Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 8 Eylül 2015 günü yayınladığı verilere göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 1.5 azaldı. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı) incelendiğinde, 2015 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2.4 azaldı.

Buradan bize gelen mesaj; reel sektör üretiminde temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 2.4 düşüş verisi piyasada canlılık konusunda olumsuz bir beklenti yaratabilir. Firmalar gerek iç piyasada gerekse global bazda meydana gelen durgunluktan etkilenmiş olabilirler. Satışların yeterince canlı olmamasına bağlı olarak da üretimde bir miktar frene basmaya çalışmış olabilirler diye düşünüyoruz.

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimine baktığımızda ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0.3 arttığını görüyoruz. Sanayinin alt sektörleri (2010=100 temel yıllı) incelendiğinde, 2015 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre imalat sanayi sektörü endeksi ise yüzde 0.2 artmış durumda. Kısacası 1 yıldır endekste hemen hemen bir değişiklik olmadı.

Yukarıdaki grafikte de görüleceği üzere Ocak 2015 ayında endeks 2014 Ocak ayının altında gerçekleşmiş, Şubat ve en son veri olan Temmuz 2015 verisi de geçen sene aynı ay verisiyle neredeyse aynı. Diğer aylarda ise takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim verileri 2014 yılı aynı aylarına göre daha yüksek olarak gerçekleşmiş idi. Grafikte de bariz olarak görüldüğü üzere geçen sene haziran ayına göre temmuz ayında sanayi üretim endeksi artarken bu sene tam tersine düşmüştür. Bu hareketin en önemli nedeni siyasi belirsizlik ve kısmen bununla kısmen ise global piyasalarla ilişkili kur ve faizlerde meydana gelen yükselişlerdir.

Bu durumun devam etmesi piyasalarda geleceğe yönelik ciro artışına dayalı bir gider bütçesi, nakit akışı planlayan firmalarda önemli ödeme sıkıntıları yaratabilir. Bu nedenle, özellikle seçimlere kadar piyasalarda önemli bir canlılık beklemediğimizden, ödeme planını yaparken olumsuz senaryoya yani düşük cirolara göre hesap yapmak gelecekte altından kalkılamayacak gelişmelere karşı tedbirli olmamızı sağlayacaktır.

Belirsizliğin hüküm sürdüğü bir ortamda kredi borçları verilen vadeli çekler gibi belirli vadede borçlar her zaman risk yaratır. Cari borçlar ise tedarikçi hoşgörüsüne bağlı olarak bir miktar vade esnemesi yapabildiğinden nakit akışındaki bozulmalarda hareket kabiliyetini artırabilir.

14 Eylül 2015 Pazartesi