Yerli ve milli çip tasarımı çözümlerinin geliştirilmesi amacıyla ‘Entegre Devre Tasarımı Çağrısı’ açıldı. Büyük şirketler ile çip tasarımcılarının eşleştirileceği çağrı kapsamında 270 milyar liralık bütçe ayrılırken, başvuruların 31 Temmuz’a kadar alınması kararlaştırıldı.

 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yerli ve milli çip tasarımı çözümlerinin geliştirilmesi amacıyla stratejik bir hamlede bulunarak, ‘Entegre Devre Tasarımı Çağrısı’ açtı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, dünyada her yıl yaklaşık 1 trilyon çip üretiliyor. Elektronik cihazların günlük yaşamda her geçen gün kullanımının genişlemesine paralel olarak çip ihtiyacı giderek artıyor.

 

EKOSİSTEM GELİŞTİRİLECEK

 

Türkiye, üretim konusunda global krizin yaşandığı çip sektörüne yönelik böyle bir dönemde stratejik bir hamle yaptı. Bakanlık, Türkiye’nin çip kapasitesinin artırılması, ekosistemin geliştirilmesi ve entegre devre tasarım kabiliyetinin ülke geneline yayılması hedefiyle ‘Rekabet Öncesi İşbirliği Projeleri-Entegre Devre Tasarımı Projeleri Çağrısı’ açtı. Çağrıya 31 Temmuz’a kadar başvuru yapılabilecek.

 

DESTEĞİN KAPSAMI

 

Çağrı kapsamında ortaya çıkacak ürünü kullanacak en az bir kullanıcı ile çip tasarımı gerçekleştiren en az bir tasarımcı firma bir araya gelecek. Bu işbirliği sonucu ortaya çıkan ürün ve ticarileşme odaklı tasarım projeleri desteklenecek. 

 

Çağrıyla öncelikli olarak elektrik-elektronik sanayi, otomasyon ve dijital dönüşüm teknolojileri ve mobilite teknolojilerine yönelik projelere destek sağlanacak. Böylece bu alanlarda katma değer artırılacak ve fikri mülkiyet hakları Türkiye’ye ait çipler ürünlerde kullanılmaya başlanacak.

 

Çağrıyla projede uygun bulunan destek kalemlerinin her biri için yüzde 50 oranında hibe verilecek. Halihazırda yer alan destek kalemlerine ek olarak, IP blokları lisans alımı, teknik eğitim ve danışmanlık hizmetleri alımı, prototip (fabrikasyon) üretimi ve yazılım lisans ücretlerinin de bir kısmı karşılanacak.

 

TÜRKİYE’DE ÜRETİLEBİLECEK

 

TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde yer alan çip üretim tesisinin yatırım imza töreninde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Entegre Devre Tasarımı Projeleri Çağrısı’na ilişkin şunları kaydetti:


“Bakanlığımızın öncülüğünde 270 milyon lira bütçeli bu çağrıyla çip ihtiyacı olan büyük firmalar ile çip tasarımı yapan küçük firmaları, KOBİ’leri bir araya getireceğiz. Yerli  çip tasarımı çözümlerinin geliştirilmesine destek olacağız. Bu sayede büyük üreticilerimiz yerli ve milli olarak tasarlanmış bu çipleri kullanmaya başlayacak. Böylece ekosistem daha da gelişecek, Türkiye’nin katma değerli alanlarda dünyadaki varlığı ön plana çıkmış olacak.”


Varank, Türkiye’nin ilk milli işlemcisi Çakıl’a ilişkin de “Bu, 65 nanometrelik bir işlemci. Bunun tasarımını yerli ve milli olarak bizim mühendislerimiz gerçekleştirdi ama bunun üretimini ancak Malezya’da yapabildik. İşte artık bu tasarımını yaptığımız çipleri Türkiye’de üretebileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

 

ÖZGÜN TASARIM ÇİPLER

 

Türkiye’deki yüksek katma değerli ürünlerde kullanılacak çiplerin üretimi ve mevcut üretim kapasitesini artırmak amacıyla yatırımı yapılan tesiste 18 ay içinde üretim başlayacak. 2 bin metrekare temiz alana sahip tesisin üretime geçmesiyle özgün tasarım çiplerin iç ve dış pazarda ticarileştirilmesi mümkün olacak. Böylece Türkiye, çip üretiminde global oyuncular arasında yer almak için gerekli altyapıya sahip olacak.

 

KOBİ’LERLE BÜYÜK ŞİRKETLER 

 

Çip tasarımı yapan KOBİ’ler, büyük işletmelerle bir araya geliyor. 270 milyon lira bütçeli Entegre Devre Tasarımı Çağrısı ile fikri mülkiyet hakları Türkiye’ye ait olan çipler üretilecek. Entegre devre tasarım kabiliyeti, Türkiye geneline yayılacak.

22 Mayıs 2023 Pazartesi

Kacır, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek kapsayıcı politikalar geliştirdiğini belirterek "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut" dedi.


Yunanistan'ın Selanik kentinde düzenlenen Uluslararası Dijital Dönüşüm, Teknoloji ve İnovasyon Fuarı'na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada Bölgesel Dijital Büyümeye Giden Yolu Çizmek: Yenilikçi Yatırımların Geleceği, Bölgesel Yakınsama ve Zorluklar adlı panelde konuşma yaptı.

 

Diyalog ve işbirliğine olanak sağlayan bölgesel etkinliklerin kritik değere sahip olduğunu vurgulayan Kacır, bu tür etkinliklerin kapsamları ötesinde pozitif etkiye sahip olduğunu aktardı.

