Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Türkiye ekonomik büyüme ve ilave istihdam için yeni yatırımlar yapmak zorunda. Ancak yatırımların geri dönüş süreleri birkaç yıldan fazla ve bu nedenle uzun vadeli finansmana ihtiyaç duyuluyor. Bunu sağlayan da sermaye piyasaları ile kalkınma bankaları. Ancak Türkiye’de her ikisi de yatırımların finansmanı için yeterli değil. Bu nedenle yatırımlar, kısa ve orta-uzun vadeli banka kredileri ile yapılıyor, yabancı para ile borçlanılıyor ve neredeyse kısa vadeli ticari kredilerdekilerine yakın faizler ödeniyor. Döviz kurları ve faizlerin hızlı arttığı dönemlerde ise yatırım fizibiliteleri bozuluyor.
Bu nedenle Türkiye’nin yerel para cinsinden, uygun maliyetler ile ve uzun vadeli yatırım kredileri verecek yeni nesil bir kalkınma bankasına ihtiyacı halen sürüyor.

1 - DÜNYADA YATIRIMLAR İÇİN YEREL PARA BİRİMLERİNDEN VE UZUN VADELİ FİNANSMAN TALEBİ SÜRÜYOR

Yatırımların finansman olanakları, yatırım kararları ve yer seçiminde yine önemli unsurlardan birini oluşturuyor. Özellikle küreselleşme ve serbest ekonomi kuralları içinde son iki 10 yıldır yatırımların finansmanında geleneksel kalkınma bankalarının yerini finansal piyasalar ve sermaye piyasaları aldı. Ancak özellikle gelişen ülkelerde hem kamu altyapı yatırımları hem de özel sektör yatırımlarının finansmanı için kalkınma bankacılığı halen önemli bir ihtiyaç olarak görülüyor.
Yeni finansman olanaklarına ve uluslararası finansal kaynaklara erişim kolaylaşmış olmasına rağmen, yatırımcılar kendi ülke paraları ile uzun vadeli ve uygun faizlerde yatırım kredileri talep ediyor.

2 - BİRÇOK GELİŞMİŞ VE GELİŞEN ÜLKENİN YENİ NESİL KALKINMA BANKALARI VAR

Bu çerçevede görülüyor ki, birçok gelişmiş ve gelişen ülkede, ülkelerin sanayi yatırımlarının finansmanında yer alan kalkınma (Development Bank) bankaları bulunuyor. Güney Kore, Endonezya, Hindistan, Brezilya, Meksika, Polonya gibi ülkeler gelişmiş ve yenilenmiş kalkınma bankaları ile yatırımcılara uygun koşullarda çok farklı finansman olanakları sağlıyor.

3 - YENİ NESİL KALKINMA BANKALARININ BÜYÜK BÖLÜMÜ KAMU SERMAYELİ

Dünyada faaliyetleri devam eden birçok kalkınma bankası, yüzde 100 kamu sermayesi ile ve kamu bankası olarak faaliyet gösteriyor. Ancak bu bankalar da artık yenilikçi ve verimli alanları finanse ediyor. Bir başka deyişle bu yeni nesil kalkınma bankaları, kamu kaynaklarını paylaştırma işlevini değil, özel sektörün rekabetçiliğini artıracak alanların finansmanını sağlıyor.

4 - YENİ NESİL KALKINMA BANKALARI ÇOK FARKLI HİZMETLER SUNUYOR

Yeni nesil kalkınma bankaları, çok farklı finansal olanaklar sunuyor. En önemlileri uzun vadeli yerel para biriminden uygun faizler ile sağlanan proje ve yatırım kredileri. Bankalar ayrıca yurtdışı garantilerden kamu-özel sektör ortaklıklarının finansmanına kadar çok çeşitli ve yeni alanlarda finansal hizmetler sunuyor.

5 - TÜRKİYE KALKINMA BANKACILIĞINI UNUTTU

Türkiye’de ise kalkınma bankacılığı güç kaybetti.
Özel sektörün ortak girişimi olan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, küçük ölçekli olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Kamunun tek kalkınma bankası olan Türkiye Kalkınma Bankası ise işlevini yitirdi. Bu nedenle Türkiye’de yatırımlara dünyadaki örneklerinde olduğu gibi finansman olanakları sağlayan bir kamu kalkınma bankası kalmadı. Yatırımlar ya döviz cinsinden yurtdışından piyasa koşullarında ya da Türk bankalarından orta vadeli krediler ile finanse ediliyor. Bu yöntem ile sağlanan yatırım finansmanı, göreceli olarak daha yüksek maliyetlere sahip oluyor.

Son Söz: Türkiye’nin yapısal reform ihtiyaçlarından biri de yeni nesil bir kalkınma bankasına sahip olması ve onun etkin çalışacağı sermaye piyasalarının oluşturulması.

04 Haziran 2018 Pazartesi