istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Türkiye büyüme trendini 21. çeyreğe taşıdı! İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Yatırımlara hız vermeliyiz

İş dünyası temsilcileri, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin yüzde 3,7'lik büyüme verilerini değerlendirdi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Türkiye ekonomisinin büyüme trendini 21. çeyreğe taşıması memnuniyet verici. Yatırımlara her şeye rağmen ve her koşulda hız vermemiz ve üretim iklimini sürekli iyileştirmemiz büyük önem taşımaktadır" dedi.

Giriş: 01.12.2025 - 19:20
Güncelleme: 01.12.2025 - 19:20
Türkiye büyüme trendini 21. çeyreğe taşıdı! İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Yatırımlara hız vermeliyiz

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 3,7 büyüme gösterdi. Böylece Türkiye ekonomisi, büyüme trendini 21 çeyreğe taşımış oldu.


Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 41,6 artarak, 17 trilyon 424 milyar 718 milyon liraya çıktı. GSYH'nin üçüncü çeyrek değeri, cari fiyatlarla ABD doları bazında 432 milyar 880 milyon olarak gerçekleşti. 


İş dünyası temsilcileri, yaptığı açıklamada, büyüme verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


"YATIRIMLARDAKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKTİ" 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, büyümenin alt başlıklarına bakıldığında yatırımlardaki artışın dikkat çektiğini belirterek, "Üçüncü çeyrekte yatırımların yüzde 11,7 yükselmesini değerli buluyoruz. Türkiye ekonomisinin büyüme trendini 21. çeyreğe taşıması memnuniyet verici. Yatırımlara her şeye rağmen ve her koşulda hız vermemiz ve üretim iklimini sürekli iyileştirmemiz büyük önem taşımaktadır." dedi.


Dış talep koşullarının zayıf seyrettiği ve bölgesel saldırganlıklar ile tarife savaşlarının yoğunlaştığı bir dönemde, reel sektörün yatırımlarını artırarak devam ettirmesinin pozitif bir gelişme olduğunu dile getiren Avdagiç, makina ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,3'lük yükselişin imalat ve yatırım gücünü koruduğunu gösterdiğini aktardı.


Avdagiç, tarım sektöründeki yüzde 12,7'lik daralmaya karşı iklimsel olumsuzluklar da göz önüne alınarak tedbir alınması gerektiğini kaydederek, gelecek dönemde yeni pazar arayışları, pazar çeşitlendirmesi ve verimlilik artışıyla ihracatın güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.


Şekib Avdagiç, "İhracatın büyümesinde üçüncü çeyrekteki yüzde 0,7'lik gerilemeyi tersine çevirmek ve geleneksel sektörlerimizin rekabet gücünü yukarı taşımak için, iş dünyası olarak sıkça dile getirdiğimiz gibi finansmana erişimin iyileştirilmesi ve kur-enflasyon dengesi önem taşımaktadır." açıklamasında bulundu.


"DERİNLEŞEN KÜRESEL ZORLUKLARIN ETKİSİNİ GÖRÜYORUZ" 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da küresel zorlukların giderek derinleştiğini belirterek, bu durumun büyüme oranlarına yansıdığını söyledi.


İç dinamiklerin yanında küresel koşulların da zorlu bir süreçten geçtiğini dile getiren Olpak, "Pandemiyle başlayan sıkıntılar çözüme kavuşmamışken tarife savaşlarının oluşturduğu belirsizlik de küresel ekonomideki sorunları derinleştirdi. Bunların büyüme oranlarımıza ve ihracatımıza yansımasını görürken, atılacak adımlarla her iki taraftan gelen etkilerin iş hayatımıza minimum seviyede yansımasını arzu ediyoruz." şeklinde konuştu.


Olpak, tarım yüzde 12,7 daralırken diğer sektörlerin büyümeye pozitif katkı vermesinin önemli olduğunu ifade ederek, tarımdaki daralmayı sadece büyümeye katkısı açısından değil gıda arz güvenliği ve fiyatları üzerinden değerlendirmeleri gerektiğini vurguladı.


Özellikle ihracatın büyümeye katkısına daha fazla eğilmeleri gerektiğinin altını çizen Olpak, "Yüksek katma değer ve yüksek teknoloji ihracatına dayalı modeli esas alan ve bu kapsamda finansman sorunlarından üretimdeki diğer maliyetlere kadar, üreticinin ve ihracatçının rekabet avantajını korumasını sağlayacak her türlü adımın daha fazla atılması gerektiğini düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.


"DEZENFLASYON SÜRECİNDEKİ BÜYÜME ÇARKLARIN DÖNDÜĞÜNE İŞARET EDİYOR" 

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise yüzde 3,7'lik büyümenin Türkiye ekonomisinin güçlü ve istikrarlı büyüme eğilimini sürdürdüğünü gösterdiğini söyledi.