 

Kacır, bu fuarın bunlardan biri olacağına inandığını, Türkiye'nin komşularıyla yakın işbirliği için son zamanlarda somut ve önemli adımlar attığını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2023'te Yunanistan'a ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, "Türkiye ve Yunanistan liderleri iyi komşuluk ilişkileri üzerine Atina Bildirgesi'ni imzaladı. Bu sürecin ikili ilişkilerimizde yakın zamanda önemli kapılar açacağına inanıyorum" dedi.

 

Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle olan yakın işbirliğinin devam ettiğini söyleyen Kacır, yakın bir gelecekte dünyanın dijital devrimi yakalayabilenler ile yakalayamayanlar arasında ikiye ayrılacağı değerlendirmesinde bulundu.

 

Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını yükseltecek ve kritik teknolojilerde gelişmeleri kolaylaştıracak kapsayıcı politikalar geliştirdiğini ifade eden Kacır, son 20 yılda gerekli teknoloji ve inovasyon altyapı ve ekosistemlerini geliştirdiklerini belirtti.

 

Kacır, "Bugün, 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 101 teknoparkımız mevcut. 1600’ün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezi ile 272 bin AR-GE çalışanı Türkiye’nin teknoloji ekosisteminin temelini oluşturuyor. Türkiye'yi yenilikçi teknolojiler için küresel bir merkez olarak konumlandırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

 

DİJİTAL BECERİLER KAZANMADA İLERLEMELER KAYDEDİLDİ

 

Türkiye'nin dijital ekonomide gelişmek adına gerekli becerilerle donanmış bir toplum yaratma hedefine odaklandığına işaret eden Kacır, vatandaşların dijital beceriler kazanması yolunda önemli ilerlemeler kaydettiğini vurguladı.

 

"Bu, beşeri sermayemizi geliştirmeyi "Milli Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nin en önemli unsuru yapmamızın nedeniydi" diyen Kacır, ulusal çabaların yanı sıra dijitalleşmeye yönelik ikili ve çok taraflı mekanizmalar bünyesinde de çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

 

Türkiye'nin AB araştırma ve inovasyon programlarına aktif bir şekilde katıldığına dikkati çeken Kacır, Türkiye'nin, Horizon 2020 programına katılım açısından 16 ortak ülke arasında dördüncü sırada yer aldığını hatırlattı.

 

Kacır, "Horizon Europe performansı, Türkiye'nin performansındaki güçlü ve olumlu eğilimin devam ettiğini göstermiştir. Her iki araştırma programında da Türk araştırmacılarımız bölge ülkelerinden araştırmacılarla birlikte önemli projelere imza attılar." dedi.

 

Konuşmasında yapay zekanın önemine de vurgu yapan Kacır, yapay zekanın tarihin akışını değiştirecek ve geleceği şekillendirecek bir olgu olduğunu kaydetti.

 

Yapay zekanın etik, güvenlik, güvenilirlik ve gizlilik gibi zafiyetleri de barındırdığının unutulmaması gerektiğinin altını çizen Kacır, yapay zekanın mevcut yasal çerçevenin sınırlarını zorlayarak yeni sorular ve zorluklar ortaya çıkardığını belirtti.

 

Kacır, Türkiye'nin etik hususlara öncelik verdiğini ve yapay zeka ile ilişkili riskleri azaltmayı seçtiğine vurgu yaparak "Bu yaklaşım, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmayı ve ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlamayı amaçlayan Ulusal Teknoloji Girişimi ile uyumludur. Bu hedef doğrultusunda, 2021 yılında Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi başlattık. Ülkemizi yapay zeka teknolojileri ve uygulamalarının sadece tüketicisi değil, üreticisi olarak konumlandırmayı hedefleyen kapsamlı politika ve projeler belirledik" ifadelerini kullandı.

 

TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü kurulduğunu anımsatan Kacır, Türkiye'nin aynı zamanda Yapay Zeka Küresel Ortaklığı'na (GPAI) üye olduğunu dile getirdi.

 

Kacır, Türkiye'nin ortak projelerde diyalog ve işbirliğine tamamen açık olduğunu, teknoloji ve dijitalleşme alanlarında çalışan yetenekli kurumsal yapılara sahip olduklarını sözlerine ekledi.

 

Bakan Kacır, panel öncesi Yunanistan Dijital Yönetişim Bakanı Dimitris Papageorgiu ile de bir araya geldi.

26 Nisan 2024 Cuma

Artırılmış zeka destekli teknolojiler; mobilite gücü ile birleşerek, lojistik yönetimini uçtan uca dijital şekilde kökten dönüştürüyor.


 

Türkiye’nin ve bulunduğumuz coğrafyanın lojistikte en büyük dijital platformu haline gelen Tırport, artırılmış zeka destekli teknolojileri mobilite gücü ile birleştirerek, lojistik yönetimi uçtan uca dijital şekilde kökten dönüştürüyor. 

 

Gerçek zamanlı, konum tabanlı teknolojiler ve optimizasyon gücünün yarattığı akıllı eşleştirme imkanlarıyla kapasitelerin maksimize edilmesine imkan tanıyan Tırport, lojistiğin yönetilebilir, verimli ve sürdürülebilir olmasına olanak sağlıyor. 

 

Lojistiğin ve depolamanın dijitalleşme ile kökten dönüştüğünün altını çizen Tırport ve DepOrtak kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti: “Nasıl, Tırport ile lojistik sektörünü uçtan uça dijitalleştirerek, ülkemizde ve dünyada kökten dönüştürdük ve dönüştürmeye devam ediyoruz. Kurucu ortağı olduğum DepOrtak ile de depolama sektörünü uçtan uca dijitalleştirerek kökten dönüştürüyoruz ve dönüştürmeyi sürdüreceğiz” dedi. 

 

25 Nisan 2024 Perşembe