetihle sonuçlanan kuşatması, Orta Çağ'ın sonunu ve Osmanlı'nın yükselişini simgeliyordu. İstanbul, artık yeni bir çağın kapılarını araladı.

 

Osmanlı döneminde İstanbul hızla gelişti. Yüzlerce saray, çarşı, cami, okul ve hamam açıldı. Kiliseler camiye dönüştürüldü. 50 yıl içinde Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların uyum içinde yaşadığı dünyanın en büyük şehirlerinden birisi haline geldi.

 

Kent, Haliç'in üzerine köprü, Karaköy'e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulması gibi birçok yenilikle modern bir şehir halini aldı. 1918'de ise İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi.

 

CUMHURİYET DÖNEMİ

 

İstanbul'un 2 bin 500 yıllık başkentlik dönemi, Cumhuriyet'le birlikte 29 Ekim 1923'te sona erdi. Ancak bu tarihten itibaren dünyanın en kalabalık, ekonomik ve kültürel açıdan en hareketli şehri olma yolunda ilerledi.

 

İstanbul, artık dünyaya birçok alanda entegre olmuş bir şehir haline geldi. Nitelikli iş gücü, kültür ve eğlence turizmi dendiğinde akla ilk gelen metropollerden biri oldu.

 

Bugün İstanbul'un toplam 39 ilçesi bulunuyor. Bu ilçelerin 25'i Avrupa Yakası'nda, 14'ü ise Anadolu Yakası'nda yer alıyor.