Gemi tasarımı için 2001 yılında 4 kurucu ortakla yola çıkan SEFT Mühendislik, kuruluşundan beri farklı tip ve tonajlarda kuru yük, tanker, balıkçı gemileri, yat ve yolcu motorlarının tasarımı ile ticari projeler geliştiriyor.


Savunma sanayinde ileri mühendislik gerektiren önemli projelere imza atan ve enerji gemileri tasarlayan SEFT Mühendislik, savunmada edindiği tecrübeleri uluslararası alana taşıyacak.

 

ÖMÜR KIRBAŞLI

 

Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteren SEFT Mühendislik, denizaltı kurtarma ve destekleme gemileri, sismik araştırma gemisi, silahlı insansız deniz aracı (SİDA) gibi çok sayıda ileri mühendislik gerektiren projenin tasarımını gerçekleştirirken savaş gemilerinin modernizasyonu ve yeni geliştirilen silahları bu gemilere entegrasyonu çalışmalarında da yer alıyor. Aralarında dünyanın en büyük yüzer enerji santralinin de bulunduğu 15 farklı PowerShip (enerji gemisi) tasarlayan SEFT’in Genel Müdürü Semih Zorlu, “Portföyümüzde 2023 yılına kadar sadece gemiler yer alırken, bu tarih itibariyle belirlediğimiz vizyon çerçevesinde endüstri alanında da çeşitli projelerde yer almaya başladık. Başlangıç olarak belirli noktalarında yer aldığımız kara enerji santrali, doğalgaz santrali gibi projelerde daha çok yer almayı hedefliyoruz” dedi. Zorlu, SEFT’in yeni projelerini ve hedeflerini İstanbul Ticaret’e anlattı.

 


23 YILLIK TECRÜBE 

 

SEFT nasıl kuruldu? Hangi alanlarda çözümler üretiyorsunuz? 

 

SEFT Mühendislik; 4 kurucu ortak tarafından, 2001 yılında tasarım, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri vermek üzere kuruldu. İlk hedefimiz, ülkemizde gemi tasarımı konusunda dünya standartlarında çözümler üreten ve denizcilik alanında ulusal ve uluslararası hizmet verebilen bir mühendislik şirketi olmaktı. İkinci hedef ise tasarımlarıyla dünya ile entegre olabilen, farklı pazarlarda da alıcı bulabilecek ürünler ortaya koyabilen bir tasarım firması olmaktı. Bugün, yaklaşık 100 uzman personele ulaşan ekibimizle geçen 23 yıllık süre zarfına biriken referans projeler, bu hedefleri ne ölçüde gerçekleştirebildiğimizin en iyi kanıtı niteliğinde. Sunduğumuz hizmetleri; gemi tasarımı ve mühendislik, proje yönetimi, danışmanlık, araştırma ve geliştirme projeleri ve ileri mühendislik analizleri olarak beş ana başlık altında toplayabiliriz. Hizmet ettiğimiz sektörler ise denizcilik ve ticari gemiler, savunma sanayi, endüstriyel projeler ve yüzer enerji santralleri.

 

MİLLİ SAVUNMA ÜLKÜSÜ

 

Ürün ya da hizmetlerinizden bahseder misiniz? 

 

Kuruluştan günümüze kadar farklı tip ve tonajlarda kuru yük, tanker, balıkçı gemileri, yat ve yolcu motorlarının tasarımı ve mühendislik tasarımı hizmetleri ile ticari projeler. 2008’den bugüne ise ticari projelerimizin yanı sıra, ülkemizin yerli ve milli savunma sanayinin gelişmesi ülküsüne paralel olarak, savunma sanayi alanına girdik. Mihenk taşı diyebileceğimiz özel projelerimizi de şöyle 

sıralayabiliriz:

 