Ekonominin üst üste 21 çeyrektir devam eden büyüme trendini koruduğunu dile getiren Aydın, "GSYH'nin 17 trilyon 424 milyar lira seviyesine ulaşması ve dolar bazında 432 milyar 880 milyon dolar olarak gerçekleşmesi, Türkiye ekonomisinin küresel ölçekte de güç kazandığını ortaya koydu. Dezenflasyon sürecinde yüzde 3,7'lik büyüme çarkların döndüğüne işaret ediyor." dedi.


Aydın, verilerin sektörel dağılımına ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle inşaat (yüzde 13,9), finans ve sigorta (yüzde 10,8), bilgi ve iletişim (yüzde 10,1) gibi stratejik sektörlerdeki çift haneli büyümeler ekonominin dönüşüm ve dinamizm kapasitesinin güçlendiğini gösterdi. Sanayi sektörünün yüzde 6,5, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri grubunun yüzde 6,3 büyümesi, iç talebin ve üretim kapasitesinin istikrarlı şekilde arttığını göstermektedir. Buna karşın tarım sektöründe görülen yüzde 12,7'lik daralma, ülkemizin gıda arz güvenliği açısından üzerinde ciddiyetle durması gereken bir alana işaret etmektedir."


"TÜRKİYE EKONOMİSİ ZORLU KÜRESEL ŞARTLARA RAĞMEN DİRENÇLİ YAPISINI KORUYOR" 

Orhan Aydın, Türkiye ekonomisinin zorlu küresel şartlara rağmen dirençli yapısını koruduğunu kaydederek, bu büyüme performansını önemli bulduklarını, üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı politikaların kararlılıkla devam ettirilmesini desteklediklerini söyledi.


Dezenflasyon sürecinde ekonomide sağlanan istikrara katkı sunan tüm girişimciler, sanayicileri ve emekçileri tebrik eden Aydın, "Önümüzdeki dönemde özellikle yüksek katma değerli üretim, teknoloji yatırımları ve verimlilik artışına yönelik adımların güçlendirilmesiyle Türkiye ekonomisinin daha sürdürülebilir bir büyüme patikasına gireceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.


"TÜRKİYE'NİN BÜYÜME GAYRETLERİYLE POZİTİF AYRIŞMASI KAYDA DEĞER" 

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz da küresel ekonominin zayıf seyrettiği ve içerde dezenflasyon programına bağlı olarak ekonomik aktivitenin soğutulmaya çalışıldığı bu dönemde, Türkiye ekonomisinin reel sektörün direnci ve azmiyle büyüme ivmesini sürdürmesinin takdire şayan olduğunu söyledi.


Kopuz, "Ekonominin, bir yandan fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamaya yönelik politikaların uygulandığı, bir yandan da küresel talepteki yavaşlama arasında hassas bir denge içinde ilerlediği böyle bir ortamda, Türkiye'nin büyüme gayretleriyle pozitif ayrışması kayda değerdir." dedi.


Türkiye'nin en önemli dış ticaret partneri olan Avro Bölgesi'nin 2025'in üçüncü çeyreğinde yüzde 1,4 büyüdüğünü anımsatan Kopuz, ana ihracat pazarlarında yaşanan ivme kaybına rağmen yüzde 3,7'lik büyüme oranına ulaşılmasının memnuniyet verici olduğunu vurguladı.


Kopuz, "Normal şartlarda Türkiye ekonomisi yüzde 5 ve üzeri büyüme oranlarını çok rahat yakalayabilecek bir yapıdadır. Türkiye'nin orta ve uzun vadede büyüme ortalaması zaten bu oranların üzerindedir. Halihazırdaki enflasyon kaynaklı arızi koşulları geride bırakıp yeni bir hikaye oluşturabilirsek, tekrar bu oranları yakalayacağımıza inanıyorum." diye konuştu.


"TARIM SEKTÖRÜNDE MEVCUT TABLOYU MUTLAKA DEĞİŞTİRMELİYİZ" 

Ali Kopuz, tarım sektörünün hasat dönemine rağmen üçüncü çeyrekte ciddi daraldığının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Son bitkisel üretim tahminleri, 2025 yılı genelinde bitkisel üretimde gerilemeye işaret ediyordu. Elbette bu rekolte kayıplarında olumsuz hava koşulları, kuraklık, yer yer don olayları gibi faktörler etkili olmuştur. Tarım sadece ekonomik büyümenin bir alt kalemi olarak değerlendirilmemelidir. Bu sektör, gıda arz güvenliği, enflasyon dinamikleri ve sosyal refah açısından hayati önemdedir. 2026 hasat dönemine hazırlanırken verimliliği artıracak yatırımlar ve çiftçiyi destekleyen finansman mekanizmalarının güçlendirilmesiyle mevcut tabloyu mutlaka değiştirmeliyiz. Tarımda istikrar için devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olarak gıdanın ülke tarımını dönüştürecek reformları ve yapısal adımları hayata geçirmek için aralıksız çalışmalıyız."