Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Yeni kurulan hükümet, siyasi gelişmeler ve küresel mali koşullardaki değişmelere bağlı olarak ekonomik beklentiler de yeniden şekilleniyor.

1. YENİ HÜKÜMET EKONOMİK BÜYÜMEYİ HIZLANDIRMAYI HEDEFLEYECEK

Hükümet ekonomik büyümenin hızlandırılmasını öncelikli hedef olarak görüyor. Son yıllarda yüzde 3-4 arasına sıkışan ekonomik büyümede yüzde 5 ve üzerine çıkılması hedefleniyor. Ekonomi politikaları da bu hedefe yönelik olarak kademeli şekilde yenilenerek uygulanacak. Kamu yatırımları ve reel kesime teşvikler bu amaçla güçlendirilecek. Kamu mali disiplini korunurken kamu kaynakları daha üretken yapılara yönlendirilecek. Bankacılık sektörü temelli temkinli finansal politikalar kademeli olarak esnetilecek. Para politikası da koşulların uygun olması halinde büyümeyi daha çok gözetir hale getirilecek. Ekonomik büyümenin hızlandırılması hedefi çerçevesinde sanayi, savunma sanayi, milli sanayi ve milli teknoloji deyimleri daha çok duyulur hale gelecek.

2. PARA POLİTİKASINDA KADEMELİ DEĞİŞİM BEKLENTİSİ

T.C. Merkez Bankası’nın uyguladığı para politikasının sadece enflasyon ile mücadele ve fiyat istikrarı odaklı olarak algılanması uzun süredir tartışma konusu oluyor. Muhtemelen yeni dönemde Merkez Bankası’na büyümeyi destekleme işlevi de hukuken veya fiilen verilecek. Bu çerçevede daha düşük faizler, daha geniş likidite olanakları, finansal sisteme daha çok kaynak aktaran yeni mekanizmalar öne çıkacak. Ancak bu politikaya geçişin önünde halen yüksek seyreden enflasyon engeli ile küresel mali koşullardaki sıkılaşma bulunuyor. ABD Merkez Bankası Fed faiz artışı sürecinde iken genişletici para politikalarına geçiş kolay olmayacak.

3. SİYASETİN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ GÖLGESİ SÜRECEK

Yeni hükümetin kurulmasına rağmen siyasetteki belirsizlikler nedeniyle siyasetin ekonomi üzerindeki etkisi yaz aylarında da devam edecek. Başkanlık sistemi veya partili Cumhurbaşkanı sistemi değişikliğini içeren bir anayasa teklifi muhtemelen haziran ayında Meclis’e gelecek ve yeterli desteği alması halinde sonbaharda bir referandum olasıdır. Referandum halinde yaz ayları sıcak siyasi tartışmalara sahne olacak. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından alınacak yargı kararlarının sonuçları ile oluşacak koşullarda bir ara seçim veya referanduma gidilememesi halinde bir erken genel seçim olasılığı da diğer siyasi beklentiler olmayı sürdürüyor. Siyasetin bu yoğun gündemi en azından yaz aylarında ekonomiyi olumsuz etkilemeye devam edecek.

4. ABD MERKEZ BANKASI FED ETKİSİ

ABD Merkez Bankası Fed, 2016 yılı içinde faiz artışlarını sürdürecek. Haziran veya temmuz aylarında bir faiz artışı olasılığı kuvvetleniyor. Buna bağlı olarak Türkiye dahil gelişen ülkelerden sermaye çıkışları ve para birimlerinin zayıflaması kaçınılmaz olacak. Fed etkisi ile birlikte dolar güçlenirken diğer ülkelerin para birimleri zayıflıyor ve varlık değerleri düşüyor. Küresel koşullar yaz aylarında sıkılaşmaya devam edecek ve tüm gözler gelişen ülkelerin bu sıkılaşma karşısındaki politikalarında olacak. Gelişen ülkeler ve Türkiye sıkılaşan koşullar altında uluslararası yatırımcılara daha çok güven vermek zorunda kalacak.

5. TÜRKİYE YATIRIM YAPILABİLİR KREDİ NOTUNU KORUMALI

Türkiye sıkılaşan yeni mali küresel koşullar içinde siyaset ve ekonomi alanında güven artırıcı uygulamalar ile yatırım yapılabilir kredi notunu korumalı. Tam tersine olası bir referandum veya erken seçim ile oluşacak siyasi belirsizlik ortamı ve/veya genişletici ekonomi politikası uygulamaları Türkiye’nin yatırım yapılabilir kredi notunun düşürülmesine yol açabilecek. Kredi notunun düşmesi Türk Lirası’nda önemli değer kayıplarına yol açacak.

6. FİRMALAR TEMKİNLİ VE DİKKATLİ OLMALI

Firmalar en azından haziran ayı sonuna kadar siyası ve ekonomik belirsizlikler ortadan kalkana kadar temkinli ve dikkatli politikalar izlemeli. Ramazan ayını da içerecek haziran ayında mevsimsel olarak işler zaten yavaşlayacak. Bunu da dikkate alarak firmalar maliyetlerin kontrolüne, nakit akışına, alacakların hızlandırılmasına ve daha kuvvetli teminatlandırılmasına, döviz yükümlülüklerinin hedge edilmesine ve de bankalar ile ilişkilerin (kredi) güçlendirilmesine ağırlık vermeli.

Son Söz; zorlu geçen 2016 yılında haziran ayına özellikle dikkat edelim.

30 Mayıs 2016 Pazartesi