tatil-sepeti
Osman ARIOĞLU

Osman ARIOĞLU

Diğer Yazıları

Osman Arıoğlu

Teknolojinin temel fonksiyonu insan hayatının kolaylaştırılmasıdır. Bireysel hayatta kişi konforunun yükseltilmesi, toplum hayatında bilgiye ulaşımı kolaylaştırması, zaman kaybının azaltılması, verimliliğin yükseltilmesi gibi işlevler teknoloji kullanımından beklenilen doğal sonuçlardır. Teknoloji kullanımında bu kolaylaştırıcılık unsurunun hiçbir zaman gözden uzak tutulmaması gerekir.

Kişilerin ve kurumların eski alışkanlıklarından vazgeçebilmeleri teknolojiden beklenilen faydanın maksimize edilmesi bakımından son derece önemli. Bunun için süreçlerin iyi analiz edilmesi olmazsa olmazların başında gelir. Kaldı ki, teknolojik gelişmeler günümüzde o derece hızlı ki, bir değişikliği yaparken mutlaka teknolojideki son hali dikkate almak ve ona göre süreç analizi yapıp işlemi gerçekleştirmek gerekir. Buna en güzel ve güncel örnek olarak yerli otomobil konusunu verebiliriz. Dünyada artık elektrikli otomobillerin gündemi doldurduğu bir sırada biz klasik akaryakıt tüketimine dayalı veya hibrit araçlar ile başlayarak bu işe girişmeye kalksaydık, hiçbir zaman bu alanda iddia sahibi olmamız söz konusu olamazdı. Şu an toplumun büyük ekseriyetinin beğenisi ve takdirini kazanan bir uygulamanın ortaya çıkması ancak bu uygulamadaki en son versiyonu geliştirmeye çalışma hedefiyle işe başlanılmış olmasından kaynaklanıyor. Bu uygulama süreç analizinin doğru yapılıp doğru adımla başlanılmasına güzel bir örnek teşkil ediyor. Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere emeği geçenlere takdir ve teşekkürlerimizi sunarız.

SOSYAL GÜVENLİK PRİM BİLDİRGELERİ VE MUHTASAR BEYANNAMELERİN BİRLEŞTİRİLMESİ

Bu konuya biz daha önce de bu köşede değinmiştik. Bugün konuyu tekrar gündeme getirerek temelde iki uygulamaya mercek tutmak istiyoruz. Ocak 2020’den itibaren (şu ana kadar yeni bir erteleme yapılmadığına göre) sosyal güvenlik prim bildirgeleri ile muhtasar beyannameler birleştirilmiş oluyor. Dolayısı ile ocak ayının bitmesiyle beraber, şubatta muhtasar beyanname ve sosyal güvenlik prim bildirgeleri tek bir beyanname halinde Gelir İdaresi’ne verilmiş olacak. Aslında yıllar önce prim bildirgeleri ve muhtasar beyannamelerin birleştirilmesi çalışması yapılmıştı. O dönemde öyle bir ihtiyacın temel nedeni, kamu adına yapılacak takibatın iki ayrı kamu kurumu tarafından değil, esas itibarıyla bu işte uzmanlaşmış olan Gelir İdaresi tarafından yürütülmesi temel anlayışına dayanıyordu. Kaldı ki, bu çalışmalar yapıldığı dönemde gelir idaresi dışındaki kamu idarelerinde teknolojik altyapı başlangıç aşamalarında sayılabilirdi. Bugün ise kamu kurumlarının hemen tamamı teknolojik altyapılarını tamamlamış kendi işlemlerini iyi şekilde yürütüyor durumdadırlar. Bugün halen eksikliği görülen kısım işbirliği ve bilgi paylaşımının yeteri etkinlikte yapılmamasıdır.

Bugün bu birleştirmenin sağlayacağı avantajdan ziyade iki sistemde de aynı bilgilerin mükerreren tutulmasının getireceği hard disk doluluğu bir süre sonra daha başka sorunlara neden olabilecektir. Birleştirilme yerine, Gelir İdaresi’nin Sosyal Güvenlik Kurumu sistemine ulaşıp gerekli bilgiyi kontrol edebilmesi ve sistem aracılığıyla vadesi geçen bakiye borçlarının otomatik olarak Gelir İdaresi sistemine aktarılmasıyla daha efektif sonuç doğacaktır. Yani geciken kamu alacağının tek elden takibinin yapılması burada temelde amaçlanması gereken konudur.
Özellikle özel sektör işletmelerinde ücret konusu en hassas olunan konulardan birini oluşturuyor. Kimin ne ücret aldığının çalışan ekseriyeti tarafından bilinmemesi iş barışı anlamında önemlidir. Bildirgelerin birleşmesi ile bu gizliliğin korunması ciddi zorluk taşıyabilecektir. En azından isteyen firmalar açısından iki ayrı şifre uygulamasının devam ettirilmesi son derece önem arz edecektir.

TAPU İŞLEMLERİNDE YETKİ BELGESİ ARANILMASI

Benzer bir uygulama tapu işlemleri sırasında alım satıma taraf olan şirketlerin bu işlemi yapan veya vekalet veren yetkililerine ilişkin yetki belgesinin manuel olarak talep edilmesidir. 2020’de hâlâ daha vatandaşların kamu kurumlarına giderek bir başka kamu kurumuna iletilmek üzere manuel belge isteme talebinin ortadan kalkmış olması beklenir. Bu kurumların gereksiz meşguliyetini de azaltacak. Kamu kurumları kendi aralarında e-Devlet sistemi üzerinden bunu çok daha verimli ve istismara neden olmayacak şekilde sağlayabilirler. Aksi durum sadece zaman kaybı ve teknolojik imkanların doğru kullanılmaması anlamında kamunun hiç hak etmediği şekilde eleştirilmesi ötesinde bir sonuç doğurmayacak.

03 Ocak 2020 Cuma