tatil-sepeti

Yüzer güneş enerjisi santralleri (GES) ile elektrik üretiminin yanında suyun buharlaşmasının önüne geçilerek su kaynaklarının korunması da amaçlanıyor. Türkiye’nin yüzer GES potansiyeli ise yaklaşık 80 bin megavat olarak hesaplanıyor.



 

Temiz enerjinin küresel elektrik üretimindeki payı yeni teknolojilerle yükselirken, son yıllarda ekosistemin korunmasında etkili olabilecek tasarımlarla kullanıcılara sunulan güneş enerjisi santrallerine ilgi artıyor. Bireysel olarak güneş enerjisinden elektrik üretimi ve bunun şebekeye aktarılmasına yönelik kamusal düzenlemeler ise tüm dünyada güneş enerjisine yönelim hızını koruyor. 

 

Covid-19 salgınının ardından yapılan ekonomik toparlanma planları ve Eylül 2021’de patlak veren küresel enerji krizi sebebiyle birçok ülke enerji ihtiyacını karşılamada güneş enerjisini daha etkin kullanmak için politikalar geliştirmeye devam ediyor.

 

KANUN DÜZENLEMESİ

 

Enerji alanındaki yatırımlarını artırmaya devam eden Türkiye, mevzuat konusunda da gerekli adımları atıyor. Yeni düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii 

Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda kabul edildi. Bu kapsamda, içme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek.

 

TÜRKİYE ARAŞTIRMASI

 

Türkiye’nin yüzer GES potansiyeli hakkında Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan açıklamalarda bulundu. Erkan, içme suyu hariç tutularak göl, gölet ve barajların yüzde 10’unun panellerle kapatılması durumunda Türkiye’nin yüzer GES potansiyelinin yaklaşık 80 bin megavat olarak hesaplandığını söyledi. Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Raporuna göre, Türkiye’nin elektrikteki toplam kurulu gücü Ocak 2024’te, 107 bin 41 megavata ulaştı.  

 

Yani yüzer GES alanındaki söz konusu 80 bin megavatlık potansiyel, Türkiye’nin elektrikteki mevcut kurulu gücünün yüzde 75’ine karşılık geliyor.

 

MALİYET PARAMETRELERİ

 

Yüzer GES yatırım maliyetlerinin su derinliği, malzeme, işçilik kalitesi, çevre şartları gibi değişkenlere bağlı olduğunu da belirten GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan, “Yüzer GES yatırım maliyetleri proje toplam gücü, sahadaki rüzgar ya da dalga potansiyeli, şebekeye uzaklığı gibi birçok parametreye göre farklılık göstermekle beraber 1 megavatlık yüzer GES için yatırım maliyetini yaklaşık 700 bin dolar olarak düşünebiliriz. Türkiye’de test amaçlı birkaç projenin yapıldığı ve üzerinde çalışmaların devam ettiği biliniyor” dedi.

 

SAHA TİPİ PANELLERE GÖRE DAHA VERİMLİ

 

Yüzer GES teknolojisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (GEADER) Başkanı Ömer Çelebi de barajlarda ve göletlerde kurulacak yüzer güneş panellerinin saha tipi panellere göre daha verimli olduğunu söyledi. Çelebi, yüzer GES’lerin suyun buharlaşmasını azaltarak ve su yosunlarının büyümesini engelleyerek ekosisteme katkı sunacağını belirterek, “Türkiye’nin güneş enerji potansiyeli zaten yüksek seviyede. Güneş ışınımı, güneşlenme süresinin ve baraj-gölet veya sulama kanal sayılarının oldukça fazla olduğu Güneydoğu’da su kaybının önlenmesi için bölgede yüzer güneş enerji santralleri daha çok kurulacak” diye konuştu.

12 Şubat 2024 Pazartesi

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 3 milyon 75 bin liraya yükseldi.

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 923 bin lira, en yüksek 3 milyon 80 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 75 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 3 milyon 66 bin 399,50 liradan tamamlamıştı.

 

EN FAZLA İŞLEM YAPAN KURUMLAR

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 687 milyon 928 bin 567,14 lira, işlem miktarı ise 878,70 kilogram oldu.

Tüm metallerde toplam işlem hacmi ise 3 milyar 117 milyon 214 bin 56,50 lira düzeyinde gerçekleşti.

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi, Türk Ekonomi Bankası, NMGlobal Kıymetli Madenler ile Akbank olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 3.066.399,50     2.787,00

 

En Düşük            2.923.000,00     2.677,00

 

En Yüksek          3.080.000,00     2.809,00

 

Kapanış 3.075.000,00     2.677,75

 

Ağırlıklı Ortalama           3.062.997,46     

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.687.928.567,14             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          878,70  

 

Toplam İşlem Adedi       49         

17 Ekim 2024 Perşembe

Dünya Altın Konseyi (WGC), altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ile uyumlu bir getiri sağladığını açıkladı.

Dünya Altın Konseyi, "Altının uzun vadeli getiri beklentisi" başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, altının portföy riskini yönetmeye katkısının ve değer koruma özelliklerinin çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu ifade edildi.

Altının portföy getirisine katkısının ise aynı şekilde belirlenmediğine işaret edilen raporda, “Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik çerçeveler bulunuyor ancak bunlar, diğer varlık sınıflarına ilişkin sermaye piyasası varsayımlarıyla uyumlu, sağlam bir yaklaşımdan uzaktır.” yorumuna yer verildi.

 

DESTEKLEYEN MÜCEVHER VE TEKNOLOJİ SEKTÖRLERİ

Raporda, altının getiri beklentisine yönelik araştırmalar sonucunda, bu emtianın bir “değer saklama aracı” olarak tanımlandığı belirtilirken, söz konusu yaklaşımın bazı eksikler barındırdığı vurgulandı.

"Altın standardının” uygulandığı dönemlerden gelen verileri kullanmanın, altının performansı konusunda yanıltıcı sonuçlar çıkarttığı değerlendirmesine yer verilen raporda, uzun vadeli fiyatlara yalnızca finansal piyasalardan gelen talep üzerinden bakmanın da altının portföylerdeki ağırlığının daha az olduğu yanılgısına yol açtığı kaydedildi.

Raporda, altının uzun vadeli getiri hesaplamasına yeni bir yaklaşım sergilendiği, bunun sonucunda da altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel GSYH ile uyumlu bir getiri sağladığının ortaya konduğu ifade edildi.

Altın alımlarını destekleyen mücevher ve teknoloji sektörleri, merkez bankaları, finansal yatırımlar, perakende külçeleri ve madeni paraların, mevcut teorilerin önerdiğinden çok daha fazla olduğunun vurgulandığı raporda, “Ayrıca, finansal piyasa yatırımcıları kısa vadede fiyat oluşumunu belirleme eğiliminde olsalar da uzun vadede daha az baskındırlar.” denildi.

17 Ekim 2024 Perşembe