Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) periyodik olarak reel sektörün döviz cinsi varlık ve yükümlülüklerini yayınlıyor. Bu sayede reel sektör genel olarak kurlar karşısında nasıl bir tutum izliyor, onu görebiliyoruz.

TCMB’nin en son açıkladığı veriler, nisan itibariyle reel sektörün pozisyonlarını gösteriyor.

Bu verilere göre reel sektörün nisan ayında döviz cinsi varlıklarının toplam tutarı 108.662 milyon USD. Toplam döviz cinsi varlığın 76.108 milyon USD kısmı ağırlıklı yurtiçi bankalarda mevduat olarak duruyor. Yaklaşık 20 milyar doları yurtdışı yatırımda ve 13 milyar dolarlık kısmı da ihracat alacağı.

Toplam yükümlülükler ise 306.352 milyon dolar tutarında. Yani reel sektör toplam yükümlülükleri toplam varlıklarından 197.690 milyon dolar fazla. Toplamda bakınca reel sektör dövizde bu kadar ekside diyebiliriz.

Ancak yükümlülük dağılımına baktığımızda şunları görüyoruz; 306.352 milyon doların 271.177 milyon doları nakdi döviz kredileri olup bunun 176 milyar doları yurtiçinden sağlanan kısmı. Yurtdışından sağlanan kredi miktarı ise 95.117 milyon dolar. Hem yurtiçi hem de yurtdışından alınan döviz cinsi kredilerin dağılımına baktığımızda, ağırlıklı olarak uzun vadeli olduğunu görüyoruz. Yani bu krediler taksitleri ödendiği sürece reel sektörün kısa vadede önünü tıkayamaz. Kaldı ki bu tarz krediler ya yatırım kredisidir ya da işletme sermayesi olarak kullanılır. Kısacası bu tarz krediler gelecekte ihracat gibi nedenlerle nakit girdisi sağlayacak özelliklere sahip. Yükümlülüklerin 35 milyar dolar civarındaki kısmı ise ithalat borçları olup bu bir nevi uluslararası piyasanın Türk firmalarına sağladığı, güvene dayalı kredi. Koşulları da banka kredileriyle kıyaslanmayacak kadar iyi.

Bu verilerde kullanılan kredilerin gelecekte oluşturacağı nakit akışı bulunmuyor.

Reel sektör daha çok kısa vadede agresif kur oynaklıkları olduğunda olumsuz etkilenir. O zaman kredi taksitini pahalı öderken bir anda satışları düşük kurla olabiliyor. O yüzden de reel sektör kısa vadeli oynaklıklara karşı daha tedbirli olmalı. Bu nedenle de kısa vade ne durumda ona bakıyoruz.

Reel sektörün kısa vadede döviz varlığı 88.969 milyon dolar, kısa vadeli döviz cinsi yükümlülüğü ise 79.614 milyon dolar. Dolayısıyla reel sektörün kısa vadede 9.355 milyon dolar fazla pozisyonu bulunuyor. Buradan reel sektörün, doların yükselişinden korkmadığı aksine buna fazlasıyla hazırlıklı olduğunu görüyoruz.

25 Temmuz 2017 Salı