  • 2009’da Avrupa Birliği destekli Romanya Sınır Polisi için tasarladığımız 5 adet nehir tipi hızlı karakol bot çalışmalarımız ilk savunma sanayi ürünümüz oldu. 
  • 2010 yılında başladığımız Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi (TCG ALEMDAR) projesi ile Kurtarma ve Yedekleme Gemisi (TCG IŞIN & TCG AKIN) projeleri, pek çok ilki barındıran özellikleri ile bilgi ve beceri çıtamızı yükselttiğimiz önemli çalışmalarımız arasında yerini aldı. Denizaltı Kurtarma Ana Gemimiz dünya üzerinde iki büyük konsept olan NATO (NSRS) ve US Navy (NSRS) konseptlerinin ikisinin birden icra edilebildiği dünya üzerindeki tek gemi özelliğini taşıması ve sahip olduğu birçok özellik ile böylesi zor bir geminin tasarım süreci, şirketimizin büyümesini hızlandıran önemli bir proje olduğu kadar farklı tip teknolojilerin Türk mühendisler tarafından gerçekleştirilmiş olması da bizler için gurur verici özellik taşıyor. 
  • 2011 yılında milli gurur kaynağımız olan ülkemizin ilk 2 boyutlu ve 3 boyutlu araştırma kabiliyetine sahip Sismik Araştırma Gemisi tasarımına başladık. MTA ORUÇ REİS şu anda TPOTC yönetiminde araştırmalarına devam ediyor.
  • İlerleyen yıllarda Tayland Kraliyet Donanması için geliştirilen Açıkdeniz Destek Gemisi HTMS MATRA projesini ve SAR-33 Sınıfı Sahil Güvenlik Botlarının modernizasyon projelerini gerçekleştirdik. 
  • 2018’de çalışmalarına başladığımız Denizde İkmal Muharebe Destek Gemisi (TCG DERYA) projesinin ve 2020 yılı sonrası çalışmalarımızdan olan MARLİN Silahlı İnsansız Deniz Aracı (S/İDA-TCB1101) projelerinin 2024 Şubat ayı içerisinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza tesliminin gururunu yaşadık. 
  • ATMACA’nın TCG KINALIANA korvetine entegrasyonunda ROKETSAN ile birlikte çalıştık. 
  • STAMP silahının GABYA sınıflarına entegrasyonu, IFF kitlerinin 80’in üzerinde deniz ve kara platformuna entegrasyonu ve GÖKDENİZ test atışı için gemiye entegrasyonu projelerinde ASELSAN’a mühendislik desteğinde bulunduk. 
  • BARBAROS Sınıfı Fırkateynlerimizin Yarı Ömür Modernizasyonu projesinde ASELSAN, Savaş Yönetim Sistemi Entegrasyonu projesinde ise HAVELSAN’ın mühendislik iş ortağı olarak hizmet veriyoruz. 
  • Yaşlanan koster filomuz için 15.000 DWT Türk Hilali’ni tasarladık.
  • Yaşı ilerleyen kimyasal tanker filomuz için 7.500 DWT Paslanmaz Tanker tasarımı yapıp denize indirdik. 
  • 2 adet 6700 DWT Kimyasal Tanker ve 1 adet 1700 DWT Product Tanker tasarımları başarıyla teslim edilirken, bu projeler paralelinde 1 adet Römorkör ve 1 adet Araştırma Gemisi için detay tasarım hizmeti sağladık. 
  • Şu an 1 adet 40,000 DWT Yük Gemisi Tasarımı projemizin inşa süreci devam ederken, aynı zamanda 2 adet Feribot, 1 adet SWATH gemisi projelerine de detay tasarım hizmeti veriyoruz.
  • Karadeniz Holding ile aralarında dünyanın en büyük yüzer enerji santralinin de bulunduğu 15 farklı PowerShip (Enerji Gemileri) tasarımına imza attık. Enerji gemileri alanında 3 projemiz devam ediyor. 
  • Yeni çevre mevzuatı kapsamında retrofit ve modernizasyon projelerini yürüten ekibimiz, uluslararası taşımacılık devi şirketlerin de içerisinde olduğu, 250’den fazla gemiye yönelik proje üretik.

 

EMİSYON AZALTMA 

 

Ar-Ge çalışmalarınız var mı? Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?   

 

Donatım ekibimizin özelinde çalıştığımız ‘egzoz emisyonlarını azaltmak’ konusunda her geçen gün bir adım atılıyor. Sıkı şekilde takip edilerek uygulanan kuralları aşabilmek için makina üreticileri makinalarının yakıt tipi ve harcama değerleri ile emisyonu azaltıcı yöntemlere çalışırken, yakıt tedarikçileri ise verimli yakıt tiplerinin elde edilmesi, dağıtım ve kullanım alanlarının yaygınlaştırılması veya alternatif enerji kaynaklarının değerlendirilmesi üzerine çalışıyor. Gemi tasarım mühendisliği özelinde ise bizler bu çalışmaların en doğru entegrasyonunun yanında en optimum gemi formunu tasarlamayı hedefliyoruz. Gemi Teorisi ekibimiz 2020 yılı itibariyle ‘form optimizasyonu’ konusuna özel önem vererek, detay çalışmalara yöneldi. Sektörde önde gelen hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) yazılım markası ile lisans anlaşması yaparken, bir yandan da SEFT çatısı altında kendi CFD yazılımımızı geliştirdik. CFD yazılımı sayesinde; yeni inşa gemilerin formlarını en düşük direnci sağlayacak şekilde tasarlayabiliyor, mevcut gemilerin EEXI değerlerini sanal havuz yöntemi ile hesaplayabiliyor, mevcut gemilerin baş form optimizasyonu ile direnç değerlerini düşürebiliyor, yine mevcut gemilerin kıç formuna entegre edilecek fin, nozul vb. uygulamalar ile sevk verimini artırabiliyoruz.

