Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

Doç. Dr. Nurullah Gür

Türkiye, 2020’nin ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4.5 oranında büyüyerek G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüme performansı gösteren oldu. Çin’den ABD’ye, Güney Kore’den Almanya’ya kadar neredeyse bütün G20 ülkeleri yılın ilk üç ayında yıllık bazda ve/veya bir önceki çeyreğe kıyasla negatif büyüme yaşadı. Aslında Avrupa ve Amerika kıtasındaki ülkeler için koronavirüsün ekonomiye ciddi ölçüde yansımaları ikinci çeyrekte görülmeye başladı. Ancak, koronavirüsün gölgesi bile birçok ekonomiyi ilk çeyrekten yere sermeye yetti.


Yılın ilk çeyreği, 2020’nin geneline dair bir ipucu vermeyecek. Yılın ilk üç ayındaki performans, normal şartlarda diğer aylara yönelik ilk sinyalleri vermesi bakımından önemli kabul edilir. Ancak, koronavirüs salgınının ekonomik koşullarda meydana getirdiği zorluklardan dolayı bu yıl diğerlerinden farklı olacak. Yine de bu pozitif büyüme iki açıdan değerli. Birincisi, diğer ülkelere kıyasla daha moralli olacağız. Psikoloji, ekonomide her zaman için önemli. İkincisi, yılın ilk çeyreğinde yakalanan performans, gelecek çeyreklerde gelmesi kuvvetle muhtemel negatif büyüme rakamlarını belli ölçülerde törpüleyerek böylesi şok edici bir yılı makul sayılabilecek bir büyüme rakamı ile kapatmamıza yardımcı olabilir.


Diğer G20 ülkeleri için de geçerli olacağı üzere, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde sert bir daralma yaşayacak. Nisan ayı, koronavirüs salgını ile mücadele etmek için uygulamaya sokulan karantina, sokağa çıkma yasağı ve bazı işyerlerinin kapalı kalması gibi çeşitli sosyal izolasyon önlemlerinin en sıkı şekilde uygulandığı zirve dönemdir. Ekonomik aktivitenin dibi gördüğü ay, büyük ihtimalle nisan olacak.

Nisandan sonra yavaş da olsa bir toparlanma başladı. Öncü göstergelerde de bu durum kendini hissettiriyor. İSO İmalat PMI Endeksi, mayısta bir önceki aya göre 7.5 puanlık bir artış kaydederek 40.9 seviyesine yükseldi. Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi, mayıs ayında yüzde 12.44 oranında toparlanma yaşadı. Bu kıpırdanma, ikinci çeyrek daralmasını belli ölçülerde yumuşatacak. Ancak, negatif büyüme kaçınılmaz.

Normalleşme adımlarının atılmasıyla birlikte üçüncü çeyrekte büyüme rakamlarının biraz daha iyi gelmesi bekleniyor. Yine de ekonominin toparlanmasını konuşmak için henüz çok erken. Yeni normalle eskiyi karşılaştırmak çok doğru değil. Yaz aylarında ekonomik aktivitenin sıcaklığı biraz artacak ama tam olarak ısınmayacak. Salgının sonbahar aylarında izleyeceği seyre göre belki bazı sosyal izolasyon önlemleri tekrardan sıkılaştırılabilir. Salgının ilk dalgasında elde edilen deneyim, hastalıkla mücadele konusunda daha hazırlıklı olmamızı sağlayacak. Bu, ekonomi açısından da önemli bir kazanım olacak. Salgınla mücadelede şimdiye kadar gösterdiğimiz başarılı performansı önümüzdeki aylara da taşıyabilirsek, Türkiye G20 ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam eder.
Şirketlerimizin diğer G20 ülkelerindeki şirketlere kıyasla belki finansal açıdan olmasa da zorluklarla mücadele etme ve yeni süreçlere kendini adapte etme becerisi anlamında bazı kritik avantajlara sahip olduklarını düşünüyorum. 2020’yi ne kadar az hasarla atlatabilirsek, Türkiye’nin koronavirüs sonrası süreçte G20 ülkeleri arasındaki ekonomik ve siyasi ağırlığını kayda değer oranlarda artırma ihtimali o kadar yükselir.

08 Haziran 2020 Pazartesi