 

MARLIN HAYRANLIĞI 

 

Tasarımını gerçekleştirdiğimiz ve ücüncüsünün inşası devam eden insansız su üstü araçlarımız yakın dönemde ürüne dönüşen Ar-Ge çalışmalarımıza örnek verilebilir. İlk tasarımımız ‘MİR’ ile denizaltı tespit operasyonu icra edilebiliyor. Elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracı olma özelliğini taşıyan ikinci tasarımımız ‘MARLIN’, NATO tatbikatında kendisini katılımcı ülke temsilcilerine hayran bıraktı. ‘ORION’ın ise inşası devam etmekte olup, karakol ve keşif amaçlı operasyonlara yönelik donanıma sahip olacak.

 

KARA ENERJİ TESİSLERİ

 

Yeni ürünler, farklı alanlar olacak mı?

 

2024 Şubat ayında Savunma Sanayii İcra Kurulu’nda açıklanan karar doğrultusunda yeni tip mayın avlama gemisi projesi sözleşme görüşmelerine başladık. Dünya donanmalarındaki mayına karşı önlem gemileri operasyonel ömrünün sonuna yaklaşıyor ve önümüzdeki 10 yılda değiştirilmesi gerekiyor. Sözleşme görüşmeleri devam etmekte olan yeni tip mayın avlama gemisi tasarımımız ile gelecekteki mayın avlama konsepti teknolojisi ihtiyaçlarını karşılayacak bir ana platform geliştireceğiz. Gelişen sonar teknolojisi ve değişen donanma taktiklerini karşılayacak nitelikte bir platform ile insansız sistemlerin en efektif kullanılacağı operasyon senaryosunun gerçeğe dönüştürülmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugüne kadar devam ettirdiğimiz gemi tasarım faaliyetlerimizin yanı sıra, kullandığımız yazılım ve kazanılan enerji gemileri bilgisini, karada konuşlu enerji tesislerinde de değerlendirmek üzere adımlar atmaya başladık. Ekibimizle beraber bu alanda da yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerleyerek bizlere duyulan güveni boşa çıkarmamayı hedefliyoruz.

 

ADIM ADIM GEMİ TASARIMI

 

Gemi tasarımına başlangıç aşamanızdan neticelenmesine kadar olan süreci özetleyebilir misiniz?

 

SEFT olarak hedefimiz, geminin bir fikir olarak doğmasından tesliminde ve hatta teslim sonrasında dahi ihtiyaç duyabileceği dokümantasyonlar için gerekli tüm mühendislik süreçlerini tek çatı altında toplayabilmek. 2001’den bugüne geçen süreçte defalarca tecrübe ede ede, bu hedefe ulaştığımızı söyleyebilirim. Gemi tasarımı gerçekten büyük bir kapsam. Geminin ana özelliklerini ve operasyonel beklentileri, sınır koşulları tanımlayan kuralları iyice netleştirdikten sonra konsept tasarım oluşturulması sürecine başlıyoruz. Bu aşamada istenen hız, stabilite ve diğer kriterlerin sağlandığı bir gemi formuna ‘Gemi Teorisi’ ekibimizin çalışmaları ile ulaşarak, ‘Konstrüksiyon’ ekibimiz tarafından bu formun gerekli hesaplamalar ile uygun mukavemette bir gemi yapısına dönüştürülmesini sağlıyoruz. Gemi yapısı içinde yer alan makina, elektrik, iklimlendirme, havalandırma, teçhiz kategorilerindeki çok sayıda sistem ve cihazın isterleri sağlayacak doğru kapasitelerde belirlenmesi, yerleşimlerinin planlanması, entegrasyonu ve donatım bağlantılarının belirlenmesi gibi konular ‘Donatım’ ekibimiz tarafından tamamlanıyor.

 

Geminin tersane inşa sürecinde saha çalışmalarında ihtiyaç duyulacak sac, boru, kablo yolu, havalandırma kanalı gibi tüm imalat ve işçilik resimleri ‘Detay Tasarım’ ekiplerinde hazırlanıyor. Bu süreçler bölüm müdür ve müdür yardımcıları ile dizayn direktörleri tarafından planlanıyor, yönetiliyor ve ilgili tersane ekibi ile iletişim koordinasyonu sağlanıyor. 

 

Tasarım sürecinin her aşamasında en temel noktamız; müşterinin görüş ve yorumları. Bu paylaşımları, en güncel uluslararası kurallar, ticari hayatta ve teknolojik alanda yaşanan gelişmeler, geçmiş tecrübelerimizle harmanlayarak tasarımımızı son haline ulaştırıyoruz.

06 Mayıs 2024 Pazartesi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma